Ankara Kalesi, kırmızı Ankara taşından inşa edilmiş, iç ve dış kale olmak üzere iç içe iki yapıdan oluşur. Dik kayaların üzerinde, büyük bir alanı kaplayan korunaklı yapı, bölgede yaşamış birçok medeniyetin eline geçmiştir. Kaleyi ele geçiren her uygarlık, tarihi yapıyı biraz daha büyütmüş ve bugünkü haline gelmesini sağlamıştır. 20 adet kulesi olan dış kale, zamana yenik düşmüş, 42 kulesi olan iç kale ise büyük bir kısmıyla hala ayaktadır. Kalenin içinde 600 kadar ev vardır. Bu evlerden bazıları restoran ve kafe olarak kullanılır. Ankara’nın bu kale etrafına kurulduğu rivayet edilir. Sit alanı olarak belirlenen bu alan, açık hava müzesi niteliğindedir.
Anıtkabir
Türkiye'deki anıtsal mezarların en ünlüsü olan yapı, Kurtuluş Savaşı'nın önderi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk için yaptırıldı. Mimarları Ord. Prof. Emin Onal ile Doç. Orhan Arda olan ve 1944 yılında yapımına başlanan Anıtkabir, dokuz yılda tamamlanabilmiş, kentin kaleden sonra en yüksek tepesi olan Rasattepe'de 15 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur.
Yapımında kullanılan malzeme, Ankara bozkırına uygun ve sağlam olan açık sarı ve açık gri renkli Çankırı taşıdır. Anıtkabir'e 26 basamaklı geniş bir merdivenle çıkılır. Merdivenin solunda Hürriyet, sağında İstiklal kuleleri bulunur. Bu kulelerin iç duvarlarında ise, altın yaldızla Atatürk'ün özgürlüğe ve bağımsızlığa ilişkin sözleri yazılıdır. Kulelerin önüne yerleştirilen üç ayrı heykel topluluğu, halkın Atatürk'ün ölümünden doyduğu acıyı anlatır. Bu kulelerin arasından, Kayseri taşından yapılmış 24 Hitit aslanı heykelinin yer aldığı Aslanlı Yol'a girilir. Yolun sonunda Müdafaa-i Hukuk ve Mehmetçik kuleleri ile sekiz kuleyle çevrile, kırk bin kişilik Zafer Alanı'na geçilir.
Bu kulelerin arasındaki yapılarda Atatürk'ün özel eşyalarının sergilendiği, Atatürk Müzesi, Atatürk'e ilişkin kitapların ve el yazması notların bulunduğu Atatürk Kitaplığı bulunur. Zafer Alanına girildiğinde ise alanın solunda mezarın bulunduğu, kırk dört sütunla çevrili mozole yer alır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü'nün mezarı da, Zafer Alanı'nda Atatürk'ün mozolesinin karşısındadır.
Augustus Tapınağı
Hacı Bayram Cami'nin yanında yer alan Augustus Tapınağı, Ankara'nın en eski yapılarından biridir. Phrygia tanrısı Men adına yapılmış tapınağın üzerine inşa edilen bu yapının, MS. 25 yılı sonrasına ait olduğu tahmin edilir. Galat’ın son Kralı Pylamenes tarafından Augustus adına yaptırılan tapınağın bazı sütunları, iki yan duvarı ve süslemeli kapısı günümüze ulaşabilmiştir. Augustus'un vasiyetine dayanarak hazırlanan yazıt, Hacı Bayram Camii'ne bitişik olan duvarda bulunur. Yazıtta, Augustus Dönemi’ndeki askeri ve siyasi olaylar, imparatorluk zamanında yapılan işler anlatılmıştır.
Kınacızade Konağı
Kınacızade Konağı, 1800’lü yılların sonunda yaptırılmış, 2007 yılında ahşap ustası olan Kıvırcık Usta’nın maharetli elleriyle restore edilmiştir. Restoran ve kafe olarak hizmet veren konakta, özel günler için organizasyonlar yapılabiliyor. Konağın alt kısmı, müze olarak hizmet veriyor. Tarihi konakta, ülkemizin ilk kadın haber spikeri olan Jülide Gülizar, tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık, sanat ve siyaset alanlarında öncü düşünceleriyle dikkati çekmiş Yurdusev Arığ’a ithafen anı odaları bulunur. Konağın, huzur dolu bahçesinde, ahşap masalar vardır. Burada bahar ve yaz aylarında çay içmenin keyfi başkadır.
Hamamönü Evleri
Ankara topraklarında en eski yerleşim yeri olarak bilinen Hamamönü’nün, tarihi evleri meşhurdur. Hamamönü Evleri, uzun soluklu bir restorasyon çalışması ile yepyeni ve etkileyici bir çehreye kavuşmuştur. Klasik tarzda eski yapılara ilgi duyanları bir hayli heyecanlandıran tarihi evler, ahşap detaylarıyla dikkat çeker. Evlerin bir kısmı restoran, kafe ve sanat evi olarak kullanılır. İlçedeki camiler de tarihi evlere uyumlu olacak şekilde ahşap süslemelerle bezenmiştir. Zamanda yolculuğa çıkıp 19. yüzyıla uğramış gibi hissettiren bu tarihi semt, Altındağ Belediyesi tarafından yaptırılan açık hava sineması ile nostaljik anlar yaşatır.
Beypazarı Evleri
Beypazarı Evleri, Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi yapıların restore edilmesiyle oluşturulmuştur ve Ankara’ya gelen pek çok turiste nostaljik bir hava yaşatır. Cumbalı, taş duvarlı ve ahşap detaylı evler, kiremit çatı ile örtülüdür. Evlerden bazıları konaklama hizmeti sunar. Bazıları ise restoran ve kafe olarak pek çok kişiyi, tarihi dokunun içinde misafir eder.
Delikkaya Yazıtları
Salihler Mahallesi mevkiindeki Delikkaya Yazıtları, Türk Kaya Yazıtları olarak da anılır. Göktürk alfabesiyle yazılmış yazıtlarda, yuğ törenlerinin resmedildiği, at ve kurt gibi hayvan figürlerinin işlendiği tabletler görülür.
Akköprü
Ankara Çayı üzerinde, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmış tarihi Akköprü, hala kullanılabilir durumdadır. Kesme bazalt taşından, 1222 senesinde inşa edilmiştir. Yedi sivri kemeri, kısmen Ankara taşı ile yapılmıştır. Akköprü’ye Varlık Mahallesinden ulaşılabilir.
Kesikköprü
Kesikköprü, Bala ilçesinden akan Kızılırmak Nehri üzerindeki Selçuklu eserlerinden biridir. Büyük bir kısmıyla günümüze kadar ulaşabilmiştir. 13 gözlü ve sivri kemerli köprü, 1251 tarihinde inşa edilmiştir. Kesikköprü, yenilenerek kullanıma uygun hale getirilmiştir.
Develioğlu Köprüsü
Kalecik Köprüsü olarak da anılan ve Kızılırmak Nehri üzerinde yer alan Develioğlu Köprüsü, ilçe merkezinden yaklaşık 7 km uzaklıktadır. Yaklaşık 4 metre genişliğindeki tarihi köprünün uzunluğu 136 metreyi bulur. Yedi gözü olduğu için halk arasında Yedigözlü Köprü olarak adlandırılmıştır. İnşa kitabesi olmayan Develioğlu Köprüsü’nün Selçuklu eseri olduğu düşünülür. Büyük bir kısmı kesme taşla örülmüştür. Kızılırmak Nehri ile muazzam bir ahenk oluşturur.
Gordion Antik Kenti
Polatlı ilçesinden yer alan Gordion Antik Kenti, Friglerin başkentidir. Polatlı, pek çok uygarlığın yerleşim yeri olan bu kent üzerinde kurulmuştur. Antik kentten günümüze kadar ulaşan buluntular, oldukça dikkat çekicidir. Antik kentte, zaman zaman arkeolojik kazılar yapılmış, bunun neticesinde kral mezarları ve farklı medeniyetlere ait yerleşim izleri bulunmuştur. Gordion Antik Kenti’nden elde edilen tarihi eserler, Gordion Müzesi’nde sergilenir.
Roma Hamamı Açık Hava Müzesi
Ulus’ta yer alan Roma Hamamı Açık Hava Müzesi, Frig, Roma ve Bizans’a dair kalıntılar barındırır. Taş ve tuğladan yapılma hamamın kalıntıları hala rahatlıkla görülebilir. Hamam ile beraber soyunma bölümü olduğu düşünülen odalar da kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Büyükçe bir ören yeri olan açık hava müzesi, yazıtlara, lahitlere ve bir imparator heykeline ev sahipliği yapmıştır.
Jülian Sütunu
Julianus Sütunu olarak da bilinen bu tarihi yapının Bizans İmparatoru Julianus’un Ankara’ya gelmesi üzerine Bizanslılar tarafından yapıldığı rivayet edilir. Yazıtı bulunmayan yapının ne zaman inşa edildiği bilinmese de Bizans mimari özellikleri taşıdığı görülür. Uzunluğu 15 metreyi bulan sütun, halk arasında Belkıs Minaresi olarak anılır. Jülian Sütunu, Altındağ Valilik Binası’nın önündeki havuzun kenarındadır.
Gavurkale
Gavurkale, Haymana’nın Dereköy mevkiinde yer alır. Hitit ve Frig izleri taşır. Yüksek bir noktada konumlanmış tarihi yapı, Hititler Dönemi’ne ait kaya üzerine kabartma yöntemiyle işlenmiş insan figürlerini günümüze dek ulaşmıştır. Kalenin yıkık surlarının ise Friglerden kaldığı tahmin edilir.
Külhöyük
Tunç Çağı kalıntıları ve Hitit Dönemi yerleşimlerini barındıran Külhöyük, Ankara’nın köklü tarihini ortaya koyar. Burada, surların altından gizli geçit görev gören potern, sarnıç, kale ve sur kalıntıları ile tapınak benzeri bir yapı bulunmuştur. Külhöyük kazılarında elde edilen hiyeroglif yazıtlar ve Hitit Dönemi’ne ait mühür ve el aletleri, Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde sergilenir.
Kalecik Kalesi
M.Ö. 275 yılında Galatların inşa ettiği Kalecik Kalesi, doğal ve dik bir kayalık üzerinde konumlanmıştır. Galatlardan sonra Ankara çevresinde yaşamış birçok medeniyet, bu kaleyi gözetleme ve savunma amacıyla kullanmıştır. Bir kısmı zarar görmüş olsa da Kalecik Kalesi, mahzen, sarnıç, kemerli girişini çevreleyen surların bir kısmı, silindir şeklinde olan iki kulesi ile başkentin geçmişini aydınlatan yapılardan biridir.
Suluhan Çarşısı
Altındağ’ın tarihi değerlerinden biri olan Suluhan, Osmanlı Dönemi’nden kalma bir yapıdır. Kagir yapı, iki katlı olarak inşa edilmiştir ve iki avlusu vardır. Geçmişte Hasanpaşa Hanı ve Ankaravî Hanı adlarıyla anılmıştır. Osmanlı zamanında önemli bir ticaret merkezi olan bu han, tarihi kokan taş duvarları ile ziyaretçilerine geçmişin gizemli ruhunu hissettirir. Klasik bir alışveriş merkezi olan Suluhan’da, Ankara’ya özgü pek çok şey satılır. Hanın avlusunda günün yorgunluğundan ve kentin karmaşasından uzaklaştıran dinlenme yerleri ve çay içilecek mekanlar bulunur. Suluhan Çarşısı’nın tarihi havası eşliğinde çaylarını yudumlayan kişiler, Ankara sıcağından kaçmak için yaz mevsimlerinde hanın soğuk taşlarının arkasına sığınır.
Zağfiran Hanı
Atpazarı semtinde yer alan Zağfiran Hanı, 1500’lü yılların başında Kayserili Hacı İbrahim Bin Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı hanlarının klasik görüntüsünü ve gizemli ruhunu yansıtan tarihi yapı, kesme moloz taştan inşa edilmiştir. Etrafındaki yerel dükkanlarla beraber Altındağ’da görülmesi gereken yerlerden biridir. Safran Hanı olarak da bilinir.
Karacabey Hamamı
1400’lü yıllarda inşa edilmiş tarihi Karacabey Hamamı, Talatpaşa Bulvarında yer alır. Karacabey Külliyesi’nin bir bölümü olan bu hamam, kubbelerindeki el işçiliği ve muazzam detaylarıyla etkileyici bir eserdir. Kadınlar ve erkekler için ayrı kısımları olan tarihi yapı, orijinal mimarisini korur. Karacabey Hamamı, bazı onarımlardan geçmiştir ve hala hizmet verir.
Şengül Hamamı
Başkentin tarihi yapılarından biri olan Şengül Hamamı, kadınlar ve erkekler için ayrı bölümlere sahip olan çifte hamamdır. Taş duvarları ve tuğladan örülmüş kubbesi ile orijinalliğini büyük ölçüde korumayı başarmış olan tarihi yapı, birkaç kez onarımdan geçmiştir ve hala hizmete açıktır. Kitabesi bulunmayan yapının İshak Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilir.
Ağaç Ayak Camii
Ağaç Ayak Camii, moloz taş, ahşap ve tuğla duvarları ile dikkat çeker. Kitabesi bulunmayan caminin 1700’lü yılların başında inşa edildiği tahmin edilir. Ahşap minberi olan yapı, dikdörtgen planlıdır. Minberin çevresinde renklendirilmiş motifler vardır. İbadete açık olan cami, Ulucanlar Caddesinde yer alır.
Sultan Alaeddin Camii
Ankara Kalesi içinde yer alan Sultan Alaeddin Camii, Anadolu Selçuklular Dönemi’nde yapılmıştır. Pek çok onarımdan geçmiş olduğu için ilk görüntüsünden uzaklaşmıştır. Ankara’nın en eski camilerinden biri olan tarihi yapı, ibadete açıktır. Kıble duvarı, iç kale suruna bitişiktir.
Arslanhane Camii
Selçuklulardan kalma tarihi camilerden biri olan Arslanhane Camii, ahşap tavanlıdır. Mihrabı, Selçuklu çinisi ile bezelidir. Caminin yapımında Roma ve Bizans dönemlerine ait taşlar da kullanılmıştır. İbadete açık olan caminin çatısı kurşunla örtülü, minberi ise ceviz ağacındandır.
Cenab - ı Ahmet Camii
Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Cenab-ı Ahmet Camii, Ankara taşı ile yapılmıştır. Kare planlı ve tek kubbeli camide, beyaz mermerden bir mihrap bulunur. Klasik Osmanlı mimarisini yansıtan Cenab-ı Ahmet Camii, tek şerefeli, kesme taştan yapılma bir minareye sahiptir. Sivri kemerli camları ve sade yapısıyla dikkat çeker. Avlusunda, Osmanlı Mezarlığı ve türbesi bulunduğu için külliye niteliğindedir.
Karacabey Camii
Karacabey Camii, hamamı, türbesi ve çeşmesi ile külliye niteliğindedir. Hamamı günümüze dek ulaşamamıştır. Taş ve tuğla ile yapılmış tarihi yapı, beş kubbeyle örtülmüştür ve tuğladan yapılma bir minareye sahiptir. Minaresindeki çini işçiliği dikkat çekici bir detaydır. İmaret Camii olarak da anılır.
