Kent merkezinde, bölgeye hakim bir tepede konumlanmış olan Kars Kalesi’nin, M.Ö. 8. yüzyılda Urartular tarafından inşa edildiği tahmin edilir. Binlerce yıl boyunca Kars ve çevresinde hakimiyet kurmak isteyen uygarlıkların savunma, gözetleme merkezi olarak kullandığı tarih yapı birkaç kez yenilenmiş ve onarılmışsa da iki büyük burcu ve surları günümüze kadar gelebilmiştir. Uzun yıllardır varlığını sürdüren bu tarihi kaleyi görmek ve kent manzarasını buradan izlemek için yokuşlu yollardan geçerek tepeye ulaşmak gerekir.
Genç Kızlar Kilisesi, şehir merkezinde yer alan Ani Antik Kenti’nin içinde, Türkiye - Ermenistan sınırını çizen Arpaçay Nehri’nin kıyısındadır. 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen tarihi kilisenin geometrik kabartmalarla süslü silindir gövdesi ve çadıra benzeyen kubbesi, yıllara meydan okuyarak büyük bir kısmıyla günümüze kadar ulaşmıştır.
Osmanlı Dönemi camilerinden biri olan Evliya Camii, 1579 senesinde Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Özenli süslemelere sahip olan cami, Kars’ın merkezindeki Kaleiçi Mahallesinde yer alır. 1989 senesinde özgün mimarisi muhafaza edilerek minaresi yeniden yapılan ve büyük bir bölümü onarılan ibadethanenin haziresinde, İslam alimlerinden Ebul Hasan Harakani’nin Türbesi bulunur.
Kars’ın merkezinde, Ani Antik Kenti içerisinde yer alan tarihi yapılardan biridir Tigran Honents Kilisesi. 1215 yılında tüccar Tigran Honents tarafından yaptırılan kilisenin içi, fresklerle süslenmiştir. Bu nedenle Resimli Kilise olarak da anılır. Dikdörtgen planlı ibadethanenin bir bölümü tahrip olmuşsa da günümüze kadar ulaşan kilise, görülmesi gereken yerlerden biridir.
Kentin güneydoğusunda, şehir merkezindeki Ocaklı köyü sınırları içinde kurulmuş olan Ani Antik Kenti, yüzlerce yıl önce Kars’ın en gösterişli şehirlerinden biri olmuştur. Türkiye - Ermenistan sınırını çizen Arpaçay Nehri’nin kıyısı boyunca genişler. Ermeniler tarafından kurulmuş olan antik kent, tarihi İpek Yolu’nun Anadolu’ya açılan kapısı konumdadır. Bu nedenle birçok medeniyet Ani’de yaşam sürmüş, antik kent sınırları içerisinde bugün hala ayakta olan tarihi yapı ve kiliseleri Kars’a miras bırakmıştır. Ortaçağ’daki kentleşmenin en güzel örneklerinden biri olan Ani, 1001 kiliseli şehir, 40 kapılı kent gibi sıfatlarla anılmıştır. Yeraltına kadar uzanan Ani Antik Kenti, harabeleri, mağara ve surlarıyla tarih meraklıların mutlaka görmek isteyeceği yerlerden biridir.
Ani Antik Kenti’nde yer alan Ebul Manucehr Camii, Selçuklular Dönemi’nde inşa edilmiştir. 1072 tarihli cami, Anadolu’da yapılmış ilk cami olarak bilinir. Kars’a özgü kırmızı - siyah volkanik tüf taşından yapılmış olan kutsal mekan, dikdörtgen formundadır. Günümüzde kullanılmayan kutsal mekanın tüf taşından yapılma bir minaresi vardır.
Sarıkamış’ta ormanlık bir alanda konumlanmış olan Katerina Köşkü¸1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sonrasında bölgeye yerleşen Ruslar tarafından yaptırılmıştır. Rus Çarı II. Nikola’nın eşi Katerina adına yaptırılan ahşap köşk, çivi kullanılmadan inşa edilmiştir ve Baltık mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. O dönemde bir av köşkü olarak yapılmış olup bodrum katı ile beraber iki katlıdır. Dikdörtgen planlı tarihi köşk, 1994 senesine dek askeri amaçla kullanılmıştır. Kışın ulaşımı zor olan Katerina Köşkü, bahar aylarında rahatlıkla gezilebilir.
Ani Örenyeri’nde konumlanmış tarihi yapılardan biri olan Aziz Prkitch Kilisesi, M.S. 1036 senesinde inşa edilmiştir. Keçel Kilisesi adıyla da bilinen tarihi mekan, Hristiyanlar için bir hayli önem taşır. Kilise daire şeklinde tasarlanmıştır ve taş isçiliğinin güzel örneklerinden biridir. Yıldırım düşmesi sonucunda tarihi ibadethanenin bir bölümü yıkılmıştır.
Abughamrents Gregor Kilisesi, Abughamir ya da Polatoğlu Kilisesi olarak da bilinen kutsal mekan, Ani Antik Kenti’nin bir parçasıdır. M.S. 980 senesinde inşa edilmiştir. Silindir şeklinde olan yapı, sekizgen formda pencereli ve konik bir kubbeye sahiptir. Binlerce yıl öncesine ait Ani Harabeleri dahilinde özel bir yapı olan kilise, tarihe ilgi duyanların görmek, isteyeceği mekanlardan biridir.
