Floransa’nın en dikkat çekici ikonik yapısı olan Santa Maria del Fiore Katedrali kırmızı kiremit kaplamalı kubbesi ile kentin çehresini belirler. İlk mimarı Arnolfo di Cambio olan kutsal yapının inşasına 1296 yılında başlanmış, katedral şimdiki görüntüsüne neredeyse 150 yıl sonra, 1436 senesinde kavuşmuştur.
Floransa Katedrali ya da Duomo olarak da anılan bu yapı, Santa Resparata Kilisesi’nin üzerine inşa edilmiş, neogotik üslupta bazilika olarak planlanmıştır. Renkli mermerle kaplanmış dış mekan, Giotto tarafından tasarlanmış çan kulesi (Campanile), Toscana tepelerinden bile göze çarpan Filippo Brunelleschi’nin eseri olan görkemli kubbesi ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır.
İç mekanı, olağanüstü güzellikte fresklerle bezenmiştir. Giorgi Vasari’ye ait ‘Kıyamet Günü’ freski, oldukça dikkat çekicidir. Girişte yer alan 15. yüzyıla ait Paolo Ucello’nun halen çalışan saati, katedralin kıymetli parçalarından biridir. Yaklaşık 400 kadar merdiveni tırmanmayı göze alanları ise kubbede enfes bir kent manzarası karşılar.
Ponte Vecchio
Arno Nehri’ni süsleyen Ponte Vecchio (Eski Köprü), Floransa’yı tamamlayan eşsiz yapılardan biridir. 1345 yılına ait, yüzlerce yıllık bir geçit olan bu yapı, 1944’te Floransa’dan çekilen Nazi Almanya’sının yıkımından kurtulabilmiş tek köprüdür.
Üç kemerli bu muazzam yapı, geçmişte kasapların meskeniyken şimdilerde tarihi ev ve ışıltılı kuyumcu dükkanlarına ev sahipliği yapar. Vecchio ve Pitti Sarayları arasında düklerin geçişini sağmak için 16. yüzyılda Giorgio Vasari tarafından yapılmış ünlü Vasari Koridoru (Corridoio Vasariano), köprüde ev ve dükkanların üstündeki kemerlerin üzerine yerleştirilmiştir.
Bir zamanlar Dante’nin yürüdüğü bu köprüde dolaşmak özel ve güzel bir histir. Arno Nehri üzerinde yer alan diğer köprülerden Ponte Vecchio’yu izlemek de bir başka güzeldir.
Uffizi Galerisi
Floransa’nın merkezinde Signoria Meydanı’nın (Piazza della Signoria) komşusu olan Uffizi Galerisi (Galleria degli Uffizi), Toskana’da Rönesans Dönemi’nde ortaya konmuş en özel eserlere ev sahipliği yapar. 1560 - 80 yılları arasında devlet dairelerinin yer aldığı bir saray olarak inşa edilmiştir. Giorgio Vasari’nin tasarladığı Uffizi Sarayı (Palazzo Uffizi), iki katlıdır.
Medici ailesinin şahsi koleksiyonlarının sergilendiği galeri, muazzam bir sanat müzesidir. Kronolojik düzenle sergilenen geniş koleksiyonu, sanat tutkunları için bir hazinedir.
Ognissanti Madonna (1310) eseri ile Giotto’nun gözünden Meryem’i görebilmek bir ayrıcalıktır. Boticelli’nin 1485 yılına ait Venüs’ün Doğuşu adlı eseri ve huzur verici Primavera tablosu,
Michelangelo’nun 1506 yılında ortaya koyduğu Kutsal Aile eseri, Tiziano’nun 1538 tarihli eseri Urbino Venüsü... Daha pek çok ünlü sanatçının yapıtına sahip olan Uffizi Galerisi’nde, yorulanlar, geniş avluda soluklanır.
Galeri, Avrupa’nın en zengin koleksiyonuna ev sahipliği yaptığı için önünde oluşan uzun kuyruklar göz korkutsa da sanat meraklıları Uffizi’ye girebilmeyi sabırla bekler. Önden rezervasyon yaparak gelmek de mümkündür.