Çiçekçioğlu Camii
Çiçekoğlu Camii olarak da anılan tarihi cami, Alpaslan Mahallesindedir. Duvarları kerpiçten, çatısı kiremitten yapılmıştır. 17. yüzyılın sonunda ya da 18. yüzyılın başında inşa edildiği düşünülür. Birkaç kez onarımdan geçen tarihi yapı, halen hizmete açıktır.
Tacettin Sultan Camii
Hamamönü’nde Karacabey Camii’nin yakınlarında yer alan Tacettin Sultan Camii, 1900’lü yılların başında Sultan Abdülhamit döneminde yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı olan yapı, aynı adı taşıyan türbe ile yan yanadır. Kesme taşla bezenmiş beden duvarları, kiremit bir çatı ile örtülmüştür.
Sarıkadı Camii
Mimarzade Camii olarak da bilinen Sarıkadı Camii, Hamamönü semtindedir. 18. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı düşünülen yapı, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşır. Duvarları kerpiç, çatısı ise kiremitle kaplıdır.
Zincirli Camii
Ulus’taki Zincirli Camii’nin 17. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülür. Dikdörtgen şeklinde planlanmış olan yapının tavanı tahtadır. Duvarları yer yer Ankara taşı ile kaplı olsa da büyük bir bölümü tuğla ile örülmüştür. Minber kısmında, çeşitli figürlerle, süslemeler dikkat çeker.
Leblebicioğlu Camii
1700’lü yılların mimari örneklerinden biri olan Leblebicioğlu Camii, kerpiç duvarlara sahiptir. Ahşap bir minaresi olan cami, birçok onarım sürecinden geçmiş, orijinal görüntüsünden uzaklaşmıştır. Tarihi yapı, halen hizmete açıktır.
Musafir Fakih Camii
Musafir Fakih Camii, Hisar semtinde yer alır. Tarihi yapının 17. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Taş ve kerpiç karışımı malzemeden yapılmış olan mimarinin kitabesi bulunmuyor. Zaman zaman onarımdan geçen yapı, orijinalliğini büyük ölçüde korumuştur ve halen ibadethane olarak kullanılır.
Resul Efendi Camii
1600’lü yılların sonunda inşa edilmiş olan Resul Efendi Camii, iki şerefelidir ve bu yüzden İki Şerefeli Camii olarak da anılır. Alçı kaplamalı mihrabı tavana dek uzar. Caminin bedeni beşgen şeklinde tasarlanmıştır. Pencere kenarları, tavan ve dolap kenarlarında, yer yer renkli dal ve çiçek figürleri gözlenir. Hala ibadethane olarak kullanıma açıktır.
İbadullah Camii
Osmanlı Dönemi mimari eserlerinden biri olduğu tahmin edilen İbadullah Camii, taş ve tuğla ile örülmüş duvarlara sahiptir. Kiremitten yapılma bir çatısı vardır. Tek şerefeli minaresi olan yapı, 1985 yılında çıkan bir yangın sonucunda onarım sürecinden geçmiştir. 1986 yılından bu yana ibadethane olarak hizmet vermeye devam eder.
Hacı Arap Camii
14. ya da 15. yüzyıl mimarisi olduğu tahmin edilen Hacı Arap Camii, dikdörtgen planlıdır. Kiremitten örülmüş bir çatısı vardır. Hala hizmet veren ve içinde iki mihrap bulunan cami, birçok onarımdan geçtiği için mihrapları dışında kalan bölümleri yenilenmiş, orijinal görünümünü büyük ölçüde kaybetmiştir.
Gecik Mescidi
Gecik Mescidi, oldukça sade bir görünüme sahiptir. Keçik ya da Gicik isimleriyle de anılır. Moloz taşla inşa edilmiş yapının çatısı, kiremitle kaplıdır. İç mekanı ahşap tavanla örtülüdür. 1443 yılında Hacı İsmail’in kızı Azize Gecik tarafından yaptırılmıştır. İki defa onarımdan geçmiştir ve halen hizmete açıktır.
Kayabaşı Mozaiği
Kayabaşı Mozaiği, Kayabaşı köyü civarında yapılan arkeolojik kazılarda elde edilmiştir. Roma Dönemi’nden kalma mozaik, M.S. 3. yüzyılda yapılmıştır. Bu mozaik, Gordion Müzesi’nin bahçesinde sergilenir.
Boğazkesen Kümbeti
13. yüzyıla ait Selçuklu eserlerinden biri olan Boğazkesen Kümbeti, Kumsüren Mahallesinde yer alır. Kümbetin kitabesi yoktur. İçerisinde iki mezar bulunur. Türbe niteliğinde olan bu yapıda namazgah ve kıble bölümleri vardır.
Ağsar Kalesi
Diğer ismi Çeltikçi Kalesi’dir. Çeltikçi beldesindeki Kurumcu köyünde inşa edilmiş olan tarihi yapı, çevreye hakim bir konumdadır. Bu yönüyle yapının gözetleme kalesi olduğu düşünülür. Ağsar Kalesi’nin yapım tarihi net olarak bilinmez ve büyük bir kısmı harap durumdadır. Anadolu uygarlıklarının pek çoğunun bölgeyi savunabilmek amacıyla bu kaleyi kullandığı tahmin edilir.
Alicin Manastırı
Alicin Deresi’nin oluşturduğu vadide, mağara içerisine oyularak yapılmış olan tarihi manastır, bu yönüyle Sümela Manastırı’nı andırır. Yüksek bir noktada konumlanmıştır ve manastıra ulaşmak, tırmanma ve dağcılık tecrübesi gerektirir. Kanyonun tüm güzelliğini gözler önüne seren bu manastır, özenli mimarisi ile uzaklardan bile dikkat çeker.
Türkobası Tümülüsü
Frig Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilen Türkobası Tümülüsü, Türkobası köyü mevkiinde yer alır. Tümülüsün yüksekliği yaklaşık 5 metre kadardır.
Mama Deresi Tümülüsü
Gordion’da (Yassıhöyük) yer alan Mama Deresi Tümülüsü, Sakarya Nehri’nin batısında kalır. Erken Frig Dönemi tümülüslerinden biri olduğu düşünülen tarihi alanda, ahşap mezar odası, Frig fibulaları, bronz eserler ve seramik kalıntılar keşfedilmiştir.
Çankaya Köşkü
Başkente hakim bir tepede konumlanmış olan Çankaya Köşkü, geniş bir bahçe içinde, birkaç binadan oluşan bir kompleks şeklindedir.
1932 yılında inşa edilmiş olan Pembe Köşk, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarının 2014 yılına dek ikametgahı olmuştur. Köşkün dış cephesinde Ankara taşı kullanılmıştır. Sütunlu pembe bir yapı olan köşk, inşa edildiği dönemde Yeni Köşk olarak da anılmıştır. Şimdilerde Başbakanlığın kullanımına tahsis edilmiştir. Ziyarete kapalıdır.
Kompleksin içinde ayrıca Azatürk Müze Köşkü, Camlı Köşk, Başyaverlik Binası ve birkaç yapı daha bulunur; ancak sadece Müze Köşk, ziyarete açıktır. Hafta sonu randevusuz, hafta içi ise randevu alınarak ziyaret edilebilir.
Atatürk Müze Köşkü, Ankara Belediyesi tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e hediye edilmiştir. Çankaya Köşkü kompleksi, 1921 yılına kadar bağ evi olarak kullanılan ve sonrasında köşk olan bu tarihi yapı etrafına serpilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Latife Hanım ile evlenince köşkü büyütme ihtiyacı doğmuş, tarihi yapıya sekizgen şeklinde bir kule ve iki katlı bir alan eklenmiştir. Latife Hanım ve Mustafa Kemal, Pembe Köşk inşa edilene dek, 1932’ye kadar burada yaşamışlardır. Atatürk Köşkü Müzesi’nde, Ata’nın eşyaları, fotoğrafları, kütüphanesi sergilenir. Tarihi yapıdaki yaşanmışlık hissi, paha biçilmezdir.
Yassıhöyük
Yassıhöyük, Polatlı merkezinden yaklaşık 16 km uzaklıkta yer alan bir mahalledir. Diğer adı Gordion olan tarihi yerleşim yeri, Friglerin başkenti olarak bilinir. Yassıhöyük, Hititler, Persler ve Romalılara da ev sahipliği yapmıştır. Burada antik ev kalıntıları, yığma mezarlar ve tümülüsler, antik kentin güneydoğusundaki tarihi kapının kalıntıları görülebilir. Yassıhöyük’ten çıkarılan birçok eser Gordion Müzesi’nde sergilenir.
Melikşah Köyü Taş Hamamı
Melikşah köyünde yer alan tarihi hamam, 1402 tarihli Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’un, kızı Melikşah için yaptırmış olduğu bir yapıdır. Açık hava hamamı olarak havuz şeklinde tasarlanmış taş yapıda, 1979 senesine kadar deri hastalıklarına iyi gelen şifalı sular kullanılıyordu. Buradaki şifalı sular, artık yalnızca sondaj yöntemi ile çıkarılabiliyor. Şimdilerle yenileme çalışmalarına ihtiyaç duyan tarihi hamamın çevresinde, belediye tarafından yaptırılmış havuzlar bulunuyor.
Ayaş Evleri
Geleneksel Türk evlerinin mimari özelliklerini taşıyan Ayaş Evleri, ilçe merkezinin birçok noktasında görülebilir. Kagir yapıların büyük bir kısmı iki katlıdır. Pencere, kapı ve çatısı ahşap olan evlerin bazıları lokanta ve yerel dükkan olarak hizmet verir.
Paşa Hamamı
Ayaş’ta yer alan Selçuklu hamamlarındadır. İlçe merkezindeki Paşa Hamamı, dikdörtgen plan üzerine inşa edilmiştir. Sekizgen bir kasnak üzerine oturtulmuş kubbesi ile dikkat çeken tarihi hamam, bir süre sergi alanı olarak kullanılmıştır. Paşa Hamamı, asıl işlevi ile hizmet verebilmesi için yenileme çalışmalarına dahil edilmiştir.
Beynam Atatürk Evi Müzesi
Mustafa Kemal Atatürk’ün Bala ilçesinde 26 Aralık 1919 tarihinde Beynam köyü muhtarı Veli Çavuş tarafından misafir edildiği evdir. Tek katlı ve bahçeli ev 2004 senesinde yenilenerek müze olarak hizmet vermeye başladı. Beynam Atatürk Evi Müzesi’nde, Atatürk’ün yatak odası, kişisel eşyaları ve Kurtuluş Savaşı’na dair resimler görülebilir.
Aliasos Antik Kenti
Aliasos Antik Kenti, Bala’nın yaklaşık 14 km uzağında, Afşar köyündedir. Galatların izlerini taşıyan antik şehirde, Romalılardan da izler görebilmek mümkün. Romalıların gittikleri yolu ve mesafeyi tahmin etmek amacıyla güzergahlarına diktikleri Mil Taşı (Kilometre Taşı), Aliasos Antik Kenti kalıntıları arasında görülebilir.
Suluhan Kervansarayı
Beypazarı’nın İstiklal Mahallesinde konumlanmış olan Suluhan Kervansarayı, klasik bir Osmanlı mimarisi örneğidir. Nasuh Paşa Hanı olarak da bilinen tarihi han, restore edilerek bir alışveriş merkezi olarak hayata dönmüştür. Kare planlı, iki katlı ve 50 dükkanlı handa, tarihe kısa bir yolculuk eşliğinde alışveriş yapılabilir.
Kral Midas Tümülüsü
Kral Midas Tümülüsü, 1957 senesinde gerçekleşen arkeolojik kazılar neticesinde gün yüzüne çıkmıştır. Frig mezar tümülüsleri arasında en büyük ve gösterişli olanıdır. Polatlı’daki Gordion Müzesi’nin bahçesinde yer alan tümülüs, ihtişamlı ve eşsiz bir görüntü oluşturur.
Balıkhisar Köyü Höyüğü
Akyurt’un yaklaşık 10 km uzağında, Balıkhisar köyü mevkiinde yer alan höyük, M.Ö. 3000’li yıllara dek uzanan kalıntılara ev sahipliği yapmıştır. Hitit ve Friglere ait etnografik eserlerin bulunduğu Balıkhisar Köyü Höyüğü, 15 metre yüksekliğindedir.
Kızıleşik Tümülüsü
Akyurt’un Elecik köyünde keşfedilmiş olan Kızıleşik Tümülüsü, dere yatağında konumlanır. Erken Roma Dönemi’ne ait eşyaların yer aldığı tümülüste, kolye, yüzük ve küpe gibi takılar da bulunmuştur. Kızıleşik Tümülüsü’nden çıkarılan tarihi eşyalar, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenir.
Türkiye'deki anıtsal mezarların en ünlüsü olan yapı, Kurtuluş Savaşı'nın önderi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk için yaptırıldı. Mimarları Ord. Prof. Emin Onal ile Doç. Orhan Arda olan ve 1944 yılında yapımına başlanan Anıtkabir, dokuz yılda tamamlanabilmiş, kentin kaleden sonra en yüksek tepesi olan Rasattepe'de 15 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur.
Yapımında kullanılan malzeme, Ankara bozkırına uygun ve sağlam olan açık sarı ve açık gri renkli Çankırı taşıdır. Anıtkabir'e 26 basamaklı geniş bir merdivenle çıkılır. Merdivenin solunda Hürriyet, sağında İstiklal kuleleri bulunur. Bu kulelerin iç duvarlarında ise, altın yaldızla Atatürk'ün özgürlüğe ve bağımsızlığa ilişkin sözleri yazılıdır. Kulelerin önüne yerleştirilen üç ayrı heykel topluluğu, halkın Atatürk'ün ölümünden doyduğu acıyı anlatır. Bu kulelerin arasından, Kayseri taşından yapılmış 24 Hitit aslanı heykelinin yer aldığı Aslanlı Yol'a girilir. Yolun sonunda Müdafaa-i Hukuk ve Mehmetçik kuleleri ile sekiz kuleyle çevrile, kırk bin kişilik Zafer Alanı'na geçilir.
Bu kulelerin arasındaki yapılarda Atatürk'ün özel eşyalarının sergilendiği, Atatürk Müzesi, Atatürk'e ilişkin kitapların ve el yazması notların bulunduğu Atatürk Kitaplığı bulunur. Zafer Alanına girildiğinde ise alanın solunda mezarın bulunduğu, kırk dört sütunla çevrili mozole yer alır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü'nün mezarı da, Zafer Alanı'nda Atatürk'ün mozolesinin karşısındadır.
Augustus Tapınağı
Hacı Bayram Cami'nin yanında yer alan Augustus Tapınağı, Ankara'nın en eski yapılarından biridir. Phrygia tanrısı Men adına yapılmış tapınağın üzerine inşa edilen bu yapının, MS. 25 yılı sonrasına ait olduğu tahmin edilir. Galat’ın son Kralı Pylamenes tarafından Augustus adına yaptırılan tapınağın bazı sütunları, iki yan duvarı ve süslemeli kapısı günümüze ulaşabilmiştir. Augustus'un vasiyetine dayanarak hazırlanan yazıt, Hacı Bayram Camii'ne bitişik olan duvarda bulunur. Yazıtta, Augustus Dönemi’ndeki askeri ve siyasi olaylar, imparatorluk zamanında yapılan işler anlatılmıştır.
