Dunaysır Ulu Camii, Kızıltepe’de yer alır. Artuklukların eserlerinden biri olan kutsal mekan, Koçhisar Camii olarak da bilinir. Tarihi ibadethanede nadide süslemeler dikkat çeker. Tuğla ve kesme taştan yapılmış olan Dunaysır Camii, yakın zamanda yenilenmiş ve özgün görüntüsünden biraz uzaklaşmıştır.
Midyat’ın simgelerinden biri olan Devlet Konukevi, tarihi Mardin evlerinden biridir. Üç katlı taş ev, muazzam bir el işçiliğiyle süslenmiştir. Bölgede çekilen televizyon dizilerinde ilk tercih edilen mekanlardan ve Mardin’e gelenlerin ilk uğradığı yerlerden biridir. Midyat Konukevi’nin en üst katındaki terasından Midyat’ın eşsiz manzarası seyredilebilir.
Nusaybin’de, Zeynel Abidin Camii’nin yanında konumlanmış olan Mor Yakup Manastırı, Ortodoks ibadethanesidir. Psikopos olan Aziz (Mor) Yakup tarafından 500 yıl kadar önce yaptırılan kutsal mekanın inşa tarihi net olarak bilinmiyor. Zarif bir çan kulesine sahip olan Mor Yakup Manastırı, taş duvarlarının ardında nadide işlemeler saklıyor.
Artuklu ilçesinde yer alan Melik Mahmut Camii, 14. yüzyıldan günümüze kadar gelebilmiş bir tarihi eserdir. Bab Es Sur Camii adıyla da bilinir. Kesme taştan yapılan kutsal mekan, Mardin’in otantik mimarisini yansıtan özellikler taşır. Kemerli pencereleri ve kısa boylu minaresiyle dikkat çeken Melik Mahmut Camii’nin kubbesi silindir şeklinde bir kasnak üzerine yerleştirilmiştir. Caminin giriş kapısında ve iç mekanın pek çok yerinde zarif taş işlemeleri göze çarpar.
Artuklu ilçesinde yer alan ve inşasına Artuklu Dönemi’nde başlanan medrese, Akkoyunlular tarafından tamamlanmıştır. İki katlı medrese, 15. yüzyılın sonunda yapılmıştır. Özenli bir taş işçiliğiyle süslenmiş kapıdan geçerek çeşme ve havuza sahip bir avluya, oradan da yirmi üç derslikli medrese ve kubbeli mescide ulaşılır. Yüzlerce yıllık geçmişiyle halen ayakta duran yapı, günümüzde El Cezeri Sanat Müzesi olarak ziyaretçilerini karşılıyor. Müzede, sibernetik teknolojisinin temellerini atan Ebu El Cezeri’nin çalışmaları baz alınarak canlandırma, balmumu heykel ve dijital sunumlar sergileniyor.
Artuklu ilçesinde yer alan kutsal mekan, Latifiye Camii adıyla da bilinir. 1371 yılında, Artuklular Dönemi’nde inşa edilmiş, minaresi ise Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa tarafından 1845 yılında eklenmiştir. Kesme taştan yapılan ibadethanede, çeşitli figürler ve taş işlemeleriyle bezeli süslemeler görebilmek mümkün… Caminin minberi ve mahfili işlemeli ahşaptan yapılmıştır.
1385 yılında, Artuklular Dönemi’nde inşa edilmiş olan Zinciriye Medresesi, diğer adı ile İsa Bey Medresesi, Artuklu ilçesinde yer alır. Geniş bir avlunun içindeki medrese, camiye ve Artuklu Sultanlarından İsa Bey’in türbesine komşudur. Kesme taştan yapılan medrese, taş işlemelerinin nadide örneklerini barındırır. Bir dönem Mardin Müzesi’ni ağırlayan mekan, günümüzde Artuklu Üniversitesine tahsis edilmiştir.
Kırklar Kilisesi adıyla da anılan kutsal mekan, Artuklu ilçesinde konumlanmıştır. Aziz (Mor) Benham’ın kız kardeşi için 6. yüzyılın ortasında yaptırmış olduğu kilise, taş işlemeleriyle bezeli özel yapılardan biridir. Yüzlerce yıldır ayakta kalan ibadethane, kesme taştan yapılmıştır. Zarif bir çan kulesine sahip olan kilise, halen aktiftir
Artuklu ilçesinde yer alan Şeyh Çabuk Camii’nin 15. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Kesme taştan yapılmış kutsal mekanın, taştan, kısa boylu bir minaresi vardır. Hz. Muhammed’in habercisi Abdullah bin Enes’in mezarı bu camidedir. Şeyh Çabuk Camii, göz dolduran, özenli bir mimariye sahiptir ve günümüzde ibadete açıktır.
Artuklu ilçesinde yer alan Şehidiye Medresesi, aynı adlı camiyle beraber Artuklular tarafından 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Şehidiye Camii ile aynı avluyu paylaşan medresenin ana kapısı, muazzam taş işlemeleriyle süslüdür. Özgün minaresi yıkılan camiye, 1917 yılında Ermeni bir mimar tarafından özenle tasarlanmış olan bugünkü minare eklenmiştir. Şehidiye Medresesi, birkaç kez onarılmış ve özgün görüntüsünden uzaklaşmış olsa da halen Mardin’in ilgi çeken tarihi mekanlarındandır.
Mardin Müzesi, Artuklu ilçesinin Şar Mahallesinde yer alır. 1895 yılında Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yapılan tarihi taş binada hizmet verir. Arkeolojik ve etnografik eserlerin yanı sıra Mardin Müzesi’nde kültürel ve tarihi detayları yansıtan pek çok şey görülebilir. Paleolitik Çağ’dan 19. yüzyıla dek geçen zaman dilimine ait objeler, kadim kentin geçmişini ışık tutar. Tek başına ayrı bir eser olan müze binasında, iki tane açık, üç tane kapalı teşhir salonu bulunur. Mardin Müzesi bir dönem Zinciriye Medresesi’nde hizmet vermiştir.
Mardin’in en eski camilerinden biri olan Ulu Camii, Artuklu ilçesinde yer alır. Artuklular tarafından 12. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Şehrin simgesi olan cami, kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı kutsal mekanın taştan bir minaresi vardır. Geniş, revaklı avlusunda çeşme ve havuz barındırır. Dilimli ve küçük bir kubbe ile süslenen Ulu Camii, görenlerde hayranlık uyandıran bir mimariye sahiptir ve halen ibadete açıktır.
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi, Artuklu ilçesinde, Cumhuriyet Meydanı’nda yer alır. 1895 senesinde inşa edilen kutsal mekan, Süryani Katolik ibadethanesidir. Özenle işlenmiş kabartmalara ve zarif bir çan kulesine sahiptir. Üzüm salkımı işlemeleriyle süslenmiş ahşap örneklerinin görülebileceği Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi, yakın tarihte yenilenmiştir ve ibadete açıktır.
Artuklu ilçesinin Oğuz köyünde keşfedilmiş olan Dara Antik Kenti, Bizanslılar tarafından savunma amacıyla kurulmuştur. Kilise, kale, saray, su bendi, zindan ve tophane gibi yapılardan oluşan antik kentin etrafı surlarla çevrelenmiştir. Yapı topluluğunun önemli bir kısmı günümüze kadar gelebilmiştir. Dara Antik Kenti’nin çevresindeki mağaralarda, ev olarak kullanıldığı tahmin edilen yerleşim yerleri de görülebilir.
Artuklu ilçesinde yer alan Hatuniye Medresesi, 1177 - 1185 yılları arasında, Artuklu Sultanı Kutbettin İlgazi’nin annesi Sitti Radviye tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle Sitti Radviye Medresesi olarak da anılır. Geniş ve revaklı bir avluya sahip olan iki katlı taş yapı, bugüne dek pek çok kez onarımdan geçmiştir. Özenli taş işçiliği örnekleri barındıran mekanın bir bölümü cami olarak kullanılır. Medresenin içinde kubbe ile örtülmüş bir türbe bulunur. Türbeye Sitti Radviye’nin defnedildiği düşünülür.
Midyat’ın Anıtlı köyünde konumlu Meryem Ana Kilisesi, özgün mimarisi ile dikkat çeker. Yaklaşık 2 bin yaşında olan bir anıtın üzerine 1860’da inşa edilmiş olan kilise, Hz. İsa’nın ruhunu simgeleyen güvercin motifine sahiptir. 21 sütunlu kutsal mekan, tamamen taştan yapılmıştır. Mor Sobo Katedrali olarak bilinen yapı, kilisenin içindedir. Meryem Ana Kilisesi, çan kulesi ve birçok noktada uygulanmış özenli taş işçiliği ile hayranlık uyandırır.
Midyat’ın Turabdin mevkiinde, Güngören Mahallesinde konumlu Mor Gabriel Manastırı, ilçe merkezine yaklaşık 23 km mesafededir. Deyrulumur Manastırı adıyla da bilinen kutsal mekan, Süryani cemaatinin önemli merkezlerinden biridir. İlk kez 397 senesinde yapılmıştır. Çeşitli onarım ve yenilemeler sonucunda günümüze kadar gelebilmiştir. Yıllar boyu burada birçok din bilgini yetişmiştir. Yapının içindeki Azizler Evi, 15 nişli bir anıt mezardır. Taştan yapılmış, işlemelerle süslenmiş tarihi mekan, ibadete ve ziyarete açıktır.
Savur’a bağlı Dereiçi köyünün kuzeyinde konumlu Mor Yuhanon Kilisesi, Kadim Süryani Ortodoks Kilisesi olarak da bilinir. 370 senesinde inşa edilen ve onarımlarla günümüze kadar gelebilen kutsal mekan, sonradan eklenmiş çan kulesi ve özenle süslenmiş mezarları ile hayranlık uyandırır. Tarihi ibadethane yakın zamanda restore edilmiş olup hala işlevini korur.
Deyrulzafaran Manastırı, Artuklu ilçesi sınırları içinde Mardin ovasını gören bir noktada konumlanmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda inşa edilen ve asırlar boyu çeşitli onarım ve eklemelerle bugünkü görüntüsüne kavuşan kutsal mekan, İsa’dan önce Güneş Tapınağı olarak Romalılar Dönemi’nde ise kale olarak kullanılmıştır. Kemerli sütunları, kubbe ve süslemeleriyle göz dolduran tarihi ibadet yeri, Süryanilerin merkezlerinden biridir. Mor Şleymun, Mor Hananyo ve Safran Manastırı adlarıyla anılmıştır.
