Finik Kalesi, Güçlükonak ilçesindedir. Finik Örenyeri’nin parçası olan kale, özenle örülmüş surlara sahiptir. Asur ve Gutilere dair kabartmalarla süslenmiş olan Finik Kalesi, çevresindeki kaya evler, su sarnıçları ve gizli su merdivenleriyle oldukça dikkat çekicidir.
İlk kez 639 senesinde kilise olarak inşa edilmiş olan Cizre Ulu Camii, farklı dönemlerde büyük tamiratlardan geçerek bugünkü haline kavuşmuştur. Kutsal mekana, 1156 senesinde dört köşeli bir minare eklenmiştir. Cizre Ulu Cami’nin metal kapısı ve kapının üzerindeki ejder figürlü kapı tokmağı, İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi’nde sergilenir. El Cezeri’nin eseri olan kapı tokmağının bir eşi, izinsiz olarak alınarak Danimarka’daki özel bir müzeye götürülmüştür. Tarihi ibadethane halen kullanılır.
Cizre’de, sur duvarları üzerinde bulunan Abdaliye Medresesi, Cizre beylerinden Emir Abdal tarafından 1437 senesinde inşa ettirilmiştir. 2007 senesinde yenilenen tarihi mekan, Mir Abdal Camii olarak bilinir. Tarihi yapının dershaneleri, kalıntı şeklinde günümüze ulaşmıştır. Abdaliye Medresesi’nin bodrum katında Mem-u Zin Türbesi yer alır. Cami ise halen kullanıma açıktır.
Katip Yusuf Evi, Cizre’de yer alan tarihi bir yapıdır. Günümüzde kullanılmayan mekan, taştan yapılmış olup üstü toprak damla örtülmüştür. Yuvarlak kemerli pencerelere sahip olan Katip Yusuf Evi’nin inşa tarihi net olarak bilinmez.
Yakın zamanda onarılan Hz. Nuh Camii, büyük tufan sonrası Cizre’ye yerleşen Nuh Peygamber’in türbesine de ev sahipliği yapar. Tarihi caminin güneyinde yer alan Hz. Nuh Türbesi, ibadethanenin bodrum katındadır.
Binlerce yıl öncesinin üniversitesi olan tarihi yapı, adını yapımında kullanılan kırmızı tuğladan alır. İslam bilginlerinden Molla Ahmed Ciziri’nin Kırmızı Medrese’de ders verdiği bilinir. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen mekanın, 14. yüzyılın başında yapıldığı tahmin edilir. Molla Ahmed Ciziri’nin (Mela Ahmedi Ciziri) türbesi, medresenin güneyindedir. Özenli süslemeleriyle dikkat çeken Kırmızı Medrese, günümüzde toplantı yeri, mescit ve Kur’an kursu için dershane olarak kullanılır.
Dicle Irmağı’nın kıyısında, kent surları üzerine kurulmuş olan Cizre Kalesi, iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşur. M.Ö. 4000’li yıllarda Gutiler tarafından inşa edilmiştir. Binlerce yıl boyunca bölgede yaşamış Anadolu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 360 odalı, üç katlı kalenin üzerinde Emir Seyfeddin’in yaptırmış olduğu Seyfiye Medresesi’nin kalıntıları görülebilir. Kalenin bazı kısımları günümüzde alay komutanlığı olarak kullanılır.
İdil ilçesinin Haberli köyünde bulunan Mor Dodo Kilisesi, taştan yapılmış büyük bir mekandır. Süryani kilisesi olan kutsal mekanın inşa tarihi bilinmez. Taş bir çan kulesine sahip olan Mor Dodo Kilisesi halen kullanıma açık olup köyün kuzeybatısında yer alır.
Uludere’de, Hilal beldesinde bulunan Beyaz Köprü, Hilal Deresi üzerindedir. 5 metre yüksekliğe sahip olan köprünün inşa tarihi bilinmez. Kesme ve moloz taştan yapılma tarihi köprünün bir kısmı, derenin taşması nedeniyle yıkık durumdadır.