Galleria dell'Accademia
Rönesans’ın sembol yapıtlarından biri olan Michelangelo’nun meşhur Davud Heykelinin sergilendiği, Galleria dell'Accademia (Floransa Güzel Sanatlar Akademisi), Medici ailesi tarafından 1561 senesinde yaptırılmıştır. Kısaca Accademia olarak anılan bu kurum, 1784 senesinde Floransa sanat okullarının merkezi olarak belirlenmiştir ve Avrupa’nın ilk çizim akademisi olarak bilinir.
13 ile 16. yüzyıl arasında ortaya konmuş pek çok tablo ve sanat eserinin sergilendiği Accademia’da Davud Heykelinin bambaşka bir yeri vardır. 1873’den bu yana burada sergilenen, tek parça mermerden yapılmış eser herkesi etkisi altına alır. Davud Heykelinin bir kopyası da Piazza della Signoria’da (Signoria Meydanı) yer alır.
Vecchio Sarayı
Vecchio Sarayı, bir kale edasıyla Floransa’daki Piazza della Signoria’yı (Signoria Meydanı) selamlar. Mimar Arnolfo di Cambio’nun tasarladığı bu yapı, 1298 - 1314 seneleri arasında inşa edilmiş, 94 metre yüksekliğinde bir kule (Torre d'Arnolfo) ile taçlandırılmıştır. Bugün belediye başkanlığına tahsis edilmiş bu saray, geçmişte Medici ailesine ev sahipliği yapmıştır.
İç mekan tasarımının büyük bir kısmı Giorgi Vasari tarafından yapılmış olup Floransa’nın etkileyici atmosferini en iyi yansıtacak şekilde günümüze kadar ulaşmıştır. Ponte Vecchio Köprüsü’nün üst kısmına yerleştirilmiş Vasari Koridoru, Vecchio ve Pitti Sarayları’nı birbirine bağlar. Orta Çağ’dan kalma bu muazzam şato, geniş bir avludan geçilerek keşfe çıkılabilir. Michalengelo’ya ait Genio della Vittoria adlı zafer heykeli, ismi 500 konsey üyesinden gelen Beşyüzler Salonu’nda görülebilir. Vecchio Sarayı’nın en dikkat çekici kısmı, dört elementi simgeleyen Elementler Odası’dır. Medici ailesine dair pek çok eşya ve objenin yer aldığı sarayda, Rönesans sanatına dair özel eserler bulunur. Tavan süslemeleri, tablolar, freskler… Bir sanatsever için Vecciho Sarayı, Floransa gezisinin olmazsa olmazlarından…
İhtişamlı çan kulesi Torre d'Arnolfo’nun tepesine tırmananlar, gücü ve ihtişamı simgeleyen bu kulede karşılaştıkları panoramik kent manzarası ile Floransa’nın büyüsüne kapılmaktan kendini alamaz.
Santa Maria Novella Bazilikası
Santa Maria Novella Bazilikası (Basilica di Santa Maria Novella), Floransa’nın en büyük bazilikalarından biridir. Dominikan mezhebine ait olan ve 13. yüzyılda inşa edilmiş kutsal mekanın ön cephesi çizgili mermerle kaplıdır. Erken Rönesans ve Gotik mimarisinin güzel örneklerinden biri olan bu yapı, aynı adlı tren istasyonunun karşısındadır.
İç mekanın bir kısmı Meryem’in yaşamını anlatan fresklerle bezelidir. Sunağın en solunda, Niccolò di Tommaso Nardo di Cione tarafından 14. yüzyılda yapılmış cennet, cehennem ve arafı betimleyen freskler, oldukça ilgi çekicidir. 16. yüzyılda gerçekleşen restorasyonda Medici ailesi tarafından ekletilmiş şapellerden birinin yanında 13 ya da 14. yüzyıla ait duvara yerleştirilmiş mezar taşları yer alır.
Her köşesi ayrı bir detay barındıran Santa Maria Novella Bazilikası’nın içi İtalyan sanatçıların eserleriyle donatılmıştır.
Boboli Bahçeleri
Floransa’nın sembol noktalarından biri olan Boboli Bahçeleri (Giardino di Boboli), Pitti Sarayı’nın arkasında yer alır. Floransa’nın en sakin köşelerinden biri olan Boboli Bahçeleri, şehrin geniş manzarasına hakimdir. 16. yüzyılda kurulmuş bu muhteşem park, antik Roma eserleri ile bezenmiştir. Büyük bir alana yayılan parka çeşme, süs havuzu ve heykeller cömertçe yerleştirilmiştir.
