Yürüyen Köşk, Yalova’nın simgesi ve Mustafa Kemal Atatürk’ün miraslarından biri olarak kent merkezinde yer alır. Deniz kıyısındaki köşk, 1930’da yapılmıştır.
O dönemde Yalova’yı sıkça ziyaret eden Atatürk, heybetli bir çınar ağacı görmüş ve yakınlarında bir köşk yapılmasını istemiştir. 1929’da inşa edilmeye başlanan yapı, görkemli çınarın yanı başına kondurulmuş; ancak çınarın dalları köşkün çatısı ve duvarlarına zarar vermiştir. Çınarın dallarını kesmek üzere paşadan izin isteyen görevliler, Atatürk’ün köşkü yaklaşık 5 metre doğuya kaydırma isteği üzerine çalışmalara başlamış, İstanbul’dan getirilen tramvay raylarının yardımı ile köşk titiz bir çalışma neticesinde kaydırılmıştır. Ulu çınarın dallarının kestirmek yerine, gölgesinde huzur bulmayı yeğleyen Atatürk, köşkün yıkılmasına müsaade etmeyerek Yalova’ya Yürüyen Köşkü ve doğa sevgisini armağan etmiştir.
Bu özel yapı, iki katlıdır. Yakın zamanda onarılıp müzeye çevrilmiştir. Yanındaki çınar ağacı ile beraber kentin sembollerinden biri olmuştur. Müzede Atatürk’ün odası, eşyaları ve döneme ait birçok şey görülebilir.
Altınova’nın Hersek köyündeki tarihi camii, 16. yüzyıla aittir. Osmanlı Dönemi mimarisine örnek teşkil eden Hersekzade Ahmet Paşa Camii, kesme taştan yapılmıştır. Sekizgen kasnak üzerine yerleştirilmiş kubbeye ve tek şerefeli taş minareye sahiptir. 1965’te büyük bir onarımdan geçmiştir ve günümüzde ibadete açıktır.
1929 tarihli Termal Atatürk Köşkü, iki katlı bir Cumhuriyet Dönemi mimarisi örneğidir. Ahşap köşk, 3 salon ve 11 odaya sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk, bir dönem köşkte konaklamış, çok partili sisteme geçiş gibi önemli kararları burada almıştır. Dönemin eşyaları ile döşenmiş Termal Atatürk Köşkü’nde Nurettin Niyazi’ye ait “Kurşunlu Banyo ve Kadınlar” tablosu ve Ayvazoski’nin dağ ve hayvan temalı tablosu görülebilir. İç mekanı özenli süslemelerle bezeli olan köşk, günümüzde ziyarete açıktır.
Yalova’nın merkezinde konumlu Rüstempaşa Camii, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş mimari yapılardan biridir. İnşa tarihi net olmayan ibadethane, moloz taştan yapılmış kırma çatı ile kapatılmıştır. Mimar Sinan tarafından tasarlandığı ileri sürülen kutsal mekan, yakın tarihte restore edilmiştir.
Şehir merkezine bağlı Güneyköy’de yer alan tarihi cami, 1913 - 1914 yıllarında inşa edilmiş Geç Osmanlı Dönemi yapılarından biridir. Taştan yapılan kutsal mekan, kiremit çatı ile kapatılmış küçük bir ibadethanedir. Minaresi, taş işçiliğinin güzel örneklerinden biridir. Kemerli pencerelerle aydınlatılmış iç mekan, bitki desenli işlemelerle süslenmiştir.
1908 tarihli Yalova Hükümet Konağı’nda hizmet veren Yalova Kent Müzesi, 2013’ten bu yana ziyaretçilerini karşılar. İki katlı müzede, etnografik eserler, belge ve fotoğraf sergilenir. Müzenin üst katı sergi bölümü olarak hizmet verir.
Altınova’da yer alan Çobankale, Ayazma (Soğuksu) köyünün güneyinde, tepelik bir alanda yer konumlanmıştır. 12. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen kale, bölgede yaşamış Roma, Bizans, Osmanlı gibi medeniyetlere tanıklık etmiştir. Çevreye hakim bir yükseklikte bulunan kale, burç ve sur kalıntıları ile günümüze kadar ulaşmıştır.
Dilburnu Deniz Feneri, Altınova’nın tarihi yapılarından. İzmit Körfezi’nin daraldığı bölgede, Hersek köyü sınırları içinde yer alır. 1863 tarihli fener, Osmanlı Dönemi’nde yapılmıştır. Kagir yapı, denize yaklaşık 12 metre yükseklikten bakar.