Etnografya Müzesi
Cumhuriyet Dönemi mimarisine sahip olan Etnografya Müzesi, Türkiye’de müze olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş ilk yapıdır. Etnografya Müzesi, Anıtkabir tasarlanıp inşa edilene dek Mustafa Kemal Atatürk’ün geçici kabri olmuştur. 1953 yılına kadar Ata’nın naaşının beklediği binanın bahçesinde, Atatürk’ün at üzerinde olduğu bir heykel bulunur. Anadolu’da yaşanmış Türklerin binlerce yıllık eşyaları, giysileri, resim ve fotoğrafları, silahları, yazı örnekleri, ağaç işçiliği malzemeleri gibi folklorik birçok obje, bu müzede sergilenir.
Hacı Bayram Veli Camii ve Meydanı
Augustus Tapınağı’na bitişik bir yapı olan Hacı Bayram Veli Camii, 1427 yılında, Osmanlı Dönemi’nde, Nakkaş Mustafa tarafından yaptırılmıştır. Augustus Meydanı’ndaki caminin duvarları tuğladan örülmüştür. Tarihi yapının güneyinde, Hacı Bayram Veli Türbesi yer alır. Bugüne dek birkaç defa restore edilen cami, Ankara’nın mimari değeri yüksek yapılarından biridir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kurşunlu Han ve eski Mahmutpaşa Bedesteni’nde kurulmuştur. Paleolitik Çağ’dan itibaren Anadolu’da yaşam sürmüş uygarlıklara dair birçok eşya ve eser bu müzede görülebilir. Böylesine geniş bir zaman dilimine ışık tuttuğu için sayılı müzelerden biri olarak bilinir. Medeniyetlere dair birçok detayı barındırması nedeniyle 1997 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi unvanını kazanmıştır.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Namazgah Tepesi’nde, Türk Ocakları Merkez Binası olarak inşa edilmiş olan muazzam bir binada hizmet verir. Türk sanatçılarının pek çok eserinin yanısıra, Türk Plastik Sanatının gelişim evrelerini ortaya koyan eserlere de ev sahipliği yapar. Binada, resim, heykel, seramik vb. sergileri için kullanılan üç galeri bulunur.
Kurtuluş Savaşı Müzesi
I. TBMM binasında hizmet veren Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde, Milli Mücadele Dönemi’ne dair birçok eşya ve savaş gereçleri sergilenir. Bazı milletvekilleri ve Mustafa Kemal Atatürk’ün eşyaları, İstiklal madalyaları, mors yazıcı ve telefon gibi iletişim araçları müzede görülebilir.
Ulus Cumhuriyet Anıtı
Kurtuluş Savaşı şehitlerinin, kahramanlarının anısına 1927 yılında inşa edilen Ulus Cumhuriyet Anıtı, Ulus Meydanı’nda yer alır. Bu anıt, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması, Türk kadını ve askerinin savaştaki önemi ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişi gibi konuları simgeler.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi
Ulucanlar Cezaevi Müzesi, tarihi cezaevi binasının restore edilmesi ile hizmete açılmıştır. 1925 yılından 2006 yılına dek hapishane olarak kullanılmış olan bu müzede, düşünce suçlusu nice şair, yazar, siyasetçi mahkuma ait özel eşyalar, fotoğraflar, kütüphane ve tarihi koğuşlar, yakın tarihin acı bir sayfası olarak görülebilir.
Kocatepe Camii
Ankara’nın en ünlü camilerinden biridir. Üçer şerefeli dört minaresi bulunan cami, bu yönüyle Selimiye Camii’ne, ana kubbesini çevreleyen yarım kubbeleriyle Sultanahmet Camii’ne benzer. 1986 yılından bu yana hizmet veren Kocatepe Camii, mermer, çini, taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Caminin alt bölümünde, kütüphane, otopark, konferans salonu ve idari bölümler bulunur.
Eymir Gölü
Yağmur suları ve Mogan Gölü ile beslenen Eymir Gölü, kentin karmaşasından uzakta, doğanın kalbinde yer alır. Birçok kuş türünün yuvasıdır. Eymir Gölü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin arazisinin içinde yer alır. ODTÜ Kürek Takımı, Eymir’de antrenman yapar. Havalar ısındığında balık avlama ve piknik etkinleri düzenlenir. ODTÜ Kürek Takımı Kayıkhanesi’nin yakınlarında, gölün saklı olduğu ormanın içinde, 1963 yılında yapılmış Barış Çeşmesi görülmelidir.
Kuğulu Park
Ankaralıların ve başkente gelenlerin buluşma noktası olan Kuğulu Park, 1958 senesinde bu yana şehrin simgelerinden biri olmuştur. Kavaklıdere Mahallesinde yer alır. Kuğular, kazlar ve ördeklerle birlikte tarihi parkta yaklaşık 24 farklı kuş türü barınır. Sit alanı olarak koruma altına alınan parkın çeşitli yerlerinde heykeller bulunur. Tunalı Hilmi Heykeli ve Öpüşenler Heykeli içlerinde en bilinenlerdir. Leylak, kavak, erguvan, alıç ve çınar ağaçları ile bezeli Kuğulu Park’ta çay bahçesi de bulunur. Bahar ve yaz boyunca başkente mesirelik olan Kuğulu Park, özellikle Ankara’ya ilk kez gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerdendir.
Beypazarı Yaşayan Müze
Yaşayan Müze, Türk kültürünü ve yaşam tarzını soyut öğelerle ve canlandırmalarla sergileyen ilk ve tek müzedir. Bir masalın içinde geziniyormuş hissi yaratan etkinlikler, her yaştan insanı cezbeder. Karagöz - Hacivat sahnesi, çocukluktan kalma masallar oldukça ilgi görür. El sanatları atölyelerinde eğlenceli tecrübeler edinmek mümkündür.
Müze binası, Geç Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş bir konaktır. Müzeye gitmeden evvel etkinlik takvimi hakkında bilgi alınması tavsiye edilir.
Kızılay Meydanı
Çankaya’da yer alan Kızılay Meydanı, Ankara’nın merkezi olarak görülür. Her daim kalabalık olan meydan, pek çok kişinin buluşma yeridir. Toplu taşıma araçları için bir aktarma noktası niteliğindedir. Metro, otobüs durakları ve tren istasyonun buluştuğu Kızılay Meydanı, iş yeri, kafe, restoran, yerel dükkan ve parklara ev sahipliği yapar. Ünlü meydanın, resmi adı 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı olarak değişmiştir.
Sakarya Şehitleri Zafer Anıtı ve Müzesi
Sakarya Şehitleri Zafer Anıtı ve Müzesi, Polatlı’da Şehitler Kaşı olarak adlandırılan tepede yer alır. Sakarya Meydan Muharebesi’nde yitirilen canlara ithafen, 1973 senesinde açılmıştır. Anıta, 420 basamaklı merdivenlerden çıkılarak ulaşılır. Yol boyunca sütunlar yer alır. Bu sütunlar, savaşın zorlukları ve kazanılan zaferin kıymetini vurgulamak istercesine her bir basamakta yolun iki yanına yerleştirilmiştir. Merdivenler biter bitmez ziyaretçileri üç farklı anıt karşılar. Bu anıtlarda Türk milletinin, kadın, erkek, çocuk demeden birlik olması betimlenir.
Sakarya Şehitleri Müzesi’nde ise Kurtuluş Savaşı’nı anlatan kabartma, fotoğraf ve belgeler sergilenir. Müzede, Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ın büstleri de görülebilir. Sakarya Şehitleri Zafer Anıtı ve Müzesi, Polatlı’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Gordion Antik Kenti
Polatlı ilçesinden yer alan Gordion Antik Kenti, Friglerin başkentidir. Polatlı, pek çok uygarlığın yerleşim yeri olan bu kent üzerinde kurulmuştur. Antik kentten günümüze kadar ulaşan buluntular, oldukça dikkat çekicidir. Antik kentte, zaman zaman arkeolojik kazılar yapılmış, bunun neticesinde kral mezarları ve farklı medeniyetlere ait yerleşim izleri bulunmuştur. Gordion Antik Kenti’nden elde edilen tarihi eserler, Gordion Müzesi’nde sergilenir.
Tuz Gölü
Şereflikoçhisar ilçesi, Tuz Gölü’nün doğu sınırında kurulmuştur. Van Gölü’nden sonra Türkiye’nin en büyük gölü olan Tuz Gölü, her mevsimde birçok kuşa yuva olur. Yaz boyunca çevresinde kavun ve karpuz yetişir. Bu tabiat harikası, özellikle yaz aylarında karla kaplanmış gibi duran yüzeyiyle muazzam bir görünü oluşturur. Eşsiz bir manzaraya sahip olan Tuz Gölü çevresinde, yürüyüş yapılabilir, fotoğraf çekilebilir.
Cumhuriyet Müzesi
II. TBMM binasında Cumhuriyet tarihine ışık tutan Cumhuriyet Müzesi Atatürk İlke ve İnkılaplarına dair yazılı materyalleri barındırır. Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Celal Bayar’ın kişisel eşyaları ve mecliste kullandıkları takvim, saat gibi objeler burada sergilenir. 1923 yılında inşa edilen binada, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin izleri görülür.
Rahmi M. Koç Müzesi
Ankara Kalesi’nin yanıbaşında, tipik bir kervansaray olan Çengelhan, aslına sadık kalınarak restore edilmiş, muazzam bir binadır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan Çengelhan’da hizmet veren Rahmi M. Koç Müzesi’nde, başkent Ankara’ya ve Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dair birçok obje sergilenir. O dönemde kullanılan sandal ve otomobil gibi araçların, birebir ölçekli maketleri de müzede görülebilir.
Gordion Müzesi
Gordion, şimdiki adı ile Yassıhöyük, Friglerin yıllar boyunca başkent olarak kullandığı, Polatlı’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Gordion Müzesi’nde, bu antik kent ve çevresinden elde edilen tarihi eserler, Helenistik Çağ ve Roma Dönemi’ne dair buluntular sergilenir.
Kral Midas döneminden kalma eserler, demir aletler dikkat çekicidir. Galat mezarları ve Roma mozaikleri (Kayabaşı Mozaiği) müze bahçesinde yer alır. Ayrıca, el yapımı çanak ve çömlekler, Gordion Antik Kenti’nde elde edilen mühür ve sikkeler Gordion Müzesi’nde görülebilir.
Alagöz Karargah Müzesi
Milli Mücadele Dönemi’nde gerçekleşen Kütahya - Eskişehir savaşları sonunda, Türk Ordusu’nun Sakarya hattına çekilmesinin ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün karargah olarak kullandığı mekandır. Alagöz köyü mevkiinde yer alan Alagöz Karargah Müzesi, Türkoğlu Ali Bey’e ait bir konak iken dönemin şartları gereği Sakarya Meydan Muharebesi boyunca, 22 gün, savaşın idare edildiği nokta olmuştur. 12 odası olan müze, Anıtkabir Komutanlığı’na bağlı olarak hizmet verir.
Duatepe Anıtı
Duatepe mevkii, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olan Sakarya Meydan Muharebesi 10 Eylül 1921 Türk genel taarruzunda, Türkler tarafından geri alınan ilk tepe olduğu için bir hayli önemlidir. Burada yatan 81 şehitin anısına, anıtın duvarına isimleri işlenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün şahlanan bir atın üzerinde betimlendiği figür oldukça etkileyicidir. Atatürk ve yaverinin dürbünle araziyi izlediği betimleme, tarihsel sahneyi tüm canlılığı ile hissettirir. İsmet İnönü, Fevzi Çakmak ve Atatürk’ün heykelleri ile beraber Türk kadınının Kurtuluş Savaşı’na katkısını temsilen Halide Edip’in heykeli de Duatepe’de yer alır.
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi
1960 senesinde açılmış olan ve sadece Atatürk’ün eşyalarının sergilendiği Atatürk Müzesi, 2002 senesinde eklemeler yapılarak Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Anıtkabir’in içinde, Şeref Salonu’nun altında kurulmuş olan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, 3 bin metrekarelik bir alanda Kurtuluş Savaşı’nı ve Türkiye’nin tarihini gözler önüne serer. Ata’nın özel eşyaları, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı panoraması, Atatürk Devrimleri ve Milli Mücadele Dönemi’ni betimleyen tonozlar görülebilir.
Mehmet Akif Ersoy Müze Evi
Mehmet Akif Ersoy’un bir süre konakladığı ve İstiklal Marşı’nı kaleme aldığı ev, 1949 yılından bu yana Mehmet Akif Ersoy Müze Evi olarak hizmet verir. Tarihi, ahşap bir bina olan müzede, üst kata çıkan ziyaretçilere, Mehmet Akif fotoğrafları tırabzan boyunca eşlik eder. Şairin şahsi eşyaları, yüzünün kalıbı, bu müzede sergilenir. Üst kattaki toplantı odası başta olmak üzere, evin her köşesi, tarihi özelliklerini yitirmemiş Ankara evlerinin bir örneğidir.
Vakıf Eserleri Müzesi
Cumhuriyet’in ilk yıllarında inşa edilmiş ve zamanında Hukuk Mektebi olarak kullanılmış olan Vakıf Eserleri Müzesi, 2007 yılından beri misafirlerini karşılar. Burada, 13. yüzyıl ile 16. yüzyıla dair kilim ve halı dokumaları, el yazmaları, ahşap işlemeleri, maden ve deriden yapılmış eserler sergilenir. Müzede, sergiler için bir salon bulunur.
PTT Pul Müzesi
Dünyanın dört bir yanından, geçmişten günümüze kadar kullanılmış birçok pulun sergilendiği PTT Pul Müzesi, 1934 yılında inşa edilmiş ve yenilenmiş bir binada hizmet verir. Bodrum ve giriş katı ile beraber toplamda beş katlıdır. Bodrum katında çocuklara özel pullar sergilenir. Giriş katında PTT’nin tarihine ışık tutan detayların yer aldığı bir kısım vardır. Burada kafe ve hediyelik eşya dükkanı da bulunur. Üst katlarda, kronolojik sıralama ile sergilenen pullar ile beraber birçok ülkeye ait dünya pulları da görülebilir.
Ziraat Bankası Müzesi
Ziraat Bankası’nın 118. yıl dönümü kutlamalarına ithafen 1981 senesinde kurulan Ziraat Bankası Müzesi, 1929 yılında inşa edilmiş bir binada hizmet verir. Kuruluş belgeleri, bankanın kurucusu olan Mithat Paşa’ya ait 1 numaralı hesap sayfası, Mithat Paşa’nın mektupları, yazı ve hesap makineleri, eski yazı kullanılmış çekler, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kullandığı kağıt ve madeni paralar, bazı kurumların Ziraat Bankası’na armağan ettiği madalyonlar burada sergilenir.
Devlet Demir Yolları Müzesi
Devlet Demiryolları Müzesi, Ankara Garı’nın içinde yer alan iki katlı bir yapıdır. Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi olarak bilinir. Müzenin üst katı, Başkomutanlık Karargahı ve Konutu olarak kullanılmıştır. Kurtuluş Savaşı’na tanıklık eden binada, Atatürk’ün kişisel eşyaları, Fikriye Hanım’ın eşyaları, mühürler, hatıra madalyaları ve çeşitli belgeler sergilenir. Ayrıca eski lokomotifler, ray örnekleri, geçmişte kullanılan gümüş servis takımları gibi birçok şey burada görülebilir.