Boboli Bahçeleri, Cosimo I de' Medici’nin eşi Eleonora di Toledo için yapılmıştır. Niccolò Pericoli tarafından tasarlanmış bahçelere, Giorgio Vasari’nin de eli değmiştir.
Yemyeşil ağaçların arasındaki yürüyüş yolu karşınıza çıkan heykel ve çeşmelerle zamanda yolculuk hissi veriyor.
Pitti Sarayı
Luca Pitta tarafından 1458 yılında yaptırılan Rönesans sarayı, Vecchio Sarayı’nın karşısındadır. 1549 senesinde Medici ailesinin satın aldığı Pitti Sarayı (Palazzo Pitti), Vasari Koridoru ile Arno Nehri’nin karşı kıyısındaki Vecchio Sarayı’na bağlanır. Yuvarlak kemerler, kabartma ve heykellerle süslenmiş tarihi yapı, Rönesans’ın tüm ihtişamını yansıtır. 1919 senesinde III. Vittorio Emanuele’nin İtalyanlara bağışladığı görkemli saray, şimdilerde geniş bir sanat koleksiyonu ve pek çok tarihi esere ev sahipliği yapar.
Tavan ve duvarları kaplayan freskler, kehribar oymalar, fildişi minyatürler, mücevher ve taçlar… Müze olarak gezilebilen bu yapı, Medici ailesinin yadigarlarıyla bezelidir. Gümüş, porselen koleksiyonları, kıyafet müzeleri ve resim galeriyle oldukça ilgi çekicidir. Boboli Bahçeleri (Giardino di Boboli), Pitti Sarayı’nın arkasında yer alır. Doyurucu bir gezinin ardından Boboli Bahçelerinde dinlenmek Pitti Sarayı’nın bir geleneğidir.
Bargello Müzesi
Bargello Müzesi, zengin Rönesans koleksiyona sahip sanat müzelerinden biridir. Kapsamlı bir heykel koleksiyonu barındırır. Capitone del Popolo’nun ikamet etmesi için inşa edilmesi nedeniyle Palazzo del Popollo adıyla da anılır. Floransa’nın en eski kamu binası olarak 1255 senesinde inşa edilen yapı, 16. yüzyıla kadar adalet sarayı, sonraki yıllarda ise hapishane olarak kullanılmıştır. 1865 senesinde müzeye dönüştürülmüştür ve kapılarını sanatseverlere açmıştır
Bargello Müzesi’nde, 14 ile 17. yüzyıl arasında ortaya konmuş pek çok eser bulunur. Donatello’nun bronz Davud heykeli, Michelangelo’nun Bacchus, Pitti Tondo gibi yapıtları ve Giovanni’nin eserleri oldukça ilgi çeker. İhtişamlı kulesi ile kenti selamlayan bu yapı, İtalyan Gotik üslubunun en güzel örneklerinden biri olarak mutlaka gezilmelidir.
Santa Croce Bazilikası
Santa Croce Bazilikası (Basilica di Santa Croce), Arnolfo di Cambio tarafından tasarlanmış, Fransisken mezhebinin Floransa’daki gösterişli kilisesidir. Neogotik mimarinin görkemli örneklerinden biri olan bazilika, Santa Croce Meydanı’nda (Piazza di Santa Croce) yer alır.
Gösterişli mermer kaplaması ile meydanda devleşen kutsal mekan, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Yüzyıllar boyunca pek çok onarımdan geçmiş olsa da tarihi dokusunu koruyabilmiştir. İç mekanı özenle süslenmiş yapı, Giotto’nun freskleriyle taçlandırılmıştır. Bazilika girişinde misafirleri, yanında iki aslanla beraber Dante’nin heykeli karşılar. Galileo, Michelangelo, Ghiberti, Machiavelli, Foscolo, Gentile, Marconi ve pek çok özel ismin mezarları burada yer alır. Birçok kişi, bu anıtsal mezarları ziyaret etmek üzere Santa Croce’ye gelir.
Floransa’nın en dikkat çekici ikonik yapısı olan Santa Maria del Fiore Katedrali kırmızı kiremit kaplamalı kubbesi ile kentin çehresini belirler. İlk mimarı Arnolfo di Cambio olan kutsal yapının inşasına 1296 yılında başlanmış, katedral şimdiki görüntüsüne neredeyse 150 yıl sonra, 1436 senesinde kavuşmuştur.