İskele Camii, Yalova'nın Armutlu ilçesinin görülmeye değer yerlerindendir.
Hacı Ali Paşa Camii ya da Çarşı Camii olarak da bilinen tarihi ibadethane, Armutlu’nun merkezinde görülebilir. İnşa tarihi bilinmeyen Eski Camii, halen kullanılır. Günümüze kadar birkaç kez onarılan tarihi yapı, iç mekanı süsleyen işlemeleriyle dikkat çeker
Armutlu’da yer alan Yeni Hamam, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Üç bölümlü hamam, kubbe ile örtülmüştür. Soyunmalık ve havuz bölümleri restorasyon sırasında eklenmiştir. Yapı, dikdörtgen şeklinde tasarlanmış olup sivri kemerlere sahiptir.
Eski Hamam, Armutlu’da konumlanmıştır. Çifte hamam olarak tasarlanmış yapı, Armutlu’nun şifalı sularını pek çok kişiye ulaştırır. 2007 senesindeki yenileme çalışmalarıyla hamama soyunmalık bölümü eklenmiştir. Havuz ve kurna bölümlerinin üzeri kubbe ile süslenmiş olup hala kullanıma açıktır.
Çınarcık Merkez Camii, Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi ibadethanelerdendir. İki kısımdan oluşan kutsal mekan, 1725 tarihli kitabesine göre Sadrazam İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1911 tarihli bir kitabeye daha sahip olan camiye bu tarihte ekleme yapıldığı tahmin edilir. Minaresi 2000 senesinde yapılan Merkez Camii, halen ibadete açıktır.
Çiftlikköy’e bağlı Gacık köyünde yer alan tarihi hamam, tek katlı, kagir bir yapıdır. 17. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir. Gacık Köyü Hamamı, iki kısımdan oluşur. İçten kubbelerle süslenen yapı, dışta kiremit çatı ile kaplanmıştır. Sivri kemerli pencerelere sahip olan tarihi hamam, yakın zamanda onarılmıştır.
Çiftlikköy’de bulunan Kabaklı Köyü Camii, 1897 senesinde inşa edilmiştir. Ahşap tavanlı, kiremit çatılı caminin duvarları, mozaik sıvalıdır. İç mekanı çinilerle süslenmiştir ve Muratağa Camii ismiyle de bilinir. 1999 depreminde zarar gören kutsal mekanın taş minaresi, yakın tarihte onarılmıştır.
Çiftlikköy’de yer alan tarihi Taşköprü, bulunduğu beldeye adını vermiştir. Hala kullanılmakta olan köprünün biri büyük ikisi küçük olmak üzere üç tane yuvarlak kemerli gözü vardır. Kesme taştan yapılan köprünün Osmanlı Dönemi’nde inşa edildiği öne sürülür.
Çiftlikköy’de, Salihli Mahallesinde yer alan Kara Kilise, harabe halinde olmasına rağmen etkileyici bir görüntüye sahiptir. M.S. 6. yüzyılda Bizanslılar Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilir. Moloz taştan yapılmış, kapalı haç olarak planlanmıştır. İnşa edildiği ilk dönemde hamam olarak kullanıldığı öne sürülür. Sekizgen kasnak üzerinde yükselen kubbesi yıkılmış durumda olsa da Karakilise hala ziyaret edilen tarihi yapılardan biridir.
Termal ilçesinde bulunan Sinema Binası, tek katlıdır ve üçgen, ahşap bir çatı ile kapatılmıştır. Ahşap yapı, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. Dış kısmı tamamen beyaza boyanmıştır. Sinema dışında, lokanta amacıyla da kullanılmış olan yapı, restore edilerek günümüzde sinema ve kafe olarak hizmet verir.
Termal ilçesinde bağlı Gökçede köyünde bulunan Valide Hamam, Bizanslılar tarafından 5. yüzyılda inşa edilmiştir. Bugüne dek pek çok onarımdan geçen hamam, yarım daire şeklinde tasarlanmış pencereleriyle oldukça sade bir görünüme sahiptir. Osmanlı sultanlarından Abdülmecit’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan’ın kaplıca suyu ile bu hamamda şifa bulması nedeniyle Valide Hamam adını almıştır. Çifte hamam olarak planlanmış tek katlı yapının içi mermerle kaplıdır. Valide Banyo olarak da anılır ve hala hizmete açıktır.
