Helenistik Dönemin göz alıcı kalıntılarının yer aldığı Nemrut Dağı Milli Parkı, tümülüs ve kutsal alanları içine alır. Kommagene Krallığı’nın izlerine yıllar boyunca ev sahipliği yapmıştır. Kommagene Kralı Antiochos’un tümülüsü ve dev heykellerin yer aldığı Nemrut Dağı Milli Parkı, Doğu ve Batı terası olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Batı Terasında aslanlı bir horoskop dikkat çekerken her iki terasta da Helenistik ve Pers sanatını ortaya koyan heykeller bulunur. Günübirlik geziler için ideal bir yer olan milli parkta konaklanacak yer bulunmuyor.
Kahta ilçesinde yer alan ve Kommagene Krallığı’ndan miras kalan Karakuş Tümülüsü, krallığın kadınlarına ait olan bir anıt mezardır. Yaklaşık 20 metre yüksekliğinde olan tümülüsün güneyinde yer alan kartal heykeli, buranın Karakuş adı ile anılmasına neden olmuştur. Kartal heykeli hala varlığını korurken diğer sütunlarda yer alan boğa ve aslan heykelleri zamana yenik düşmüştür. Aslan heykelinin tamamı yok olurken boğa heykelinden geriye, sadece gövdesi kalmıştır.
Kahta ilçesinde yer alan Arsemia Antik Kenti, Nymphaios Arsameia'sı, Kommagene Krallığı’nın yazlık başkenti olarak biliniyor. Birçok kabartma heykele ve stele ev sahipliği yapan antik kent, Anadolu sınırları içerisinde yer alan en büyük Grekçe kitabeye sahiptir. Kitabeye giden yol, yaklaşık yüz elli basamakla aşağı iner. Buranın üst kısmında saray kalıntıları ve kutsal amaçla kullanıldığı düşünülen dehliz yer alır.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük şehrinden biri olan Perre Antik Kenti, Adıyaman’ın tarihi miraslarından biridir. Pirin adıyla da bilinir. Antik kent çevresinde bulunan Roma çeşmesi, lezzetli suyuyla çevrede yaşayanların ve turistlerin ilgisini çeker. Surlarının bir kısmı hala ayakta olan Perre, Kommagene kaya mezarlarına ev sahipliği yapar.
Kahta ve Sincik ilçeleri arasında bulunan Cendere çayı üzerindeki Cendere Köprüsü, Roma İmparatoru Septimus Severus tarafından yaptırılmıştır. Roma mimarisinin muazzam örneklerinden biri olan Cendere Köprüsü, iki kemerlidir. Köprünün üstünde yer alan dört sütundan biri Roma Dönemi’nde yıkılmıştır. Sütunlardan biri Severus’a, biri eşi Julia’ya, ikisi de oğulları Geta ve Caracalla’ya adanmıştır. Geta’nın Caracalla tarafından öldürülmesi üzerine Geta’ya adanan sütun, yine Caracalla tarafından kaldırılmıştır.
Kahta’nın Kocahisar köyünde yer alan Yeni Kale, Kommagene Krallığı mirasına ait eserlerinden biridir. Kale, bugünkü halini Memlüklere borçludur. Kahta Çayı’na (Nymphaios) doğru giden gizli su yolu buradan geçer. Yeni Kale’de su depoları, cami ve hamam da bulunur. Posta güvercinlerinin yetiştirildiği kule burada yer alır. Eski Kahta Kalesi ismiyle de bilinir.
Adıyaman şehir merkezinde yer alan Oturakçı Pazarı, diğer adı ile Oturakçılar Pazarı, Adıyaman’a özgü pek çok şey bulunabilen geleneksel bir çarşıdır. Halılar, işlemeli kilimler, heybe ve çantalar dışında yöresel gıdaların da satıldığı Oturakçı Pazarı, kente gelen turistlerin uğrak yerlerinden biridir. Burada Adıyaman’ın tarihini anlatan farklı dillerde basılmış kitaplara rastlamak da mümkün.
Besni’nin güney kesiminde bulunan kale, yalçın kayalıkların olduğu bir bölgeye inşa edilmiştir. Yüksek bir yerde olması ve kalede yer alan mancınıklar, bu yapının bölgeyi gözetleme ve Besni çevresini savunma amacı ile yapıldığını gösterir. Tarihi kalenin orta kısmında bir kuyu bulunur. Batı kısmında ise iki mancınık vardır. Halk arasında çifte mancınık olarak anılan bu iki yapıtın, düşmanları caydırmak amacıyla kullanıldığı rivayet edilir. Giriş kısmında yer alan anıt kuleleri ve tarihi izler taşıyan surları ile Besni Kalesi, ilçenin tarihi zenginliklerinden biridir.
Gölbaşı’na bağlı Yolbağ köyünde bulunan Altınlı Köprü’nün yapım tarihi bilinmiyor. Taşların harç kullanılmadan sıkıştırılması ile inşa edilen köprü, üç kemerlidir. Köprünün, suya karşı daha güçlü kalabilmesi için ayak kısmına koni şeklinde mahmuzlar yapılmıştır.
İlçenin Oymaklı köyünde yer alan Gerger Kalesi, Roma Dönemi’nde inşa edilmiştir. Surları ve kale kapıları ise Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’nde yapılmıştır. Fırat Nehri’nin batı tarafında yer alan bu kale, Fırat Arsameia’sı olarak da adlandırılır. Aşağı Kale ve Yukarı Kale olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kalenin üç girişi bulunur. Kommagene Krallığı zamanında tapınak ve idari işler merkezi olarak kullanılmıştır. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan Gerger Kalesi’nin büyük bir bölümü halen ayaktadır ve şehre keşfe çıkanları ağırlamaya devam eder.
