Düsseldorf’un kalbi Altstadt, kentin en uğrak noktasıdır. Kaldırım taşı ile döşenmiş tarihi sokakları, özgün mimarisi korunmuş yapılarla süslüdür. Tarihi şehir merkezi, bölge sakinleri tarafından dünyanın en uzun barı olarak anılır. Çünkü burada yan yana sıralanmış çok sayıda bar, kafe ve pub vardır.
Tarihi kent merkezinin çevresinde St. Lambertus Kilisesi, Ren Nehri ve kenti isimlendiren Düssel Nehri bulunur. Lezzetiyle ünlü birası, Altbier, 19. yüzyılın sonlarından bu yana Altstadt’ın en ünlü tatlarından biridir.
Benrath Sarayı
Düsseldorf’a yaklaşık 10 km uzaklıkta konumlu Benrath Sarayı (Schloss Benrath), 18. yüzyılın sonlarında Alman prensi Carl Theodor için yapılmıştır. Barok stilinin bu güzel örneği, Fransız mimar Nicolas de Pigage’in tasarımıdır. Büyüleyici süslemeleri ile görenleri kendine hayran bırakan tarihi mekan, seçkin konserlere de sahne olur.
Sarayın güneyinde Spiegelweiher adlı uzun bir gölet vardır. Ayna Gölet olarak bilinen bu gölette, sarayın görkemli yansımasını görebilmek mümkün. Simetrik şekilde düzenlenmiş doğu ve batı kısımlarında Avrupa Bahçe Sanatı Müzesi ve Doğa Tarihi Müzesi bulunur. Ayrıca sarayın ana bölümünde (Corps de Logis) 18. yüzyıla ait pek çok eser ve eşya sergilenir. Bakımlı bahçesi, fotoğraf çekmek isteyenler için mükemmel bir duraktır.
K21 Ständehaus Müzesi
K21 Ständehaus Müzesi, Kunstsammlung Nordhein - Westfalen sanat enstitüsü bünyesindedir. K harfi, Almanca’da sanat manasını taşıyan “Kunst” kelimesinden gelir. 21 ise 21. yüzyıla tekabül eder. K21 Müzesi, 19. yüzyıla ait parlamento binasında (Ständehaus) hizmet verir. Neo - Rönesans mimarisinin bu güzel örneği, Kaiserteich Gölü’nün yanı başındadır.
Modern sanat eserleriyle donatılmış müzede, sergi salonları ve galeri bulunur. Müze gezisinin arından göl manzaralı bakımlı bahçede dinlenmek oldukça cezbedicidir.
Kaiserpfalz - Kaiserswerth Şatosu
Kaiserpfalz- Kaiserswerth Şatosu, Düsseldorf’un kuzeyinde, Ren Nehri’nin kıyısındadır. Germen Kralı Friedrich Barbarossa’nın imparatorluk sarayı olarak bilinen tarihi yapının ne zaman inşa edildiği belli değildir. Kalıntıları ile günümüze ulaşabilmiş bu şato, bu haliyle bile oldukça ilgi çekicidir. Tarihi mekanlara ilgi duyanların mutlaka görmek isteyeceği şatoya şehir merkezinden trenle ya tekne ile ulaşılabilir. Trenden veya tekneden indikten sonra doğa içine kısa bir yürüyüşün ardından Kaiserpfalz - Kaiserswerth Şatosu’na varılır. Tarihi mekanın yakınlarında bira evi ve kafe bulunur.
St. Andreas Kilisesi
St. Andreas Kilisesi (Andreaskirche), 1622 - 29 yılları arasında inşa edilmiş Erken Barok mimari eserlerinden biridir. Roma Katolik kilisesi, dışarıdan çok belli etmese de iç mekanda zarif süslemelere sahiptir. Kilisenin içi beyaz rengin temiz ve ferahlığını temsil eder. Tavanı, ince bir işçilikle bezenmiş, duvarları zengin süslemelerle donatılmıştır. Sunak kısmı, altı aziz heykeli ile taçlandırılmıştır. Organ dinletilerinin düzenlendiği kilise, Pazar günleri pek çok kişiyi bir araya getirir.