Güçlükonak’ta bulunan ve çevre sakinleri tarafından Faki Teyran Medresesi olarak anılan tarihi yapı, aslında camidir. Damlarca köyündeki Faki Teyran Camii’nin çevresinde kalıntı ve mağalar da bulunur. Taştan yapılma kutsal mekan, 1550 - 1690 seneleri arasındaki bir dönemde yaşam sürdüğü düşünülen şair Faki Teyran’ın dershanesi olarak pek çok kişiyi yetiştirmiştir. Bu yapı günümüzde kullanılmaz durumdadır.
Hamidiye Kışla Binası, Cizre ilçesinde yer alan Geç Osmanlı Dönemi yapılarından biridir. Osmanlı padişahı II. Abdülhamit zamanında yaptırılan bina, Midyat ve Cizreli taş ustalarının eseridir. 4. Hudut Tabur Komutanlığı’na ait komuta merkezi olarak kullanılan bina, bodrum dahil 3 katlıdır.
Cizre’nin Sur Mahallesi mevkiinde yer alan Ciddeyt Değirmenleri, 19. yüzyıla aittir. Saklan Deresi yakınlarındaki 3 değirmen de moloz taştan inşa edilmiş, yaklaşık 2,5 metre uzunluğundadır. Değirmenler günümüze kalıntı olarak gelebilmiştir.
Cizre'ye bağlı Alibey Mahallesinde konumlu 19. yüzyıl sivil mimari örneği, kesme taştan inşa edilmiş, dışı sıvalı bir evdir. Avlu ve eyvana sahip bu yapı, yuvarlak kemerli pencereleri ve süslemeli kemerleri ile dikkat çeker. Onarımlarla günümüze kadar gelebilmeyi başarmış olan Ensari Evi, halen konut olarak kullanılmakta olup yalnızca dıştan görülebilir.
Cizre’ye bağlı Yasef Mahallesinde konumlu tarihi çeşme, 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Moloz taştan örülmüş dikdörtgen planlı yapı, beşik tonozla kapatılmıştır. Sitti Nefis Pınarı, Su havuzu ve kanalları ile günümüze büyük oranda sağlam olarak ulaşabilmiştir. Şimdilerde suyu azalmışsa da hala kullanıma açıktır.
Deşti Akabin Köprüsü, Cizre surlarının dışında Deşt Kapısı mevkiindedir. 19. yüzyıldan kalma taş köprü, altında bir su kanalına sahiptir. Fevzi Çakmak’ın isteği ile onarımdan geçirilmiştir. Günümüze iyi bir durumda ulaşan tarihi yapı, hala kullanıma açıktır.
Mehmet Ağa Kasrı, Cizre’nin Dağkapı Mahallesinde yer alan 19. yüzyıl mimari örneklerinden biridir. Hamidiye Binbaşısı Fettah Ağa’nın yaptırdığı kasır, kesme taştan inşa edilmiş, avlusu ve iki eyvanı ile iki kat olarak tasarlanmıştır. Kemerli kapı ve pencereleri yer yer taş işçiliği ile bezenmiştir. Yakın zamanda onarımdan geçirilmiş olan Mehmet Ağa Kasrı, birden fazla ailenin kullanılabileceği şekilde düzenlenmiş olup işlevini korumaktadır.
Meryem Ana Kilisesi, İdil’in merkezinde yer alır. Bazilika şeklinde tasarlanmış Süryani Ortodoks kilisesi, taştan yapılmıştır. İç mekan sıva ile kapatılmış olup yer yer bezemelerle donatılmıştır. Günümüzde hala kullanılan bu kilisenin sonradan eklenilmiş kubbeli bir çan kulesi vardır.