Sincik ilçesinde Cendere Köprüsü’nün yaklaşık 10 km kuzeyinde yer alan Derik Kutsal Alanı, diğer adı ile Hereeoon, Kommagene Krallığı döneminde yapılan Temenos kalıntılarına ev sahipliği yapar. Temenos, tapınakları çevreleyen duvarlara verilen addır. Burada Temenos ile beraber iki adet tapınak da bulunur. Kutsal alanın Roma Dönemi’nde yapıldığı düşünülüyor.
Tut ilçesinde yer alan Kaşlıca köyü, tarihi bir kaleye ev sahipliği yapar. Kaşlıca Kalesi, kent sakinleri tarafından Mihri Babil Kalesi olarak da isimlendirilir. Kalenin Babiller zamanında yapıldığı düşünülüyor. Evlerin yer aldığı vadinin iç kısmına inşa edilmiş olan tarihi yapı, gözetleme alanlarına sahiptir. Türk kahramanı olan Battal Gazi’nin Malatya tarafından gelip bu kaleyi fethettiği söylenir.
Romalılar döneminden kalan ve Göksu Çayı üzerinde bulunan Göksu Köprüsü, çayın daraldığı bir bölgede kayaların üzerine inşa edilmiştir. Üç kemerli olan bu köprü, Kızılin köyüne yakın olduğu için Kızılin Köprüsü ismiyle de bilinir. Adıyaman’ın batıyla olan bağlantısını sağlar. Güçlendirme çalışmaları ile desteklenen Göksu Köprüsü, hala kullanılan tarihi bir mirastır.
Adıyaman’ın merkezinden 40 km uzaklıkta konumlu Kuyulu (Turuş) köyünde keşfedilmiş olan kaya mezarlar, Roma Dönemi’ne aittir. Tharse şehrinin mezarlığı olan bu alan, yaklaşık 60 adet mezarlığa ev sahipliği yapar. Bazıları kabartmalarla süslenmiş, yerin altına doğru kaya içine oyulmuş Turuş Kaya Mezarları’na basamaklar yardımıyla ulaşılabilir.
Çarşı Camii, Adıyaman’ın merkezindeki Oturakçı Pazarı içerisinde konumludur. 1557 tarihli kutsal mekan, Hacı Abdulgani tarafından yaptırılmıştır. İnşa edildiği dönemde düz bir çatı ile kapatılmışsa da daha sonra kubbe ile süslenmiştir. Tarihi cami, bugüne kadar birkaç kez elden geçirilmiş olup hala faal durumdadır.
Adıyaman’ın merkezinde, aynı adlı mahallede bulunan Eskisaray Camii¸ 1638 senesinde İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Pek çok defa elden geçirilen kutsal mekan, zamanla asıl halinden uzaklaşmış olsa da görkemli mihrabı ve dış duvarları ile ilgi çekicidir. Tek şerefeli taş bir minareye sahip olan tarihi ibadethane, hala faal durumdadır.
Şehir merkezinde konumlu Musalla Camii’nin 17. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. 1890’da deprem nedeniyle minaresinin yıkıldığı söylenen kutsal mekana daha sonra tek şerefeli bir minare eklenmiştir. Taş mihrabı ve minberi ile hayranlık uyandıran ibadethanenin avlusu da bulunur. Tarihi yapı, hala ibadete açıktır.
Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi, şehir merkezindeki Mara Mahallesinde konumludur. M.S. 4 ya da 5. yüzyılda inşa edildiği düşünülen tarihi ibadethane, St. Paul Kilisesi ismiyle de anılır. Üç nefli bazilika olarak planlanmış kutsal mekanın içi duvar resimleriyle donatılmıştır. Süryani Kilisesi, farklı zamanlara onarılmış olup hala ibadete ve ziyarete açıktır.
Haydaran Kaya Mezarları, Adıyaman’ın merkezine yaklaşık 17 km uzaklıkta, eski adı Haydaran olan Taşgedik köyünde bulunur. Kaya mezarlar, Roma devrine aittir. Yeraltına doğru oyularak yapılmış mezar kısmında lahitler göze çarpar. Nekropol bölümüne merdivenlerle ulaşılır.
Diğer adı ile Hısn-ı Mansur, kent merkezine bağlı Ulucami Mahallesinde konumludur. Kentin ortasında yükselen bir tepe üzerine 7. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen tarihi yapı, Emeviler tarafından yapılmıştır. Adıyaman Höyük üzerinde bulunan kale, taştan inşa edilmiş ve yüzlerce yıl boyunca farklı medeniyetlere sığınak olmuştur. Şimdilerde çevresi düzenlenmiş olan Adıyaman Kalesi, il merkezinin seyir köşesi ve simgelerinden biridir. Yakın zamanda açılan sosyal tesisi ile özellikle yaz döneminde ziyaret edilir.
Adıyaman’ın merkezine bağlı eski adı Zey olan İndere köyündeki yerleşim yeri Roma devrine aittir. Köyün güneybatısında keşfedilmiş İndere Demirkale Yerleşimi, kayaların oyulması ile oluşturulmuştur. Erken Hristiyanlık Dönemi’ni işaret eden bu alandaki yapılar, tek ya da çok katlı olarak düzenlenmiş, içten merdivenlerle birleştirilmiştir. Demirkale Yerleşimi’nin yakınlarında, mağalar da bulunur.