Düsseldorf’un kalbi Altstadt, kentin en uğrak noktasıdır. Kaldırım taşı ile döşenmiş tarihi sokakları, özgün mimarisi korunmuş yapılarla süslüdür. Tarihi şehir merkezi, bölge sakinleri tarafından dünyanın en uzun barı olarak anılır. Çünkü burada yan yana sıralanmış çok sayıda bar, kafe ve pub vardır.
Tarihi kent merkezinin çevresinde St. Lambertus Kilisesi, Ren Nehri ve kenti isimlendiren Düssel Nehri bulunur. Lezzetiyle ünlü birası, Altbier, 19. yüzyılın sonlarından bu yana Altstadt’ın en ünlü tatlarından biridir.
Königsallee
Düsseldorf’un en hareketli caddesi olan Königsallee (Kral Bulvarı), lüks alışveriş mekanları, butik, kafe ve restoranları ile ünlüdür. Devasa bir podyumu andıran bu caddenin ortasından muhteşem peyzajı ile dikkat çeken, yaklaşık 31 metre uzunluğunda bir kanal geçer. 19. yüzyılın başlarında oluşturulan kanalın üzerine iki köprü kondurulmuş, çevresi kestane ağaçları ile süslenmiştir.
Königsallee, kısaca “KÖ” olarak da anılır. Dünyaca ünlü tasarımcılar ve uluslararası giyim markalarının yer aldığı ünlü cadde, alışverişten yorgun düşenler için hoş manzaralı kafe ve restoranları ile dinlenme seçeneğine sahiptir.
Benrath Sarayı
Düsseldorf’a yaklaşık 10 km uzaklıkta konumlu Benrath Sarayı (Schloss Benrath), 18. yüzyılın sonlarında Alman prensi Carl Theodor için yapılmıştır. Barok stilinin bu güzel örneği, Fransız mimar Nicolas de Pigage’in tasarımıdır. Büyüleyici süslemeleri ile görenleri kendine hayran bırakan tarihi mekan, seçkin konserlere de sahne olur.
Sarayın güneyinde Spiegelweiher adlı uzun bir gölet vardır. Ayna Gölet olarak bilinen bu gölette, sarayın görkemli yansımasını görebilmek mümkün. Simetrik şekilde düzenlenmiş doğu ve batı kısımlarında Avrupa Bahçe Sanatı Müzesi ve Doğa Tarihi Müzesi bulunur. Ayrıca sarayın ana bölümünde (Corps de Logis) 18. yüzyıla ait pek çok eser ve eşya sergilenir. Bakımlı bahçesi, fotoğraf çekmek isteyenler için mükemmel bir duraktır.
Rheinturm
Düsseldorf’un sembollerinden Rheinturm (Ren Kulesi), Ren Nehri’nin yanı başında yükselir. 240 metrelik bu kule, 164. metresinde seyir terasına sahiptir.
1979 - 81 yılları arasında inşa edilmiş olan Rheinturm, radyo ve televizyon vericilerini de taşır. Devasa bir saate sahip olan görkemli yapı, panoramik manzarası, kafe ve restoranı ile kente gelenlerin mutlaka uğradığı yerlerdendir.
K21 Ständehaus Müzesi
K21 Ständehaus Müzesi, Kunstsammlung Nordhein - Westfalen sanat enstitüsü bünyesindedir. K harfi, Almanca’da sanat manasını taşıyan “Kunst” kelimesinden gelir. 21 ise 21. yüzyıla tekabül eder. K21 Müzesi, 19. yüzyıla ait parlamento binasında (Ständehaus) hizmet verir. Neo - Rönesans mimarisinin bu güzel örneği, Kaiserteich Gölü’nün yanı başındadır.