Türk Hava Kurumu Müzesi
19 Mayıs 2002 tarihinden bu yana hizmet veren Türk Hava Kurumu Müzesi, yaklaşık 8 bin metrekarelik geniş bir alana yayılmış yerleşkenin içerisindedir. Müzede, hava kurumu ve sivil havacılık tarihi hakkında birçok belge ve fotoğraf sergilenir. Tarihi Paraşüt Kulesi bu yerleşke içindedir. Tarihi kuleden, gözetmenlerle beraber atlayış yapabilmek mümkün…
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi
Sanatsever, iş adamı Yüksel Erimtan tarafından kurulmuş özel bir müze olan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Rahmi Koç Müzesi’nin yanıbaşında yer alır. Müze, üç tane eski binanın restore edilmesiyle 2015 yılından bu yana hizmet verir. Erimtan’ın özel koleksiyonu ile beraber Hititlerden Bizanslılara kadar uzanan geniş bir zaman dilimine ait eserler, bu müzede sergilenir. Sanatsal aktivitelerin de gerçekleştirildiği müzede salon konserleri düzenlenir.
Gökyay Vakfı Satranç Müzesi
Geleneksel Ankara evi mimarisi ile satranç meraklılarını ağırlayan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde, ahşap, mermer, keçe, balık kemiği, metal gibi malzemelerden özel işçilikle tasarlanmış 600 kadar satranç takımı sergilenir. Çocuklara özel temalarla hazırlanan satranç takımları, politik ve tarihi karşılaşmaları betimleyen takımlar, müzenin en dikkat çekici setlerindendir. Bu müzede, satranç eğitimleri, seminer ve dinletiler de düzenlenir.
Altınköy Açık Hava Müzesi
Tarihi Ankara Evleri, konaklar ve köy hayatını yansıtan pek çok detayın bir araya gelmesiyle oluşturulmuş olan Altınköy Açık Hava Müzesi, köy yaşamına özlem duyan ve merak edenlerin mutlaka uğradığı bir yerdir. Klasik müze anlayışından uzak olan bu müze, 500 dönümlük bir araziye yayılmıştır. Köy kahvesi, bakkalı, ahırlar, yel değirmenleri, su değirmenleri, hayvanlar… Bir köyde olması gereken her şeye sahip olan açık hava müzesi, ailece gezilecek eşsiz yerlerdendir.
Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi
Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Hamamönü’ndeki tarihi evlerden birinin dönüştürülmesi ile hizmete açılmıştır. Bu müzede, eserlerden ziyade, kültürel öğeler sergileniyor. Orta Oyunu, Karagöz – Hacivat, seyirlik köy oyunları, meddah gösteriler, çocuk oyunları, Ankara masalları, türküleri, ninnileri ve bunlara benzer birçok gelenek, bu müzede yaşatılıyor.
Feza Gürsey Bilim Merkezi
Altınpark’ın içinde yer alan Feza Gürsey Bilim Merkezi, deney evi niteliğindeki bilim merkezlerinden biridir. 1993 yılından bu yana birçok kişinin ufkunu genişleten, sayısız öğrenciye bilimi sevdiren bu yerin adı, ünlü Türk fizikçi ve matematik profesörü Feza Gürsey’den gelir. Bilim merkezini ziyarete giden pek çok kişi, uzun saatler burada kalır. Atölyeler, bilim tiyatrosu ve yedi boyutlu sinema filmleri, bilim merkezinden dikkat çeken etkinliklerden yalnızca birkaçıdır.
Meteoroloji Müzesi
Meteoroloji Müzesi, Türkiye’de meteoroloji hususundaki gelişmeleri nesilden nesle aktarma amacıyla geçmişten günümüze dek kullanılan alet ve belgeleri sergiler. Ziraat Mektebi olarak yaptırılan binada hizmet verir. Meteoroloji Müzesi binası, Milli Mücadele Dönemi’nde Halide Edip tarafından Anadolu Ajansı, Atatürk ve silah arkadaşları tarafından karargah olarak kullanılmış özel bir yapıdır. İki bölümden oluşan müzenin bir bölümü, Kurtuluş Savaşı Dönemi’ne dair belgelerin sergilendiği, “Atatürk Odası” olarak hizmet verir.
Hava Kuvvetleri Müzesi
1998 senesinde Türkiye’nin ve dünyanın ilk kadın askeri pilotu olan Sabiha Gökçen’in katılımı ile açılmıştır. Hava Kuvvetleri Müzesi’nin girişinde ziyaretçileri, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve 1964 senesinde Kıbrıs Harekatı’nda şehit olan Cengiz Topel’in büstleri karşılar. Müzede, Türk Hava Kurumu’nun kuruluşundan bu yana kullanılan uçaklar, Hezarfen Ahmet Çelebi, Lagari Hasan Çelebi’nin uçuş denemelerine dair maketler, Sabiha Gökçen’in eşyaları, havacılık sektöründe dünden bugüne dek kullanılan giysiler, Cengiz Topel ve pek çok değerli pilotun eşyaları ve kullandıkları uçakların kaputları sergilenir.
Oyuncak Müzesi
Ankara Üniversitesi bünyesinde kurulan ve yerleşke içinde yer alan Oyuncak Müzesi, 1990 senesinde açılmıştır. Geleneksel ev yapımı oyuncaklar, fabrikasyon oyuncaklar, antika oyuncaklar bu müzede sergilenir. Oyuncak Müzesi’nde herkes geride bıraktığı çocukluğundan bir parça bulabilir.
Atatürk Eğitim Müzesi
1981 senesinden bu yana hizmet veren Atatürk Eğitim Müzesi’nde, Türk eğitim tarihine dair belge ve eşyalar sergilenir. Başöğretmen Atatürk olarak adlandırılmış arşiv, müzede bulunan kütüphanede yer alır.
Devlet Mezarlığı Müzesi
Atatürk Orman Çiftliği’nin içinde yer alan Devlet Mezarlığı Müzesi, 30 Ağustos 1988 yılında resmi törenle açılmıştır. Müze, Atatürk’ün silah arkadaşları ve Kurtuluş Savaşı komutanlarının defnedildiği Devlet Mezarlığı’nın yanındadır. Devlet Mezarlığı Müzesi’nde, Cumhurbaşkanlarının ve Kurtuluş Savaşı’nda komutanlarının kişisel eşyaları, belge ve fotoğrafları sergilenir.
AOÇ Müze ve Sergi Salonu
Atatürk Müze ve Sergi Salonu, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinin görülmeye değer yerlerindendir.
Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi
Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi, 1968 senesinde kurulmuştur. Türkiye’nin ilk tabiat tarihi müzesi, dünyadaki yaşam süreçlerine ve tabiat tarihine ışık tutar. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yerinden toplanmış fosil, maden, kayaç ve mineral örnekleri bu müzede sergilenir. Milyonlarca yıl önce yaşamış Maraş Fili ve balina iskeleti burada görülebilir. Müzenin girişinde, göktaşı kalıntıları, ay taşı ve yıldırım taşı sergilenir. Samanyolu Galaksisi gezegenlerinin özellikleri incelenerek evrene farklı bir açıdan bakılabilir. Üç katlı bir binada hizmet veren müzede, görme engelliler için tasarlanmış bir bölüm bulunur.
Haritacılık Müzesi
1971 senesinde kurulmuş olan Haritacılık Müzesi’nde 1800’lü yılların sonunda reçine, ahşap ve kumdan yapılma kabartma haritalar, haritacılıkta kullanılan eski aletler, tarihi kağıt haritalar sergilenir. Müzede, Mustafa Kemal Atatürk’ün desteği ile Türkiye Harita Genel Komutanlığı’nı kurmuş olan Korgeneral Mehmet Şevki Ölçer’in kişisel- eşyaları, fotoğrafları, kendisine Atatürk ve Fevzi Çakmak’tan gelen telgrafların sergilendiği bir bölüm de bulunur.
Hitit Anıtı
Hitit Güneş Kursu Anıtı ismiyle de anılır. 1978 yılında yapılmış anıt, Sıhhiye Meydanı’ndadır. Hititlerin yıllarca Ankara’da ve çevresinde ikametini simgeleştirmek adına, Alacahöyük’ten çıkarılmış Hitit eserinin kopyası olarak tasarlanmıştır.
ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi
2003 senesinde kurulmuş olan ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi, teknoloji ve bilimin her an gelişen yüzünü tanıtmak amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi yerleşkesinde hizmet verir. Dört bölümden oluşan müzede, bilim ve teknoloji sergisi, uygulamalı bilim merkezi, gezegen evi gösterimleri, açık hava sergi alanı gezilebilir. Yakın siyasi tarihte önemli bir yeri bulunan merhum Başbakan Bülent Ecevit, 70 yıl boyunca kullandığı tarihi daktilosunu sergilenmesi için bu müzeye bağışlamıştır.
ODTÜ Jeoloji Müzesi
1995 senesinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde Jeoloji Mühendisliği Bölümü öncülüğünde kurulmuştur. ODTÜ Jeoloji Müzesinde pek çok fosil, kayaç ve mineral örnekleri ile beraber, Türkiye’nin ilk jeoloji haritası ve bu bilim dalında kullanılmış tarihi araç ve gereçler sergilenir.
Altın Köşk Müzesi
Çankaya Bilkent’te müze olarak hizmet veren Altın Köşk, 1996 senesinde inşa edilmiştir. Özel ve nadide bir tür olan Kızılağaçtan yapılma bu köşk, Osmanlı saraylarının içi ve dışı örnek alınarak tasarlanmıştır. Bir dönem, Anadolu Mimarlık ve Mobilya Kültürel Miras Müzesi olarak hizmet vermiştir. İlk ismi Merik Köşkü olan Altın Köşk Müzesi’nde Osmanlı Dönemi’ne kısa bir yolculuk yapabilmek mümkün…
Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi
Bilime ve uzaya ilgi duyanların harika vakit geçireceği Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi, ziyaretçilerine keşfedilecek pek çok şey sunar. Gökbilim merkezi, 40 bin metrekarelik geniş bir alada kurulmuştur. 60 metre yüksekliğinde bir kulesi, seyir terasları, planetaryumu, güneş sistemi ve gezegenleri bölümü, göktaşı sergisi, uzay simülasyonları ile yaşama dair merakını yitirmemiş her yaştan insana hitap eder.
Atatürk Evi Müzesi
Atatürk Orman Çiftliği içinde yer alan Atatürk Evi Müzesi, Atatürk’ün Selanik’te dünyaya geldiği ve büyüdüğü evi örnek alınarak inşa edilmiştir. Atatürk’ün 100. doğum yılında, 1981 senesinde ziyaretçilere kapılarını açmıştır. Taş merdivenlerle misafirlerini davet eden Atatürk Evi Müzesi, üç katlıdır. Her katında Ata’nın hayatından izler taşır.
Roma Hamamı Açık Hava Müzesi
Ulus’ta yer alan Roma Hamamı Açık Hava Müzesi, Frig, Roma ve Bizans’a dair kalıntılar barındırır. Taş ve tuğladan yapılma hamamın kalıntıları hala rahatlıkla görülebilir. Hamam ile beraber soyunma bölümü olduğu düşünülen odalar da kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Büyükçe bir ören yeri olan açık hava müzesi, yazıtlara, lahitlere ve bir imparator heykeline ev sahipliği yapmıştır.
Hacı Bayram Camii
Hacı Bayram Camii, Ankara’nın Altındağ ilçesinin görülmeye değer yerlerindendir.
Ağaç Ayak Camii
Ağaç Ayak Camii, moloz taş, ahşap ve tuğla duvarları ile dikkat çeker. Kitabesi bulunmayan caminin 1700’lü yılların başında inşa edildiği tahmin edilir. Ahşap minberi olan yapı, dikdörtgen planlıdır. Minberin çevresinde renklendirilmiş motifler vardır. İbadete açık olan cami, Ulucanlar Caddesinde yer alır.
Ahi Elvan Camii
14. yüzyılın sonunda yapıldığı tahmin edilen ve birkaç kez restore edilen Ahi Elvan Camii, eğimli ve kayalık bir alanda yer alır. Onarım öncesinde her yeri ahşap olan iç kısım, şimdilerde yer yer tuğla ile kaplıdır. Dışı, taş, kerpiç ve tuğlayla sağlamlaştırılmıştır. Oldukça sade bir görüntüye sahip olan caminin ahşap minberi, titiz bir el işçiliği ile süslenmiştir. Ahi Mahallesinde yer alır ve ibadete açıktır.
Ahi Yakup Camii
Ahi Yakup Camii, Ankara mimarisini yansıtan tipik yapılardan biridir. 14. yüzyılda yapıldığı düşünülür. Tarihi cami, eğimli bir arazide yer alır. Ziyaretçileri, on bir basamaklı merdiven karşılar. Kiremitle örtülü bir çatısı, kerpiçle kaplı dış duvarları vardır. İsmet Paşa Mahallesinde, hala hizmete açıktır.
Sultan Alaeddin Camii
Ankara Kalesi içinde yer alan Sultan Alaeddin Camii, Anadolu Selçuklular Dönemi’nde yapılmıştır. Pek çok onarımdan geçmiş olduğu için ilk görüntüsünden uzaklaşmıştır. Ankara’nın en eski camilerinden biri olan tarihi yapı, ibadete açıktır. Kıble duvarı, iç kale suruna bitişiktir.
Arslanhane Camii
Selçuklulardan kalma tarihi camilerden biri olan Arslanhane Camii, ahşap tavanlıdır. Mihrabı, Selçuklu çinisi ile bezelidir. Caminin yapımında Roma ve Bizans dönemlerine ait taşlar da kullanılmıştır. İbadete açık olan caminin çatısı kurşunla örtülü, minberi ise ceviz ağacındandır.
Cenab - ı Ahmet Camii
Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan Cenab-ı Ahmet Camii, Ankara taşı ile yapılmıştır. Kare planlı ve tek kubbeli camide, beyaz mermerden bir mihrap bulunur. Klasik Osmanlı mimarisini yansıtan Cenab-ı Ahmet Camii, tek şerefeli, kesme taştan yapılma bir minareye sahiptir. Sivri kemerli camları ve sade yapısıyla dikkat çeker. Avlusunda, Osmanlı Mezarlığı ve türbesi bulunduğu için külliye niteliğindedir.
Karacabey Camii
Karacabey Camii, hamamı, türbesi ve çeşmesi ile külliye niteliğindedir. Hamamı günümüze dek ulaşamamıştır. Taş ve tuğla ile yapılmış tarihi yapı, beş kubbeyle örtülmüştür ve tuğladan yapılma bir minareye sahiptir. Minaresindeki çini işçiliği dikkat çekici bir detaydır. İmaret Camii olarak da anılır.
Çiçekçioğlu Camii
Çiçekoğlu Camii olarak da anılan tarihi cami, Alpaslan Mahallesindedir. Duvarları kerpiçten, çatısı kiremitten yapılmıştır. 17. yüzyılın sonunda ya da 18. yüzyılın başında inşa edildiği düşünülür. Birkaç kez onarımdan geçen tarihi yapı, halen hizmete açıktır.
Tacettin Sultan Camii
Hamamönü’nde Karacabey Camii’nin yakınlarında yer alan Tacettin Sultan Camii, 1900’lü yılların başında Sultan Abdülhamit döneminde yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı olan yapı, aynı adı taşıyan türbe ile yan yanadır. Kesme taşla bezenmiş beden duvarları, kiremit bir çatı ile örtülmüştür.
Sarıkadı Camii
Mimarzade Camii olarak da bilinen Sarıkadı Camii, Hamamönü semtindedir. 18. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı düşünülen yapı, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşır. Duvarları kerpiç, çatısı ise kiremitle kaplıdır.
Zincirli Camii
Ulus’taki Zincirli Camii’nin 17. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülür. Dikdörtgen şeklinde planlanmış olan yapının tavanı tahtadır. Duvarları yer yer Ankara taşı ile kaplı olsa da büyük bir bölümü tuğla ile örülmüştür. Minber kısmında, çeşitli figürlerle, süslemeler dikkat çeker.