Mor Aday Kilisesi, İdil’e ilçesinin Öğündük köyünde, Başak mevkiinde konumlanmıştır. M.S. 7. yüzyıla ait olan Süryani Ortodoks kilisesi, 19. yüzyılın bitimine yakın cemaatin bölgeyi terk etmesinden sonra bakımsız kalmıştır. İki katlı kutsal mekanın köşelerine kuleler yerleştirilmiş, bir dönem mesken olarak kullanılmıştır. Tonozlu örtüsü ve duvarları harap durumda olan tarihi yapı, günümüzde kullanılmamaktadır.
İdil ilçesine bağlı Öğündük (Midin) köyünde yer alan ve Öğündük Kilisesi adıyla da anılan kutsal mekan, taştan yapılmıştır. Gösterişli bir kapının ardında avlusu ve zarif bir çan kulesi vardır. Mor Yakup Kilisesi, kemerlerle süslenmiş, iki renkli taşlarla bezenmiştir. Tarihi yapı, günümüzde bakımlı ve faal durumda olan bir Süryani kilisesidir.
Mor Şalito Kilisesi, İdil ilçesinin Haberli köyünde yer alır. Taştan yapılma kutsa mekanın eyvanlı bir kapısı vardır. Duvarlarının bir bölümü iki renkli taşlarla kaplıdır. Tek nefli olarak tasarlanmış kilise, İdil’de yer alan faal kiliselerden biri olarak günümüzde bakımlı bir haldedir.
İdil ilçesine yaklaşık 30 km mesafede konumlu Havindi Kaya Yerleşimleri, Oyalı köyü mevkiindedir. Yüzlerce yıl boyunca pek çok insanın barındığı yerleşim yerinde, su sarnıcı ve cami yapıları yer alır. Oyma tekniği ile oluşturulmuş tarihi yerleşim yerleri, henüz turizme kazandırılmamış olup 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır.
Said Bey Kalesi, Silopi ilçesinin Gireçulya köyünde konumludur. Beyaz kalker taşından yapılma bir surla korunan tarihi mekan, 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Su sarnıcı ve köşke sahip bu kale, günümüze bir bölümü korunarak ulaşabilmiştir.
Silopi’de Görümlü Çayı üzerine kurulmuş Görümlü Köprüsü, aynı adlı beldede yer alır. 17. yüzyıla ait tarihi köprü, tek kemerli olarak moloz - kesme taş karışımından yapılmıştır. Yaklaşık 8 metre uzunluğundaki yapı, günümüze sağlam bir şekilde gelebilmiş olup hala kullanılır.
Şerif Camii, Silopi’nin Birlik köyünde konumludur. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal mekan, taştan yapılmış, beşik tonozlar kapatılmıştır. Dikdörtgen şeklinde tek sahınlı olarak planlanmıştır. Günümüzde kullanılmayan ibadethane, bakımsız durumdadır ve duvarlarının bir bölümü yıkılmış vaziyettedir.
13. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Nuh Nebi Camii ve Medresesi, Silopi’ye bağlı Birlik köyünde yer alır. Selçuklu Dönemi’nden kalma iki yapı, mezarlığın içinde, avlunun çevresinde konumludur. Kitabesi olmadığı için inşa tarihi net olmayan cami ve medresenin bir bölümü yıkılmış olup kullanılmaz durumdadır.
Mart Şumuni Kilisesi adıyla da anılan kutsal mekanın 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Silopi’nin Aksu (Herbol) köyünde bulunan taş yapı, beşik tonozla örtülmüş, içte iki kısma bölünmüştür. Nasturi Dönemi mimarisini yansıtan Mor Şumuni Kilisesi, bütünlüğü önemli ölçüde korunarak bugüne kadar gelebilmişse de çevresinde yapılan izinsiz kazılar sebebiyle zarar görmüştür ve kullanılmamaktadır.
Tellioğlu Kasrı, Silopi’nin Görümlü beldesinde konumludur.19. yüzyıla ait bu yapı, üç katlıdır ve tamamen sarı kesme taştan yapılmıştır. Kemerlerle süslenmiş tarihi mekanın her katı ayrı bir girişe sahiptir. Kasır günümüzde halen özel mülk olarak kullanılır ve yalnızca dışarıdan görülebilir.