1876 senesinde manastır, matbaa makinesiyle tanışmış, 1953’e kadar basım merkezi olarak kullanılmıştır. Tarihi baskı makinasının ve materyallerin bir bölümü halen burada görülebilir. Süryanilerce hac yeri olarak bilinen Deyrulzafaran Manastırı, hala ibadete ve ziyarete açıktır.
Kentin simgesi olan Abbaralar, genellikle taş evlerin alıntıdan geçen ve sokakları birbirine bağlayan geçitlerdir. Kemerli taş tüneller, kentin otantik dokusunu vurgulayan mimari yapılardır. Artuklu’nun birçok noktasında karşılaşılan muazzam yapılar, şehrin damarları olarak tabir edilir. Mardin’in kentleşmeye başlamasıyla beraber kurulmuş ve bugüne dek gelebilmiş tarihi tüneller, kimi zaman kesişir, yağmur ve rüzgardan korunmaya imkan verir.
Artuklu sınırları içindeki Mardin Kalesi, 10. yüzyılda tarihlendirilir. Kent, bu kale çevresine kurulmuştur. Kartal Yuvası olarak da bilinen tarihi yapı, doğal bir kaya üzerine oyularak inşa edilmiştir. Şehre hakim olan uygarlıkların sarayı olan kale, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine de konu olmuştur. Geçmişte çok sayıda insana yaşam alanı olmuş tarihi mekan, seyirlik bir manzara sunar.
Melik Mansur Medresesi, Artuklu ilçesine bağlı Gül Mahallesinde yer alır. 13 - 14. yüzyılda yapıldığı düşünülen tarihi mekan, Şeyh Aban Medresesi adıyla da bilinir. Artukluların kentteki eserlerinden biridir. Mardin Kalesi’nin doğu yamacındaki medresede lahitli mezarların olduğu bir bölüm bulunur. Günümüzde mescit olarak hizmet verir.
Artuklu ilçesinde bulunan tarihi cami, 1756 senesinde inşa edilmiştir. 19. yüzyılda onarımdan geçen kutsal mekana, o sırada sekizgen bir minare eklenmiştir. Avlusuna abbara olarak anılan taş geçitle girilir. Taştan yapılmış olan kutsal mekan, uzun bir kubbe ile süslenmiştir. Kentin büyük camilerinden biri olarak hala ibadete açıktır.
Artuklu ilçesinde konumlu Mor Yusuf Kilisesi, 1894 yılında ibadete açılmıştır. Ermeni Katolik Kilisesi, bazilika şeklinde tasarlanmış, kesme taştan inşa edilmiştir. Sütunlarla desteklenen ibadet mekanı, nadide ikonalarıyla hayranlık uyandırır. Surp Hovsep Kilisesi olarak da anılan tarihi ibadethane, hala ayaktadır.
Diğer adı ile Burç Manastırı, Artuklu ilçesinde yer alır. 185 senesinde inşa edilmiş, yenileme ve onarımlar neticesinde bugün hala ibadete açık olan bir Süryani kilisesidir. Bahçe içinde avlulu olarak tasarlanmış kutsal mekan, kesme taştan yapılmıştır. Avlusunda, süslemelerle donatılmış mezarlar bulunur. Üç nefli kilise, iki katlıdır.
Artuklu ilçesinde bulunan Mardin Olgunlaşma Enstitüsü 1892 senesinde inşa edilmiş bir yapıda hizmet verir. Mimari açıdan dikkat çeken bina, inşa edildiği dönemden bu yana okul olarak kullanılır. Burada, telkari, taş oymacılığı, ahşap işleme sanatı gibi birçok konuda eğitimin verilir. Başlı başına bir eser olan tarihi yapı, tamamen taştan inşa edilmiş, kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. En son 2012 senesinde onarılmıştır ve özgünlüğünü büyük ölçüde muhafaza eder.
Mor Abraham Habel Manastırı, Midyat’ın Turabdin bölgesinde konumlanmıştır. M.S. 5. yüzyıla ait olan kutsal mekan, otantik havasıyla dikkat çeker. Bugüne kadar birçok onarım ve eklemelerle ayakta kalabilmeyi başarmış, Midyat’a gelen turistlerin uğrak yeri olmuştur. Manastırda, aile mezarlığı ve rahipler için yapılmış bir konaklama yeri bulunur.
Derik’in Hisarlı köyünde yer alan Rabbat Kalesi, genişçe bir vadi üzerinde konumlanmıştır. Roma Dönemi’nden kaldığı düşünülen kalenin inşa tarihi bilinmiyor. Artuklular Dönemi’nde onarılan Rabbat Kalesi’nin on beş tane burcu, yeraltı depoları, dört tane de gözetleme kulesi vardır. Kalenin çevresinde kilise kalıntıları görülebilir.
Kızıltepe ilçesindeki tarihi cami, Artuklulardan kalma eserler arasındadır. Kesme taştan yapılan cami, işlemeli, kemerli pencereleri ile ilgi çeker. Her köşesi özenli bir taş işçiliği ile süslenmiştir. 13. yüzyıldan kalan Kızıltepe Ulu Camii, 2018 yılında yenilenmiştir.
Kızıltepe’de, Zergan Çayı üzerinde inşa edilmiş olan Dunaysır Köprüsü, kesme taştan yapılmıştır. Yapım zamanı net olmayan tarihi köprünün, Artuklular tarafından 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Köprünün beş gözü ve sivri bir kemeri vardır.
1900’lü yılların başında inşa edilmiş olan Gelüşke Hanı, Midyat’ın özel yerlerinden biridir. İnşa edildiği dönemde misafirhane ve ticarethane olarak kullanılmış, 1950’lerden sonra popülerliğini yitirmiştir. Yakın zamanda yenilenen ve eski günlerine kavuşan tarihi handa, leziz et yemekleri ve yöresel tatlar sunan bir restoran, kafe ve dinlenme yerleri bulunur.
Midyat’ın Altıntaş Mahallesinde konumlanmış olan İzozoel Kilisesi, özenli bir taş işçiliği ile süslenmiştir. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen kutsal mekanın yüzlerce yıl öncesinde yapıldığı tahmin edilir. Çan kulesi ve kemerli pencereleri ile dikkat çeken kilisenin küçük bir kubbesi de vardır.
Zeynel Abidin Camii ve Türbesi, Nusaybin’de yer alır. Hz. Muhammed’in 13. kuşak torunlarından Zeynel Abidin’in ve kız kardeşinin yattığı türbe, ilçenin ilgi gören kutsal mekanlarındandır. Külliye niteliğindeki yapı topluluğu 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Zeynep Abidin Camii, yakın zamanda yenilenmiştir ve hala ibadete açıktır.
Merdis Kalesi, diğer ismi ile Marin Kalesi, Nusaybin ilçesine 15 km mesafede, Eskihisar köyündedir. Bizanslılardan kaldığı düşünülen tarihi yapı, bölgeye hakim olan yüksek bir tepededir. Kaleden geriye burç ve surları kalmıştır.
Aznavur Kalesi, Nusaybin’de yer alan kalelerden biridir. 970’li yıllarda inşa edildiği tahmin edilen kale, ilçenin 14 km kuzeydoğusunda konumlanmıştır. On dört burç ve iki gözetleme kulesine sahip olan tarihi mekanın, güney tarafındaki gözetleme kulesi sağlam bir şekilde günümüze kadar ulaşmıştır.
Yakın zamanda yenilenen Savurkapı Hamamı, Artuklu ilçesindedir. 1170’li yıllarda inşa edildiği düşünülen tarihi hamam, Mardin’deki tüm tarihi yapılar gibi taştan yapılmıştır. Sitti Radviye Hamamı olarak da bilinen tarihi mekan taş üzerine işlenmiş hayvan figürlerine sahiptir. Savurkapı Hamamı, kadınlara ve erkeklere hizmet veren bir hamam olarak günümüzde kullanıma açıktır.
Surur Hanı, Artuklu ilçesinde yer alan tarihi yapılardan biridir. 17. yüzyılın sonunda inşa edilmiş kervansaray niteliğindeki iki katlı handa, dükkan, kafe ve restoranlar bulunur. Genişçe bir avluya sahip olan Surur Hanı, onarılmış olup işlevini korumaya devam etmektedir. Han, kesme taştan yapılmıştır. Üzeri açık avlusunda, kafe ve restoranlara ait masa ve sandalyeler bulunur. Yöreye özgü ürünlerin satıldığı dükkanlardan alışveriş yaptıktan sonra kemerlerle süslenmiş avluda dinlenebilirsiniz.
Sipahiler Çarşısı olarak da bilinen tarihi alışveriş merkezi, Artuklu ilçesinde yer alır. 17. yüzyılda yapılmış olan Revaklı Çarşı’da, taştan örülmüş revaklar ve revakların ardına dizilmiş dükkanlar bulunur. Hediyelik eşya ve yöresel ürünlerin satıldığı dükkanların arasında gezerken, çarşının mimarisi sayesinde geçmişe kısa bir yolculuk yapmak mümkün…
Artuklu ilçesinde yer alan Kayseriyye Bedesteni, 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Üzeri kapalı olan tarihi çarşı, Kaysariya ve Bedesten adlarıyla da bilinir. Yöresel ürün ve hediyelik objelerin satıldığı dükkanlara ev sahipliği yapan alışveriş merkezi, özellikle yerli ve yabancı turistleri cezbeder.
Kazancılar Çarşısı adıyla da bilinen tarihi alışveriş merkezi, Artuklu ilçesindedir. Mardin dolaylarında bakırcılık zanaatının yaygın olduğu dönemlerde, külçe halinde bakırların işlendiği ve mutfak eşyası olarak tasarlandığı dükkanlar nedeniyle bu adı almıştır. Halen bakır objelerin satıldığı tarihi çarşıda, yöreye özgü pek çok şey bulunabilir.
Sabancı Mardin Kent Müzesi, Artuklu ilçesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’nde Süvari Kışlası, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ise Askerlik Şubesi ve Vergi Dairesi olarak kullanılmış olan müze binası, iki katlıdır ve 2007 senesinde yenilenerek müzeye dönüştürülmüştür. Burada Mardin’e dair pek çok şey sergilenir. Dilek Sabancı Sanat Galerisi’ne de ev sahipliği yapan müze, bölge halkının yaşamında dair detaylara, seramik obje, el yazması ve höyüklerden elde edilmiş kabartmalara ev sahipliği yapar. Dilek Sabancı Sanat Galerisi’nde dönemsel sergilerin yanı sıra, Abidin Dino, Şerif Akdik, Selma Gürbüz gibi sanatçıların eserleri görülebilir.