Floransa Katedrali ya da Duomo olarak da anılan bu yapı, Santa Resparata Kilisesi’nin üzerine inşa edilmiş, neogotik üslupta bazilika olarak planlanmıştır. Renkli mermerle kaplanmış dış mekan, Giotto tarafından tasarlanmış çan kulesi (Campanile), Toscana tepelerinden bile göze çarpan Filippo Brunelleschi’nin eseri olan görkemli kubbesi ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır.
İç mekanı, olağanüstü güzellikte fresklerle bezenmiştir. Giorgi Vasari’ye ait ‘Kıyamet Günü’ freski, oldukça dikkat çekicidir. Girişte yer alan 15. yüzyıla ait Paolo Ucello’nun halen çalışan saati, katedralin kıymetli parçalarından biridir. Yaklaşık 400 kadar merdiveni tırmanmayı göze alanları ise kubbede enfes bir kent manzarası karşılar.
Ponte Vecchio
Arno Nehri’ni süsleyen Ponte Vecchio (Eski Köprü), Floransa’yı tamamlayan eşsiz yapılardan biridir. 1345 yılına ait, yüzlerce yıllık bir geçit olan bu yapı, 1944’te Floransa’dan çekilen Nazi Almanya’sının yıkımından kurtulabilmiş tek köprüdür.
Üç kemerli bu muazzam yapı, geçmişte kasapların meskeniyken şimdilerde tarihi ev ve ışıltılı kuyumcu dükkanlarına ev sahipliği yapar. Vecchio ve Pitti Sarayları arasında düklerin geçişini sağmak için 16. yüzyılda Giorgio Vasari tarafından yapılmış ünlü Vasari Koridoru (Corridoio Vasariano), köprüde ev ve dükkanların üstündeki kemerlerin üzerine yerleştirilmiştir.
Bir zamanlar Dante’nin yürüdüğü bu köprüde dolaşmak özel ve güzel bir histir. Arno Nehri üzerinde yer alan diğer köprülerden Ponte Vecchio’yu izlemek de bir başka güzeldir.
Uffizi Galerisi
Floransa’nın merkezinde Signoria Meydanı’nın (Piazza della Signoria) komşusu olan Uffizi Galerisi (Galleria degli Uffizi), Toskana’da Rönesans Dönemi’nde ortaya konmuş en özel eserlere ev sahipliği yapar. 1560 - 80 yılları arasında devlet dairelerinin yer aldığı bir saray olarak inşa edilmiştir. Giorgio Vasari’nin tasarladığı Uffizi Sarayı (Palazzo Uffizi), iki katlıdır.
Medici ailesinin şahsi koleksiyonlarının sergilendiği galeri, muazzam bir sanat müzesidir. Kronolojik düzenle sergilenen geniş koleksiyonu, sanat tutkunları için bir hazinedir.
Ognissanti Madonna (1310) eseri ile Giotto’nun gözünden Meryem’i görebilmek bir ayrıcalıktır. Boticelli’nin 1485 yılına ait Venüs’ün Doğuşu adlı eseri ve huzur verici Primavera tablosu,
Michelangelo’nun 1506 yılında ortaya koyduğu Kutsal Aile eseri, Tiziano’nun 1538 tarihli eseri Urbino Venüsü... Daha pek çok ünlü sanatçının yapıtına sahip olan Uffizi Galerisi’nde, yorulanlar, geniş avluda soluklanır.
Galeri, Avrupa’nın en zengin koleksiyonuna ev sahipliği yaptığı için önünde oluşan uzun kuyruklar göz korkutsa da sanat meraklıları Uffizi’ye girebilmeyi sabırla bekler. Önden rezervasyon yaparak gelmek de mümkündür.
Galleria dell'Accademia
Rönesans’ın sembol yapıtlarından biri olan Michelangelo’nun meşhur Davud Heykelinin sergilendiği, Galleria dell'Accademia (Floransa Güzel Sanatlar Akademisi), Medici ailesi tarafından 1561 senesinde yaptırılmıştır. Kısaca Accademia olarak anılan bu kurum, 1784 senesinde Floransa sanat okullarının merkezi olarak belirlenmiştir ve Avrupa’nın ilk çizim akademisi olarak bilinir.