Silopi’ye bağlı Görümlü beldesinde yer alan tarihi kasırlardan biridir. 19. yüzyıldan kalma tarihi mekan, taştan yapılmış olup üç katlıdır. İçte ve dışta kemerlerle donatılmış yapı, dışarıdan bakıldığında sağlam görünse de iç kısmı harap durumdadır.
Kasrik Kalesi, Şırnak’ın merkezinde, Şırnak - Cizre yolu üzerindeki Kasrik beldesinde yer alır. 15 ya da 16. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen tarihi yapı, yüksek bir kayalık üzerinde konumludur. Çevreye hakim durumda bulunan bu kale, günümüze metruk bir halde ulaşabilmiştir.
Şırnak’ın merkezinde bulunan Kavuncu köyünde konumlu tarihi kilise, moloz taştan inşa edilmiştir. Kitabesi olmayan kutsal mekanın Nasturi Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilir. Dikdörtgen yapının kemerli pencereleri vardır. Bakımsız durumda olsa da günümüze kadar gelebilmiş Kavuncu Köyü Kilisesi’nin geçmişte depo olarak kullanıldığı düşünülür.
Abdurrahman Ağa Kasrı, Şırnak’ın merkezindeki Aydınlık Evler Mahallesinde yer alır. Tarihi yapı, Umur Muhammed İbn-i Ağasor’un isteği üzerine 1892’de mimar Sadık bin Ali tarafından inşa edilmiştir. Bir kısmı yeniden düzenlenmiş, bazı ekleme ve onarımlarla günümüze kadar gelebilmiş kasır, hala konut olarak kullanılır.
M.Ö. 5. yüzyılda tarihlendirilen Kasrik Kaya Kabartması, Şırnak’ın merkezindeki Kasrik Boğazı’nda yer alır. Cizre’ye de 6 km uzaklıkta konumlu nişle süslenmiş at üzerinde insan kabartması, tek parça bir kaya bloğu üzerine yerleştirilmiştir. Bu eser, günümüze sağlam bir halde ulaşmıştır. Çevresi Cizre sakinleri tarafından mesire alanı olarak ziyaret edilir.
Şırnak’ın merkezine bağlı İsmet Paşa Mahallesinde yer Mehmet Ağa Sor Kasrı, 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Muhammed (Mehmet) Ağa Sor tarafından yaptırılmıştır. Kasrın duvarları kesme taştan örülmüş, üzeri düz bir damla kapatılmıştır. Bugüne dek yapılan onarım ve eklemeler neticesinde asıl halinden bir hayli uzaklaşmış olsa da tarihi yapının doğuya bakan yüzü, özgündür. Kasır, günümüzde de mesken olarak kullanılır.
Şırnak’ın merkezine bağlı Gazi Paşa Mahallesinde yer alan Osman Ağa Kasrı, 19. yüzyılda inşa edilmiş Osmanlı Dönemi yapılarından biridir. Avlulu olarak tasarlanmış kasrın, iç mekanı sivri kemerlerle süslenmiştir. Kesme taştan yapılmış mekan, pek çok onarımdan sonra özgünlüğünü yitirmişse de dış duvarı süsleyen hayvan figürleri hala varlığını korur. Kasır, günümüzde de konut olarak kullanılır.
Mir Kalesi, Uludere’ye bağlı Şenoba beldesinin yüksek bir noktasında konumludur. Tabii kayalık üzerine yerleştirilmiş kalenin bir kısmı kayaya oyularak bir kısmı ise moloz taştan yapılmıştır. İnşa dönemi bilinmeyen ve Cencekir Kalesi adıyla da anılan tarihi yapıda, su sarnıcı ve mescit kalıntıları keşfedilmiştir. Büyük bir bölümü yıkılmış olan kaleye yaklaşık 1,5 saatlik yürüyüş sonrasında ulaşılır.