Kommagene Krallığı’ndan miras kalan Haydaran Kaya Kabartması, Adıyaman’ın merkezine bağlı Taşgedik (Haydaran) köyünde bulunur. Köyün güneyinde konumlu bu eser, dağ yamacındaki kaya bloğu üzerine dikdörtgen bir alan içine yerleştirilmiştir. Güneş Tanrısı Helios ile Kommagene Kralı Mithridates Kallinikos’un ayakta durur halde tokalaşmalarının betimlendiği kaya anıtı, günümüze sağlam bir şekilde gelebilmiştir.
1768 tarihli Kab Camii, Adıyaman’ın merkezinde, adını verdiği mahallede konumludur. Hoca Ali’nin yaptırmış olduğu kutsal mekan, 1923 yılında Hacı Mehmet Ali tarafından onarıma tabi tutulmuştur. Tarihi cami, kesme taştan yapılmış, mütevazı bir kubbe ile örtülmüştür. Kapı ve pencereleri kemerlidir. Ceviz ağacından minberi, kesme taştan mihrabı ve minaresi ile günümüze ulaşabilmiş Kab Camii, halen ibatede açıktır.
Eski ismi Zey olan İndere köyünde konumlu 1640 tarihli cami, Adıyaman’ın merkezinde yer alır. Kesme taştan yapılan kutsal mekanın güneyinde su kaynağı vardır. Yeraltına açılan kemerli bir dehlizle su kaynağına ulaşılabilir. Farklı dönemler yapılan onarımlar neticesinde bugüne gelebilmiş olan İndere Camii’nin yaklaşık 7 metre uzağına 1948 senesinde taş bir minare eklenmiştir.
Mahmut El Ensari Türbesi, Adıyaman’ın merkezine bağlı İpekli köyünde, kent merkezine yaklaşık 7 km mesafede yer alır. 1640 tarihinde, 4. Murat’ın Bağdat Seferi dönüşünde yaptırdığı kutsal mekan, kente tamamen hakim bir tepe üzerindedir. Çevresi mesire alanı olarak kullanılan türbe, Hz. Muhammed’in sahabelerinden Mahmut El Ensari’nin kabrine ev sahipliği yapar.
Adıyaman’ın merkezine bağlı İndere (Zey) köyünde yer alan Şeyh Abdurrahman Erzincani Türbesi¸ Osmanlı padişahı 4. Murat tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. Şeyh Safiyyüddin Erdebili’nin müritlerinden Şeyh Abdurrahman Erzincani, 1335 yılında hayatını kaybetmiş bir din bilginidir. Türbede Erzincani ve ailesine ait toplam dört sanduka bulunur. Bugüne dek birkaç kez onarımdan geçen kutsal mekan, dua edenlerin buluşma yeridir.
Paşa Hamamı, Adıyaman’ın merkezindeki Kab Camii’nin yanında yer alır. Cami ile aynı yıllarda inşa edildiği düşünülen tarihi yapı, Osmanlı Dönemi’nden günümüze kadar gelebilmiştir. Sıcaklık, soğukluk, soyunmalık ve külhandan oluşan hamam, tonozla örtülmüştür. Taştan yapılma kapısında çeşitli işlemeler göze çarpar. Birkaç defa onarılan yapı, hala faaliyettedir.
Kent merkezindeki Kabcamii Mahallesinde yer alan Tuz Hanı, 19. yüzyılda inşa edilmiş Osmanlı Dönemi mimari yapılarından biridir. Açık avlu çevresine dizilmiş odalardan oluşan tarihi yapı, kesme taştan yapılmış, sivri kemer ve revaklarla bezenmiştir. Şimdilerde bakımsız durumda olan Tuz Hanı’nın onarılması planlanır.
Adıyaman’ın merkezine bağlı Musalla Mahallesinde yer alan Gazhane Çeşmesi, 1754 - 55 yılında, Ahmet Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Kesme taştan yapılan çeşme, iki eyvanlı olarak tasarlanmış, yuvarlak kemerle süslenmiştir. Yakın tarihte elden geçirilen yapı, halen kullanılır.
Bağpınar Çeşmesi, 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Adıyaman’ın merkezine bağlı Bağpınar köyünde konumlu tarihi çeşme, eyvanlı olarak tasarlanmış, kesme taştan yapılmıştır. Kabartma ile işlenmiş çeşitli figürlerle süslenmiş bu yapı, hala kullanılır.
Besni ilçesine bağlı, eski adı Sofraz olan Üçgöz köyünde yer alan Sofraz Anıt Mezarları, Roma Dönemi’nin mirasıdır. Küçük Tümülüs ve Büyük Tümülüs olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Sofaz Küçük Tümülüs, kaya içine oyulmuş üç mezara sahiptir. Kesme taştan, inşa edilmiş anıt mezara, yeraltına doğru inen merdivenlerle ulaşılır.
Sofraz Büyük Tümülüs, lahitli iki adet mezara sahiptir. Mezar odaları tonozla örtülmüş, kesme taştan yapılmıştır. Sofraz Anıt Mezarları, oldukça sağlam bir şekilde günümüze ulaşmış olup tarih meraklılarını ağırlar.
Besni’ye bağlı armalı köyünde keşfedilen kaya mezarlar, Roma devrini işaret eder. Kayaların yeraltına doğru oyulması ile yapılmış bu mezarlar, geniş bir alan boyunca sıralanmıştır. 21 adet mezar odasına sahip Atmalı Kaya Mezarları, sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.
Besni, Yeniköy mevkiinde yer alan Dikilitaş Tümülüsü, yığma taşlarla kaplıdır. Sesönk olarak anılan bu alanda, uzun boylu sütunlar bulunur. Sütun ve kalıntılar incelendiğinde mezarın Kommagene Kralı II. Mithridates’e ait olduğu tahmin edilir. Yüksek bir noktada konumlu Dikilitaş mevkii, tarihe ilgi duyanların görmek isteyeceği yerlerden biridir.