Dinari Pamuk Camii olarak da bilinen ibadethane, Artuklu ilçesinin Medrese Mahallesinde yer alır. 1332 senesinde inşa edilen cami, kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin minberi ahşaptır. Mardin’de yer alan pek çok yapıda olduğu gibi, Pamuk Camii’nde de taş işlemeleri göze çarpar.
Derik’te konumlu Atlı Mahallesinde yer alan Kenco’nun Şatosu (Qesra Kenco), 1705 senesinde inşa edilmiştir. Şato, iki kapılıdır. Korunaklı olması amacı ile etrafı surlarla ve dört tane gözetleme kulesiyle sarılmıştır. Taştan yapılmış tarihi mekan, 1905 senesinde onarılmıştır. Günümüze kadar sağlam gelebilmiş bu yapı, kemerlerle süslenmiş bir tarihi eserdir.
Çevre sakinleri tarafından Dera Sor olarak bilinen tarihi ibadethane, Derik’in Kale Mahallesinde yer alır. 1650 yılında yapılmış olan Surp Kevork Ermeni Kilisesi, iki kısımdan oluşur. Taş ve kırmızı topraktan yapıldığı için Kırmızı Kilise ya da Kızıl Kilise adlarıyla da anılır. Cemaatinin Derik’ten ayrılması nedeniyle 1980’den bu yana kullanılmasa da hala ayaktadır.
Mor Cırcıs Manastırı, Derik’in merkezinde bulunur. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal mekan, kesme taştan yapılmış, dikdörtgen olarak planlanmıştır. U şeklindeki koro balkonu ve yüksek tavanlı ferah mimarisi ile dikkat çeken tarihi manastırın bir de müştemilatı vardır.
Derik’e 13 km uzaklıktaki Pınarcık köyünde keşfedilmiş olan Fittin Harabeleri¸ kilise ve saray kalıntıları barındırır. Bizanslılara ait olduğu tahmin edilen şehrin, Antik Dönem’e ait yapı unsurları, tapınağa ait haç şeklinde taşları dikkat çekicidir. İzinsiz kazılar neticesinde zarar gören harabeler, geniş bir vadi içinde yayılmıştır.
Derik kuzeyinde, Zeytinpınar Mahallesinde bulunan bir tepedir. Yamaç paraşütü etkinliklerine sahne olan bu tepe, Roma ve Bizans Dönemlerine ait tarihi kalıntıları saklar. Kireç taşı ve kayaların oyulması ile oluşturulmuş sarnıç, su kuyusu ve gözetleme kulesi harabeleri barındıran Kral Kızının Tahtı, yaklaşık 1200 metrelik rakımı ile geniş açılı bir manzaraya hakimdir.
Kızıltepe’ye 8 km uzaklıktaki Zerkan Suyu’nun yanı başında bulunan tarihi mekan, açık bir avluya sahiptir. Kesme taştan yapılmış Harzem Taceddin Mesud Medresesi, 13. yüzyılda, Artuklular Dönemi’nde yapılmıştır. Bir kısmı harap olmuş yapı topluluğu, günümüze yalnızca mescit olarak hizmet veren ibadet mekanı ve türbesi ile ulaşabilmiştir.
12. yüzyıla ait Artuklu eserlerinden biri olan Şahkulubey Kümbeti, Kızıltepe’de yer alır. Tamamen taştan yapılmış bu eser, çokgen şeklinde tasarlanmış, uzun bir taş kubbe ile süslenmiştir. Çokgenin her yüzünde sivri nişlerle süslenmiş kemerli pencereler bulunur. Kümbetin içindeki mezarın kimlere ait olduğu bilinmez. Binlerce yıldır ayakta kalmayı başarmış olan yapı, günümüzde bakımsız durumdadır.
Dermetinan Kalesi, Mazıdağı ilçesine bağlı Gümüşkaya köyünde yer alır. İlçe merkezine yaklaşık 20 km uzaklıkta konumlu bu kale, 150 metrelik bir tepede kurulmuş bir savunma üssüdür. Bizanslıların ürünü olan bu yapı, sekiz tane burç ve gözetleme kulelerinin yanı sıra mezar ve tapınak kalıntıları barındırır. Mezarlığa ait kaya kabartmaları ile kalenin bir kısmı günümüze ulaşabilmiştir.
Midyat’ın Ulucami Mahallesinde konumlu Midyat Kent Müzesi, tarihi bir hanın restore edilmesi ile ziyarete açılmıştır. İnşa zamanı bilinmeyen taş han, mağara benzeri odaları ile büyük ilgi görür. Müzede, Mardin’e özgü geleneksel eşya ve tarihi halılarla donatılmış bölümler, antika objelerin satıldığı dükkanlar bulunur.
Midyat’ın merkezinde, adını verdiği mahallede konumlu Ulu Camii, 1800 senesinde inşa edilmiştir. Avluya sahip olan kutsal mekan, Midyat taşından yapılmıştır. Kemerli pencereleri ve taş işlemeleriyle yüzlerce yıldır ayaktadır. Silindir şeklindeki tek şerefeli minaresi, şerefe kısmında süslemelere sahiptir. Bugüne kadar birkaç defa onarılan Ulu Camii, hala ibadete açıktır.
Nusaybin’de ilgi çekici tarihi yapılardan biridir Üzüm Suyu Kanalı. Girmeli bucağında yer alan kanalların Antik Çağ’da Asurluların başkenti Ninova’ya üzüm suyu taşımak için kullanıldığı rivayet edilir. Leziz Mardin üzümünün İpek Yolu’na paralel uzanan kanallar vasıtasıyla bölgeye dağıldığı söylenir.
Nusaybin’in Günyurdu ve Dibek köyleri arasında bulunan Morin Şehir Kalıntısı, 351 yılında Bizanslılar zamanında inşa edilmiştir. Yaklaşık 1200 metre rakımlı bir tepede konumlanmış olan tarihi kalenin diğer adı Dimitriyus’tur. 3 gözetme kulesi, 10 burcu vardır. Bir kısmı günümüze kadar gelebilmiş olan yapıda, Mor Abraham Manastırı, su sarnıcı ve depolar yer alır. Günümüzdeki hali, 451 senesine aittir.
Nusaybin’in Günyurdu Mahallesinde konumlu Şirvan Kalesi, 451 senesinde Sasaniler Dönemi’nde inşa edilmiştir. Haytam Kalesi’nden de görülebilen bu yapı, Bizanslılara karşı savunma amacı ile kurulmuştur. Kalenin duvar kalıntıları günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Nusaybin’e 20 km mesafede konumlu Hafemtay Kalesi, kervan yolunu gören bir tepede inşa edilmiştir. Romalılar zamanından kalma tarihi kale, 2 gözetleme kulesi ve 14 burca sahiptir. Rahabdium Kalesi olarak da bilinen bu yapı, 10 metre yüksekliğindeki surlarla çevrelenmiştir. Su sarnıcı, mahzen ve depo kalıntıları ile günümüze kadar gelebilmiştir.
Mor Abraham Manastırı, Nusaybin’deki Haytam Kalesi’nin içinde yer alır. Kale ile aynı yıllarda, 451 senesinde yapıldığı tahmin edilir. Kışla şeklindeki mimari yapısıyla dikkat çeken kutsal mekanın kalıntıları, kaleyle beraber bugüne kadar ulaşmıştır.
Mor Evgin Manastırı, Nusaybin’in Girmeli bucağına 7 km mesafede konumlanmıştır. Yaklaşık 500 metre rakımlı bir tepede bulunan kutsal mekanın, inşa zamanı bilinmese, oldukça eski bir ibadethane olduğu tahmin edilir. Mağaranın üzerine kurulmuş olan manastır, çevre sakinleri tarafından Deyr-Marog olarak bilinir.
Yeni Kale, Nusaybin’de yer alan Bizans Dönemi yapılarından biridir. Vadi içinde bir kayalık üzerine kurulmuştur. İnşa zamanı bilinmeyen kale, burç, gözetleme kulesi ve su sarnıçlarına sahiptir. 10 metreyi aşan yüksekliği ile Yeni Kale’nin bir kısmı bugüne kadar gelebilmiştir. Tarihi yapının, kervan yolunu gözetlemek için inşa edildiği tahmin edilir.
Ömerli ilçesinin Beşikkaya köyünde yer alan harabeler, Bizans Dönemi’nde ışık tutar. Turabdin mevkiinde bulunan bu alanda, kale, tapınak, kaya mezarı ve ev kalıntıları bulunur. Bizans ve Sasaniler arasındaki hakimiyet yarışında bu bölgeye birçok gözetleme kulesi ve kale eklenmiştir. Beşikkaya Harabeleri, Bizans ve Sasaniler arasındaki sınır olarak bilinir.
Savur ilçesinin yüksek bir tepesinde kurulmuş olan bu kale, bölgeyi tamamen kontrol altında tutabilecek bir görüş alanına sahiptir. İnşa tarihi bilinmeyen Savur Kalesi, günümüze birkaç duvar kalıntısı ile ulaşabilmiştir. Kale mevkii, tarihi kalıntılardan ziyade geniş açılı manzarası nedeniyle ziyaret edilir.
Savur ilçesinde, eski adı Ahmedi olan Başkavak köyündeki bu köprü, Savur Çayı’nı süsler. Kitabesine göre yapı, Hacı İbrahim Bey tarafından 1755 yılında inşa ettirilmiş, 1861 yılında ise Hacı İbrahim Bey’in oğlu Hacı Emir Abdullah Bey tarafından tamir edilmiştir. 14 tane sivri kemerli gözü olan taş köprü, yaklaşık 70 metre uzunluğundadır. İşlevini koruyan köprü, sade bir görüntüye sahiptir.
Savur’un Hisarkaya köyündeki bu köprünün kitabesi olmadığı için inşa zamanı belli değildir. 19. yüzyılda, Hacı Abdullah Bey tarafından yapıldığı tahmin edilir. Üç gözlü köprü, yuvarlak kemerlerle süslenmiştir. Yaklaşık 28 metre uzunluğundadır. Halen kullanılan Hisarkaya Köyü Köprüsü, mimari açıdan Başkavak Köprüsü’ne benzer.