13 ile 16. yüzyıl arasında ortaya konmuş pek çok tablo ve sanat eserinin sergilendiği Accademia’da Davud Heykelinin bambaşka bir yeri vardır. 1873’den bu yana burada sergilenen, tek parça mermerden yapılmış eser herkesi etkisi altına alır. Davud Heykelinin bir kopyası da Piazza della Signoria’da (Signoria Meydanı) yer alır.
Vecchio Sarayı
Vecchio Sarayı, bir kale edasıyla Floransa’daki Piazza della Signoria’yı (Signoria Meydanı) selamlar. Mimar Arnolfo di Cambio’nun tasarladığı bu yapı, 1298 - 1314 seneleri arasında inşa edilmiş, 94 metre yüksekliğinde bir kule (Torre d'Arnolfo) ile taçlandırılmıştır. Bugün belediye başkanlığına tahsis edilmiş bu saray, geçmişte Medici ailesine ev sahipliği yapmıştır.
İç mekan tasarımının büyük bir kısmı Giorgi Vasari tarafından yapılmış olup Floransa’nın etkileyici atmosferini en iyi yansıtacak şekilde günümüze kadar ulaşmıştır. Ponte Vecchio Köprüsü’nün üst kısmına yerleştirilmiş Vasari Koridoru, Vecchio ve Pitti Sarayları’nı birbirine bağlar. Orta Çağ’dan kalma bu muazzam şato, geniş bir avludan geçilerek keşfe çıkılabilir. Michalengelo’ya ait Genio della Vittoria adlı zafer heykeli, ismi 500 konsey üyesinden gelen Beşyüzler Salonu’nda görülebilir. Vecchio Sarayı’nın en dikkat çekici kısmı, dört elementi simgeleyen Elementler Odası’dır. Medici ailesine dair pek çok eşya ve objenin yer aldığı sarayda, Rönesans sanatına dair özel eserler bulunur. Tavan süslemeleri, tablolar, freskler… Bir sanatsever için Vecciho Sarayı, Floransa gezisinin olmazsa olmazlarından…
İhtişamlı çan kulesi Torre d'Arnolfo’nun tepesine tırmananlar, gücü ve ihtişamı simgeleyen bu kulede karşılaştıkları panoramik kent manzarası ile Floransa’nın büyüsüne kapılmaktan kendini alamaz.
Santa Maria Novella Bazilikası
Santa Maria Novella Bazilikası (Basilica di Santa Maria Novella), Floransa’nın en büyük bazilikalarından biridir. Dominikan mezhebine ait olan ve 13. yüzyılda inşa edilmiş kutsal mekanın ön cephesi çizgili mermerle kaplıdır. Erken Rönesans ve Gotik mimarisinin güzel örneklerinden biri olan bu yapı, aynı adlı tren istasyonunun karşısındadır.
İç mekanın bir kısmı Meryem’in yaşamını anlatan fresklerle bezelidir. Sunağın en solunda, Niccolò di Tommaso Nardo di Cione tarafından 14. yüzyılda yapılmış cennet, cehennem ve arafı betimleyen freskler, oldukça ilgi çekicidir. 16. yüzyılda gerçekleşen restorasyonda Medici ailesi tarafından ekletilmiş şapellerden birinin yanında 13 ya da 14. yüzyıla ait duvara yerleştirilmiş mezar taşları yer alır.
Her köşesi ayrı bir detay barındıran Santa Maria Novella Bazilikası’nın içi İtalyan sanatçıların eserleriyle donatılmıştır.
Boboli Bahçeleri
Floransa’nın sembol noktalarından biri olan Boboli Bahçeleri (Giardino di Boboli), Pitti Sarayı’nın arkasında yer alır. Floransa’nın en sakin köşelerinden biri olan Boboli Bahçeleri, şehrin geniş manzarasına hakimdir. 16. yüzyılda kurulmuş bu muhteşem park, antik Roma eserleri ile bezenmiştir. Büyük bir alana yayılan parka çeşme, süs havuzu ve heykeller cömertçe yerleştirilmiştir.
Boboli Bahçeleri, Cosimo I de' Medici’nin eşi Eleonora di Toledo için yapılmıştır. Niccolò Pericoli tarafından tasarlanmış bahçelere, Giorgio Vasari’nin de eli değmiştir.
Yemyeşil ağaçların arasındaki yürüyüş yolu karşınıza çıkan heykel ve çeşmelerle zamanda yolculuk hissi veriyor.