Geramon Kilisesi, Uludere’nin Andaç köyünde bulunur. Nasturilerin yerleşim yeri olarak kullandığı bölgede keşfedilmesi nedeniyle, kutsal mekanın o dönemde inşa edildiği tahmin edilir. Tonozlu tavanla örtülü yapı, kemerli kapı ve pencerelere sahiptir. Moloz taştan örülmüş duvarlarının bir bölümü yıkılmış olsa da Geramon Kilisesi bugüne kadar gelebilmiştir.
Diğer ismi ile Elamun Kilisesi, Uludere ilçesi, Andaç köyünde yer alır. Nasturi Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kutsal yapının etrafında kiliseye ek olarak inşa edilmiş dört mekan daha vardır. Halmun Kilisesi ve diğer yapıların tamamı taştan inşa edilmiş, varlıklarını önemli ölçüde koruyarak günümüze gelebilmiştir.
Beytüşşebap ilçesinde yer alan Mela Hüseyin Bateyi Türbesi, Türkçe, Kürtçe, Divan, Zembilfiruş ve Bate Mevlidinin yazarı, Hüseyin Bateyi’nin mezarıdır. 1417 - 1491 seneleri arasında yaşam sürdüğü düşünülen Bateyi’in türbesi, Güneykaya köyü mevkiindedir.
İlk kez 639 senesinde kilise olarak inşa edilmiş olan Cizre Ulu Camii, farklı dönemlerde büyük tamiratlardan geçerek bugünkü haline kavuşmuştur. Kutsal mekana, 1156 senesinde dört köşeli bir minare eklenmiştir. Cizre Ulu Cami’nin metal kapısı ve kapının üzerindeki ejder figürlü kapı tokmağı, İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi’nde sergilenir. El Cezeri’nin eseri olan kapı tokmağının bir eşi, izinsiz olarak alınarak Danimarka’daki özel bir müzeye götürülmüştür. Tarihi ibadethane halen kullanılır.
Abdaliye Medresesi’nin bodrum katında yer alan Mem-u Zin Türbesi’nde, Zin, ve Mem adlı birbirini seven ve sonunda ilahi aşka kavuşan çiftin mezarı bulunur. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde dilden dile dolaşan Mem ve Zin’in hikayesini duyanların ilgi gösterdiği kutsal mekan, Cizre’nin merkezindedir.
Cizre’de, sur duvarları üzerinde bulunan Abdaliye Medresesi, Cizre beylerinden Emir Abdal tarafından 1437 senesinde inşa ettirilmiştir. 2007 senesinde yenilenen tarihi mekan, Mir Abdal Camii olarak bilinir. Tarihi yapının dershaneleri, kalıntı şeklinde günümüze ulaşmıştır. Abdaliye Medresesi’nin bodrum katında Mem-u Zin Türbesi yer alır. Cami ise halen kullanıma açıktır.
Yakın zamanda onarılan Hz. Nuh Camii, büyük tufan sonrası Cizre’ye yerleşen Nuh Peygamber’in türbesine de ev sahipliği yapar. Tarihi caminin güneyinde yer alan Hz. Nuh Türbesi, ibadethanenin bodrum katındadır.
Dicle Irmağı’nın kıyısında, kent surları üzerine kurulmuş olan Cizre Kalesi, iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşur. M.Ö. 4000’li yıllarda Gutiler tarafından inşa edilmiştir. Binlerce yıl boyunca bölgede yaşamış Anadolu medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 360 odalı, üç katlı kalenin üzerinde Emir Seyfeddin’in yaptırmış olduğu Seyfiye Medresesi’nin kalıntıları görülebilir. Kalenin bazı kısımları günümüzde alay komutanlığı olarak kullanılır.
İdil ilçesinin Haberli köyünde bulunan Mor Dodo Kilisesi, taştan yapılmış büyük bir mekandır. Süryani kilisesi olan kutsal mekanın inşa tarihi bilinmez. Taş bir çan kulesine sahip olan Mor Dodo Kilisesi halen kullanıma açık olup köyün kuzeybatısında yer alır.
