Esenlik Camii, Bulanık ilçesinde yer alan Selçuklu eserlerinden biridir. Esenlik köyünde konumlanmış olan kutsal mekan, tek kubbelidir ve taştan yapılmıştır. 1958 senesinde restore edilen tarihi cami, günümüzde halen ibadete açıktır.
Mollakent Camii, aynı isimli köyde, Bulanık ilçesinde konumlanmıştır. Melekent Camii olarak da anılır. Ahlat taştan yapılma kutsal mekan, Selçuklular Dönemi’ne ait yapılardan biridir. Dört kubbesi olan cami, hala kullanılır.
Muş’un simgelerinden biri olan Malazgirt Kalesi, binlerce yıldır ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Tarihi kale, bölgede yaşamış Anadolu medeniyetlerinin hakimiyet savaşlarına sahne olmuştur. Günümüzde çeşitli onarımlardan geçerek turizme kazandırılmıştır. Birçok uygarlığa tanıklık etmiş Malazgirt Kalesi’nin surları 1750 metreye ulaşan yüksekliğiyle etkileyici bir görüntü yaratır. Tarihi yapının yanında Kale Parkı da vardır.
Katerin Dağı’nda yer alan, diğer adı Zincirli Kale olan tarihi yapı, Bizanslılar Dönemi’nde inşa edilmiştir. Malazgirt Kalesi ile Katerin Kalesi’nin zincirden bir köprü ile birbirine bağlandığı söylenir. Kesme ve moloz taştan yapılma kale, harabeye dönüşmüştür.
Urartulular Dönemi’nde inşa edildiği tahmin edilen Tıkızlı Kalesi, Malazgirt’in Tıkızlı köyünde konumlanmıştır. Taşların harç kullanmadan üst üste yığılmasıyla yapılmıştır. Günümüze yıkık bir halde ulaşan kalenin çevreye hakim, geniş bir görüş açısı vardır.
Alaaddin Bey Hamamı, Muş’un merkezinde, Alaaddin Bey Camii’nin karşısındadır. Cami ile benzer şekilde bitki motifleri ile süslenmiş tarihi hamamın büyük loca kapısının üstünde kaplumbağa kabatması oldukça dikkat çeker. Osmanlı Dönemi hamamlarından biri olarak hala hizmete açıktır.
Aynı adlı köyde, Muş’un merkezinde konumlanmış olan Kalecik Kalesi, moloz taştan yapılmıştır. Günümüzde yalnızca sur duvarlarının kalıntıları görülebilir. Çevreye hakim bir tepede yer alan Kalecik Kalesi’nin yakınlarında çömlek vb. objeler keşfedilmiş olsa da burada yapılan izinsiz kazılar kalenin tarihi dokusuna zarar vermiştir.
Şehir merkezinde yer alan Yıldızlı Han, 1307 senesinde inşa edilmiştir. Selçuklu mimarisinden bir örnek olan tarihi yapı, iki katlıdır. 2018 itibariyle restore edilmeye başlanan tarihi han, bir dönem dükkan ve otel olarak kullanılmıştır.
Mongok Kalesi olarak da bilinen tarihi yapı, Muş’un merkez ilçesinde yer alır. Günümüze yalnızca gözetleme kuleleri ile ulaşabilmiştir. Kesme taş ve moloz taştan yapılmış olan Haspet Kalesi’nin inşa tarihi net olarak bilinmez.
Efsanelere konu olan Mercimekkale Höyüğü, Muş - Varto karayolu yakınındaki Mercimekkale köyünde yer alır. Höyük, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı özelliği taşır.
Kentin en eksi yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen Muş Kalesi’nin 7. yüzyılın ortalarında inşa edildiği tahmin edilir. Bölgeye hakim olmak isteyen uygarlıkların savaşlarına tanıklık eden tarihi kale, zamanla tahrip olmuştur. Kalenin batısında Arap, Selçuklu ve Osmanlılara ait mezarlık kalıntıları vardır. Muş Kalesi’nin yakınında bir park bulunur. Kalenin yaşlı ve kadim görüntüsünü içine alan manzarasıyla bu park oldukça ilgi görür.
Kent merkezinde, Dere Mahallesinde konumlanmış olan tarihi Migre Hamamı, Selçuklular Dönemi’nde inşa edilmiştir. Gülü Hamamı olarak da bilinen tarihi yapı, moloz taşların Horasan harcıyla yapılmıştır. Tarihi bir hamam olarak görülebilen bu yapı, günümüzde kullanılmamaktadır.