Suvarlı Kaya Mezarları, Besni ilçesine bağlı Suvarlı beldesinde keşfedilmiştir. Roma Dönemi’ne ait nekropol, kaya ile kaplı bir alanda yeraltına doğru oyularak oluşturulmuştur. Merdivenle ulaşım sağlanan mezar alanında yuvarlak kemerli lahitler yer alır.
Dolmen Mezarları, Besni’ye bağlı Kargalı köyünde yer alır. Bronz Çağı’na dek uzanan tarihi ile ilgi çeken bu mezarlar, kaya bloklarının üçgen çatı şeklinde birbirine dayanması ile oluşturulmuştur. Tarih öncesi çağlara dair bir hayli önem arz eden Dolmen Mezarları’nın uzunluğu 4 metreye kadar ulaşır. Çevresinde Romalılara ait nekropoller bulunur.
15. yüzyıla ait Besni Ulu Camii, Eski Besni Örenyeri’nde konumludur. Memlük ya da Dulkadiroğulları zamanında inşa edildiği tahmin edilen yapıdan geriye yalnızca minaresi kalmıştır. Tek şerefeli silindir gövdeli minaresindeki kitabede 1565 tarihi okunmaktadır.
Besni’ye bağlı Çomak köyünde konumlu köprü, 17. yüzyılda tarihlendirilir. Üç gözlü ve yuvarlak kemerli yapının sağ ve soldaki gözleri, ortadakine kıyasla daha küçüktür ve bir kısmı toprağa gömülmüştür. Moloz taştan inşa edilen Çomak Köprüsü’nün kemerleri kesme taştan örülmüştür. Bugüne kadar birkaç kez onarıldığı düşünülen yapı, halen kullanılır.
Vakkas Emiroğlu Konağı, Besni, Kargalı köyünde yer alır. İki katlı tarihi yapı, 19. yüzyıldan bugüne kadar gelebilmeyi başarmıştır. Kesme taştan örülmüş duvarları düz bir dam ile kapatılmışsa da çatı örtüsü günümüze ulaşamamıştır. Konut olarak kullanılan üst kata, yapının arkasında bulunan dış merdivenlerle ulaşılır. Alt kat ahır ve depo olarak kullanılmıştır. Tarihi yapılara merak duyanların görmek isteyeceği konak, hoş bir manzaraya sahiptir.
Kommagene Krallığı’nın Gerger Kalesi’nde bıraktığı miraslardan bir olan kaya anıtı, krallığın başkenti Somosata’yı (Samsat) kuran Kral Samos’un görkemli bir kabartması ve Grekçe yazılardan oluşur. Kralı Mithridates Kallinichos’un da babası olan Samos’un anıtı, kalenin batı tarafındaki surlarda yer alır ve günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır.
Gölbaşı ilçesine bağlı Harmanlı beldesi Yaylacık köyü mevkiinde, Göksu Nehri’ni süsleyen Vijne Köprüsü, gölün dar bir noktasına kurulmuştur. 18. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen tarihi yapı, Tut ilçesi ve Gölbaşı arasında bağlantı sağlar. Moloz ve kesme taştan örülmüş köprünün tahliye ve ana kemeri bulunur. Tahliye kemeri zarar görmüş olsa da ana kemeri ile halen kullanılır.
Kahta’ya bağlı Akıncılar beldesinde yer alan kaya yerleşimi M.S. 3 yüzyılda kurulmuştur. Kayaların oyulması ile oluşturulmuş odaların bazıları nişlerle süslenmiştir. Akıncılar Kaya Yerleşimi, tepenin üzerine yatay bir şekilde yapılmıştır.
Selçuklular Dönemi’nde inşa edilmiş Damlacık Hanı, aynı adlı köyde, Kahta ilçesinde yer alır. Cendere Çayı yakınlarındaki tarihi han, moloz taştan yapılmış, eyvanlı olarak planlanmıştır. Günümüze yalnızca kalıntıları ile ulaşabilmiş bu yapı, koruma altına alınmıştır.
Minaresine işlenmiş kitabeye göre 1736 yılında Hacı Hasan tarafından yaptırılan Tut Ulu Camii, ilçe merkezindeki Avniye Mahallesinde yer alır. Kesme taştan inşa edilen kutsal mekan, ahşap tavan ve kiremit çatı ile kapatılmıştır. Son cemaat yeri kemerlidir. Caminin taştan örülme kare kaideli, tek şerefeli bir minaresi vardır. Ulu Camii, hala faal durumdadır.
Tut ilçesinden geçen Şovak Deresi üzerine kurulmuş taş köprünün Osmanlılar zamanında yapıldığı tahmin edilir. Ticaret yolları güzergahında kalan bu yapı, pek çok kervana geçit vermiştir. Günümüze kadar gelebilmiş köprünün onarıma ihtiyacı vardır.
Çat Baraj Gölü, Çelikhan’ın muazzam güzelliklerinden biridir. Gölün üzerindeki yüzen adalar, seyrine doyum olmayan bir manzara yaratır. Alabalıklara yuva olan Çat Barajı, olta balıkçılığına uygundur. Etrafında piknik yapmaya müsait alanlar ve lezzetli alabalıklardan tadılabilecek alabalık tesisleri bulunur.