Kırmızı Ebe Türbesi
Kırmızı Ebe Türbesi, Taşlıca köyünde yer alır. Türbeye adını veren Kırmızı Ebe, Selçuklu Devleti hükümdarı Alaaddin Keykubat zamanında yaşamış kadın erenlerden biridir. Selçuklu ordusuna kendi yapmış olduğu ayranı ikram ettiği ve bu ayranın tüm orduyu doyurduğu rivayet edilir.
Leblebicioğlu Camii
1700’lü yılların mimari örneklerinden biri olan Leblebicioğlu Camii, kerpiç duvarlara sahiptir. Ahşap bir minaresi olan cami, birçok onarım sürecinden geçmiş, orijinal görüntüsünden uzaklaşmıştır. Tarihi yapı, halen hizmete açıktır.
Musafir Fakih Camii
Musafir Fakih Camii, Hisar semtinde yer alır. Tarihi yapının 17. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Taş ve kerpiç karışımı malzemeden yapılmış olan mimarinin kitabesi bulunmuyor. Zaman zaman onarımdan geçen yapı, orijinalliğini büyük ölçüde korumuştur ve halen ibadethane olarak kullanılır.
Resul Efendi Camii
1600’lü yılların sonunda inşa edilmiş olan Resul Efendi Camii, iki şerefelidir ve bu yüzden İki Şerefeli Camii olarak da anılır. Alçı kaplamalı mihrabı tavana dek uzar. Caminin bedeni beşgen şeklinde tasarlanmıştır. Pencere kenarları, tavan ve dolap kenarlarında, yer yer renkli dal ve çiçek figürleri gözlenir. Hala ibadethane olarak kullanıma açıktır.
Kar Yağdı Hatun Türbesi
Ulus’ta Gençlik Parkı’nın karşısında yer alan Kar Yağdı Hatun Türbesi, kurşun kaplamalı kubbesi ve sekizgen yapısı ile dikkat çeker. Kesme taş ve tuğla ile bezeli duvarları vardır. Kubbedeki kurşun kaplama, zamanla tahrip olmuştur. Efsaneye göre bu türbe, güzel bir kadının kabridir. Hamile iken kar yemek isteyen ve ağustos ayında kar yağmasını dileyen kadının bu isteği gerçekleşir. Avuç avuç kar yiyen kadın, bir süre sonra hastalanarak vefat eder. Bu yüzden de Kar Yağdı Hatun adıyla anılır.
İbadullah Camii
Osmanlı Dönemi mimari eserlerinden biri olduğu tahmin edilen İbadullah Camii, taş ve tuğla ile örülmüş duvarlara sahiptir. Kiremitten yapılma bir çatısı vardır. Tek şerefeli minaresi olan yapı, 1985 yılında çıkan bir yangın sonucunda onarım sürecinden geçmiştir. 1986 yılından bu yana ibadethane olarak hizmet vermeye devam eder.
Hacı Arap Camii
14. ya da 15. yüzyıl mimarisi olduğu tahmin edilen Hacı Arap Camii, dikdörtgen planlıdır. Kiremitten örülmüş bir çatısı vardır. Hala hizmet veren ve içinde iki mihrap bulunan cami, birçok onarımdan geçtiği için mihrapları dışında kalan bölümleri yenilenmiş, orijinal görünümünü büyük ölçüde kaybetmiştir.
Gecik Mescidi
Gecik Mescidi, oldukça sade bir görünüme sahiptir. Keçik ya da Gicik isimleriyle de anılır. Moloz taşla inşa edilmiş yapının çatısı, kiremitle kaplıdır. İç mekanı ahşap tavanla örtülüdür. 1443 yılında Hacı İsmail’in kızı Azize Gecik tarafından yaptırılmıştır. İki defa onarımdan geçmiştir ve halen hizmete açıktır.
Gül Baba Türbesi
Gül Baba Türbesi, Hacı Bayram Mahallesi’nde yer alır. Yeşil bir kafesle çevrelenmiş olan türbe, 1961 yılında yol yapım çalışmaları esnasında bulunan insan kemikleri ve lahiyaya ithafen yaptırılmıştır.
Yediler Türbesi
İnözü Çayı’nın yanıbaşında yer alan Yediler Türbesi’nin, Horasan’dan gelmiş yedi âlimin kabri olduğu söylenir. Osmanlı Dönemi’nin mimari özelliklerini taşıyan tarihi yapı, yedi sanduka ile ziyaretçilerini karşılar.
Gazi Gündüzalp Türbesi
Hırkatepe köyü mevkiinde yer alan Gazi Gündüzalp Türbesi, Osmanlı Devleti’nin kurucusu, Osman Gazi’nin dedesinin kabri olarak bilinir. Gazi Gündüzalp’in bu köyde, bir baskında şehit olduğu söylenir. Açık bir namazgaha sahip olan tarihi yapı, kesme sarı taşla yapılmış, üzeri çatı ile kaplanmıştır. Hırkatepe köyünde askere gitmeden evvel pek çok genç, türbeyi ziyarete gelir.
İvaz Dede Türbesi
Beypazarı’na hakim bir tepede, ilçe merkezinden yaklaşık 3 km uzaklıkta yer alan İvaz Dede Türbesi, taş duvarlarla çevrelenmiş iki mezara sahiptir. Yağmur duasına çıkan bölge halkı, bu türbeye mutlaka uğrar.
Karadavut Türbesi
Kuyumcu Tekke köyü mevkiinde yer alan Karadavut Türbesi, köy camisinin avlusunda yer alır. Hacı Bayram Veli’nin halifelerinden Kara Davut’a ait olduğu düşünülen kabre ev sahipliği yapar. Kesme taştan inşa edilmiş türbenin kurşunla kaplı kubbesi vardır.
Abdülcemil Türbesi
Üçbaş köyü mevkiinde yer alır. Kesme taştan yapılmış olan türbe, dikdörtgen olarak tasarlanmıştır. Türbe içinde tek sanduka bulunur.
Mimar Sinan Anıtı
1956 senesinde yaptırılan anıt, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin bahçesinde yer alır. Mimar Sinan’ın ilk anıtıdır. Atatürk’ün vasiyeti üzerine yaptırılan heykelde Mimar Sinan, Osmanlı dönemi kıyafetleriyle, ayakta durur vaziyette betimlenmiştir.
Mithat Paşa Anıtı
Mithat Paşa Anıtı, Ziraat Bankası’nın kurucusu olan Mithat Paşa’ya ithafen 1966 senesinde yaptırılmıştır. Anıt, Ulus’taki Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nün yanıbaşındadır. Bu eserde, Mithat Paşa, koltukta oturur vaziyette betimlenmiştir. Koltuğun bir yanına terazi, bir yanına ise üç tane başak ve çark şekli işlenmiştir. Başak figürü, Ziraat Bankası’nın logosu olarak kullanılıyor.
Maltepe Camii
Maltepe Camii, Ankara’nın ünlü camilerinden biridir. Çankaya’nın Maltepe semtinde alır. 1959 senesinde açılmıştır. Osmanlı Dönemi’nin klasik camilerinden esinlenerek tasarlanmıştır. Kesme taşla kaplanmış dış yüzeyi, tek şerefeli iki minaresi ve bir büyük kubbesi vardır. Kare yapılı olan ibadethane, vitray camlarla renklendirilmiş, iç duvarları çini ile süslenmiştir. Dış cemaat bölümü, beş küçük kubbe ile örtülmüştür.
Davutoğlan Köprüsü
Sarıyar Baraj Gölü üzerinde yer alan, çelikten yapılma kemerli köprü, muazzam bir manzaranın kalbindedir. Kıztepe mevkiinin rahatlıkla gözlemlenebildiği köprüden, kırmızıya dönmüş kayalar ve topraklar her mevsim, alışılagelmişin dışında bir manzara oluşturur.
Atlantis Alışveriş ve Eğlence Merkezş
Batıkent semtinde hizmet veren Atlantis Alışveriş ve Eğlence Merkezi, hem eğlence hem alışveriş imkanı sunar. Eğlence merkezinde, sinema, bowling, yeme - içme mekanları bulunur. Bazı dönemlerde sanatsal aktiviteler düzenlenir. Alışveriş bölümünde ise yerli ve yabancı birçok markaya ulaşılabilir. Spor kompleksi ve botanik bahçesi ile Ankaralıların sosyalleştiği yerlerden biridir.
TCDD Malıköy Tren İstasyonu Müzesi
Sakarya Meydan Savaşı’nda önemli bir rol üstlenmiş olan Malıköy Tren İstasyonu, askeri uçak pistine sahip olan bir lojistik merkezi, mühimmat deposu ve revir olarak kullanılmıştır. Müzede, bu savaşta yitirilen binlerce can için yapılmış bir anıt, savaşta kullanılan 1897 tarihli Alman yapımı lokomotif ve 1909’da yine Almanlar tarafından yapılmış vagon, Atatürk anıtı, o dönemde kullanılmış uçakların yeni yapılmış iki örneği ve dönemin demiryolu malzemeleri yer alır. TCDD Malıköy Tren İstasyonu Müzesi’nde, Kurtuluş Savaşı’nı temsil eden heykeller ve görsel objeler görülebilir.
Telekomünikasyon Müzesi
Barındırdığı 402 parça tarihi eserle geçmişe yolculuk etme imkanı sunan Telekomünikasyon Müzesi, iletişim ağlarının gelişimini özetleyen objelere sahiptir. Uygulamalı eğitim dalındaki ilk müzedir. Müzede, iki sergi salonu, bir de uygulama salonu bulunur.
ODTÜ Arkeoloji Müzesi
ODTÜ Arkeoloji Müzesi, Türkiye’de kurulmuş olan ilk üniversite müzesidir. 1969 senesinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde, dönemin rektörü Kemal Kurdaş öncülüğünde kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine Cumhuriyet Dönemi’nde gerçekleşen ilk arkeolojik kazılar, üniversite yerleşkesi içinde kalan Ahlatlıbel mevkiinde yapılmıştır. Yerleşkede 1962 senesinde başlayan diğer arkeolojik kazılarda, Frig nekropolleri ve tümülüsleri ile beraber M.Ö. 2500’lü yıllara ait birçok tarihi eşya ve kalıntı keşfedilmiş, bunun üzerine bir müze kurma ihtiyacı doğmuştur.
Ayaş Evleri
Geleneksel Türk evlerinin mimari özelliklerini taşıyan Ayaş Evleri, ilçe merkezinin birçok noktasında görülebilir. Kagir yapıların büyük bir kısmı iki katlıdır. Pencere, kapı ve çatısı ahşap olan evlerin bazıları lokanta ve yerel dükkan olarak hizmet verir.
Çıngıllı Mağaraları
Çıngıllı Mağaraları, Ayaş’ın Türkeli Boğazı mevkiinde yer alan eski yerleşim yerlerindendir. Yüksek ve dik bir yamaç üzerinde bulunan mağaralarda havuza benzer bir yapı ve kuyu amacıyla kullanıldığı düşünülen derin bir çukur görülür. Kuyu benzeri çukurlar, Ankara Çayı yakınlarında olan mağaraların çayın suyundan yararlanmak amacıyla kullanıldığı tahmin edilir.
Sinanlı Köyü Ulu Camii
Ayaş’ın 5 km uzağındaki Sinanlı köyünde yer alan Ulu Camii, 1500’lü yılların ortalarında yapılmıştır. Dikdörtgen yapılı tarihi ibadethane birçok onarımdan geçmiş, mihrabı yeniden oluşturulmuştur.
Bünyamin Ayaşi Camii
Bünyamin Ayaşi Camii, Mustafa Bünyamin isimli, Ayaşlı olduğu için Bünyamin Ayaşi olarak anılan İslam aliminin adını taşır. Kim tarafından yaptırıldığı bilinmeyen tarihi ibadethane, mistik havası ile dikkat çeker. Bünyamin Ayaşi’nin türbesini de barındıran caminin, 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir. Tek şerefeli minaresi bulunur ve dikdörtgen bir yapıdır.
Ayaş Yöresel Ürünleri Pazarı
Ayaş’ın bereketli topraklarında pek çok tahıl, meyve ve sebze yetişir. Bu lezzetler, yaklaşık 30 dükkandan oluşan Ayaş Yöresel Ürünler Pazarı’nda satılır. Ayaş ve civarına gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği yöresel pazarda, taze ürünler bulabilmek mümkün. Mevsim meyve ve sebzeleri, salça, kuru dut ve dut pekmezi, tarhana, kuru bakliyat, ev yapımı konserve, reçel ve turşular, bu pazarın en popüler tatlarındandır. Buraya gelmişken taze pişirilen gözleme, yaprak sarması ve yöresel Ankara yemeklerinden yenilmelidir. Yöresel pazara Ankara - Beypazarı yolu üzerinden ulaşılır.
Beypazarı Tarih Ve Kültür Müzesi
1850’li yıllarda inşa edilmiş klasik bir Osmanlı binasında hizmet veren Beypazarı Tarih Ve Kültür Müzesi, 1977 yılında hizmete açılmıştır. Müze binası, Beypazarı’nın önde gelen isimlerinden Mehmet Nurettin Karaoğuz’un başkente bırakmış olduğu bir mirastır. Üç katlı müzede, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’ne ait etnografik eşyalar ve etnik giysiler görülebilir. Tarihi konağın bahçesinde Roma ve Bizans arkeolojik objeleri sergilenir.
Türk Hamamı Müzesi
Beypazarı Türk Hamamı Müzesi, çağlar boyunca Türklerin hamam kültürünü ve birikimini sergileme amacı ile kurulmuştur. Tarihi bir hamamda hizmet verir. Hamamlarda kullanılan eşyaların sergilendiği müzede, gelin hamamı (kına hamamı) ve diğer hamam adetlerini yorumlayan sergiler görülebilir. Türkiye’nin ilk ve tek hamam müzesidir.
Beypazarı Kent Tarihi Müzesi
Beypazarı Kent Tarihi Müzesi, Beypazarı’nda çağlar boyunca yaşanan değişimi anlatan maket, belge, eşya, tarihi eser ve kalıntıların sergilendiği bir arşiv niteliği taşır. Akademik araştırmalara kaynak olabilecek kadar çok detay barındıran müzede, İlkçağ, Selçuklu - Osmanlı, Tanzimat ve Cumhuriyet dönemlerine dair bölümler bulunur. Günümüzün Beypazarı’nı da özetleyen müze, 1928 tarihli Rüstem Paşa Okulu’nda kurulmuştur.
Sultan Alâeddin Camii
Cami-i Kebir ya da Paşa Camii olarak da bilinin Sultan Alaaddin Camii, kesme taş ve tuğladan yapılma bir Selçuklu mimarisi örneğidir. Caminin ilk olarak 13. yüzyılda yapıldığı, Osmanlı Dönemi’nde ise büyük bir kısmının yeniden inşa edildiği düşünülür. Tuğladan örülmüş minaresinde tek şerefe vardır. Dikdörtgen planlı yapının bahçesinde anıtsal bir çınar ağacı bulunur.
Şeyh Ali Semerkandi Türbesi
Hz. Ömer’in torunlarından İsfahan doğumlu Şeyh Ali Semerkandi’nin Türbesi, Çamlıdere ilçesi mezarlığındadır. Semerkandi, Çamlıdere’de İslami öğretileri yaymış önemli bir şahsiyettir. Türbesinde Semerkandi’nin öğrencilerine ait yedi sanduka daha bulunur. Çamlıdere Mezarlığı’nı ziyaret edenler, türbeye uğrar, dua ederler.