Tarihi Murat Köprüsü, Muş’un merkez ilçesinden geçen Murat Nehri’ni süsler. Selçuklulardan kaldığı tahmin edilen köprünün 1871 tarihinde, Osmanlılar Dönemi’nde onarımdan geçtiğine dair kitabesi vardır. Murat Köprüsü, 143 metre uzunluğunda olup 12 göze sahiptir.
Alaaddin Bey Camii, Muş’un merkezinde, Kale Mahallesindedir. 18. yüzyılın ilk çeyreğinde kentin valisi tarafından yaptırılmıştır. Bitkisel motiflerle süslenmiş ibadethane, kare planlıdır. İki renkli kesme taştan örülme minaresinde tek şerefe vardır. Bugüne kadar birkaç kaç onarılmış olup halen ibadete açıktır. Alaeddin Paşa Camii olarak da bilinir.
Merkez ilçenin Kale Mahallesinde, Alaaddin Bey Camii’nin yakınında yer alan Ulu Cami’nin, 14. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edildiği tahmin edilir. Kesme taştan yapılma dikdörtgen planlı kutsal mekanın sivri kemerli bir taç kapısı vardır. Caminin minaresi 1966 senesinde deprem neticesinde yıkıldığı için 1968’de yeniden yapılmıştır.
Surp Garabet Manastırı ya da Çengelli Kilise olarak bilinen tarihi ibadethane, Merkez ilçenin Çengelli Mahallesindedir. Beyaz taştan yapılma kutsal mekan, günümüzde yıkık bir haldedir. Kilisenin 4. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir.
Arak Manastırı, Merkez’deki Kepenek köyünde yer alır. Farsçada şarap manasına gelen Arak kelimesinin tarihi ibadethaneye isim verdiği tahmin edilir. Arak Manastırı günümüzde kullanılmamasına karşın büyük ölçüde ayakta kalabilmeyi başarmıştır.
Varto ilçesindeki Künav Mağarası, Kayadelen köyü sınırları içindedir. 3 km uzunluğunda olan mağara, iki katlı olup İlk Çağ ve sonrasında yerleşim yeri olarak kullanıldığına dair izlere sahiptir. Mağaranın altından nehir geçer, bu nedenle çevresi yemyeşildir.
Varto’nun Kayalıkaya köyünde keşfedilmiş olan Kayalıdere Örenyeri, kaya mezar, şarap mahzeni, tapınak ve kale kalıntıları ile bazı araç ve gereçleri barındıran bir Urartu şehridir. Kale Şehri olarak da bilinen tarihi yerde, kaya mezarları ve tapınak büyük ölçüde varlığını korumuştur. Burada yapılan kazılar sonucunda keşfedilen buluntular, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenir.
Diğer adı ile Melekent Medresesi, Bulanık ilçesine bağlı Mollakent köyünde yer alır. 1321 yılında Selçuklular tarafından Ahlat taşından yapılmış tarihi mekan, sivri kemerli bir kapıya sahiptir. Farklı dönemler gerçekleşen onarımlarla ayakta kalabilmeyi başarmış olan Mollakent Medresesi, şimdilerde kullanılmadığı için bakımsız durumdadır ve koruma altına alınmıştır.
Malazgirt’e 2 km uzaklıkta konumlu Kız Köprüsü, 3 metre uzunluğunda tek parçadan oluşan iki taş ile yapılmıştır. Bu iki büyük taş, kesme taşların üzerine yerleştirilmiştir. İnşa tarihi bilinmeyen köprünün Roma Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilir. Genişliği 1 metre olan Kız Köprüsü, bütünlüğünü korumuş halde günümüze kadar gelebilmiştir.
Bostankale Kalesi, Malazgirt’e 10 km uzaklıkta, aynı adlı höyüğün üzerinde yer alır. Urartular Dönemi’ne ait tarihi yapı, yüksek bir noktada, çevresine hakim bir konumdadır. Büyük bir kaya bloğunun oyulması ile inşa edilmiştir. Kemerli kapıların ardına yerleştirilmiş odalarının bir kısmı günümüze kadar gelebilmiş bu kale, koruma altına alınmıştır.
Hatun Köprüsü, Malazgirt ilçesinden geçen Şekerlik Deresi üzerinde konumludur. İlçe merkezine yaklaşık 15 km mesafede yer alan bu köprü, tek gözlü ve kemerli olarak tasarlanmıştır. Uzunluğu yaklaşık 10 metredir. Selçuklu Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilen yapı, günümüze sağlam olarak ulaşmışsa da yakınlarına inşa edilen yeni bir köprü nedeniyle kullanılmamaktadır.