Kent merkezinde yer alan Ulu Camii, Dulkadiroğulları Beyliği döneminde yaptırılmıştır. Yenileme çalışmaları ile halen ayakta olan cami, kullanıma açıktır. Geçmişin mimari anlayışına ışık tutan Ulu Camii, sütunlarla desteklenmiş heybetli bir giriş kapısına sahiptir. Toplamda üç kapısı bulunan caminin kuzey kapısı üzerinde bir kitabe bulunur.
4. Murat zamanında yaptırılan Abuzer Gaffari Türbesi, kent merkezine 5 km uzaklıkta yer alır. Şehir sakinleri tarafından düğün ve sünnet törenlerinden evvel türbe ziyareti yapılır. Turistlerin de gezi rehberine eklediği Abuzer Gaffari Türbesi’nin kapısında 1700’lü yıllara ait bir yazıt bulunur.
Adıyaman kent merkezinde ferah bir alanda konumlanmış olan Adıyaman Müzesi, modern bir binada pek çok sanat eserinin sergilenmesini sağlar. Arkeolojik Eserler Salonu ve Etnografik Eserler Salonu olmak üzere iki büyük sergi salonuna sahiptir. Paleolitik çağdan Osmanlı dönemine kadar geçen zaman dilimine ait pek çok arkeolojik eser burada bulunur. Bölgede yaşamış olan toplumların eşyaları ve kıyafetleri etnografik eserler statüsünde ziyaretçilere sunulur.
1720’li yıllardan bu yana ayakta olan Yenipınar Camii, kent merkezinde hala hizmet veriyor. Hacı Mahmut tarafından yaptırılan bu cami, küçük kubbelerle süslenmiştir. Sütunlarla desteklenmiş yuvarlak hatlı kemerlere sahip olan kutsal yapı, Yenipınar Mahallesi’nde bulunuyor.
17. yüzyılda yapıldığı düşünülen ve harabe halinde olduğu için hangi medeniyet tarafından yapıldığı belirlenemeyen Toktamış Camii, kullanıma kapalıdır. Caminin minaresi hala ayaktadır.
Adıyaman’ın Besni ilçesinin değerli yapıtlarından biri olan Kurşunlu Camii, Osmanlı Dönemi’nden günümüze ulaşmıştır. Eski Besni Ören Yeri içerisinde yer alır. 17. yüzyıl Osmanlı mimarisinin izlerini taşır. Hacı Zeyrek tarafından yaptırılmıştır. 2006 yılında onarım işlemleri biten cami, hizmet vermeye devam ediyor. Onarım ile değiştirilen caminin kubbesi daha önce kurşunla bezeli olduğu için bu ismi almıştır. Bölge halkı tarafından Külhanönü ve Hacı Zeyrek Camii olarak da adlandırılır.
Tut ilçesinin merkezinde yer alan Salah Camii’nin 1600’lü yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor. Zaman zaman yenileme çalışmalarına sahne olan cami, tarihi özelliklerini ve asıl görüntüsünü neredeyse kaybetmek üzere…
Adıyaman’daki en eski camilerden biri olarak bilinen Musalla Camii, Tut ilçesinin tarihi değerleri arasında bulunur. Selçuklu Camii olarak da anılan bu tarihi yapının yapılış zamanı net olarak bilinmiyor.
Samsat’ın 8 km kadar kuzeyinde bulunan Taşkuyu köyünde bulunan Sahabe Safvan Bin Muattal Türbesi, Yermük Savaşı’na katılan ve şehit düşen Safvan Bin Muattal’ın adına yaptırılmıştır.
Çarşı Camii, Adıyaman’ın merkezindeki Oturakçı Pazarı içerisinde konumludur. 1557 tarihli kutsal mekan, Hacı Abdulgani tarafından yaptırılmıştır. İnşa edildiği dönemde düz bir çatı ile kapatılmışsa da daha sonra kubbe ile süslenmiştir. Tarihi cami, bugüne kadar birkaç kez elden geçirilmiş olup hala faal durumdadır.
Adıyaman’ın merkezinde, aynı adlı mahallede bulunan Eskisaray Camii¸ 1638 senesinde İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Pek çok defa elden geçirilen kutsal mekan, zamanla asıl halinden uzaklaşmış olsa da görkemli mihrabı ve dış duvarları ile ilgi çekicidir. Tek şerefeli taş bir minareye sahip olan tarihi ibadethane, hala faal durumdadır.
Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi, şehir merkezindeki Mara Mahallesinde konumludur. M.S. 4 ya da 5. yüzyılda inşa edildiği düşünülen tarihi ibadethane, St. Paul Kilisesi ismiyle de anılır. Üç nefli bazilika olarak planlanmış kutsal mekanın içi duvar resimleriyle donatılmıştır. Süryani Kilisesi, farklı zamanlara onarılmış olup hala ibadete ve ziyarete açıktır.
Haydaran Kaya Mezarları, Adıyaman’ın merkezine yaklaşık 17 km uzaklıkta, eski adı Haydaran olan Taşgedik köyünde bulunur. Kaya mezarlar, Roma devrine aittir. Yeraltına doğru oyularak yapılmış mezar kısmında lahitler göze çarpar. Nekropol bölümüne merdivenlerle ulaşılır.
Kommagene Krallığı’ndan miras kalan Haydaran Kaya Kabartması, Adıyaman’ın merkezine bağlı Taşgedik (Haydaran) köyünde bulunur. Köyün güneyinde konumlu bu eser, dağ yamacındaki kaya bloğu üzerine dikdörtgen bir alan içine yerleştirilmiştir. Güneş Tanrısı Helios ile Kommagene Kralı Mithridates Kallinikos’un ayakta durur halde tokalaşmalarının betimlendiği kaya anıtı, günümüze sağlam bir şekilde gelebilmiştir.