Savur ilçesinde bağlı Sürgücü köyünde bulunan Hacı Ahmet Ağa Köprüsü, Savur Çayı’nın üzerine kurulmuştur. Beş gözlü olarak tasarlanmış yapı, yaklaşık 50 metre uzunluğunda olup kesme taştan inşa edilmiştir. Farklı dönemle tamir görerek ayakta kalmayı başarmış olan köprünün 18 ya da 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir.
Dargeçit’in merkezinden geçen Değirmen Deresi üzerindeki tarihi köprü, tek gözlü ve yuvarlak kemerli olarak planlanmış, taştan yapılmıştır. Saray Mahallesinde bulunan yapının 18 - 19. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Bugüne dek çeşitli onarımlarla günümüze kadar gelebilmiştir ve hala kullanılır.
Artuklu ilçesinde bulunan 19. yüzyıl mimari örneklerinden biri olan ve kent sakinleri tarafından Eski PTT Binası olarak bilinen yapı, Şatana ailesinin mesken amacı ile yaptırdığı bir konaktır. Şatana Ailesi Evi olarak da anılan konak, 1890’da Ermeni bir mimar tarafından tasarlanmıştır. Göz dolduran süslemelerle bezeli taş konak, günümüzde Artuklu Üniversitesi bünyesinde otel olarak hizmet verir.
Mardin ve çevresinde yıllar boyu hüküm sürmüş olan Artuklulardan kalma kervansaray, kent merkezinde yer alır. 1275 yılında inşa edilmiş tarihi yapı, pek çok kervana durak olmuş, yüzlerce yıl boyunca sayısız insanın yaşamına yakından tanıklık etmiştir. Taştan yapılan ve muazzam süslemeleriyle göz dolduran kervansaray, birçok Türk dizisinin ana mekanı olarak kullanılmıştır. Çeşitli onarımlarla günümüze ulaşan kervansaray, bugün de Mezopotamya’nın otantik konaklama yerlerinden biri olarak hizmet verir.
Artuklu ilçesinin Savurkapı Mahallesi, Cumhuriyet caddesinde bulunan Ceviz Çeşmesi, tek yüzlü ve sivri kemerli olarak tasarlanmıştır. Kesme taştan yapılmış tarihi çeşme, Ayn Çeviz Çeşmesi ya da Bab-ı Sor adlarıyla da bilinir. Artuklu Dönemi’nden kalma bu eser, kemerin üzerinde üzüm salkımı kabartmalarıyla süslenmiştir. İki muslukludur ve hala işlevini korur.
Artuklu’nun merkezinde bulunan Emineddin Külliyesi, 12. yüzyılda Artuklu sultanlarından Necmeddin İlgazi’nin kardeşi ve Emînüddin tarafından yaptırılmıştır. Emînüddin Külliyesi olarak da anılan yapı topluluğu, cami, medrese, hamam, bimarhane, darüşşifa, çeşme gibi bölümlerden meydana gelmiştir. Dönemin gözde merkezlerinden biri olan külliye, günümüze bir kısmıyla gelebilmiştir. Emineddin Camii, hayranlık uyandıran taş işlemeleriyle halen ibadete açıktır.
14. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Firdevs Köşkü, Artuklu ilçesi sınırları içinde, Nusaybin yolu üzerindedir. Mezopotamya’ya hakim bir konumda, görkemli mimarisi ile göz dolduran bu köşk, büyük bir havuza sahiptir. Yıllar boyunca bölgeye hakim uygarlıklar tarafından sayfiye olarak kullanılmış, görüntüsüyle klasik Mardin evlerine yön vermiştir. Firdevs Kasrı olarak bilinen mekan, genişçe bir bahçenin içine yerleştirilmiştir. Günümüzde mesken olarak kullanılan iki katlı konak, yalnızca dışarıdan görülebilir.
Artuklu ilçesine bağlı Şar Mahallesinde bulunan medrese, 13. yüzyılın başında tarihlendirilir. Mozaikle bezeli, kubbelerle süslü bu yapı, Kasımiye Medresesi’nin mimari planına benzer. Göz dolduran görüntüsüyle asırlardır ayakta durabilmeyi başarmış bu yapı, biraz bakımsız kalmış olsa da hala ilgi çekicidir.
Artuklu ilçesinde yer alan medreselerden biridir. 13. yüzyılın sonu ya da 14. yüzyılın başında inşa edildiği tahmin edilen tarihi yapı, Melik Mansur’un veziri Altunboğa tarafından yaptırılmıştır. Günümüze bakımsız ve harap bir halde ulaşmış olan medresenin, yalnızca çeşmeli olan kısmı sağlam durumdadır.
Diğer ismi ile Şeyh Zebun Camii, Artuklu’ya bağlı Şehidiye Mahallesinde konumlanır. 15. yüzyılda inşa edilmiş kutsal mekan, Savurkapı yolu üzerindedir. Müştemilatı da olan cami, kubbelerle süslenmiştir. 19. yüzyılda Hamit adlı bir kişi tarafından onarımdan geçirilmiş, bu nedenle Hamit Camii olarak anılmıştır. Tarihi ibadethane, işlevini hala sürdürür.
Savurkapı Medresesi, Artuklu ilçesinde yer alır. İnşa kitabesi olmayan yapının Artuklular zamanında yapıldığı tahmin edilir. Melik Mahmut Camii’nin yakınındaki tarihi mekan, zaman karşı direnen taş duvarlarının ardında kadim bir tarih saklar.
Artuklu ilçesine bağlı Teker Mahallesinde konumlu Şah Sultan Hatun Medresesi, 15 - 16. yüzyıllarda yapılmıştır. Akkoyunlular Dönemi’nde inşa edilmiş taş yapı, iki katlıdır. Günümüze bir kısmı gelebilmiş olan medrese, Teker Camii’nin yanına yapılmıştır. Medresenin bir bölümü görülebilirken Teker Camii yenilenmiş vaziyette ibadete açıktır.
Artuklu’ya bağlı Gül Mahallesinde bulunan Mar Petrus ve Paulus Kilisesi, 1914 yılında ibadete açılmıştır. Kilise, Hz. İsa’nın havarilerinden Petrus ve Paulus’a ithaf edilmiştir. Sade bir görünüme sahip kutsal yapının en dikkat çekici detayı, kök boyası ile renklendirilmiş perdeleridir.
Mor İliyo Kilisesi, Artuklu’nun Çiftlikköy Mahallesinde bulunur. Kilisenin ne zaman yapıldığı bilinmemekle beraber, yapı büyük bir bölümüyle hala ayaktadır. Kutsal mekan, şifalı olduğuna inanılan su kaynağı nedeniyle bölgede yaşayanlar tarafından sıkça ziyaret edilir.
Surp Kevork Kilisesi, Ermeni Katolik ibadethanesi olarak 420 senesinde inşa edilmiştir. Artuklu ilçesinin Ulucami Mahallesinde konumlu bu yapı, Kırmızı Kilise adıyla da anılır. Çatısı 10 tane sütun üzerine kondurulmuştur. Tarihi ibadethane, birçok onarım sonucunda özgünlüğünden uzaklaşmış olsa da mihrabındaki taş işçiliği özgün bir şekilde kalabilmiştir.
Mardin Protestan Kilisesi, Artuklu ilçesi, Latifiye Mahallesinde konumlanmıştır. Taştan yapılma kutsal mekan, 596 yılında inşa edilmiş, onarım ve yenilemelerle bugüne ulaşabilmiştir. Zengin kütüphanesi, iç mekandaki ince işçilikle ortaya konmuş süslemeleri ve gizemli havası ile ilgi çeker. İbadete ve ziyarete açık olan kilise, kenti keşfe çıkanların görmesi gereken mekanlardan biridir.
Artuklu ilçesinin tarihi ibadet mekanlarından biri olan Mor Hırmıs Kilisesi, 430 senesinde inşa edilmiştir. Metropolit mezarıyla ilgi çeken kutsal mekan, 1552’ye dek Hristiyanların kullanımındayken sonrasında Nasturilere geçmiştir. Taş kilise, özenli bir işçilikle süslenmiştir.
Artuklu ilçesine bağlı Eskikale Mahallesinde bulunan Mor İvennis Kilisesi, 793 yılında tarihlendirilir. Tarihi ibadethane, restore ve eklemelerle günümüze kadar ulaşabilmiştir. Taştan yapılmış duvarları, düz bir çatı ile kapatılmıştır. Mardin sokaklarında gezerken geleneksel kent mimarisinin arasında kaybolan bu mekan, sade bir şekilde tasarlanmıştır.
Artuklu’nun Savurkapı Mahallesinde bulunan Arap Camii, dikdörtgen şeklinde tasarlanmış, kesme taştan inşa edilmiştir. İnşa kitabesi olmayan ibadethanenin 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir. Azap Camii adıyla da bilinir. Onarımlar sonucu özgünlüğünden uzaklaşan kutsal yapı, hala ibadete açıktır. Şeyh Muhammed Arap’ın mezarının burada olduğu rivayet edilir.
Artuklu’da bulunan kutsal mekanın diğer ismi, Şeyh Muhammed Ezzerrar Camii’dir. 1690 tarihli ibadethane, geniş bir avluya sahiptir. Taç kapısı özenle süslenmiştir. Nişli ve yuvarlak kemerli olarak tasarlanmış mihrabı, göz doldurur. Tek şerefeli bir minaresi bulunur. Hala işlevini koruyan caminin kuzeyinde mezarlık vardır.
Şeyh Ali Mescidi olarak da anılan tarihi ibadethane, Artuklu’nun Necmeddin Mahallesi’nde yer alır. İnşa kitabesi olmayan Şeyh Mahmud Türki Camii’nin mimari üslubuna bakıldığında Artuklular Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilir. Kutsal mekan, minaresi olmadığı için geleneksel Mardin evlerine benzer.
Artuklu’ya bağlı Emüniddin Mahallesinde bulunan Kıseyri Camii ve Ayn Kesud Çeşmesi, 1560 yılına aittir. Küçük bir minaresi olan cami, taştan yapılmıştır. Haziresi ve dikdörtgen bir avlusu vardır. Ayn Kesud Çeşmesi, kutsal mekanın dışına aynı yıllarda inşa edilmiştir. Niş ve kemerle süslü çeşme ile cami, hala işlevini korur.
Hacı Ömer Camii, Artuklu’ya bağlı Diyarbakırkapı Mahallesi’nde bulunur. Halife Camii ismiyle de anılan kutsal yapı, 18. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilmiştir. Küçük bir ibadethanedir. Moloz taştan örülmüş duvarları, yarım silindir şeklindeki tavan örtüsü ile süslenmiştir. Avlulu olarak planlanmış caminin güneyinde bir de türbe bulunur.