Tunalı Hilmi Caddesi
Tunalı Hilmi Caddesi, Çankaya’nın Kavaklıdere semtinde yer alan, Ankara’nın en ünlü caddelerinden biridir. Oldukça işlek olan bu caddede, kafe, mağaza, restoran ve eğlence mekanları sıralanmıştır. Çankayalıların sosyalleştiği yerlerden biridir. Kar yağdığında bir başka güzeldir. Ünlü caddenin adı, çağdaş düşünceleri ile öne çıkan, TBMM vekili Tunalı Hilmi Bey’den gelir. Cadde üzerindeki Kuğulu Park’ın içinde Tunalı Hilmi Bey’in anısına yapılmış heykeli görülebilir.
Hasanoğlan Beldesi
Elmadağ’ın huzur dolu yerlerinden biri olan Hasanoğlan Beldesi, Hasandede Pınarı ve bir türbe barındırır. Sessiz, sakin doğasında usulca akıp giden pınar boyunca, piknik yapmaya uygun mesireliklere sahiptir. Buranın balı, meyvesi ve sebzesi bir hayli lezizdir. Hasandede Türbesi, beldenin mezarlığında yer alır.
Elmadağ Kayak Merkezi
Elmadağ Kayak Merkezi, ilçenin kuzey yamacında, Yakupabdal köyü mevkiinde yer alır. Kış mevsiminde kar yağar yağmaz başkentin gözde yerlerinden bir haline gelir. Kayak pisti, zorluk seviyesine göre göre bölümlendirilmiştir. Kayak merkezi ve çevresinde konaklama tesisleri, restoran ve dağ evleri bulunur. Bahar aylarında ise bu bölge, doğa yürüyüşleri için tercih edilir.
Cimcime Sultan Türbesi
Haymana’nın merkezindeki Cimcime Sultan Türbesi, açık alanda yer alır. Üzerinde çatısı, çevresinde ise tahta korkulukları vardır. Haymanalıların ve buraya yolu düşenlerin sıkça ziyaret ettiği türbenin yanında bir de çeşme bulunur.
Kazancı Baba Türbesi
Kalecik’in merkezinde konumlanmıştır Kazancı Baba Türbesi. Kare yapılı türbenin kesme taş ve yer yer tuğla ile örülmüş duvarları, kiremitten yapılma bir çatı ile kapatılmıştır. Ziyaretçileri, kümbete benzer bir girişin ardından tek sanduka karşılar. 15. yüzyıl mimari örneklerinden biri olan türbe, Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet zamanında yaşamış bir islam âlimine aittir.
Saray Camii
Kalecik’in Cuma Mahallesindeki Saray Camii’nin 15. yüzyıla ait olduğu tahmin edilir. Diğer adı Şehsuvar Camii olan tarihi yapı, kesme taş ve tuğlanın ahenkli uyumunu gözler önüne serer. Bir dönem yenilenen ibadethanede tuğladan yapılma tek şerefeli bir minare bulunur. Saray Camii, hala kullanıma açıktır.
Uluhan Camii
Nallıhan’ın Uluhan köyünde yer alan cami, 17. yüzyıl Osmanlı mimarisi örneklerinden biridir. Birkaç kez yenilenmiş olan caminin tuğla ve kesme taştan örülmüş duvarları, özgün bir şekilde günümüze kadar ulaşmıştır. Minaresi ve iç kısmı tamamen yenilenmiş olan tarihi ibadethane, hala kullanıma açıktır.
Taptuk Emre Türbesi
Yunus Emre’nin hocası olan Taptuk Emre’nin Nallıhan Emremsultan köyünde kabri olduğuna inanılır. Taptuk Emre Türbesi, köy mezarlığının içindedir. 1991 senesinde yenilenen, moloz taştan inşa edilmiş kare yapılı türbe, tek sandukalıdır ve üzeri bir kubbe ile süslenmiştir.
Kral Midas Tümülüsü
Kral Midas Tümülüsü, 1957 senesinde gerçekleşen arkeolojik kazılar neticesinde gün yüzüne çıkmıştır. Frig mezar tümülüsleri arasında en büyük ve gösterişli olanıdır. Polatlı’daki Gordion Müzesi’nin bahçesinde yer alan tümülüs, ihtişamlı ve eşsiz bir görüntü oluşturur.
Hirfanlı Baraj Gölü
Şereflikoçhisar’ın mesireliklerinden biri olan Hirfanlı Baraj Gölü, Kızılırmak Nehri üzerine kurulmuştur. Su kuşlarının yaşam sürdüğü göl çevresi, dinlenme ve piknik alanı olarak kullanılır. Olta balıkçılığı için elverişlidir ve çevresinde balık restoranları barındırır. Kürekçilik gibi su sporlarının icra edildiği Hirfanlı Baraj Gölü, fotoğrafçıların da sevdiği bir yerdir. Gölün çevresinde kamp yapmaya müsait yerler vardır.
Alaaddin Camii
Alaaddin Camii, Şereflikoçhisar’ın Sarıkaya Mahallesindedir. Selçuklu yapısı olduğu düşünülen tarihi ibadethane, kare plan üzerine, kesme yontu taşından inşa edilmiştir. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen yapıda, 1869 senesinde onarıldığına dair bir kitabe bulunur. Alaaddin Camii, hala ibadete açıktır.
Estergon Kalesi Türk Kültür Merkezi
Estergon Kalesi Türk Kültür Merkezi, Keçiören’de Güçlükaya Mahallesinde yer alır. Macaristan’da Tuna Nehri kıyısındaki Estergon Kalesi’nden ismini alır. 2005 senesinde inşası tamamlanan yapıda, etnografik eserlerin sergilendiği bir müze, Anadolu’nun birçok kentine ait obje ve giysilerin satıldığı dükkanlar, Ören Köşk adlı bir restoran ve seyir terasları yer alır. Kalenin ikinci katı, düğün - davet organizasyonları için tasarlanmıştır.
Keçiören Teleferik
Keçiören’in manzarasına farklı bir açıdan bakmak isteyenler için Keçiören Teleferik, yaklaşık 20 dakika süren bir yolculuk sunar. Atatürk Botanik Parkı ve Tepebaşı olmak üzere iki istasyonu bulunur. Şehir ışıkları eşliğindeki akşam yolculukları, bir başka güzeldir.
15 Temmuz Şehitler Anıtı
15 Temmuz Şehitler Anıtı, Yenimahalle Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin girişinde yer alır. 15 Temmuz 2016’da vuku bulan darbe girişiminde hayatını kaybedenlere ithafen tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devleti sembolize etmek için yaptırılmıştır.
Anıt, dört sütun üzerinde yükselen, Türkiye’nin yedi bölgesini temsilen yedi insanın taşıdığı ay - yıldız ile dikkat çekicidir. Anıtta, ellerinde bayrakla 81 insanın bronz heykeli, Türk Devletlerine ithafen 16 adet yıldız, Cumhurbaşkanlığı forsu, Türkiye haritası ve illerin adları yer alır. Sütunların iç yüzeyinde ise şehitlerin isimleri ve taş baskı fotoğrafları bulunur.
Kızılcahamam Kaplıcaları
Çam ağaçlarının koynunda bol oksijenli bir ormanlıkla çevrelenmiş Kızılcahamam Kaplıcaları, termal suyu ile şifa dağıtırken el değmemiş doğasıyla hayranlık uyandırır. Kızılcahamam kaplıca bölgesi, deniz seviyesinden yaklaşıl 1000 metre yüksekte konumlanır. Sodyum bikarbonat, florür ve mineralli kaynak suyu, 37 - 41 derece arası değişen sıcaklığa sahiptir. Şifalı su, ortopedik, nörolojik rahatsızlıklar ve deri hastalıklarının tedavisi ile ağrıların giderilmesine destek olarak kullanılır.
Kızılcahamam Kaplıcaları, tarihi kalıntıların da yer aldığı bir bölgede, hamam, havuz ve konaklama hizmetleriyle pek çok kişiyi ağırlar. Belediyeye ait Büyük Kaplıca ve Küçük Kaplıca adlı tesisler, hamam ve sauna hizmetleri verir. Çevrede otel ve pansiyonlar da bulunur. Zengin çam ormanları ile bezeli kaplıca bölgesi, doğa yürüyüşü için muazzam bir seçimdir.
Kızılcahamam Şehitler Ağacı
Kızılcahamam Şehitler Ağacı, Şehit Fatih Duru Parkı’nda yer alır. 2009 yılında heykeltıraş Dr. Derviş Özer tarafından kurumuş bir sedir ağacı anıta dönüştürülmüş, 1980 yılından sonra şehit olan askerlerin künyeleri anıt ağaç üzerine asılmıştır. Şehitler Ağacı, taşıdığı binlerce künyenin manevi ağırlığı ile devleşerek görenleri hüzünlendirir. Her daim ziyaretçisi olan anıt ağacın önünde tüfeği ile bekleyen bir asker heykeli bulunur.
Suluhan Çarşısı
Altındağ’ın tarihi değerlerinden biri olan Suluhan, Osmanlı Dönemi’nden kalma bir yapıdır. Kagir yapı, iki katlı olarak inşa edilmiştir ve iki avlusu vardır. Geçmişte Hasanpaşa Hanı ve Ankaravî Hanı adlarıyla anılmıştır. Osmanlı zamanında önemli bir ticaret merkezi olan bu han, tarihi kokan taş duvarları ile ziyaretçilerine geçmişin gizemli ruhunu hissettirir. Klasik bir alışveriş merkezi olan Suluhan’da, Ankara’ya özgü pek çok şey satılır. Hanın avlusunda günün yorgunluğundan ve kentin karmaşasından uzaklaştıran dinlenme yerleri ve çay içilecek mekanlar bulunur. Suluhan Çarşısı’nın tarihi havası eşliğinde çaylarını yudumlayan kişiler, Ankara sıcağından kaçmak için yaz mevsimlerinde hanın soğuk taşlarının arkasına sığınır.
Ayaş İçmeleri ve Kaplıcaları
Ayaş İçmeleri ve Kaplıcaları, geçmişte de birçok uygarlık tarafından kullanılmıştır. Ayaş’tan 23 km uzaklıktaki Ilıca Vadisi’nin tabanından çıkan şifalı sular, ilçe merkezinde yer alan Karakaya Kaplıcası olarak adlandırılan şifalı sular ve Sinanlı Tarihi Ilıca Havuzu, ilçenin içme ve kaplıcalarını oluşturur. Sinanlı Tarihi Havuzu’nun Roma Dönemi’nden kaldığı tahmin edilir. 1. Derece Sit Alanı olan bu havuz, yüzme havuzu olarak kullanılır, çevresinde piknik yapılabilir. Ilıca Vadisi’nden çıkan şifalı sular ve Karakaya Kaplıcası çevresinde ise konaklama tesisleri bulunur.
Atlantis Alışveriş ve Eğlence Merkezş
Batıkent semtinde hizmet veren Atlantis Alışveriş ve Eğlence Merkezi, hem eğlence hem alışveriş imkanı sunar. Eğlence merkezinde, sinema, bowling, yeme - içme mekanları bulunur. Bazı dönemlerde sanatsal aktiviteler düzenlenir. Alışveriş bölümünde ise yerli ve yabancı birçok markaya ulaşılabilir. Spor kompleksi ve botanik bahçesi ile Ankaralıların sosyalleştiği yerlerden biridir.
Ankara Podium AVM
Modern alışveriş merkezlerinden biri olan Ankara Podium A.V.M, yerli ve yabancı pek çok markayı bir araya getirir. Çocuk eğlence alanları, spor kompleksi ile pek çok kişinin ihtiyacına cevap verir. Bazı dönemlerde çocuk tiyatrolarına ve festivallere ev sahipliği yapar.
Anatolium AVM
Anatolium AVM, ev dekorasyonu, giyim ve elektronik mağazaları ile alışverişe dair birçok seçenek barındırır. Farklı lezzetlerin sunulduğu restoranlar ve kafelerden yararlanmak mümkündür. AVM bünyesinde her ay çocuklar için farklı etkinlikler düzenlenir
Göksu AVM
Alışveriş, dinlenme, yeme - içme, sinema ve eğlence seçenekleri sunan modern alışveriş merkezlerinden biridir. Göksu AVM, Eryaman semtinde, Göksu Mahallesinde yer alır. Burada dünyaca ünlü markaların yanı sıra butikler ve yerel mağazalar da bulunur.
Paşa Hamamı
Ayaş’ta yer alan Selçuklu hamamlarındadır. İlçe merkezindeki Paşa Hamamı, dikdörtgen plan üzerine inşa edilmiştir. Sekizgen bir kasnak üzerine oturtulmuş kubbesi ile dikkat çeken tarihi hamam, bir süre sergi alanı olarak kullanılmıştır. Paşa Hamamı, asıl işlevi ile hizmet verebilmesi için yenileme çalışmalarına dahil edilmiştir.
Karakaya Kaplıcası
Karakaya Kaplıcası, Ayaş ilçesinin şifa kaynaklarından biridir. Kırkevler olarak bilinen mevkideki kaplıca, Selçuklulardan kalma, Çifte Hamam olarak da anılan tarihi bir yapıya sahiptir. Tarihi hamamın üç kubbesi, iki havuzu ve dört banyosu vardır. Hamamın dışında 1997 senesinde yaptırılmış bir açık havuz da bulunur.
Şifalı suyun sıcaklığı 31 derecedir. Bikarbonat, sodyum, kalsiyum açısından zengin olan kaynak suyu banyo ve içme olarak kullanılır. Kaplıca çevresinde konaklama yerleri bulunur.
Ayaş Yöresel Ürünleri Pazarı
Ayaş’ın bereketli topraklarında pek çok tahıl, meyve ve sebze yetişir. Bu lezzetler, yaklaşık 30 dükkandan oluşan Ayaş Yöresel Ürünler Pazarı’nda satılır. Ayaş ve civarına gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği yöresel pazarda, taze ürünler bulabilmek mümkün. Mevsim meyve ve sebzeleri, salça, kuru dut ve dut pekmezi, tarhana, kuru bakliyat, ev yapımı konserve, reçel ve turşular, bu pazarın en popüler tatlarındandır. Buraya gelmişken taze pişirilen gözleme, yaprak sarması ve yöresel Ankara yemeklerinden yenilmelidir. Yöresel pazara Ankara - Beypazarı yolu üzerinden ulaşılır.
Kızılay Alışveriş Merkezi
Çankaya’nın ünlü alışveriş merkezilerinden biri olan Kızılay AVM, cam kubbeli ve aydınlıktır. Birçok büyük markaya ait mağazaları barındıran alışveriş merkezinde, çocuk oyun alanları, restoran ve kafeler vardır. Kızılay Meydanında, Atatürk Bulvarı üzerinde yer alır.
Kentpark Alışveriş Merkezi
Çankaya’nın Balgat mevkiinde yer alan Kentpark Alışveriş Merkezi, yerli - yabancı pek çok markaya ev sahipliği yapar. Oyun ve spor salonu, çocuk eğlence merkezi, sinema, restoran ve kafeleri ile birçok kişiye hitap eder. AVM’nin bahçesinde bir de gölet bulunur.
Elmadağ Kayak Merkezi
Elmadağ Kayak Merkezi, ilçenin kuzey yamacında, Yakupabdal köyü mevkiinde yer alır. Kış mevsiminde kar yağar yağmaz başkentin gözde yerlerinden bir haline gelir. Kayak pisti, zorluk seviyesine göre göre bölümlendirilmiştir. Kayak merkezi ve çevresinde konaklama tesisleri, restoran ve dağ evleri bulunur. Bahar aylarında ise bu bölge, doğa yürüyüşleri için tercih edilir.