Yönören Camii, Korkut ilçesine bağlı aynı adlı köyde yer alır. Selçuklu devrine inşa edilmiş tarihi ibadethane, kesme taştan inşa edilmiş. Üzeri beşik tonozla kapatılmış kutsal mekanın kitabesi zarar gördüğü için okunamamaktadır. Bakımsız kalmış yapının onarıma ihtiyacı vardır.
Esenlik Camii, Bulanık ilçesinde yer alan Selçuklu eserlerinden biridir. Esenlik köyünde konumlanmış olan kutsal mekan, tek kubbelidir ve taştan yapılmıştır. 1958 senesinde restore edilen tarihi cami, günümüzde halen ibadete açıktır.
Mollakent Camii, aynı isimli köyde, Bulanık ilçesinde konumlanmıştır. Melekent Camii olarak da anılır. Ahlat taştan yapılma kutsal mekan, Selçuklular Dönemi’ne ait yapılardan biridir. Dört kubbesi olan cami, hala kullanılır.
Esenlik Camii’nin yanında yer alan Şeyh İbrahim Hazretleri Türbesi, hastalıklara çara arayanların dua etmek üzere bir araya geldiği kutsal bir yerdir. Türbede mezarı olan Şeyh İbrahim Hazretleri’nin Mevlevi tarikatından bir alim olduğu söylenir.
Muş’un simgelerinden biri olan Malazgirt Kalesi, binlerce yıldır ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Tarihi kale, bölgede yaşamış Anadolu medeniyetlerinin hakimiyet savaşlarına sahne olmuştur. Günümüzde çeşitli onarımlardan geçerek turizme kazandırılmıştır. Birçok uygarlığa tanıklık etmiş Malazgirt Kalesi’nin surları 1750 metreye ulaşan yüksekliğiyle etkileyici bir görüntü yaratır. Tarihi yapının yanında Kale Parkı da vardır.
Alaaddin Bey Hamamı, Muş’un merkezinde, Alaaddin Bey Camii’nin karşısındadır. Cami ile benzer şekilde bitki motifleri ile süslenmiş tarihi hamamın büyük loca kapısının üstünde kaplumbağa kabatması oldukça dikkat çeker. Osmanlı Dönemi hamamlarından biri olarak hala hizmete açıktır.
Maşuka Bitlisi Türbesi olarak bilinir. Muş Merkez’de, Maşuka Bitlisi Mahallesinde yer alır. Türbede yatan Muştak Baba’nın, medrese eğitimi almış mutasavvıf şairi olduğu bilinir. Asıl ismi Mustafa olan şairin, 1838’de 81 yaşındayken Muş’ta vefat ettiği söylenir.
İbrahim Samidi Türbesi, Muş’un Merkez ilçesinde, Alaaddin Bey Hamamı’nın karşısında yer alır. Zemzemi Türbesi olarak da bilinen kutsal mekan, şifa arayan hastaların sıkça ziyaret ettiği türbelerden biridir.
Kentin en eksi yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen Muş Kalesi’nin 7. yüzyılın ortalarında inşa edildiği tahmin edilir. Bölgeye hakim olmak isteyen uygarlıkların savaşlarına tanıklık eden tarihi kale, zamanla tahrip olmuştur. Kalenin batısında Arap, Selçuklu ve Osmanlılara ait mezarlık kalıntıları vardır. Muş Kalesi’nin yakınında bir park bulunur. Kalenin yaşlı ve kadim görüntüsünü içine alan manzarasıyla bu park oldukça ilgi görür.
Merkez ilçede, Çatbaşı köyünde yer alan Abdülvahap Gazi Türbesi, köy camisinin yanındadır. Beş mezara ev sahipliği yapan türbede sahabe Abdülvahap Gazi, Tarışlı Şeyh Şerefe ve Hacı Tayyip Efendi’nin mezarları bellidir. Diğer iki mezarın ise Muşlu alimlere ait olduğu tahmin edilir.
Tarihi Murat Köprüsü, Muş’un merkez ilçesinden geçen Murat Nehri’ni süsler. Selçuklulardan kaldığı tahmin edilen köprünün 1871 tarihinde, Osmanlılar Dönemi’nde onarımdan geçtiğine dair kitabesi vardır. Murat Köprüsü, 143 metre uzunluğunda olup 12 göze sahiptir.
Alaaddin Bey Camii, Muş’un merkezinde, Kale Mahallesindedir. 18. yüzyılın ilk çeyreğinde kentin valisi tarafından yaptırılmıştır. Bitkisel motiflerle süslenmiş ibadethane, kare planlıdır. İki renkli kesme taştan örülme minaresinde tek şerefe vardır. Bugüne kadar birkaç kaç onarılmış olup halen ibadete açıktır. Alaeddin Paşa Camii olarak da bilinir.