Artuklu’nun tarihi camilerinden biri olan Süleyman Paşa Camii, Şehidiye Mahallesinde konumlanmıştır. Molla Hari (Halil) Camii ismiyle de anılır. 14. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Artuklu Dönemi eseri, tonozlarla süslenmiştir. Mihrabındaki özenli işçiliği göz doldurur. Sonradan yapılmış eklemelerle yapı özgünlüğünden biraz uzaklaşmış olsa da ana mekan hala bütünlüğünü muhafaza eder. Cami, günümüzde ibadete açıktır.
Dunaysır Ulu Camii, Kızıltepe’de yer alır. Artuklukların eserlerinden biri olan kutsal mekan, Koçhisar Camii olarak da bilinir. Tarihi ibadethanede nadide süslemeler dikkat çeker. Tuğla ve kesme taştan yapılmış olan Dunaysır Camii, yakın zamanda yenilenmiş ve özgün görüntüsünden biraz uzaklaşmıştır.
Midyat’ın simgelerinden biri olan Devlet Konukevi, tarihi Mardin evlerinden biridir. Üç katlı taş ev, muazzam bir el işçiliğiyle süslenmiştir. Bölgede çekilen televizyon dizilerinde ilk tercih edilen mekanlardan ve Mardin’e gelenlerin ilk uğradığı yerlerden biridir. Midyat Konukevi’nin en üst katındaki terasından Midyat’ın eşsiz manzarası seyredilebilir.
Nusaybin’de, Zeynel Abidin Camii’nin yanında konumlanmış olan Mor Yakup Manastırı, Ortodoks ibadethanesidir. Psikopos olan Aziz (Mor) Yakup tarafından 500 yıl kadar önce yaptırılan kutsal mekanın inşa tarihi net olarak bilinmiyor. Zarif bir çan kulesine sahip olan Mor Yakup Manastırı, taş duvarlarının ardında nadide işlemeler saklıyor.
Artuklu ilçesinde yer alan Melik Mahmut Camii, 14. yüzyıldan günümüze kadar gelebilmiş bir tarihi eserdir. Bab Es Sur Camii adıyla da bilinir. Kesme taştan yapılan kutsal mekan, Mardin’in otantik mimarisini yansıtan özellikler taşır. Kemerli pencereleri ve kısa boylu minaresiyle dikkat çeken Melik Mahmut Camii’nin kubbesi silindir şeklinde bir kasnak üzerine yerleştirilmiştir. Caminin giriş kapısında ve iç mekanın pek çok yerinde zarif taş işlemeleri göze çarpar.
Artuklu ilçesinde yer alan ve inşasına Artuklu Dönemi’nde başlanan medrese, Akkoyunlular tarafından tamamlanmıştır. İki katlı medrese, 15. yüzyılın sonunda yapılmıştır. Özenli bir taş işçiliğiyle süslenmiş kapıdan geçerek çeşme ve havuza sahip bir avluya, oradan da yirmi üç derslikli medrese ve kubbeli mescide ulaşılır. Yüzlerce yıllık geçmişiyle halen ayakta duran yapı, günümüzde El Cezeri Sanat Müzesi olarak ziyaretçilerini karşılıyor. Müzede, sibernetik teknolojisinin temellerini atan Ebu El Cezeri’nin çalışmaları baz alınarak canlandırma, balmumu heykel ve dijital sunumlar sergileniyor.
Artuklu ilçesinde yer alan kutsal mekan, Latifiye Camii adıyla da bilinir. 1371 yılında, Artuklular Dönemi’nde inşa edilmiş, minaresi ise Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa tarafından 1845 yılında eklenmiştir. Kesme taştan yapılan ibadethanede, çeşitli figürler ve taş işlemeleriyle bezeli süslemeler görebilmek mümkün… Caminin minberi ve mahfili işlemeli ahşaptan yapılmıştır.
Kırklar Kilisesi adıyla da anılan kutsal mekan, Artuklu ilçesinde konumlanmıştır. Aziz (Mor) Benham’ın kız kardeşi için 6. yüzyılın ortasında yaptırmış olduğu kilise, taş işlemeleriyle bezeli özel yapılardan biridir. Yüzlerce yıldır ayakta kalan ibadethane, kesme taştan yapılmıştır. Zarif bir çan kulesine sahip olan kilise, halen aktiftir
Artuklu ilçesinde yer alan Şeyh Çabuk Camii’nin 15. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Kesme taştan yapılmış kutsal mekanın, taştan, kısa boylu bir minaresi vardır. Hz. Muhammed’in habercisi Abdullah bin Enes’in mezarı bu camidedir. Şeyh Çabuk Camii, göz dolduran, özenli bir mimariye sahiptir ve günümüzde ibadete açıktır.
Mardin Müzesi, Artuklu ilçesinin Şar Mahallesinde yer alır. 1895 yılında Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yapılan tarihi taş binada hizmet verir. Arkeolojik ve etnografik eserlerin yanı sıra Mardin Müzesi’nde kültürel ve tarihi detayları yansıtan pek çok şey görülebilir. Paleolitik Çağ’dan 19. yüzyıla dek geçen zaman dilimine ait objeler, kadim kentin geçmişini ışık tutar. Tek başına ayrı bir eser olan müze binasında, iki tane açık, üç tane kapalı teşhir salonu bulunur. Mardin Müzesi bir dönem Zinciriye Medresesi’nde hizmet vermiştir.
Mardin’in en eski camilerinden biri olan Ulu Camii, Artuklu ilçesinde yer alır. Artuklular tarafından 12. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Şehrin simgesi olan cami, kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı kutsal mekanın taştan bir minaresi vardır. Geniş, revaklı avlusunda çeşme ve havuz barındırır. Dilimli ve küçük bir kubbe ile süslenen Ulu Camii, görenlerde hayranlık uyandıran bir mimariye sahiptir ve halen ibadete açıktır.
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi, Artuklu ilçesinde, Cumhuriyet Meydanı’nda yer alır. 1895 senesinde inşa edilen kutsal mekan, Süryani Katolik ibadethanesidir. Özenle işlenmiş kabartmalara ve zarif bir çan kulesine sahiptir. Üzüm salkımı işlemeleriyle süslenmiş ahşap örneklerinin görülebileceği Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi, yakın tarihte yenilenmiştir ve ibadete açıktır.
Artuklu ilçesinde yer alan Hatuniye Medresesi, 1177 - 1185 yılları arasında, Artuklu Sultanı Kutbettin İlgazi’nin annesi Sitti Radviye tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle Sitti Radviye Medresesi olarak da anılır. Geniş ve revaklı bir avluya sahip olan iki katlı taş yapı, bugüne dek pek çok kez onarımdan geçmiştir. Özenli taş işçiliği örnekleri barındıran mekanın bir bölümü cami olarak kullanılır. Medresenin içinde kubbe ile örtülmüş bir türbe bulunur. Türbeye Sitti Radviye’nin defnedildiği düşünülür.
Midyat’ın Anıtlı köyünde konumlu Meryem Ana Kilisesi, özgün mimarisi ile dikkat çeker. Yaklaşık 2 bin yaşında olan bir anıtın üzerine 1860’da inşa edilmiş olan kilise, Hz. İsa’nın ruhunu simgeleyen güvercin motifine sahiptir. 21 sütunlu kutsal mekan, tamamen taştan yapılmıştır. Mor Sobo Katedrali olarak bilinen yapı, kilisenin içindedir. Meryem Ana Kilisesi, çan kulesi ve birçok noktada uygulanmış özenli taş işçiliği ile hayranlık uyandırır.
Midyat’ın Turabdin mevkiinde, Güngören Mahallesinde konumlu Mor Gabriel Manastırı, ilçe merkezine yaklaşık 23 km mesafededir. Deyrulumur Manastırı adıyla da bilinen kutsal mekan, Süryani cemaatinin önemli merkezlerinden biridir. İlk kez 397 senesinde yapılmıştır. Çeşitli onarım ve yenilemeler sonucunda günümüze kadar gelebilmiştir. Yıllar boyu burada birçok din bilgini yetişmiştir. Yapının içindeki Azizler Evi, 15 nişli bir anıt mezardır. Taştan yapılmış, işlemelerle süslenmiş tarihi mekan, ibadete ve ziyarete açıktır.
Nusaybin’in yaklaşık 20 km kuzeyinde, Midyat tarafındaki dağların yamacından süzülen Beyazsu Deresi, ilçenin en önemli mesireliğidir. Nusaybin’e bereket taşıyan Beyazsu, etrafına güzellik saçar. Adını, suyun berraklığından alır. Derenin iki tarafı da piknik yeri ve kafelerle donatılmıştır. Balık lokantaları, taht şeklinde tasarlanmış masaları ve şark köşesi ile Beyazsu mevkii, Nusaybin’e gelmişken mutlaka görülmeli.
Savur’a bağlı Dereiçi köyünün kuzeyinde konumlu Mor Yuhanon Kilisesi, Kadim Süryani Ortodoks Kilisesi olarak da bilinir. 370 senesinde inşa edilen ve onarımlarla günümüze kadar gelebilen kutsal mekan, sonradan eklenmiş çan kulesi ve özenle süslenmiş mezarları ile hayranlık uyandırır. Tarihi ibadethane yakın zamanda restore edilmiş olup hala işlevini korur.
Deyrulzafaran Manastırı, Artuklu ilçesi sınırları içinde Mardin ovasını gören bir noktada konumlanmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda inşa edilen ve asırlar boyu çeşitli onarım ve eklemelerle bugünkü görüntüsüne kavuşan kutsal mekan, İsa’dan önce Güneş Tapınağı olarak Romalılar Dönemi’nde ise kale olarak kullanılmıştır. Kemerli sütunları, kubbe ve süslemeleriyle göz dolduran tarihi ibadet yeri, Süryanilerin merkezlerinden biridir. Mor Şleymun, Mor Hananyo ve Safran Manastırı adlarıyla anılmıştır.
1876 senesinde manastır, matbaa makinesiyle tanışmış, 1953’e kadar basım merkezi olarak kullanılmıştır. Tarihi baskı makinasının ve materyallerin bir bölümü halen burada görülebilir. Süryanilerce hac yeri olarak bilinen Deyrulzafaran Manastırı, hala ibadete ve ziyarete açıktır.