Kızılcahamam Kaplıcaları
Çam ağaçlarının koynunda bol oksijenli bir ormanlıkla çevrelenmiş Kızılcahamam Kaplıcaları, termal suyu ile şifa dağıtırken el değmemiş doğasıyla hayranlık uyandırır. Kızılcahamam kaplıca bölgesi, deniz seviyesinden yaklaşıl 1000 metre yüksekte konumlanır. Sodyum bikarbonat, florür ve mineralli kaynak suyu, 37 - 41 derece arası değişen sıcaklığa sahiptir. Şifalı su, ortopedik, nörolojik rahatsızlıklar ve deri hastalıklarının tedavisi ile ağrıların giderilmesine destek olarak kullanılır.
Kızılcahamam Kaplıcaları, tarihi kalıntıların da yer aldığı bir bölgede, hamam, havuz ve konaklama hizmetleriyle pek çok kişiyi ağırlar. Belediyeye ait Büyük Kaplıca ve Küçük Kaplıca adlı tesisler, hamam ve sauna hizmetleri verir. Çevrede otel ve pansiyonlar da bulunur. Zengin çam ormanları ile bezeli kaplıca bölgesi, doğa yürüyüşü için muazzam bir seçimdir.
Ankara’ya gelenlerin görmek, keşfetmek için mutlaka zaman ayırdığı, tarihi ve doğasıyla dikkat çeken Gençlik Parkı, 28 hektarlık devasa bir alana yayılmıştır. Opera Binası ve Ankara Tren garı arasında yer alır. Park, 19 Mayıs 1943 yılında açıldı. Parkın bünyesinde bahçeler, havuzlar, çocuk parkları, Ankara’nın en büyük tiyatro salonlarından biri, lunapark ve dinlenme alanları vardır. 2009 yılında, daha güvenli ve modern bir hale getirmek amacıyla restore edilmiştir ve her mevsim pek çok kişi tarafından ziyaret edilir.
Abdi İpekçi Parkı
Ankara’nın ünlü Sıhhiye Meydanı’ndadır. 1979 senesinde suikaste kurban giden gazeteci ve yazar Abdi İpekçi’nin anısına, 1981 yılında açılmıştır. Abdi İpekçi Parkı’nda, çimlerle kaplı dinlenme alanları, çay bahçesi, büyük bir süs havuzu ve çocuk bahçesi bulunur. Parkın ortasında, göğe doğru açılmış iki el figüründen oluşan bir heykel vardır.
Davutoğlan Milli Parkı
Davutoğlan Milli Parkı, doğaseverlerin uğrak yeridir. Davutoğlan köyünde yer alan milli park, Sarıyar Baraj Gölü kenarında Nallıhan Kuş Cenneti’ne ev sahipliği yapar. 180’e yakın kuş türüne yuva olan parkta, ilkbahar ve sonbahar ayları kuşların en rahat gözlenebildiği zamanlardır. Milli parkın içinde kırmızı, sarı ve kahverengi toprak tabakalarının oluşturduğu muazzam görüntü, buraya gelenleri en çok etkileyen şeylerden biridir.
Uyuzsuyu Şelalesi
Uyuzsuyu ismi, uyuz olmuş hayvanların, şelalelin suyundan içerek iyileştiğine dair bir efsaneden kaynaklanır. Karacasu mevkiinde yer alan şelale, Ilıcasu Şelalesi adıyla da anılır. Yaklaşık 60 metre yükseklikten dökülen sular, çam ormanları ile çevrili muazzam bir doğaya karışır. Şelalenin karşısında seyir terası, çevresinde ise dinlenme tesisi yer alır.
Altınpark
Altınpark, Altındağ’da konumlanmış, devasa bir alana yayılmış, birçok yapıyı içine alan eğitim, dinlence, eğlence yerleşkesi niteliğindedir. Uluslararası fuarların düzenlendiği Fuar Merkezi, çocukları bilimle tanıştırma amacıyla deneylerin yapıldığı Feza Gürsey Bilim Merkezi, Türk ve dünya mutfağı restoranları, Tepe Hanı ve Türk Sokağı adı verilen dinlenme yerleri, açık ve kapalı spor alanları, mini bir golf sahası, gölet, olimpik yüzme havuzu ve çok daha fazlası bir araya gelerek Altınpark’ın içinde yer alır.
Güvenpark Anıtı
Güvenlik Anıtı adıyla da bilinen bu yapı, Türk halkına, polisi ve jandarmasına ithafen 1935 yılında yaptırılmıştır. Kızılay Meydanı’nda bulunan Güvenpark’ın içinde yer alır. Emniyet Abidesi ismiyle de anılmıştır. 6 metre yüksekliğindedir. Ankara taşı, mermer ve bronzdan yapılma anıtın Bakanlıklar semtine bakan tarafında, insan zekası ve çiftçilerin çalışmasını betimleyen figürler ve Atatürk’ün silah arkadaşlarının kabartmaları işlenmiştir. Anıtın Kızılay’a bakan tarafında güveni temsil eden erkek heykelleri vardır. Kaidesine Atatürk’ün “Türk, öğün, çalış, güven.” sözü yazılmıştır. Bu sözün sağına ve soluna Türk Jandarması ve polisinin kabartmaları eklenmiştir.
Karagöl
Karagöl, kavak ve çam ağaçlarından oluşan ormanların içinde saklanmış bir krater gölüdür. Başkentin huzur dolu mesireliklerinden bir olan Karagöl, dinlenme ve piknik alanı olarak tercih edilir. Gölü sarmalayan ormanların içinde kaynak suları ve bitki çeşitliliği göze çarpar. Göl çevresinde restoran, konaklama için misafirhane bulunur. Yaz, kış birçok kişinin ziyaret ettiği bu tabiat harikası, olta balıkçılığına uygun; ancak yüzmek için tehlikelidir.
Botanik Parkı
1970 senesinde kurulmuş Botanik Parkı, 65 bin metrekarelik, büyük bir alana yayılmıştır. Havuz, çocuk bahçesi ve seralara sahiptir. Derin bir vadiyi yaran, çukur bir arazide yer alır. Bu yüzden şehrin sesinden ve karmaşasından izole olmuştur. Pek çok bitki türünün barındığı Botanik Park, bahar gelir gelmez yeşile bürünür. Kar yağdığında ise tablo gibi bir görüntü çizer.
Mogan Gölü
Gölbaşı Gölü olarak da bilinen Mogan Gölü, birçok derenin buluşma noktası ve Eymir Gölü’nü besleyen bir kaynaktır. Gölün çevresi, rekreasyon alanı olarak düzenlenmiştir. Köprüler, oyun alanları, dinlenme bölümleri, spor sahaları, piknik yerleri başkentlilerin doğa ile kucaklaşmasını sağlar. Kayıkhanesi, çay bahçeleri, deniz feneri, oldukça ilgi görür. Havası ve doğasıyla muazzam bir mesirelik olan Mogan Gölü’nde kuş gözlemciliği yapılır.
Eymir Gölü
Yağmur suları ve Mogan Gölü ile beslenen Eymir Gölü, kentin karmaşasından uzakta, doğanın kalbinde yer alır. Birçok kuş türünün yuvasıdır. Eymir Gölü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin arazisinin içinde yer alır. ODTÜ Kürek Takımı, Eymir’de antrenman yapar. Havalar ısındığında balık avlama ve piknik etkinleri düzenlenir. ODTÜ Kürek Takımı Kayıkhanesi’nin yakınlarında, gölün saklı olduğu ormanın içinde, 1963 yılında yapılmış Barış Çeşmesi görülmelidir.
Kuğulu Park
Ankaralıların ve başkente gelenlerin buluşma noktası olan Kuğulu Park, 1958 senesinde bu yana şehrin simgelerinden biri olmuştur. Kavaklıdere Mahallesinde yer alır. Kuğular, kazlar ve ördeklerle birlikte tarihi parkta yaklaşık 24 farklı kuş türü barınır. Sit alanı olarak koruma altına alınan parkın çeşitli yerlerinde heykeller bulunur. Tunalı Hilmi Heykeli ve Öpüşenler Heykeli içlerinde en bilinenlerdir. Leylak, kavak, erguvan, alıç ve çınar ağaçları ile bezeli Kuğulu Park’ta çay bahçesi de bulunur. Bahar ve yaz boyunca başkente mesirelik olan Kuğulu Park, özellikle Ankara’ya ilk kez gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerdendir.
İnözü Vadisi
Beypazarı’ndan geçen İnözü Çayı’nın oluşturduğu İnözü Vadisi, zengin bitki örtüsü ve taze havasının yanında mağaralarıyla da dikkat çeker. Beypazarı’nda en eski yerleşim yeri olan mağaralarda, yüzyıllar öncesine ait mezar ve eşya kalıntıları bulunmuştur. Dik yamaçlara yerleşmiş olan mağaralara ulaşmak zordur; ancak İnözü Vadisi’nin eşsiz atmosferinde doğa yürüyüşleri, kuş gözlemciliği yapılabilir. Koruma altına alınan vadinin çevresindeki ahşap evler, vadinin güzelliği ile uyumludur.
Nallıhan Kuş Cenneti
Davutoğlan Milli Parkı sınırları içinde yer alan Nallıhan Kuş Cenneti, ilçe merkezinden yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Sakarya Baraj Gölü’nün çevresinde, 200’e yakın kuş türüne ev sahipliği yapar. Farklı renklerde toprak tabakalarının oluşturduğu görsel şölen, ziyaretçileri oldukça etkiler. Nallıhan Kuş Cenneti, başkentte soluklanmak, kuş sesleri eşliğinde doğaya karışmak isteyenler için nadide yerlerden biridir. Kuş cennetinin çevresinde kamp yapmaya elverişli alanlar bulunur.
Tuz Gölü
Şereflikoçhisar ilçesi, Tuz Gölü’nün doğu sınırında kurulmuştur. Van Gölü’nden sonra Türkiye’nin en büyük gölü olan Tuz Gölü, her mevsimde birçok kuşa yuva olur. Yaz boyunca çevresinde kavun ve karpuz yetişir. Bu tabiat harikası, özellikle yaz aylarında karla kaplanmış gibi duran yüzeyiyle muazzam bir görünü oluşturur. Eşsiz bir manzaraya sahip olan Tuz Gölü çevresinde, yürüyüş yapılabilir, fotoğraf çekilebilir.
Şahinler Tabiat Parkı
Kızılcahamam’ın sık çam ormanları arasında yer alan Şahinler Tabiat Parkı, Ankara’nın gizli kalmış güzelliklerindendir. Doğa tutkunlarının kamp ve piknik yerlerinden biri olan tabiat parkında, aynı isimli bir gölet de bulunur. Trekking için bol oksijenli, çam kokulu bir ortama sahiptir. Kara Akbaba türüne yuva olan bu güzellik, ilçe merkezinden yaklaşık 30 km uzaklıktadır.
Gökçek Parkı
Gökçek Parkı, 2000 senesinde yapıldı. 53 bin metrekarelik bir alanı yayılan parkta, süs havuzları, çocuk parkları, spor sahaları, yürüyüş parkurları, dinlenme bölümleri, çay bahçesi ve restoranlar bulunur. Spor yapmak için ideal bir yerdir. Ankara’nın eşsiz tabiatı içinde dinlenmek isteyenlerin, Gökçek Parkı’nı görmeleri önerilir.
Göksu Parkı
Eryaman semtinde, Susuz Gölet’in çevresinde kurulmuş olan Göksu Parkı, 2003 senesinden bu yana başkentlilerin doğa ile buluştuğu alanlardan biridir. Lunaparkı, barbekülü piknik alanları, gölete karşı konumlanmış dinlenme yerleri, yeme - içme mekanları, balık tutma imkanı ile ailece hoş zaman geçirilebilecek bir yerdir. Göksu Parkı’nda basketbol, futbol, tenis sahaları, go - kart pisti bulunur. Ayrıca gölette deniz bisikleti kullanılabilir.
50. Yıl Parkı
50. Yıl Parkı, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde, yüksek bir alan üzerinde kurulmuştur. Cumhuriyet’in 50. senesine ithafen 1970 yılında açılmış olan bu park, Ankara manzarasına hakim olması nedeniyle dikkat çeker. 2009’da yenilenen 50. Yıl Parkı’nda, piknik alanı, yeşil alanlar, gölet, çocuk parkı, açık hava tiyatrosu, buz pateni pisti, yürüyüş ve koşu parkurları, futbol ve basketbol sahası, kondisyon aletleri ve çay bahçeleri yer alır. Başkentin seyir terası olan bu parkta bulunan Türk bayrağı, Türkiye’nin en yüksek bayrak direklerinden biri üzerinde dalgalanır.
Soğuksu Milli Parkı
Soğuksu Milli Parkı, Kızılcahamam ilçesinin en güzel köşesidir. Volkanik bir alan üzerinde yer alır. Sahip olduğu soğuk su kaynakları nedeniyle bu ismi almıştır. 1959 senesinde milli park olmuştur. Sarıçam, karaçam, köknar ve meşe ağaçlarıyla sarmalanmış zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Burada yer alan fosil ağaçlar mutlaka görülmelidir. Günübirlik geziler ve kamp için ideal bir yer olan parkın kaplıca suyu kaynakları ve yakınlarında termal tesisler bulunur. Parkın sınırları içinde yer alan Arhul Tepesi, tırmanma faaliyetlerine uygundur. Yürüyüş ve bisiklet parkurları, yaz boyunca serin kalan bu parkta her daim tercih edilir.
Abacı Peribacaları
Mini Kapadokya olarak anılan Abacı Peribacaları, yağmur suyunun kayaları aşındırması sonucunda oluşmuştur. Kapadokya’nın aksine, şapka olarak betimlenen bölüm, bu peribacalarında bulunmaz. Halk arasında gelin kayaları ismiyle de bilinir. Hititlere dek yerleşim gören bir mevkide oluşmuştur. Ayrıca burayı gezerken fosillere rastlamak mümkün…
Harikalar Diyarı Parkı
Çocuklar ve çocuklar gibi eğlenmeyi seven yetişkinler için tasarlanmış olan Harikalar Diyarı Parkı, Avrupa’nın en büyük parklarından biridir. Parkta bazı masal kahramanlarının maketleri bulunur. Birçok çizgi filminin platosu burada görülebilir. Bazı çizgi film platolarının içinde trenle gezebilmek mümkündür. Ailece eğlenme imkanı sunan parkta, yeşil alanlar, gölet, go - kart pisti, spor sahaları, Nejat Uygur Tiyatrosu, lunapark, kaykay pisti bulunur. Tekne turları düzenlenen gölette deniz bisikleti kullanılabilir.
Beynam Ormanları
Karaçam ağaçlarıyla bezeli olan Beynam Ormanları, hem Ankara’nın hem de Bala ilçesinin önemli mesireliklerindedir. Piknik alanlarına sahip olan Beynam Ormanları, “kalıntı orman” statüsündedir. Roma Dönemi’nden bu yana bölgede önemli bir yeri olmuştur. Romalıların hamamlarını ısıtan, Ankara Savaşı’nda Timur ordusuna ve fillerine sığınak olan, I. Dünya Savaşı’nda tren lokomotiflerini odunuyla besleyen ve bugün Doğal Sit Alanı ilan edilen Beynam Ormanları, şimdilerde Ankaralıların doğa ile kucaklaştığı yeşil alanlardan biridir.