Merkez ilçenin Kale Mahallesinde, Alaaddin Bey Camii’nin yakınında yer alan Ulu Cami’nin, 14. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edildiği tahmin edilir. Kesme taştan yapılma dikdörtgen planlı kutsal mekanın sivri kemerli bir taç kapısı vardır. Caminin minaresi 1966 senesinde deprem neticesinde yıkıldığı için 1968’de yeniden yapılmıştır.
Arak Manastırı, Merkez’deki Kepenek köyünde yer alır. Farsçada şarap manasına gelen Arak kelimesinin tarihi ibadethaneye isim verdiği tahmin edilir. Arak Manastırı günümüzde kullanılmamasına karşın büyük ölçüde ayakta kalabilmeyi başarmıştır.
Haçlı Gölü, Bulanık ilçesinin güneyinde konumlu volkanik set gölüdür. Çevresi tamamen bakir olan gölde balık ve kuş türleri yaşam sürer. Özellikle göç mevsiminde pek çok kuşun uğradığı, aynalı sazan balığı bol olduğu oluşum, olta balıkçılığı, kuş gözlemciliği, piknik, doğa fotoğrafçılığı ve kampa elverişlidir. Bulanık Gölü olarak da anılan tabii güzellik, kışları buz tutarak hoş bir manzara yaratır.
Malazgirt Zafer Anıtı, Selçuklu - Bizans arasında gerçekleşen 1071 tarihli Malazgirt Meydan Muharebesinin zaferle sonuçlanmasına ithafen Malazgirt Ovası’nda 1986 yılında inşa edilmiştir. Anadolu’nun Türkleşmesini sağlayan bu zafer, yaklaşık 52 metre uzunluğundaki iki sütundan oluşan anıt ile anılır. Anadolu’nun kapısını simgeleyen Zafer Anıtı, Her sene 26 Ağustos’ta zafer yıldönümü kutlamalarına sahne olur.
Malazgirt’e bağlı Şahnedar köyünde konumlu Yılanlı Kuyu, ilçenin sembol noktalarından biridir. Rivayete göre Hz. Ali ve sahabelerinden oluşan ordu, civarda savaşmış ve zaferin ardından dinlenmek için şimdiki kuyunun yanındaki çeşmeye gelmiştir. Su içmek için çeşme yaklaşan Hz. Ali, burada gördüğü çok sayıda yılan nedeniyle suyun zehirli olduğunu düşünmüş ve yılanların kaybolması için dua etmiş, kılıcını toprağa vurduğu noktada bu kuyu oluşmuş ve bir süre sonra yılanlar kaybolmuştur. Hala Mayıs ve haziran aylarında burada yılanlar ortaya çıkar. Efsanevi kuyu, bu sebeple en çok yaz aylarında ziyaret edilir.
Yönören Camii, Korkut ilçesine bağlı aynı adlı köyde yer alır. Selçuklu devrine inşa edilmiş tarihi ibadethane, kesme taştan inşa edilmiş. Üzeri beşik tonozla kapatılmış kutsal mekanın kitabesi zarar gördüğü için okunamamaktadır. Bakımsız kalmış yapının onarıma ihtiyacı vardır.
Varto ilçesinde aynı isimli dağın yamacında yer alan Hamurpet Gölleri, deniz seviyesinden yaklaşık 2150 metre yüksekte konumludur. Akdoğan Gölleri olarak da anılır. Biri büyük, biri küçük olan iki gölün etrafı da kayalıklarla sarılıdır. Küçük Hamurpet Gölü ile Büyük Hamurpet Gölü, dipten buluşurlar ve fazla suyu İskender Çayı’na ulaştırırlar. Kış boyu buzla kaplanan göller, kaz, turna ve ördek gibi kuş türleri ve sazan balıklarına yuvadır. Bol oksijen eşliğinde doğa ile bütünleşmek isteyenler için en uygun ziyaret zamanı yaz mevsimidir.
Haçlı Gölü, Bulanık ilçesinin güneyinde konumlu volkanik set gölüdür. Çevresi tamamen bakir olan gölde balık ve kuş türleri yaşam sürer. Özellikle göç mevsiminde pek çok kuşun uğradığı, aynalı sazan balığı bol olduğu oluşum, olta balıkçılığı, kuş gözlemciliği, piknik, doğa fotoğrafçılığı ve kampa elverişlidir. Bulanık Gölü olarak da anılan tabii güzellik, kışları buz tutarak hoş bir manzara yaratır.