Yürüyen Köşk, Yalova’nın simgesi ve Mustafa Kemal Atatürk’ün miraslarından biri olarak kent merkezinde yer alır. Deniz kıyısındaki köşk, 1930’da yapılmıştır.
O dönemde Yalova’yı sıkça ziyaret eden Atatürk, heybetli bir çınar ağacı görmüş ve yakınlarında bir köşk yapılmasını istemiştir. 1929’da inşa edilmeye başlanan yapı, görkemli çınarın yanı başına kondurulmuş; ancak çınarın dalları köşkün çatısı ve duvarlarına zarar vermiştir. Çınarın dallarını kesmek üzere paşadan izin isteyen görevliler, Atatürk’ün köşkü yaklaşık 5 metre doğuya kaydırma isteği üzerine çalışmalara başlamış, İstanbul’dan getirilen tramvay raylarının yardımı ile köşk titiz bir çalışma neticesinde kaydırılmıştır. Ulu çınarın dallarının kestirmek yerine, gölgesinde huzur bulmayı yeğleyen Atatürk, köşkün yıkılmasına müsaade etmeyerek Yalova’ya Yürüyen Köşkü ve doğa sevgisini armağan etmiştir.
Bu özel yapı, iki katlıdır. Yakın zamanda onarılıp müzeye çevrilmiştir. Yanındaki çınar ağacı ile beraber kentin sembollerinden biri olmuştur. Müzede Atatürk’ün odası, eşyaları ve döneme ait birçok şey görülebilir.
Altınova’nın Hersek köyündeki tarihi camii, 16. yüzyıla aittir. Osmanlı Dönemi mimarisine örnek teşkil eden Hersekzade Ahmet Paşa Camii, kesme taştan yapılmıştır. Sekizgen kasnak üzerine yerleştirilmiş kubbeye ve tek şerefeli taş minareye sahiptir. 1965’te büyük bir onarımdan geçmiştir ve günümüzde ibadete açıktır.
Yaklaşık 400 dönümlük Delmece Yaylası, Çınarcık’ta yer alır. Ihlamur ağaçlarının huzur dolu kokusuna çam ağaçlarının koyu yeşili eşlik eder. Kamp ve pikniğe uygun alanların yer aldığı Delmece Yaylası, doğa yürüyüşü için ideal bir seçimdir. Yaylanın yakınındaki Dipsiz Göl, tabiat tutkunlarının görmek isteyeceği doğal güzelliklerden biridir.
Dipsiz Göl, Çınarcık’ın meşhur Erikli Yaylası’nda yer alır. Teşvikiye beldesi sınırları içinde bu muazzam güzellik, zengin bir bitki örtüsüyle çevrelenmiştir. Yaylada, biri büyük biri küçük olan iki göl bulunur ve ikisi de Dipsiz Göl olarak bilinir. Dipsiz Göller arasında yaklaşık 2 km mesafe bulunur. Kışları buz tutan, bahar ve yazları ise çevresindeki ağaçların rengiyle ışıldayan bu güzelliğin etrafında piknik için uygun alanlar bulunur.
Erikli Çifte Şelale, Çınarcık’taki Erikli Yaylası’nı süsleyen güzelliklerden biridir. Kent Ormanı girişindeki Erikli Şelaleleri, kayaların üzerinden yeryüzüne düşerken iki kola ayrıldığı için Çifte Şelale olarak anılır. Berrak suyun yeryüzünde oluşturduğu gölet ve şelaleyi izleyebilmek için burada ahşap bir seyir terası da bulunur. Sonbahar ve kış aylarında şelale daha coşkulu akar ve harika bir görüntü yaratır. Çevresi kamp ve doğa yürüyüşüne uygundur.
1929 tarihli Termal Atatürk Köşkü, iki katlı bir Cumhuriyet Dönemi mimarisi örneğidir. Ahşap köşk, 3 salon ve 11 odaya sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk, bir dönem köşkte konaklamış, çok partili sisteme geçiş gibi önemli kararları burada almıştır. Dönemin eşyaları ile döşenmiş Termal Atatürk Köşkü’nde Nurettin Niyazi’ye ait “Kurşunlu Banyo ve Kadınlar” tablosu ve Ayvazoski’nin dağ ve hayvan temalı tablosu görülebilir. İç mekanı özenli süslemelerle bezeli olan köşk, günümüzde ziyarete açıktır.