1768 tarihli Kab Camii, Adıyaman’ın merkezinde, adını verdiği mahallede konumludur. Hoca Ali’nin yaptırmış olduğu kutsal mekan, 1923 yılında Hacı Mehmet Ali tarafından onarıma tabi tutulmuştur. Tarihi cami, kesme taştan yapılmış, mütevazı bir kubbe ile örtülmüştür. Kapı ve pencereleri kemerlidir. Ceviz ağacından minberi, kesme taştan mihrabı ve minaresi ile günümüze ulaşabilmiş Kab Camii, halen ibatede açıktır.
Eski ismi Zey olan İndere köyünde konumlu 1640 tarihli cami, Adıyaman’ın merkezinde yer alır. Kesme taştan yapılan kutsal mekanın güneyinde su kaynağı vardır. Yeraltına açılan kemerli bir dehlizle su kaynağına ulaşılabilir. Farklı dönemler yapılan onarımlar neticesinde bugüne gelebilmiş olan İndere Camii’nin yaklaşık 7 metre uzağına 1948 senesinde taş bir minare eklenmiştir.
Mahmut El Ensari Türbesi, Adıyaman’ın merkezine bağlı İpekli köyünde, kent merkezine yaklaşık 7 km mesafede yer alır. 1640 tarihinde, 4. Murat’ın Bağdat Seferi dönüşünde yaptırdığı kutsal mekan, kente tamamen hakim bir tepe üzerindedir. Çevresi mesire alanı olarak kullanılan türbe, Hz. Muhammed’in sahabelerinden Mahmut El Ensari’nin kabrine ev sahipliği yapar.
Adıyaman’ın merkezine bağlı İndere (Zey) köyünde yer alan Şeyh Abdurrahman Erzincani Türbesi¸ Osmanlı padişahı 4. Murat tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. Şeyh Safiyyüddin Erdebili’nin müritlerinden Şeyh Abdurrahman Erzincani, 1335 yılında hayatını kaybetmiş bir din bilginidir. Türbede Erzincani ve ailesine ait toplam dört sanduka bulunur. Bugüne dek birkaç kez onarımdan geçen kutsal mekan, dua edenlerin buluşma yeridir.
Besni ilçesine bağlı, eski adı Sofraz olan Üçgöz köyünde yer alan Sofraz Anıt Mezarları, Roma Dönemi’nin mirasıdır. Küçük Tümülüs ve Büyük Tümülüs olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Sofaz Küçük Tümülüs, kaya içine oyulmuş üç mezara sahiptir. Kesme taştan, inşa edilmiş anıt mezara, yeraltına doğru inen merdivenlerle ulaşılır.
Sofraz Büyük Tümülüs, lahitli iki adet mezara sahiptir. Mezar odaları tonozla örtülmüş, kesme taştan yapılmıştır. Sofraz Anıt Mezarları, oldukça sağlam bir şekilde günümüze ulaşmış olup tarih meraklılarını ağırlar.
Besni’ye bağlı armalı köyünde keşfedilen kaya mezarlar, Roma devrini işaret eder. Kayaların yeraltına doğru oyulması ile yapılmış bu mezarlar, geniş bir alan boyunca sıralanmıştır. 21 adet mezar odasına sahip Atmalı Kaya Mezarları, sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.
Suvarlı Kaya Mezarları, Besni ilçesine bağlı Suvarlı beldesinde keşfedilmiştir. Roma Dönemi’ne ait nekropol, kaya ile kaplı bir alanda yeraltına doğru oyularak oluşturulmuştur. Merdivenle ulaşım sağlanan mezar alanında yuvarlak kemerli lahitler yer alır.
Beypınarı Mesire Alanı, Çelikhan ilçesinde yaklaşık 5 km uzaklıkta konumlu bir tabiat harikasıdır. Söğüt ağaçlarıyla kaplı bu alan, yazları bile serin olan havası ilgi çeker. Buz gibi suyuyla ünlü Bey Pınarı ile yeşeren topraklar, doğa ile bütünleşmek, dinlenmek ve piknik yapmak isteyenleri buraya davet eder.
Kommagene Krallığı’nın Gerger Kalesi’nde bıraktığı miraslardan bir olan kaya anıtı, krallığın başkenti Somosata’yı (Samsat) kuran Kral Samos’un görkemli bir kabartması ve Grekçe yazılardan oluşur. Kralı Mithridates Kallinichos’un da babası olan Samos’un anıtı, kalenin batı tarafındaki surlarda yer alır ve günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır.
Üzeyir Peygamber Türbesi, Gerger’in Alidam köyünde yer alır. 19. yüzyılda inşa edilmiş türbenin, Hz. Harun’un soyundan gelen Üzeyir Peygamber’in kabrine ev sahipliği yaptığı söylenir. Restorasyon sonrasında neredeyse tamamen yenilenen kutsal mekanın yanında cami de bulunur. Günümüzde her ikisi de ibadete ve ziyarete açıktır.
Hacı Yusuf Türbesi, Kahta ilçesinin Sarıdana köyünde yer alır. İlçe sakinleri tarafından sıkça ziyaret edilen türbede, 13. yüzyılda yaşam sürmüş İslam alimlerinden Hacı Yusuf’un kabri vardır. 20. yüzyılda inşa edilmiş kutsal mekanda toplam 5 sanduka bulunur.
Değirmenbaşı Mesire Alanı, Kahta ilçesine bağlı Kocahisar köyünde yer alır. Su kaynağının kenarında konumlu mesirelikte, trekking, kamp ve piknik yapılabilir. Değirmanbaşı mevkiinde, kayaları parlatarak akan küçük şelale, özellikle bahar aylarında seyirlik bir manzara yaratır.