Haymana Kaplıcaları
Tarihi Kral Yolu’nun üzerinde yer alan Haymana Kaplıcaları, yıllar boyunca pek çok uygarlık tarafından kullanılmıştır. Kaynaktan çıkan bol mineralli su, yaklaşık 44 derecedir. İskelet sistemi, kalp ve kadın hastalıkları tedavisine yardımcı olmak amacıyla kullanılır. Dünyanın en faydalı kaplıcaları arasındadır. Çevresinde konaklama tesisleri ve fizik tedavi merkezi vardır.
Sey Hamamı Kaplıcası
Şifalı yeraltı suları bakımından zengin olan Kızılcahamam’da, Sey Hamamı Kaplıcası, Güvem mevkiinin 3 km uzağında yer alır ve Kızılcahamam Kaplıcaları ile benzer özellikler taşır. Şifalı suların sıcaklığı 43 dereceyi bulur. Hem içme, hem de banyo suyu olarak kullanılan Sey Hamamı Kaplıcası, çevresindeki konaklama tesisleri ile kış mevsiminde başkentlileri ısıtır ve insanlara şifa dağıtır. Termal su, sindirim sistemi, kalp ve kas hastalıkların tedavisine destek için kullanılır.
Tulumtaş Mağarası
1992 senesinde keşfedilmiş Tulumtaş Mağarası, kireç taşı bloğunun içinde, doğal bir mağaradır. Doğal sit alanı olan mağara, dikit ve sarkıtlarla bezelidir. Birkaç koldan genişleyen mağarada bazı fosiller bulunmuştur. Tuluntaş Mağarası adıyla da anılır.
İnönü Mağaraları
Kirmir Çayı mevkiinde yer alan İnönü Mağaraları, Hititlerin, Bizanslıların ve Romalıların izlerini taşır. Dağın oyulması ile oluşturulmuş yapılarda, taştan yapılma merdivenlerle katlı bir yerleşim yeri oluşturulmuştur. Friglerin de yaşam sürdüğü İnönü Mağaraları, kültür gezilerinin vazgeçilmez rotalarındandır.
Kirmir Çayı
Kirmir Vadisi’den akıp giden Kirmir Çayı, Sakarya Nehri’nin uzantısıdır. Bahar gelir gelmez temiz havası, doğası ve sakinliğiyle birçok kişiyi misafir eder. Kurak geçen yaz aylarında suyu azalır. Çayın oluşturduğu delta, balık tutmaya elverişlidir.
Seğmenler Parkı
Çankaya, Atatürk Bulvarı’nda 67 bin metrekarelik bir alanda konumlanmış olan Seğmenler Parkı, 1983 yılında açılmıştır. Birçok bitki türüne ev sahipliği yapar. Her mevsimde ayrı bir güzelliğe sahiptir; ancak sonbaharda sararmış yapraklarla örtülü, huzur verici muazzam bir manzara yaratır. Düzenli ve bakımlı bir alandır. Havuzlar ve çocuk bahçelerinin yanında bir de amfi tiyatrosu bulunur. Bu tiyatroda kültürel organizasyonlar ve konserler düzenlenir.
Mavi göl
Bayındır Barajı’nın çevresinde Mavi Göl olarak adlandırılmış rekreasyon alanı, Mamak’ın dinlenme ve piknik yeridir. Futbol, basketbol ve golf sahaları, yürüyüş parkurları, çocuk parkları, dinlenme ve piknik alanları, yeşil ve mavinin sarmalandığı Mavi Göl’de yer alır. Gündüzleri de akşamları kadar güzel olan Mavi Göl’de, sürat teknesi turları düzenlenir.
Avrupa Birliği Parkı
Piknik ve dinlenme alanlarına sahip olan Pursaklar Avrupa Birliği Parkı’nda yürüyüş parkuru ve çocuk parkları da bulunur. Park, 2006 senesinde Çubuk Çayı’nın batısında kurulmuştur ve parkın kuzeybatı mevkiinde Ankara’nın kuzey kapısı görülebilir.
Atatürk Sahil Parkı
Mogan (Gölbaşı) Gölü’nün kıyısındaki Atatürk Sahil Parkı, insanların hoşça vakit geçirebileceği, doğal alanlardan biridir. Parkta, dingin manzaraya karşı çay - kahve içilebilecek kafeterya, spor yapma alanları, yürüyüş parkurları, gölde tekne turu gibi herkesi mutlu edebilecek seçenekler bulunur.
Hacılar Köyü Şelalesi
Avcıova köyünden Hacılar köyüne ulaşan akarsuya dökülür. Hacılar Köyü Şelalesi, yaklaşık 5 metre yükseklikten eşsiz bir görsel şölen yaratarak akar. Şelalenin çevresinde piknik yapılabilecek alanlar vardır. Bahar ve yaz boyunca dinlenmek ve tazelenmek isteyen pek çok kişi, Çubuk mevkiinin tek şelalesi olan bu doğa harikasını ziyaret eder.
Karalar Asarkaya Mağarası
Kahramankazan’ın Karalar Mahallesindeki Karalar Asarkaya Mağarası, Helenistik Dönem’e dair bulgulara rastlanan bir Galat ve Hititlerin yerleşim yeridir. Birkaç odacıktan oluşan mağaranın çevresinde sur kalıntıları vardır. Bu durum, geçmişte buranın savunma bölgesi olarak kullanıldığını düşündürür.
Çıngıllı Mağaraları
Çıngıllı Mağaraları, Ayaş’ın Türkeli Boğazı mevkiinde yer alan eski yerleşim yerlerindendir. Yüksek ve dik bir yamaç üzerinde bulunan mağaralarda havuza benzer bir yapı ve kuyu amacıyla kullanıldığı düşünülen derin bir çukur görülür. Kuyu benzeri çukurlar, Ankara Çayı yakınlarında olan mağaraların çayın suyundan yararlanmak amacıyla kullanıldığı tahmin edilir.
Asartepe Barajı
Ayaş topraklarını sulama amacıyla oluşturulan Asartepe Barajı, diğer adıyla Çanıllı Barajı, İlhan Deresi ile beslenir. Baraj çevresinde, piknik yapmaya elverişli mesirelikte balık tutulabilir. Taze havası ve zengin doğası ile her daim ilgi gören Asartepe Barajı’nın suları, kurak geçen yazlarda, temmuz itibariyle azalabilir.
Kesikköprü Baraj Gölü
Kesikköprü Baraj Gölü, Bala ilçesinin ilgi gören mesireliklerindendir. Kızılırmak üzerinde kurulmuş olan baraj, balık tutmak, piknik ve kamp yapmak isteyenler tarafından ziyaret edilir. Göl yakınında belediyenin konaklama tesisi bulunur. Baraj gölü, su sporlarına elverişlidir. Kesikköprü Baraj Gölü’ne Beynam Ormanları’nı işaret eden tabelalar takip edilerek ulaşılabilir.
Eğriova Tabiat Parkı
Beypazarı’nın büyüleyici doğasıyla kucaklaşmak ve huzur bulmak isteyenlerin mutlaka ziyaret ettiği Eğriova Tabiat Parkı, Eğriova Yaylası’nın güneyindedir. Sarıçam ağaçlarının oluşturduğu ormanlık alanda, piknik yapılabilir. Rekreasyon alanı olarak düzenlenen tabiat parkı, çadır ve karavan kampına uygundur. Tabiat parkının kuzeyinde bir göl bulunur. Gölün çevresinde birçok kuş türü yaşar. Doğa fotoğrafçılarının uğrak yeri olan tabiat parkına zengin bir bitki örtüsü hakimdir.
Hıdırlık Tepesi
Hıdırlık Tepesi, Beypazarı’na tamamen hakim bir konumdadır. Seyir terası niteliğindeki tepede taze hava eşliğinde ilçenin fotoğrafları çekilebilir. Zahmetli bir yoldan ulaşılsa da tepeye varıldığında bir tarafta İnözü Vadisi, bir tarafta Beypazarı yerleşimini seyretmek zahmete değer.
Kelebekler Vadisi Tabiat Parkı
Beypazarı merkezden 5 km uzaklıktaki Kelebekler Vadisi Tabiat Parkı, bitki örtüsü ve canlı çeşitliliği açısından zengindir. Tabiat parkı adını bölgede yaşayan kelebeklerden alır. Ayrıca normalde Avrupa’da yaşam süren dört akbaba türüne, karaleylek ve bıyıklı doğan gibi kuşlara da yuva olan Kelebekler Vadisi Tabiat Parkı, günübirlik geziler, kuş ve kelebek gözlemciliği ve doğa fotoğrafçılığı için son derece uygundur. Buraya İnözü Vadisi yolundan ulaşılır.
Tekke Dağı Tabiat Parkı
Beypazarı’nda doğası ile büyüleyen yerlerinden biri olan Tekke Dağı Milli Parkı, günübirlik gezilerde, piknik, doğa yürüyüşü ve doğa fotoğrafçılığında tercih edilir. Tabiat parkı, bahar aylarında her yıl yapılan piknik ve güveç gününe sahne olur. Güneş tamamen çekildikten sonra kent ışıklarından izole olan parkta yıldızları izlemek bir başka güzeldir.
Aluçdağı Tabiat Parkı
Çamlıdere’nin Aluçdağı mevkiindeki tabiat parkı, çam, meşe ve ardıç ağaçlarının koynunda, huzur dolu bir dinlenme imkanı sunar. Bölge sakinlerinin sıkça ziyaret ettiği Aluçdağı Tabiat Parkı’nda piknik için tahta masalar bulunur. Trekking için uygun bir güzergah olan tabiat parkı, her ağustos ayında Çamlıdere Aluçdağı Doğa Festivali’ne sahne olur. Festival boyunca offroad yarışları, konserler ve yöresel eğlenceler düzenlenir.
Fosil Ormanı
Çamlıdere’nin Pelitçik mevkiindeki Fosil Ormanı, milyonlarca yıllık fosil ağaçlara ev sahipliği yapan, dünyada nadir bulunan alanlardan biridir. Yaklaşık 23 milyon yıllık taşlaşmış ağaçlar, Türkiye için önemli bir jeosit alanı oluşturmuştur. Açık hava müzesi niteliğindeki orman, koruma altına alınmış değerli bir mirastır. Burada, meşe, çam türlerinin fosilleri görülebilir.
Çamkoru Tabiat Parkı
Çam ağaçlarından oluşan doğal ortamında birçok bitki türünü barındıran Çamkoru Tabiat Parkı, Çamlıdere’de büyük bir alanı kaplar. Kamp için tercih edilen parkta, alabalık yuvası bir gölet bulunur. Çamkoru Tabiat Parkı, huzurlu bir dinlenme ve tazelenme imkanı sunar. Tabiat parkının çevresinde lokanta, çay bahçesi ve bungalov tipi konaklama yerleri vardır.
Hasanoğlan Beldesi
Elmadağ’ın huzur dolu yerlerinden biri olan Hasanoğlan Beldesi, Hasandede Pınarı ve bir türbe barındırır. Sessiz, sakin doğasında usulca akıp giden pınar boyunca, piknik yapmaya uygun mesireliklere sahiptir. Buranın balı, meyvesi ve sebzesi bir hayli lezizdir. Hasandede Türbesi, beldenin mezarlığında yer alır.
Çamlık Piknik Alanı
Elmadağ’ın mesire alanlarından biri olan Çamlık Piknik Alanı, ilçe sakinlerinin eğlenmek ve tazelenmek için tercih ettiği yerlerden biridir. Çamlarla sarmalanmış ormanlık bir alanda, çocuk parkı, yürüyüş parkuru ve tahta piknik masaları bulunur. Kar yağdığında bir başka güzeldir.
Sorgun Göleti Tabiat Parkı
Güdül’ün doğal zenginliklerinden biri olan Sorgun Göleti Tabiat Parkı, Sorgun Göleti’nin güneyinde yer alır. Geniş bir alana yayılmış sık karaçam ağaçları, tabiat parkının florasını oluşturur. Yer yer çayırlarla kaplı olan alanda, doğa turizmine yönelik aktiviteler gerçekleştirilebilir. Sorgun Yaylası’ndaki tabiat parkı, trekking ve doğa fotoğrafçılığı için idealdir. Çam kokusunun eşlik ettiği Sorgun Göleti’nin dinlendirici manzarası eşliğinde çadırlı ve karavanlı piknik yapılabilir. Sakin bir tatil yapmak için göl çevresindeki bungalov evlerde konaklanabilir.
Başdeğirmen Aile Parkı
Haymana Belediyesi tarafından düzenlenen Başdeğirmen Aile Parkı, çocuklu aileler için güvenli ve doğal bir alanda dinlenme imkanı sunar. Başdeğirmen; kameriye, çocuk parkı, yürüyüş parkuru, piknik ve dinlenme alanları ile bahar ve yaz boyunca Haymana’nın popüler yerlerinden biri olur.
İncirlik Parkı
İncirlik Parkı, Kalecik ilçesinin piknik ve dinlence yeridir. Doğa ile buluşmak ve tazelenmek için ideal bir yerdir. Kızılırmak Nehri’nin kıyısında konumlanmıştır. Parkın içinde tahtadan yapılma piknik masaları vardır.
Hirfanlı Baraj Gölü
Şereflikoçhisar’ın mesireliklerinden biri olan Hirfanlı Baraj Gölü, Kızılırmak Nehri üzerine kurulmuştur. Su kuşlarının yaşam sürdüğü göl çevresi, dinlenme ve piknik alanı olarak kullanılır. Olta balıkçılığı için elverişlidir ve çevresinde balık restoranları barındırır. Kürekçilik gibi su sporlarının icra edildiği Hirfanlı Baraj Gölü, fotoğrafçıların da sevdiği bir yerdir. Gölün çevresinde kamp yapmaya müsait yerler vardır.
Atatürk Botanik Parkı
Keçiören’in iç açıcı yerlerinden biri olan Atatürk Botanik Parkı, pek çok farklı bitki türüne sahiptir. Atatürk Bahçesi adıyla da anılan doğal alanda, yürüyüş, koşu ve bisiklet parkuru, çocuk oyun alanı ve banklar yer alır. Bahar gelince her renkten çiçeğin süslediği park, özellikle spor yapanların sıkça ziyaret ettiği yerlerdendir.
Kızılcahamam Kaplıcaları
Çam ağaçlarının koynunda bol oksijenli bir ormanlıkla çevrelenmiş Kızılcahamam Kaplıcaları, termal suyu ile şifa dağıtırken el değmemiş doğasıyla hayranlık uyandırır. Kızılcahamam kaplıca bölgesi, deniz seviyesinden yaklaşıl 1000 metre yüksekte konumlanır. Sodyum bikarbonat, florür ve mineralli kaynak suyu, 37 - 41 derece arası değişen sıcaklığa sahiptir. Şifalı su, ortopedik, nörolojik rahatsızlıklar ve deri hastalıklarının tedavisi ile ağrıların giderilmesine destek olarak kullanılır.
Kızılcahamam Kaplıcaları, tarihi kalıntıların da yer aldığı bir bölgede, hamam, havuz ve konaklama hizmetleriyle pek çok kişiyi ağırlar. Belediyeye ait Büyük Kaplıca ve Küçük Kaplıca adlı tesisler, hamam ve sauna hizmetleri verir. Çevrede otel ve pansiyonlar da bulunur. Zengin çam ormanları ile bezeli kaplıca bölgesi, doğa yürüyüşü için muazzam bir seçimdir.