Tarihi Romalılara kadar dayanan kaplıcalar, bulunduğu ilçeye adını vermiş ve Armutlu ile beraber Marmara Bölgesi’nin termal turizm merkezlerinden biri olmuştur. Termal Kaplıcaları, çevresindeki konaklama merkezi ve hamamları ile şifa dağıtır. Kent merkezine yaklaşık 12 km uzaklıkta yer alır. Antik Çağ’da Pythia olarak anılmış kaplıca bölgesinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmeleri ile başlatılan kazılar neticesinde Bizanslılardan kalma hamam ve kilise kalıntıları keşfedilmiştir.
Termal Kaplıcaları, ortopedik rahatsızlıklar, deri hastalıkları, dolaşım sistemi problemleri başta olmak pek çok hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Yaklaşık 34 - 42 derecelik sıcaklığa sahip kaplıca suyunda, en fazla 30 dakikalık banyo süresi önerilir.
Şehir merkezine yaklaşık 5 km uzaklıktaki Samanlıköy’de yer alır. Yaklaşık 13,5 hektarlık bir alana yayılan Karaca Arboretum Canlı Ağaç Müzesi, 7000 civarında bitki türünü barındırır. Her gün ziyarete açık olan doğa harikası, Türkiye’nin ilk özel arboretumu olarak TEMA vakfı kurucularından Hayrettin Karaca tarafından kurulmuştur.
Pek çok bitki türüne ev sahipliği yapan arboretumda, Kanada bayrağını süsleyen akağaç, geniş gövdesiyle ünlü mamut ağacı, yüzlerce yıllık fosil ağaçlar ilgiyle gözlemlenen güzelliklerdir. Burada Hayrettin Karaca’ya ait ahşap bir köşk bulunur. Karaca Arboretumu haftanın her günü, rehberler eşliğinde gezilebilir.
Işık Kilisesi, Yalova'nın Merkez ilçesinin görülmeye değer yerlerindendir.
Yalova’nın merkezinde konumlu Rüstempaşa Camii, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş mimari yapılardan biridir. İnşa tarihi net olmayan ibadethane, moloz taştan yapılmış kırma çatı ile kapatılmıştır. Mimar Sinan tarafından tasarlandığı ileri sürülen kutsal mekan, yakın tarihte restore edilmiştir.
Atatürk ve Çocuk Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Yalova’dayken konakladığı köşklerinden birinde hizmet verir. Kent merkezinde bulunan müze binası, 30 Ağustos 2014’te ziyarete açılmıştır. İki katlı olan müzede, Atatürk ve Yalova’ya dair fotoğraf, belge ve birçok detay, çocuklara yönelik hazırlanmış sunumlarla sergilenir.
Şehir merkezine bağlı Güneyköy’de yer alan tarihi cami, 1913 - 1914 yıllarında inşa edilmiş Geç Osmanlı Dönemi yapılarından biridir. Taştan yapılan kutsal mekan, kiremit çatı ile kapatılmış küçük bir ibadethanedir. Minaresi, taş işçiliğinin güzel örneklerinden biridir. Kemerli pencerelerle aydınlatılmış iç mekan, bitki desenli işlemelerle süslenmiştir.
1908 tarihli Yalova Hükümet Konağı’nda hizmet veren Yalova Kent Müzesi, 2013’ten bu yana ziyaretçilerini karşılar. İki katlı müzede, etnografik eserler, belge ve fotoğraf sergilenir. Müzenin üst katı sergi bölümü olarak hizmet verir.
İskele Camii, Yalova'nın Armutlu ilçesinin görülmeye değer yerlerindendir.
Hacı Ali Paşa Camii ya da Çarşı Camii olarak da bilinen tarihi ibadethane, Armutlu’nun merkezinde görülebilir. İnşa tarihi bilinmeyen Eski Camii, halen kullanılır. Günümüze kadar birkaç kez onarılan tarihi yapı, iç mekanı süsleyen işlemeleriyle dikkat çeker
Armutlu’da yer alan Yeni Hamam, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Üç bölümlü hamam, kubbe ile örtülmüştür. Soyunmalık ve havuz bölümleri restorasyon sırasında eklenmiştir. Yapı, dikdörtgen şeklinde tasarlanmış olup sivri kemerlere sahiptir.
Eski Hamam, Armutlu’da konumlanmıştır. Çifte hamam olarak tasarlanmış yapı, Armutlu’nun şifalı sularını pek çok kişiye ulaştırır. 2007 senesindeki yenileme çalışmalarıyla hamama soyunmalık bölümü eklenmiştir. Havuz ve kurna bölümlerinin üzeri kubbe ile süslenmiş olup hala kullanıma açıktır.