Kentin simgesi olan Abbaralar, genellikle taş evlerin alıntıdan geçen ve sokakları birbirine bağlayan geçitlerdir. Kemerli taş tüneller, kentin otantik dokusunu vurgulayan mimari yapılardır. Artuklu’nun birçok noktasında karşılaşılan muazzam yapılar, şehrin damarları olarak tabir edilir. Mardin’in kentleşmeye başlamasıyla beraber kurulmuş ve bugüne dek gelebilmiş tarihi tüneller, kimi zaman kesişir, yağmur ve rüzgardan korunmaya imkan verir.
Artuklu sınırları içindeki Mardin Kalesi, 10. yüzyılda tarihlendirilir. Kent, bu kale çevresine kurulmuştur. Kartal Yuvası olarak da bilinen tarihi yapı, doğal bir kaya üzerine oyularak inşa edilmiştir. Şehre hakim olan uygarlıkların sarayı olan kale, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine de konu olmuştur. Geçmişte çok sayıda insana yaşam alanı olmuş tarihi mekan, seyirlik bir manzara sunar.
Melik Mansur Medresesi, Artuklu ilçesine bağlı Gül Mahallesinde yer alır. 13 - 14. yüzyılda yapıldığı düşünülen tarihi mekan, Şeyh Aban Medresesi adıyla da bilinir. Artukluların kentteki eserlerinden biridir. Mardin Kalesi’nin doğu yamacındaki medresede lahitli mezarların olduğu bir bölüm bulunur. Günümüzde mescit olarak hizmet verir.
Artuklu ilçesinde bulunan tarihi cami, 1756 senesinde inşa edilmiştir. 19. yüzyılda onarımdan geçen kutsal mekana, o sırada sekizgen bir minare eklenmiştir. Avlusuna abbara olarak anılan taş geçitle girilir. Taştan yapılmış olan kutsal mekan, uzun bir kubbe ile süslenmiştir. Kentin büyük camilerinden biri olarak hala ibadete açıktır.
Artuklu ilçesinde konumlu Mor Yusuf Kilisesi, 1894 yılında ibadete açılmıştır. Ermeni Katolik Kilisesi, bazilika şeklinde tasarlanmış, kesme taştan inşa edilmiştir. Sütunlarla desteklenen ibadet mekanı, nadide ikonalarıyla hayranlık uyandırır. Surp Hovsep Kilisesi olarak da anılan tarihi ibadethane, hala ayaktadır.
Diğer adı ile Burç Manastırı, Artuklu ilçesinde yer alır. 185 senesinde inşa edilmiş, yenileme ve onarımlar neticesinde bugün hala ibadete açık olan bir Süryani kilisesidir. Bahçe içinde avlulu olarak tasarlanmış kutsal mekan, kesme taştan yapılmıştır. Avlusunda, süslemelerle donatılmış mezarlar bulunur. Üç nefli kilise, iki katlıdır.
Artuklu ilçesinde bulunan Mardin Olgunlaşma Enstitüsü 1892 senesinde inşa edilmiş bir yapıda hizmet verir. Mimari açıdan dikkat çeken bina, inşa edildiği dönemden bu yana okul olarak kullanılır. Burada, telkari, taş oymacılığı, ahşap işleme sanatı gibi birçok konuda eğitimin verilir. Başlı başına bir eser olan tarihi yapı, tamamen taştan inşa edilmiş, kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. En son 2012 senesinde onarılmıştır ve özgünlüğünü büyük ölçüde muhafaza eder.
Mor Abraham Habel Manastırı, Midyat’ın Turabdin bölgesinde konumlanmıştır. M.S. 5. yüzyıla ait olan kutsal mekan, otantik havasıyla dikkat çeker. Bugüne kadar birçok onarım ve eklemelerle ayakta kalabilmeyi başarmış, Midyat’a gelen turistlerin uğrak yeri olmuştur. Manastırda, aile mezarlığı ve rahipler için yapılmış bir konaklama yeri bulunur.
Kızıltepe ilçesindeki tarihi cami, Artuklulardan kalma eserler arasındadır. Kesme taştan yapılan cami, işlemeli, kemerli pencereleri ile ilgi çeker. Her köşesi özenli bir taş işçiliği ile süslenmiştir. 13. yüzyıldan kalan Kızıltepe Ulu Camii, 2018 yılında yenilenmiştir.
1900’lü yılların başında inşa edilmiş olan Gelüşke Hanı, Midyat’ın özel yerlerinden biridir. İnşa edildiği dönemde misafirhane ve ticarethane olarak kullanılmış, 1950’lerden sonra popülerliğini yitirmiştir. Yakın zamanda yenilenen ve eski günlerine kavuşan tarihi handa, leziz et yemekleri ve yöresel tatlar sunan bir restoran, kafe ve dinlenme yerleri bulunur.
Midyat’ın Altıntaş Mahallesinde konumlanmış olan İzozoel Kilisesi, özenli bir taş işçiliği ile süslenmiştir. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen kutsal mekanın yüzlerce yıl öncesinde yapıldığı tahmin edilir. Çan kulesi ve kemerli pencereleri ile dikkat çeken kilisenin küçük bir kubbesi de vardır.
Zeynel Abidin Camii ve Türbesi, Nusaybin’de yer alır. Hz. Muhammed’in 13. kuşak torunlarından Zeynel Abidin’in ve kız kardeşinin yattığı türbe, ilçenin ilgi gören kutsal mekanlarındandır. Külliye niteliğindeki yapı topluluğu 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Zeynep Abidin Camii, yakın zamanda yenilenmiştir ve hala ibadete açıktır.
Sabancı Mardin Kent Müzesi, Artuklu ilçesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’nde Süvari Kışlası, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ise Askerlik Şubesi ve Vergi Dairesi olarak kullanılmış olan müze binası, iki katlıdır ve 2007 senesinde yenilenerek müzeye dönüştürülmüştür. Burada Mardin’e dair pek çok şey sergilenir. Dilek Sabancı Sanat Galerisi’ne de ev sahipliği yapan müze, bölge halkının yaşamında dair detaylara, seramik obje, el yazması ve höyüklerden elde edilmiş kabartmalara ev sahipliği yapar. Dilek Sabancı Sanat Galerisi’nde dönemsel sergilerin yanı sıra, Abidin Dino, Şerif Akdik, Selma Gürbüz gibi sanatçıların eserleri görülebilir.
Dinari Pamuk Camii olarak da bilinen ibadethane, Artuklu ilçesinin Medrese Mahallesinde yer alır. 1332 senesinde inşa edilen cami, kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin minberi ahşaptır. Mardin’de yer alan pek çok yapıda olduğu gibi, Pamuk Camii’nde de taş işlemeleri göze çarpar.
Çevre sakinleri tarafından Dera Sor olarak bilinen tarihi ibadethane, Derik’in Kale Mahallesinde yer alır. 1650 yılında yapılmış olan Surp Kevork Ermeni Kilisesi, iki kısımdan oluşur. Taş ve kırmızı topraktan yapıldığı için Kırmızı Kilise ya da Kızıl Kilise adlarıyla da anılır. Cemaatinin Derik’ten ayrılması nedeniyle 1980’den bu yana kullanılmasa da hala ayaktadır.
Mor Cırcıs Manastırı, Derik’in merkezinde bulunur. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal mekan, kesme taştan yapılmış, dikdörtgen olarak planlanmıştır. U şeklindeki koro balkonu ve yüksek tavanlı ferah mimarisi ile dikkat çeken tarihi manastırın bir de müştemilatı vardır.
Derik kuzeyinde, Zeytinpınar Mahallesinde bulunan bir tepedir. Yamaç paraşütü etkinliklerine sahne olan bu tepe, Roma ve Bizans Dönemlerine ait tarihi kalıntıları saklar. Kireç taşı ve kayaların oyulması ile oluşturulmuş sarnıç, su kuyusu ve gözetleme kulesi harabeleri barındıran Kral Kızının Tahtı, yaklaşık 1200 metrelik rakımı ile geniş açılı bir manzaraya hakimdir.
Kızıltepe’nin Kocalar köyü mevkiinde bulunan Gurs Vadisi, şelaleleri ve su kaynaklarıyla ünlü bir tabiat harikasıdır. Karadeniz yaylalarını aratmayan yeşilliği ve serin havasıyla ünlü olan vadi, kavurucu güneydoğu yazında birçok kişinin ferahlamak ve dinlenmek için geldiği bir mesireliktir. İlçe merkezine 7 km mesafede konumlu Gurs Vadisi, meyve bahçeleri, bağ ve alabalık tesislerine de ev sahipliği yapar.
Kızıltepe’ye 8 km uzaklıktaki Zerkan Suyu’nun yanı başında bulunan tarihi mekan, açık bir avluya sahiptir. Kesme taştan yapılmış Harzem Taceddin Mesud Medresesi, 13. yüzyılda, Artuklular Dönemi’nde yapılmıştır. Bir kısmı harap olmuş yapı topluluğu, günümüze yalnızca mescit olarak hizmet veren ibadet mekanı ve türbesi ile ulaşabilmiştir.
12. yüzyıla ait Artuklu eserlerinden biri olan Şahkulubey Kümbeti, Kızıltepe’de yer alır. Tamamen taştan yapılmış bu eser, çokgen şeklinde tasarlanmış, uzun bir taş kubbe ile süslenmiştir. Çokgenin her yüzünde sivri nişlerle süslenmiş kemerli pencereler bulunur. Kümbetin içindeki mezarın kimlere ait olduğu bilinmez. Binlerce yıldır ayakta kalmayı başarmış olan yapı, günümüzde bakımsız durumdadır.
Mazıdağı, Sultanköy’de bulunan Sultan Şeyhmus Türbesi, Abdülkadir Geylani zamanında yaşadığı tahmin edilen Sultan Şeyhmus’a aittir. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal yapı, 2008’de yenilenmiştir. Türbe, yalnızca Mazıdağı değil Batman ve Diyarbakır’dan da çok sayıda ziyaretçi alır. İlkbaharın gelmesi ile beraber dua edenlerin buluşma yerinde çok sayıda kurban kesilir.
Mazıdağı’nın Ömürlü köyünde yer alan Pir Hattap Türbesi, perşembe ve cuma günleri birçok kişi tarafından ziyaret edilir. Bağdatlı bir İslam alimi olan Pir Hattap, Mazıdağı’nda vefat etmiş, türbesi de buraya yapılmıştır. İnşa zamanı bilinmeyen yapı, yakın tarihte onarımdan geçmiştir.