Modern sanat eserleriyle donatılmış müzede, sergi salonları ve galeri bulunur. Müze gezisinin arından göl manzaralı bakımlı bahçede dinlenmek oldukça cezbedicidir.
Carlsplatz
Düsseldorf’un huzur dolu köşesi, Carlstadt'ta bulunan ünlü market Carlsplatz, taze sebze ve meyvelerin satıldığı, kafe ve restoranların sıralandığı popüler bir gezi noktasıdır. Yeni tatlar keşfetmek isteyenlerin buluşma yerinde, et, peynir, balık ve ekmek de bulunur. Yerel market ve pazar gezmeyi sevenler mükemmel bir yer olan Carlsplatz’da rengarenk çiçekler görebilmek mümkün. Noel zamanı ışıklandırmalarla süslenen alışveriş alanı, Pazar günleri kapalıdır.
Kaiserpfalz - Kaiserswerth Şatosu
Kaiserpfalz- Kaiserswerth Şatosu, Düsseldorf’un kuzeyinde, Ren Nehri’nin kıyısındadır. Germen Kralı Friedrich Barbarossa’nın imparatorluk sarayı olarak bilinen tarihi yapının ne zaman inşa edildiği belli değildir. Kalıntıları ile günümüze ulaşabilmiş bu şato, bu haliyle bile oldukça ilgi çekicidir. Tarihi mekanlara ilgi duyanların mutlaka görmek isteyeceği şatoya şehir merkezinden trenle ya tekne ile ulaşılabilir. Trenden veya tekneden indikten sonra doğa içine kısa bir yürüyüşün ardından Kaiserpfalz - Kaiserswerth Şatosu’na varılır. Tarihi mekanın yakınlarında bira evi ve kafe bulunur.
Medienhafen
Medienhafen, Medya (Basın) Limanı, Düsseldorf’un en canlı bölgelerinden biridir. Düsseldorf Limanı mevkiindeki Medienhafen, Richard Meier, Helmut Jahn, Claude Vasconi ve Frank Gehry gibi dünyaca ünlü mimarlar tarafından tasarlanmıştır. Frank Gehry’nin Neuer Zollhof isimli üçlü binaları, modern mimarinin nadide örneklerindendir ve tüm dikkatleri üzerine çeker.
Düsseldorf’un medya ile bağlantısını sağlayan ve kentin iş merkezi olan bu bölgede, ünlü restoran, kafe ve butikler bulunur. Ren Nehri’nin muhteşem manzarasına hakim Rheinturm (Ren Kulesi), burada yer alır.
St. Andreas Kilisesi
St. Andreas Kilisesi (Andreaskirche), 1622 - 29 yılları arasında inşa edilmiş Erken Barok mimari eserlerinden biridir. Roma Katolik kilisesi, dışarıdan çok belli etmese de iç mekanda zarif süslemelere sahiptir. Kilisenin içi beyaz rengin temiz ve ferahlığını temsil eder. Tavanı, ince bir işçilikle bezenmiş, duvarları zengin süslemelerle donatılmıştır. Sunak kısmı, altı aziz heykeli ile taçlandırılmıştır. Organ dinletilerinin düzenlendiği kilise, Pazar günleri pek çok kişiyi bir araya getirir.
Düsseldorf’un en ünlü parklarından biri olan Hofgarten, yaklaşık 28 hektarlık bir alanı kaplar. Kent merkezinde bulunan ve heykellerle donatılmış olan bu park, nefes almak, yürüyüş yapmak ve dinlenmek isteyenleri bir araya getirir.
Hofgarten, şehrin ortasında ve bir o kadar da sakindir. Kuğu ve ördeklerin yüzdüğü gölü, ilgi çekicidir. Yeşilin huzur veren her tonunu barındıran, kuş seslerinin eksik olmadığı Hofgarten Parkı, günün her saati ziyaret edilir. Piknik yapmak için de birçok kişi buraya gelir.