Çınarcık Saat Kulesi, Yalova'nın Çınarcık ilçesinin görülmeye değer yerlerindendir.
Çınarcık Merkez Camii, Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi ibadethanelerdendir. İki kısımdan oluşan kutsal mekan, 1725 tarihli kitabesine göre Sadrazam İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1911 tarihli bir kitabeye daha sahip olan camiye bu tarihte ekleme yapıldığı tahmin edilir. Minaresi 2000 senesinde yapılan Merkez Camii, halen ibadete açıktır.
Çiftlikköy’de bulunan Kabaklı Köyü Camii, 1897 senesinde inşa edilmiştir. Ahşap tavanlı, kiremit çatılı caminin duvarları, mozaik sıvalıdır. İç mekanı çinilerle süslenmiştir ve Muratağa Camii ismiyle de bilinir. 1999 depreminde zarar gören kutsal mekanın taş minaresi, yakın tarihte onarılmıştır.
Çiftlikköy’de yer alan tarihi Taşköprü, bulunduğu beldeye adını vermiştir. Hala kullanılmakta olan köprünün biri büyük ikisi küçük olmak üzere üç tane yuvarlak kemerli gözü vardır. Kesme taştan yapılan köprünün Osmanlı Dönemi’nde inşa edildiği öne sürülür.
Çiftlikköy’de, Salihli Mahallesinde yer alan Kara Kilise, harabe halinde olmasına rağmen etkileyici bir görüntüye sahiptir. M.S. 6. yüzyılda Bizanslılar Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilir. Moloz taştan yapılmış, kapalı haç olarak planlanmıştır. İnşa edildiği ilk dönemde hamam olarak kullanıldığı öne sürülür. Sekizgen kasnak üzerinde yükselen kubbesi yıkılmış durumda olsa da Karakilise hala ziyaret edilen tarihi yapılardan biridir.
Termal ilçesinde bulunan Sinema Binası, tek katlıdır ve üçgen, ahşap bir çatı ile kapatılmıştır. Ahşap yapı, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. Dış kısmı tamamen beyaza boyanmıştır. Sinema dışında, lokanta amacıyla da kullanılmış olan yapı, restore edilerek günümüzde sinema ve kafe olarak hizmet verir.
Termal ilçesinde bağlı Gökçede köyünde bulunan Valide Hamam, Bizanslılar tarafından 5. yüzyılda inşa edilmiştir. Bugüne dek pek çok onarımdan geçen hamam, yarım daire şeklinde tasarlanmış pencereleriyle oldukça sade bir görünüme sahiptir. Osmanlı sultanlarından Abdülmecit’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan’ın kaplıca suyu ile bu hamamda şifa bulması nedeniyle Valide Hamam adını almıştır. Çifte hamam olarak planlanmış tek katlı yapının içi mermerle kaplıdır. Valide Banyo olarak da anılır ve hala hizmete açıktır.
Yalova Kent Ormanı, Çınarcık’a bağlı Teşvikiye beldesinde, Erikli Yaylası üzerindedir. Yaklaşık 95 hektarlık bir alanı kaplayan ormanlık alan, bitki örtüsü zenginliği ve sosyalleşme imkanı ile doğaseverlerin gözde yerlerinden biridir. 2 km’lik yürüyüş parkuru, piknik alanı, şelale, çeşme, asma köprü ve seyir terası ile kendini tabiatın huzur dolu kollarına bırakmak isteyenler Yalova Kent Ormanı’nı mutlaka görmeli.
Yaklaşık 400 dönümlük Delmece Yaylası, Çınarcık’ta yer alır. Ihlamur ağaçlarının huzur dolu kokusuna çam ağaçlarının koyu yeşili eşlik eder. Kamp ve pikniğe uygun alanların yer aldığı Delmece Yaylası, doğa yürüyüşü için ideal bir seçimdir. Yaylanın yakınındaki Dipsiz Göl, tabiat tutkunlarının görmek isteyeceği doğal güzelliklerden biridir.