1925 senesinde yapılmış olan Cevat Paşa Camii, Midyat’ın merkezinde yer alır. Cevat Paşa tarafından yaptırılmış, küçük bir kubbeyle süslenmiştir. Kutsal yapı, Midyat taşından inşa edilmiş, kentin mimarisi ile bütünleşmiştir. Avlusu olan caminin iki şerefeli bir minaresi vardır. Şerefeleri bitkisel motiflerle bezelidir. Yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılan Cevat Paşa Camii, hala ibadete açıktır.
Midyat’ın Ulucami Mahallesinde konumlu Midyat Kent Müzesi, tarihi bir hanın restore edilmesi ile ziyarete açılmıştır. İnşa zamanı bilinmeyen taş han, mağara benzeri odaları ile büyük ilgi görür. Müzede, Mardin’e özgü geleneksel eşya ve tarihi halılarla donatılmış bölümler, antika objelerin satıldığı dükkanlar bulunur.
Midyat’ın merkezinde, adını verdiği mahallede konumlu Ulu Camii, 1800 senesinde inşa edilmiştir. Avluya sahip olan kutsal mekan, Midyat taşından yapılmıştır. Kemerli pencereleri ve taş işlemeleriyle yüzlerce yıldır ayaktadır. Silindir şeklindeki tek şerefeli minaresi, şerefe kısmında süslemelere sahiptir. Bugüne kadar birkaç defa onarılan Ulu Camii, hala ibadete açıktır.
Nusaybin’de ilgi çekici tarihi yapılardan biridir Üzüm Suyu Kanalı. Girmeli bucağında yer alan kanalların Antik Çağ’da Asurluların başkenti Ninova’ya üzüm suyu taşımak için kullanıldığı rivayet edilir. Leziz Mardin üzümünün İpek Yolu’na paralel uzanan kanallar vasıtasıyla bölgeye dağıldığı söylenir.
Mor Abraham Manastırı, Nusaybin’deki Haytam Kalesi’nin içinde yer alır. Kale ile aynı yıllarda, 451 senesinde yapıldığı tahmin edilir. Kışla şeklindeki mimari yapısıyla dikkat çeken kutsal mekanın kalıntıları, kaleyle beraber bugüne kadar ulaşmıştır.
Mor Evgin Manastırı, Nusaybin’in Girmeli bucağına 7 km mesafede konumlanmıştır. Yaklaşık 500 metre rakımlı bir tepede bulunan kutsal mekanın, inşa zamanı bilinmese, oldukça eski bir ibadethane olduğu tahmin edilir. Mağaranın üzerine kurulmuş olan manastır, çevre sakinleri tarafından Deyr-Marog olarak bilinir.
Hz. Muhammed’in berberi Selman-ı Pak’ın ziyaretgahlarından biri de Nusaybin ilçesinde yer alır. Selmân-i Farisi adıyla da bilinen kişi, Hz. Ömer zamanında önemli görevler edinmiştir. İnşa zamanı bilinmeyen makamın yanında bir de cami bulunur. Bölge sakinlerinin sıkça ziyaret ettiği cami ve makam, yakın tarihte restore edilmiştir.
Savur ilçesinin yüksek bir tepesinde kurulmuş olan bu kale, bölgeyi tamamen kontrol altında tutabilecek bir görüş alanına sahiptir. İnşa tarihi bilinmeyen Savur Kalesi, günümüze birkaç duvar kalıntısı ile ulaşabilmiştir. Kale mevkii, tarihi kalıntılardan ziyade geniş açılı manzarası nedeniyle ziyaret edilir.
Savur’un Dereiçi köyünde bulunan Mor Dimet Manastırı’nın kimler tarafından ne zaman inşa edildiği bilinmez. Romatizma rahatsızlığı olanların burayı ziyaret edip şifa bulduğu söylenir. Köy sakinleri tarafından romatizma manastırı olarak anılır.
Artuklu ilçesinde bulunan 19. yüzyıl mimari örneklerinden biri olan ve kent sakinleri tarafından Eski PTT Binası olarak bilinen yapı, Şatana ailesinin mesken amacı ile yaptırdığı bir konaktır. Şatana Ailesi Evi olarak da anılan konak, 1890’da Ermeni bir mimar tarafından tasarlanmıştır. Göz dolduran süslemelerle bezeli taş konak, günümüzde Artuklu Üniversitesi bünyesinde otel olarak hizmet verir.
Mardin ve çevresinde yıllar boyu hüküm sürmüş olan Artuklulardan kalma kervansaray, kent merkezinde yer alır. 1275 yılında inşa edilmiş tarihi yapı, pek çok kervana durak olmuş, yüzlerce yıl boyunca sayısız insanın yaşamına yakından tanıklık etmiştir. Taştan yapılan ve muazzam süslemeleriyle göz dolduran kervansaray, birçok Türk dizisinin ana mekanı olarak kullanılmıştır. Çeşitli onarımlarla günümüze ulaşan kervansaray, bugün de Mezopotamya’nın otantik konaklama yerlerinden biri olarak hizmet verir.
Artuklu’nun merkezinde bulunan Emineddin Külliyesi, 12. yüzyılda Artuklu sultanlarından Necmeddin İlgazi’nin kardeşi ve Emînüddin tarafından yaptırılmıştır. Emînüddin Külliyesi olarak da anılan yapı topluluğu, cami, medrese, hamam, bimarhane, darüşşifa, çeşme gibi bölümlerden meydana gelmiştir. Dönemin gözde merkezlerinden biri olan külliye, günümüze bir kısmıyla gelebilmiştir. Emineddin Camii, hayranlık uyandıran taş işlemeleriyle halen ibadete açıktır.
14. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Firdevs Köşkü, Artuklu ilçesi sınırları içinde, Nusaybin yolu üzerindedir. Mezopotamya’ya hakim bir konumda, görkemli mimarisi ile göz dolduran bu köşk, büyük bir havuza sahiptir. Yıllar boyunca bölgeye hakim uygarlıklar tarafından sayfiye olarak kullanılmış, görüntüsüyle klasik Mardin evlerine yön vermiştir. Firdevs Kasrı olarak bilinen mekan, genişçe bir bahçenin içine yerleştirilmiştir. Günümüzde mesken olarak kullanılan iki katlı konak, yalnızca dışarıdan görülebilir.
Diğer ismi ile Şeyh Zebun Camii, Artuklu’ya bağlı Şehidiye Mahallesinde konumlanır. 15. yüzyılda inşa edilmiş kutsal mekan, Savurkapı yolu üzerindedir. Müştemilatı da olan cami, kubbelerle süslenmiştir. 19. yüzyılda Hamit adlı bir kişi tarafından onarımdan geçirilmiş, bu nedenle Hamit Camii olarak anılmıştır. Tarihi ibadethane, işlevini hala sürdürür.
Artuklu ilçesine bağlı Teker Mahallesinde konumlu Şah Sultan Hatun Medresesi, 15 - 16. yüzyıllarda yapılmıştır. Akkoyunlular Dönemi’nde inşa edilmiş taş yapı, iki katlıdır. Günümüze bir kısmı gelebilmiş olan medrese, Teker Camii’nin yanına yapılmıştır. Medresenin bir bölümü görülebilirken Teker Camii yenilenmiş vaziyette ibadete açıktır.
Artuklu’da yer alan Süryani ibadethanelerinden biri olan Mor Efrem Manastırı, 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Taştan yapılmış kutsal mekanın kemerli ve nişli pencereleri göz doldurur. Manastırın yanında papaz odaları bulunur. Cemaatin bölgeyi terk etmesi sebebiyle işlevini kaybetmiş, bakımsız kalmıştır.
Artuklu’ya bağlı Gül Mahallesinde bulunan Mar Petrus ve Paulus Kilisesi, 1914 yılında ibadete açılmıştır. Kilise, Hz. İsa’nın havarilerinden Petrus ve Paulus’a ithaf edilmiştir. Sade bir görünüme sahip kutsal yapının en dikkat çekici detayı, kök boyası ile renklendirilmiş perdeleridir.
Mor İliyo Kilisesi, Artuklu’nun Çiftlikköy Mahallesinde bulunur. Kilisenin ne zaman yapıldığı bilinmemekle beraber, yapı büyük bir bölümüyle hala ayaktadır. Kutsal mekan, şifalı olduğuna inanılan su kaynağı nedeniyle bölgede yaşayanlar tarafından sıkça ziyaret edilir.
Surp Kevork Kilisesi, Ermeni Katolik ibadethanesi olarak 420 senesinde inşa edilmiştir. Artuklu ilçesinin Ulucami Mahallesinde konumlu bu yapı, Kırmızı Kilise adıyla da anılır. Çatısı 10 tane sütun üzerine kondurulmuştur. Tarihi ibadethane, birçok onarım sonucunda özgünlüğünden uzaklaşmış olsa da mihrabındaki taş işçiliği özgün bir şekilde kalabilmiştir.
Mardin Protestan Kilisesi, Artuklu ilçesi, Latifiye Mahallesinde konumlanmıştır. Taştan yapılma kutsal mekan, 596 yılında inşa edilmiş, onarım ve yenilemelerle bugüne ulaşabilmiştir. Zengin kütüphanesi, iç mekandaki ince işçilikle ortaya konmuş süslemeleri ve gizemli havası ile ilgi çeker. İbadete ve ziyarete açık olan kilise, kenti keşfe çıkanların görmesi gereken mekanlardan biridir.
Artuklu ilçesinin tarihi ibadet mekanlarından biri olan Mor Hırmıs Kilisesi, 430 senesinde inşa edilmiştir. Metropolit mezarıyla ilgi çeken kutsal mekan, 1552’ye dek Hristiyanların kullanımındayken sonrasında Nasturilere geçmiştir. Taş kilise, özenli bir işçilikle süslenmiştir.
Artuklu ilçesine bağlı Eskikale Mahallesinde bulunan Mor İvennis Kilisesi, 793 yılında tarihlendirilir. Tarihi ibadethane, restore ve eklemelerle günümüze kadar ulaşabilmiştir. Taştan yapılmış duvarları, düz bir çatı ile kapatılmıştır. Mardin sokaklarında gezerken geleneksel kent mimarisinin arasında kaybolan bu mekan, sade bir şekilde tasarlanmıştır.
Artuklu’nun Savurkapı Mahallesinde bulunan Arap Camii, dikdörtgen şeklinde tasarlanmış, kesme taştan inşa edilmiştir. İnşa kitabesi olmayan ibadethanenin 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir. Azap Camii adıyla da bilinir. Onarımlar sonucu özgünlüğünden uzaklaşan kutsal yapı, hala ibadete açıktır. Şeyh Muhammed Arap’ın mezarının burada olduğu rivayet edilir.