Güçlükonak’ta bulunan ve çevre sakinleri tarafından Faki Teyran Medresesi olarak anılan tarihi yapı, aslında camidir. Damlarca köyündeki Faki Teyran Camii’nin çevresinde kalıntı ve mağalar da bulunur. Taştan yapılma kutsal mekan, 1550 - 1690 seneleri arasındaki bir dönemde yaşam sürdüğü düşünülen şair Faki Teyran’ın dershanesi olarak pek çok kişiyi yetiştirmiştir. Bu yapı günümüzde kullanılmaz durumdadır.
Meryem Ana Kilisesi, İdil’in merkezinde yer alır. Bazilika şeklinde tasarlanmış Süryani Ortodoks kilisesi, taştan yapılmıştır. İç mekan sıva ile kapatılmış olup yer yer bezemelerle donatılmıştır. Günümüzde hala kullanılan bu kilisenin sonradan eklenilmiş kubbeli bir çan kulesi vardır.
Mor Aday Kilisesi, İdil’e ilçesinin Öğündük köyünde, Başak mevkiinde konumlanmıştır. M.S. 7. yüzyıla ait olan Süryani Ortodoks kilisesi, 19. yüzyılın bitimine yakın cemaatin bölgeyi terk etmesinden sonra bakımsız kalmıştır. İki katlı kutsal mekanın köşelerine kuleler yerleştirilmiş, bir dönem mesken olarak kullanılmıştır. Tonozlu örtüsü ve duvarları harap durumda olan tarihi yapı, günümüzde kullanılmamaktadır.
İdil ilçesine bağlı Öğündük (Midin) köyünde yer alan ve Öğündük Kilisesi adıyla da anılan kutsal mekan, taştan yapılmıştır. Gösterişli bir kapının ardında avlusu ve zarif bir çan kulesi vardır. Mor Yakup Kilisesi, kemerlerle süslenmiş, iki renkli taşlarla bezenmiştir. Tarihi yapı, günümüzde bakımlı ve faal durumda olan bir Süryani kilisesidir.
Mor Şalito Kilisesi, İdil ilçesinin Haberli köyünde yer alır. Taştan yapılma kutsa mekanın eyvanlı bir kapısı vardır. Duvarlarının bir bölümü iki renkli taşlarla kaplıdır. Tek nefli olarak tasarlanmış kilise, İdil’de yer alan faal kiliselerden biri olarak günümüzde bakımlı bir haldedir.
Şerif Camii, Silopi’nin Birlik köyünde konumludur. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal mekan, taştan yapılmış, beşik tonozlar kapatılmıştır. Dikdörtgen şeklinde tek sahınlı olarak planlanmıştır. Günümüzde kullanılmayan ibadethane, bakımsız durumdadır ve duvarlarının bir bölümü yıkılmış vaziyettedir.
13. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Nuh Nebi Camii ve Medresesi, Silopi’ye bağlı Birlik köyünde yer alır. Selçuklu Dönemi’nden kalma iki yapı, mezarlığın içinde, avlunun çevresinde konumludur. Kitabesi olmadığı için inşa tarihi net olmayan cami ve medresenin bir bölümü yıkılmış olup kullanılmaz durumdadır.
Mart Şumuni Kilisesi adıyla da anılan kutsal mekanın 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Silopi’nin Aksu (Herbol) köyünde bulunan taş yapı, beşik tonozla örtülmüş, içte iki kısma bölünmüştür. Nasturi Dönemi mimarisini yansıtan Mor Şumuni Kilisesi, bütünlüğü önemli ölçüde korunarak bugüne kadar gelebilmişse de çevresinde yapılan izinsiz kazılar sebebiyle zarar görmüştür ve kullanılmamaktadır.
Görümlü Camii, aynı adlı beldede, Silopi ilçesinde yer alır. Selçuklu sultanı Sencer Şah Dönemi’nde 1207 yılında yaptırılmıştır. Kutsal mekan, kitabesi ve batı duvarı ile günümüze ulaşabilmiştir. Duvar ve kitabe muhafaza edilerek cami tamamen yenilenmiş olup günümüzde bu haliyle ibadete açıktır.