Dipsiz Göl, Çınarcık’ın meşhur Erikli Yaylası’nda yer alır. Teşvikiye beldesi sınırları içinde bu muazzam güzellik, zengin bir bitki örtüsüyle çevrelenmiştir. Yaylada, biri büyük biri küçük olan iki göl bulunur ve ikisi de Dipsiz Göl olarak bilinir. Dipsiz Göller arasında yaklaşık 2 km mesafe bulunur. Kışları buz tutan, bahar ve yazları ise çevresindeki ağaçların rengiyle ışıldayan bu güzelliğin etrafında piknik için uygun alanlar bulunur.
Erikli Çifte Şelale, Çınarcık’taki Erikli Yaylası’nı süsleyen güzelliklerden biridir. Kent Ormanı girişindeki Erikli Şelaleleri, kayaların üzerinden yeryüzüne düşerken iki kola ayrıldığı için Çifte Şelale olarak anılır. Berrak suyun yeryüzünde oluşturduğu gölet ve şelaleyi izleyebilmek için burada ahşap bir seyir terası da bulunur. Sonbahar ve kış aylarında şelale daha coşkulu akar ve harika bir görüntü yaratır. Çevresi kamp ve doğa yürüyüşüne uygundur.
Sudüşen Şelalesi, Termal ilçesine bağlı Üvezpınar köyü mevkiindedir. Şelalenin çevresi yemyeşil ağaç ve çiçeklerle kaplıdır. Yosun tutmuş kayaların üzerinden coşkuyla akan tabiat harikası, döküldüğü yerde bir göl oluşturur. Suyu bir hayli soğuk da olsa yazları birçok kişi bu gölde serinler. Çevresi piknik yapmaya uygundur. Doğa yürüyüşü için Sudüşen Şelalesi’nde tamamlanan bir yürüyüş parkuru planlanabilir.
Şehir merkezine yaklaşık 5 km uzaklıktaki Samanlıköy’de yer alır. Yaklaşık 13,5 hektarlık bir alana yayılan Karaca Arboretum Canlı Ağaç Müzesi, 7000 civarında bitki türünü barındırır. Her gün ziyarete açık olan doğa harikası, Türkiye’nin ilk özel arboretumu olarak TEMA vakfı kurucularından Hayrettin Karaca tarafından kurulmuştur.
Pek çok bitki türüne ev sahipliği yapan arboretumda, Kanada bayrağını süsleyen akağaç, geniş gövdesiyle ünlü mamut ağacı, yüzlerce yıllık fosil ağaçlar ilgiyle gözlemlenen güzelliklerdir. Burada Hayrettin Karaca’ya ait ahşap bir köşk bulunur. Karaca Arboretumu haftanın her günü, rehberler eşliğinde gezilebilir.
Armutlu Kaplıcaları, yaklaşık 53 - 73 derece sıcaklığa sahiptir. Banyo ve içme olarak kullanılan şifalı sular, Armutlu Deresi çevresindeki kaynaklardan çıkar. Kaplıca turizminin Marmara Bölgesi’ndeki en önemli merkezlerinden biridir. Devre mülk, pansiyon ve otel gibi konaklama seçeneklerine sahip olan Armutlu Kaplıcaları, ortopedik rahatsızlıklar, kronik yorgunluk, cilt ve sindirim sistemi hastalıklarının tedavisine destektir.
Yalova’nın tabii güzelliklerinden biri olan Karlık Yaylası, Çınarcık’a bağlı Esenköy beldesinde bulunur. Yaklaşık 700 metre yüksekliğindeki yayla, kamp ve piknik yapmak isteyen pek çok kişiye kucak açar. Karlık Yaylası’nda kış boyunca biriken sular, doğal bir göl oluşturur. Kışın donan sular, tablo gibi görüntü yaratır.
Tarihi Romalılara kadar dayanan kaplıcalar, bulunduğu ilçeye adını vermiş ve Armutlu ile beraber Marmara Bölgesi’nin termal turizm merkezlerinden biri olmuştur. Termal Kaplıcaları, çevresindeki konaklama merkezi ve hamamları ile şifa dağıtır. Kent merkezine yaklaşık 12 km uzaklıkta yer alır. Antik Çağ’da Pythia olarak anılmış kaplıca bölgesinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmeleri ile başlatılan kazılar neticesinde Bizanslılardan kalma hamam ve kilise kalıntıları keşfedilmiştir.
Termal Kaplıcaları, ortopedik rahatsızlıklar, deri hastalıkları, dolaşım sistemi problemleri başta olmak pek çok hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Yaklaşık 34 - 42 derecelik sıcaklığa sahip kaplıca suyunda, en fazla 30 dakikalık banyo süresi önerilir.