Minaresine işlenmiş kitabeye göre 1736 yılında Hacı Hasan tarafından yaptırılan Tut Ulu Camii, ilçe merkezindeki Avniye Mahallesinde yer alır. Kesme taştan inşa edilen kutsal mekan, ahşap tavan ve kiremit çatı ile kapatılmıştır. Son cemaat yeri kemerlidir. Caminin taştan örülme kare kaideli, tek şerefeli bir minaresi vardır. Ulu Camii, hala faal durumdadır.
Helenistik Dönemin göz alıcı kalıntılarının yer aldığı Nemrut Dağı Milli Parkı, tümülüs ve kutsal alanları içine alır. Kommagene Krallığı’nın izlerine yıllar boyunca ev sahipliği yapmıştır. Kommagene Kralı Antiochos’un tümülüsü ve dev heykellerin yer aldığı Nemrut Dağı Milli Parkı, Doğu ve Batı terası olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Batı Terasında aslanlı bir horoskop dikkat çekerken her iki terasta da Helenistik ve Pers sanatını ortaya koyan heykeller bulunur. Günübirlik geziler için ideal bir yer olan milli parkta konaklanacak yer bulunmuyor.
Çat Baraj Gölü, Çelikhan’ın muazzam güzelliklerinden biridir. Gölün üzerindeki yüzen adalar, seyrine doyum olmayan bir manzara yaratır. Alabalıklara yuva olan Çat Barajı, olta balıkçılığına uygundur. Etrafında piknik yapmaya müsait alanlar ve lezzetli alabalıklardan tadılabilecek alabalık tesisleri bulunur.
İlçeye adını veren Gölbaşı Gölü, bol yağışlı zamanlarda yakınındaki Azaplı ve İnekli gölleriyle buluşur. Doğal kanallar yoluyla bir araya gelen Gölbaşı, Azaplı ve İnekli gölleri, sit alanı kapsamındadır ve 2008 yılında bu göller, Gölbaşı Gölleri Tabiat Parkı ilan edilmiştir. Gölün çevresinde dinlenme tesisleri ve mesire alanları bulunur. Adıyaman’ın doğal güzellikleri arasında yer alan bu yerin çevresinde birçok türün barındığı bir kuş cenneti bulunur.
Adıyaman’ın Gerger ilçesinde yer alan Kurdek Yaylası, ilçenin en yüksek noktasıdır. Yaz sezonunu bir hayli sıcak geçiren Adıyaman için Kurdek Yaylası, serinlik ve bol oksijen demektir. Kenti keşfe gelen gezginlerin de tercih ettiği bu yayla, Nemrut Dağı’nın zirvesinden daha yüksektir. Yaz aylarında düzenlenen Kurdek Yaylası Şenlikleri, pek çok misafiri ağırlar.
Çelikhan ilçesinde Çat Barajı yakınlarında olan Çelikhan İçmesi, yaz sezonunda bölgenin rağbet gören yerlerinden biridir. İçmeden akan suyun şifalı olduğuna ve sindirim problemlerine iyi geldiğine inanılır.
Çelikhan’ın mesire yerlerinden biri olan Zerban Suyu, Pınarbaşı (Bulam) kasasında yer alır. Bölge sakinleri ile beraber Malatya ve Şanlıurfa gibi komşu kentlerden de birçok misafiri ağırlar. Zerban Suyu, yaz mevsimlerini kurak geçiren bölge için serin bir seçenek oluşturur. Suyun yakınlarında Zerban Şenlikleri adı altında eğlenceler düzenlenir.
Çelikhan ilçesindeki Pınarbaşı (Bulam) kasabasında yer alan Havşeri Pınarı, Bulam Çayı’nın kaynağıdır. Çevresinde ulu söğüt ağaçları ile çevrelenmiş piknik alanları bulunur. Soğuk ve berrak suyu, huzur veren havasıyla yaz sezonu boyunca hem Adıyaman’dan hem de komşu kentlerden gelen misafirleri ağırlar.
Çelikhan’ın sınırları içinde yükselmiş olan Akdağ, yamaçlarında pek çok doğal güzellik barındırır. Jari Yaylası, Akdağ eteklerinde 2550 metre yükseklikle konumlanmış bir doğa harikasıdır. Bol oksijenli havası ile iştah açan bir manzaraya sahip olan bu yayla, bölgedeki en soğuk su olma özelliği taşıyan Jari Suyu’na sahiptir. Karayolu ile ulaşım sağlanamayan yaylaya, geleneksel yollarla ulaşmak mümkün… Uygun hava şartlarında, yaya ya da binek hayvanlar eşliğinde yaylaya gidilebilir. İlçe belediyesi, Ağustos ayında Jari Şenlikleri adı altında etkinler düzenler.
Korucak köyüne bağlı olan Koyunpınar Yaylası, Tucak Dağı’nın 2000 metre yüksekliğinde yer alır. Oksijen açısından zengin, yaz sezonunda ise bölgedeki diğer yerlere göre serin olan bu yayla, Malatya’ya yakındır. Koyunpınar Yaylası, taze havasıyla ve piknik alanlarıyla bahar ve yaz aylarında pek çok kişiye ev sahipliği yapar.
Tut ilçesinin kuzey kesiminde yer alan Memekli Mağara’nın, bahar aylarındaki yağışların ardından iki farklı bölgesinde doğal su akıntıları oluşur. Kadın memesine benzeyen şekli nedeniyle bu adı almıştır.