Kasrik Boğazı, Şırnak’ın merkezine bağlı aynı isimli beldede, Cudi ve Gabbar Dağları arasında bir geçittir. Temiz havası ve hoş manzarası ile ilçenin gözde mesire alanlarından biridir. Sadece iki dağın buluştuğu bir güzellikten öte tarihi kalıntılarla da bezeli olan boğaz mevkii, Cizre’ye de yakındır. Burada alabalık lokantası ve dinlenme tesisi bulunur.
Şırnak’ın merkezinde bulunan Kavuncu köyünde konumlu tarihi kilise, moloz taştan inşa edilmiştir. Kitabesi olmayan kutsal mekanın Nasturi Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilir. Dikdörtgen yapının kemerli pencereleri vardır. Bakımsız durumda olsa da günümüze kadar gelebilmiş Kavuncu Köyü Kilisesi’nin geçmişte depo olarak kullanıldığı düşünülür.
Geramon Kilisesi, Uludere’nin Andaç köyünde bulunur. Nasturilerin yerleşim yeri olarak kullandığı bölgede keşfedilmesi nedeniyle, kutsal mekanın o dönemde inşa edildiği tahmin edilir. Tonozlu tavanla örtülü yapı, kemerli kapı ve pencerelere sahiptir. Moloz taştan örülmüş duvarlarının bir bölümü yıkılmış olsa da Geramon Kilisesi bugüne kadar gelebilmiştir.
Diğer ismi ile Elamun Kilisesi, Uludere ilçesi, Andaç köyünde yer alır. Nasturi Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kutsal yapının etrafında kiliseye ek olarak inşa edilmiş dört mekan daha vardır. Halmun Kilisesi ve diğer yapıların tamamı taştan inşa edilmiş, varlıklarını önemli ölçüde koruyarak günümüze gelebilmiştir.
Yılmaz Güney Parkı, Silopi’nin Nuh Mahallesinde yer alır. İlçe merkezinde konumlu yeşil alanda, kafe, bank, piknik alanı ve spor aletleri bulunur. Havalar ısınınca ilçe sakinlerinin buluşma yeri olan bu park, yüksek bir noktada konumlandığı için oksijen açısından zengindir.
Kasrik Boğazı, Şırnak’ın merkezine bağlı aynı isimli beldede, Cudi ve Gabbar Dağları arasında bir geçittir. Temiz havası ve hoş manzarası ile ilçenin gözde mesire alanlarından biridir. Sadece iki dağın buluştuğu bir güzellikten öte tarihi kalıntılarla da bezeli olan boğaz mevkii, Cizre’ye de yakındır. Burada alabalık lokantası ve dinlenme tesisi bulunur.
Kent merkezinde konumlu yaklaşık 83 dönümlük Şehr-i Nuh Mesire Alanı, Şırnak sakinlerinin eğlenme ve dinlenme yeridir. Yürüyüş parkuru, yapay gölet, spor sahası, çocuk parkı, süs havuzu ve etkinlik merkezine sahip mesire alanı, kentin sıkça ziyaret edilen noktalarından biridir.
Zümrüt Dağı Kaplıcası olarak da bilinen şifalı su kaynağı, Beytüşşebap ilçesinde 7 km uzaklıktadır. Şifalı suyun sıcaklığı 39 dereceyi bulur. Yalnızca banyo için kullanıma uygun olan Zümrüt Kaplıcası, romatizma, deri ve böbrek rahatsızlıklarının tedavisine yardımcıdır.
Güçlükonak’ın şifa kaynağı olan Belkısana Kaplıcası, Dicle Nehri kıyısındadır. 67 derecelik sıcaklığıyla kalsiyum ve sülfit açısından zengin olan termal su, banyo için kullanılır. Hısta ya da Hesta adlarıyla da bilinen Belkısana Kaplıcası çevresinde konaklama tesisi bulunur.