Pitti Sarayı
Luca Pitta tarafından 1458 yılında yaptırılan Rönesans sarayı, Vecchio Sarayı’nın karşısındadır. 1549 senesinde Medici ailesinin satın aldığı Pitti Sarayı (Palazzo Pitti), Vasari Koridoru ile Arno Nehri’nin karşı kıyısındaki Vecchio Sarayı’na bağlanır. Yuvarlak kemerler, kabartma ve heykellerle süslenmiş tarihi yapı, Rönesans’ın tüm ihtişamını yansıtır. 1919 senesinde III. Vittorio Emanuele’nin İtalyanlara bağışladığı görkemli saray, şimdilerde geniş bir sanat koleksiyonu ve pek çok tarihi esere ev sahipliği yapar.
Tavan ve duvarları kaplayan freskler, kehribar oymalar, fildişi minyatürler, mücevher ve taçlar… Müze olarak gezilebilen bu yapı, Medici ailesinin yadigarlarıyla bezelidir. Gümüş, porselen koleksiyonları, kıyafet müzeleri ve resim galeriyle oldukça ilgi çekicidir. Boboli Bahçeleri (Giardino di Boboli), Pitti Sarayı’nın arkasında yer alır. Doyurucu bir gezinin ardından Boboli Bahçelerinde dinlenmek Pitti Sarayı’nın bir geleneğidir.
Bargello Müzesi
Bargello Müzesi, zengin Rönesans koleksiyona sahip sanat müzelerinden biridir. Kapsamlı bir heykel koleksiyonu barındırır. Capitone del Popolo’nun ikamet etmesi için inşa edilmesi nedeniyle Palazzo del Popollo adıyla da anılır. Floransa’nın en eski kamu binası olarak 1255 senesinde inşa edilen yapı, 16. yüzyıla kadar adalet sarayı, sonraki yıllarda ise hapishane olarak kullanılmıştır. 1865 senesinde müzeye dönüştürülmüştür ve kapılarını sanatseverlere açmıştır
Bargello Müzesi’nde, 14 ile 17. yüzyıl arasında ortaya konmuş pek çok eser bulunur. Donatello’nun bronz Davud heykeli, Michelangelo’nun Bacchus, Pitti Tondo gibi yapıtları ve Giovanni’nin eserleri oldukça ilgi çeker. İhtişamlı kulesi ile kenti selamlayan bu yapı, İtalyan Gotik üslubunun en güzel örneklerinden biri olarak mutlaka gezilmelidir.
Santa Croce Bazilikası
Santa Croce Bazilikası (Basilica di Santa Croce), Arnolfo di Cambio tarafından tasarlanmış, Fransisken mezhebinin Floransa’daki gösterişli kilisesidir. Neogotik mimarinin görkemli örneklerinden biri olan bazilika, Santa Croce Meydanı’nda (Piazza di Santa Croce) yer alır.
Gösterişli mermer kaplaması ile meydanda devleşen kutsal mekan, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Yüzyıllar boyunca pek çok onarımdan geçmiş olsa da tarihi dokusunu koruyabilmiştir. İç mekanı özenle süslenmiş yapı, Giotto’nun freskleriyle taçlandırılmıştır. Bazilika girişinde misafirleri, yanında iki aslanla beraber Dante’nin heykeli karşılar. Galileo, Michelangelo, Ghiberti, Machiavelli, Foscolo, Gentile, Marconi ve pek çok özel ismin mezarları burada yer alır. Birçok kişi, bu anıtsal mezarları ziyaret etmek üzere Santa Croce’ye gelir.
Floransa’nın sembol noktalarından biri olan Boboli Bahçeleri (Giardino di Boboli), Pitti Sarayı’nın arkasında yer alır. Floransa’nın en sakin köşelerinden biri olan Boboli Bahçeleri, şehrin geniş manzarasına hakimdir. 16. yüzyılda kurulmuş bu muhteşem park, antik Roma eserleri ile bezenmiştir. Büyük bir alana yayılan parka çeşme, süs havuzu ve heykeller cömertçe yerleştirilmiştir.
Boboli Bahçeleri, Cosimo I de' Medici’nin eşi Eleonora di Toledo için yapılmıştır. Niccolò Pericoli tarafından tasarlanmış bahçelere, Giorgio Vasari’nin de eli değmiştir.
Yemyeşil ağaçların arasındaki yürüyüş yolu karşınıza çıkan heykel ve çeşmelerle zamanda yolculuk hissi veriyor.