Bu mağara, Adıyaman Merkez’e bağlı bir köy olan Palanlı sınırları içinde yer alır. Doğal oluşumla meydana gelmiş olan Palanlı Mağarası, derin bir vadi üzerine özenle yerleştirilmiş gibidir. Paleolitik dönemde kullanılan mağaranın duvarlarında dağ keçisi ve geyiğe benzeyen figürler bulunur.
Beşpınar Mesire Alanı, il merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunan Ziyaretpayamlı köyü mevkiindedir. Beşpınar Vadisi’nin yakın zamanda düzenlenmesi ile kurulan mesirelik, şehir merkezinin en sık ziyaret edilen yeşil alanlarından biridir. Belediye tarafından işletilen sosyal tesis, kamp ve piknik alanları ile havanın ısınmasıyla birlikte hareketlenir. Burada düğün gibi organizasyonlar da yapılabilir.
Adıyaman’ın merkezinde Atatürk Baraj Gölü’nün yanı başında kurulmuş olan Gazihan Dede Mesire Alanı, doğa ile iç içe olmak isteyenlerin gözde yeridir. Seyir terası, çocuk parkı, yürüyüş yolu, kamp ve piknik alanları ile pek çok kişinin ziyaret ettiği mesirelikte, baraj gölü üzerine yerleştirilmiş yüzme havuzları bulunur. Etkileyici bir manzaraya sahip bu alan, kalabalık organizasyonlar için uygundur.
Mimar Sinan Kültür Parkı, şehir merkezindeki Atatürk Bulvarı’nda yer alır. Yaz akşamlarının vazgeçilmez yerlerinden biri olan parkta, çay bahçesi yürüyüş yolu ve çocuk oyun alanı bulunur. Kent merkezinde sakince dinlenmek isteyenleri davet eden bu park, yakın zamanda yeniden düzenlenme çalışmalarına dahil edilmiştir.
Sugözü Mesire Alanı, Besni ilçesine yaklaşık 10 km uzaklıkta yer alır. İlçe sakinlerinin dinlenme ve eğlenme yeri, Değirmen Çayı’nın yanı başındadır. Buz gibi suyu yaz mevsiminde burayı daha da çekici kılar. Piknik, doğa yürüyüşü ve kamp gibi etkinliklere uygundur. Tabiatın tüm renklerini bir araya toplayan Sugözü Mesire Alanı, doğa fotoğrafçılığı için kusursuz manzaralar sunar.
Beypınarı Mesire Alanı, Çelikhan ilçesinde yaklaşık 5 km uzaklıkta konumlu bir tabiat harikasıdır. Söğüt ağaçlarıyla kaplı bu alan, yazları bile serin olan havası ilgi çeker. Buz gibi suyuyla ünlü Bey Pınarı ile yeşeren topraklar, doğa ile bütünleşmek, dinlenmek ve piknik yapmak isteyenleri buraya davet eder.
Atatürk Barajı mevkiindeki Gerger Kanyonu, muazzam güzelliği ile tabiat tutkunlarının görmek isteyeceği yerlerden biridir. Yalçın kayalıkların arasında birkaç kanyonun birleşiminden oluşan doğal güzellik, görenleri kendine hayran bırakır. Kanyon, trekking, doğa fotoğrafçılığı ve kamp için uygundur.
Gerger’e bağlı Kütüklü köyünde konumlu Karagöl Kırkpınar Mesire Alanı, yaklaşık 64 hektarlık bir alanı kaplar. Mesire alanında, Karagöl’ün eşsiz manzarası eşliğinde akasya, meşe ve meyve ağaçlarının arasında piknik yapılabilir. Doğa yürüyüşüne de uygun olan bu alanda piknik için tahta masalar bulunur. El değmemiş doğası ile tabiat tutkunlarını ağırlayan mesirelik, ilçe merkezine yaklaşık 30 km uzaklıktadır.
Değirmenbaşı Mesire Alanı, Kahta ilçesine bağlı Kocahisar köyünde yer alır. Su kaynağının kenarında konumlu mesirelikte, trekking, kamp ve piknik yapılabilir. Değirmanbaşı mevkiinde, kayaları parlatarak akan küçük şelale, özellikle bahar aylarında seyirlik bir manzara yaratır.
Karadağ Kent Ormanı, Adıyaman’ın merkezinden yaklaşık 2 km uzaklıktadır. Adıyaman Kent Ormanı olarak da bilinir. Çoğu çam ağaçlarından oluşan zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Yüksekte konumlanmış ormanlıkta kamp ve piknik alanları bulur. Sakin bir gün geçirmek ve doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal bir rotadır. Orman içinde kafe ve çay bahçesi vardır.
Adıyaman şehir merkezinde yer alan Oturakçı Pazarı, diğer adı ile Oturakçılar Pazarı, Adıyaman’a özgü pek çok şey bulunabilen geleneksel bir çarşıdır. Halılar, işlemeli kilimler, heybe ve çantalar dışında yöresel gıdaların da satıldığı Oturakçı Pazarı, kente gelen turistlerin uğrak yerlerinden biridir. Burada Adıyaman’ın tarihini anlatan farklı dillerde basılmış kitaplara rastlamak da mümkün.
Adıyaman’ın merkezinde konumlu modern alışveriş merkezi, hipermarket ve ünlü markaların mağazalarına ev sahipliği yapar. Sinema salonu, çocuk oyun alanı, restoran ve kafeleri ile kent sakinleri için sosyalleşme imkanı yaratır. AVM içinde bulunan etkinlik alanında imza günü, konser ve özel günlerde çeşitli organizasyonlar düzenlenir.