Artuklu’da bulunan kutsal mekanın diğer ismi, Şeyh Muhammed Ezzerrar Camii’dir. 1690 tarihli ibadethane, geniş bir avluya sahiptir. Taç kapısı özenle süslenmiştir. Nişli ve yuvarlak kemerli olarak tasarlanmış mihrabı, göz doldurur. Tek şerefeli bir minaresi bulunur. Hala işlevini koruyan caminin kuzeyinde mezarlık vardır.
İnşa tarihi bilinmeyen Kale Camii, Artuklu ilçesindeki Mardin Kalesi’nin girişinde konumlanmıştır. Akkoyunlular zamanında yapıldığı tahmin edilen kutsal mekan, kubbe ile örtülmüştür. Kemerli taç kapısı ve nişli pencereleri vardır. Kale ile beraber bakımsız durumda olan ibadethane, restorasyon çalışmalarına dahil edilmiştir.
Şeyh Ali Mescidi olarak da anılan tarihi ibadethane, Artuklu’nun Necmeddin Mahallesi’nde yer alır. İnşa kitabesi olmayan Şeyh Mahmud Türki Camii’nin mimari üslubuna bakıldığında Artuklular Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilir. Kutsal mekan, minaresi olmadığı için geleneksel Mardin evlerine benzer.
Artuklu’ya bağlı Emüniddin Mahallesinde bulunan Kıseyri Camii ve Ayn Kesud Çeşmesi, 1560 yılına aittir. Küçük bir minaresi olan cami, taştan yapılmıştır. Haziresi ve dikdörtgen bir avlusu vardır. Ayn Kesud Çeşmesi, kutsal mekanın dışına aynı yıllarda inşa edilmiştir. Niş ve kemerle süslü çeşme ile cami, hala işlevini korur.
Hacı Ömer Camii, Artuklu’ya bağlı Diyarbakırkapı Mahallesi’nde bulunur. Halife Camii ismiyle de anılan kutsal yapı, 18. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilmiştir. Küçük bir ibadethanedir. Moloz taştan örülmüş duvarları, yarım silindir şeklindeki tavan örtüsü ile süslenmiştir. Avlulu olarak planlanmış caminin güneyinde bir de türbe bulunur.
Artuklu Yenikapı Mahallesinde bulunan Şeyh Kasım Türbesi ve Mescidi, inşa kitabesi olmayan ve 15. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen kutsal mekanlardan biridir. Küçük mescidi ile beraber sık ziyaret alan türbe, biri İslam alimlerinden Şeyh Kasım’a ait olduğu sanılan iki sandukaya sahiptir. Mescit bölümünden taş merdivenle inilen türbe bölümü, tonozla süslenmiştir.
Artuklu’nun tarihi camilerinden biri olan Süleyman Paşa Camii, Şehidiye Mahallesinde konumlanmıştır. Molla Hari (Halil) Camii ismiyle de anılır. 14. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Artuklu Dönemi eseri, tonozlarla süslenmiştir. Mihrabındaki özenli işçiliği göz doldurur. Sonradan yapılmış eklemelerle yapı özgünlüğünden biraz uzaklaşmış olsa da ana mekan hala bütünlüğünü muhafaza eder. Cami, günümüzde ibadete açıktır.
Artuklu’da konumlu Kasım Tuğmaner Camii, 1960 senesinde inşa edilmiştir. Yakın tarihte yapılmış bu camiyi özel kılan şey, özenli taş işçiliğidir. Tamamen taştan yapılmış kutsal mekanın taç kapısı, iki tane yıldız ve bitkisel motiflerle süslenmiştir. Tek şerefeli bir minaresi olan ibadethane, bezemeleriyle göz doldurur.
Kızıltepe’de yer alan Mardin Movapark AVM, Mardin Havalimanı’nın yanı başındadır. Alışveriş merkezi, birçok mağazanın yanı sıra sosyalleşme seçenekleri ve eğlence mekanları ile dikkat çeker. Aquapark, go kart, bowling salonu ve lunapark ile yaz - kış eğlenme seçeneği sunan Movapark’ta düğün gibi çeşitli organizasyonlar için salon da bulunur. Çocuklara özel etkinliklerin düzenlendiği alışveriş merkezinin bir bölümü, otel olarak hizmet verir.
Midyat’ın Mercimekli Mahallesinde bulunan Mor Loozor Manastırı, Turabdin mevkiinde konumlanmıştır. Zerdüşt tapınağının üzerinde 5 ya da 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilir. Manastırın en dikkat çekici özelliği, avlusunda bulunan inziva kulesidir. Amudilere ait olan bu kule, ibadet etmek ve inzivaya çekilmek için kullanılmıştır. Kulenin üst bölümü yıkık, tarihi mekanın bir kısmı zarar görmüş olsa da Mor Loozor Manastırı, hala ayaktadır. Yaklaşık 3 metrelik taş duvarların ardına saklanan tarihi ibadethane, günümüzde işlevini yitirmiştir.
Nusaybin’in yaklaşık 20 km kuzeyinde, Midyat tarafındaki dağların yamacından süzülen Beyazsu Deresi, ilçenin en önemli mesireliğidir. Nusaybin’e bereket taşıyan Beyazsu, etrafına güzellik saçar. Adını, suyun berraklığından alır. Derenin iki tarafı da piknik yeri ve kafelerle donatılmıştır. Balık lokantaları, taht şeklinde tasarlanmış masaları ve şark köşesi ile Beyazsu mevkii, Nusaybin’e gelmişken mutlaka görülmeli.
Derik kuzeyinde, Zeytinpınar Mahallesinde bulunan bir tepedir. Yamaç paraşütü etkinliklerine sahne olan bu tepe, Roma ve Bizans Dönemlerine ait tarihi kalıntıları saklar. Kireç taşı ve kayaların oyulması ile oluşturulmuş sarnıç, su kuyusu ve gözetleme kulesi harabeleri barındıran Kral Kızının Tahtı, yaklaşık 1200 metrelik rakımı ile geniş açılı bir manzaraya hakimdir.
Kızıltepe’nin Kocalar köyü mevkiinde bulunan Gurs Vadisi, şelaleleri ve su kaynaklarıyla ünlü bir tabiat harikasıdır. Karadeniz yaylalarını aratmayan yeşilliği ve serin havasıyla ünlü olan vadi, kavurucu güneydoğu yazında birçok kişinin ferahlamak ve dinlenmek için geldiği bir mesireliktir. İlçe merkezine 7 km mesafede konumlu Gurs Vadisi, meyve bahçeleri, bağ ve alabalık tesislerine de ev sahipliği yapar.
Mazıdağı’nın cennet köşesi Karasu Çayı, Diyarbakır ve Mardin’in gözde mesireliklerinden biridir. Su kaynağının çevresi, büyük kaya sıvacısı olarak bilinen güzel ötüşlü bir kuş türü ile baykuş, sarı çitne ve saka gibi kuşlara yuvadır. Piknik ve olta balıkçılığına müsait olan Karasu Çayı, küçük şelaleleriyle seyirlik bir manzara sunar.
Artuklu ilçesine bağlı Yenişehir Mahallesinde bulunan Kamor Parkı, şehir merkezinde 12 bin metrekarelik bir alanı kaplar. Piknik ünitesi, yürüyüş parkuru, çocuk oyun alanı, sosyal tesis ve spor sahaları ile herkese hitap eder. Mardinlilerin sosyalleşme ve nefes alma yeri, yakın zamanda düzenlenen ormanlık alanda dinlenme imkanı sunar.
Midyat ilçesinin serin köşesi Esentepe Mesire Alanı, özellikle kavurucu yaz aylarında ziyaret edilir. Ağaçlarla kaplı yüksek bir alanda konumlanmış mesirelikte, kameriye, piknik ünitesi, çocuk parkı, spor sahası ve kondisyon aletleri bulunur.
Surur Hanı, Artuklu ilçesinde yer alan tarihi yapılardan biridir. 17. yüzyılın sonunda inşa edilmiş kervansaray niteliğindeki iki katlı handa, dükkan, kafe ve restoranlar bulunur. Genişçe bir avluya sahip olan Surur Hanı, onarılmış olup işlevini korumaya devam etmektedir. Han, kesme taştan yapılmıştır. Üzeri açık avlusunda, kafe ve restoranlara ait masa ve sandalyeler bulunur. Yöreye özgü ürünlerin satıldığı dükkanlardan alışveriş yaptıktan sonra kemerlerle süslenmiş avluda dinlenebilirsiniz.
Sipahiler Çarşısı olarak da bilinen tarihi alışveriş merkezi, Artuklu ilçesinde yer alır. 17. yüzyılda yapılmış olan Revaklı Çarşı’da, taştan örülmüş revaklar ve revakların ardına dizilmiş dükkanlar bulunur. Hediyelik eşya ve yöresel ürünlerin satıldığı dükkanların arasında gezerken, çarşının mimarisi sayesinde geçmişe kısa bir yolculuk yapmak mümkün…
Artuklu ilçesinde yer alan Kayseriyye Bedesteni, 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Üzeri kapalı olan tarihi çarşı, Kaysariya ve Bedesten adlarıyla da bilinir. Yöresel ürün ve hediyelik objelerin satıldığı dükkanlara ev sahipliği yapan alışveriş merkezi, özellikle yerli ve yabancı turistleri cezbeder.
Artuklu ilçesinde bulunan Mardin AVM, yerli ve yabancı birçok markayı bir araya getirir. Sinema salonları, lezzetli yemekler sunan kafe ve restoranları ile herkese uygun bir sosyalleşme mekanıdır. Özel günlerde çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Mardin Alışveriş Merkezi, şehrin ilk modern alışveriş kompleksidir.
Kızıltepe’de yer alan Mardin Movapark AVM, Mardin Havalimanı’nın yanı başındadır. Alışveriş merkezi, birçok mağazanın yanı sıra sosyalleşme seçenekleri ve eğlence mekanları ile dikkat çeker. Aquapark, go kart, bowling salonu ve lunapark ile yaz - kış eğlenme seçeneği sunan Movapark’ta düğün gibi çeşitli organizasyonlar için salon da bulunur. Çocuklara özel etkinliklerin düzenlendiği alışveriş merkezinin bir bölümü, otel olarak hizmet verir.