Büyük Katedral olarak bilinen Fethiye Camii, şehir merkezinde, Ani Antik Kenti mevkiinde konumlanmıştır. 19. yüzyılda Rusların Kars’ı işgal ettiği dönemde kilise olarak inşa edilmiş, kentin işgalden kurtulmasının ardından camiye dönüştürülmüştür. Fethiye Camii, kesme taştan yapılmış dikdörtgen planlı bir ibadethanedir. Tarihi yapının ikişer şerefeli iki minaresi vardır ve halen aktif olarak kullanılır..
Kümbet Camii, kent merkezinde, Kars Kalesi’nin güneyinde yer alır. M.S. 932 - 937 arasında inşa edilmiş 12 Havariler Kilisesi’nin 1064’te camiye dönüştürülmesiyle hizmete açılmıştır. Kümbet Camii, Rus işgali sırasında Ortodoks kilisesi olarak kullanılmış, 1964’te müzeye çevrilmiştir. 1993 sonrasında tekrar cami olarak kullanılmaya başlanan kutsal mekan, konik bir kubbe ile süslüdür. Taştan yapılmış olan tarihi ibadethane, Doğu’nun Ayasofya’sı olarak bilinir.
Beş Kilise Manastırı, Digor ilçesinin merkezine yaklaşık 3 km mesafede yer alır. Asıl ismi Khtzkonk Manastırı olan kutsal mekan, beş kiliseye sahip olduğu için bu adla anılır. Kesme tüf taşından inşa edilmiş tarihi yapı, konik bir kubbe ile örtülmüş, geometrik motiflerle süslenmiştir. Manastır, günümüzde harabe halindedir.
Kent merkezinde konumlanmış tarihi yapılardan biri olan Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı, 19. yüzyılın başlarında yapılmış bir Osmanlı mimarisi örneğidir. 1877 - 78’de gerçekleşen Osmanlı - Rus Harbi’nde Osmanlılara karargah olmuştur. Tarihi konak, yenilenerek sanat galerisi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
2008 senesinde yenilenen Namık Kemal Evi, Osmanlı Padişahı III. Selim zamanında yaptırılmıştır. Geçmişte şair Namık Kemal ve dedesinin yaşadığı tarihi ev, günümüzde aşık atışmalarına sahne olan bir kültür - sanat evine dönüştürülmüştür.
Şehir merkezindeki Sukapı Mahallesinde yer alan Cuma Hamamı, 17. yüzyılın son çeyreğinde, Osmanlılar Dönemi’nde yapılmıştır. İki kubbesi olan tarihi hamam, günümüzde harap durumda olsa da görülmeye değer tarihi yapılardan biridir.
Şehir merkezinde, Kaleiçi Mahallesinde konumlanmıştır. İlbeyioğlu Hamamı adıyla da anılır. Kars Çayı’nın yanı başında yer alan tarihi yapı, Osmanlı Dönemi’nde, 1774 senesinde inşa edilmiştir. Hamamın batı tarafına kondurulmuş büyükçe bir balkon, yapının halk arasında Balkonlu Hamam olarak anılmasına neden olmuştur. İki büyük kubbesi ile taştan yapılma Muradiye Hamamı, 2018’de restore edilmeye başlanmıştır.
Kars’ın merkezinde yer alan tarihi hamamlardan biridir Mazlumağa Hamamı. Osmanlı mimarisi örneklerinden biri olarak III. Murat Dönemi’nde inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı hamamı yenileme çalışmaları 2016 yılında başlamış olup 2018’de devam etmektedir.
Taş Köprü, Kars Çayı’nın üzerinde, kent merkezinde yer alır. İlk olarak Osmanlılar Dönemi’nde, M.S. 1579 senesinde inşa edilen tarihi köprü, 1772 senesinde Karahanoğlu Hacı Ebubekir tarafından tekrar yaptırılmıştır. Günümüze kadar ayakta kalabilmeyi başarmış olan köprü, üç gözlüdür.
Şehir merkezinde yer alan Selçuklu Sarayı, 1064 senesinde inşa edilmiştir. Ani mevkiini fetheden Selçukluların bodrum katı hariç iki katlı olarak yaptığı tarihi mekanın yalnızca giriş ve bodrum katları günümüze ulaşmıştır. Özenle işlenmiş taştan kabartmalarla süslü bir ana kapıya sahip olan Selçuklu Sarayı, Ani Örenyeri’nde bulunur.
Ani Antik Kenti içinde 1991 senesinde yapılan kazılar sonucu keşfedilen Küçük Hamam, 12. yüzyıldan kalma bir Selçuklu yapısıdır. Kars’ın merkez ilçesinde yer alır. Dört eyvanlı, dört halvet odalı tarihi hamamın tavanı yok olsa da büyük bir kısmı ise günümüze kadar ulaşmıştır.
İç Kale, Kars’ın merkezindeki Ani Örenyeri’nde tepelik bir alana inşa edilmiştir. M.S. 4. yüzyılda Karsaklar tarafından yapılan kale, harabe halindedir. Volkanik tüf taşından yapılma İç Kale’de, tapınak ve saray kalıntıları keşfedilmiştir.
Sarıkamış’ın Zivin (Süngütaşı) köyünde, tepelik bir alanda yer alan Zivin Kalesi’nin Urartululardan Osmanlılara kadar geçen süre zarfında gözetleme ve savunma merkezi olarak kullanıldığı tahmin edilir. Çevreye hakim bir konumda olan tarihi kale, günümüze harabe olarak ulaşmış olsa da dış surları halen görülebilir.
Mıcıngert Kalesi, Sarıkamış’ın güneybatısında yer alır. Micingirt Kalesi adıyla da anılır. Saltuklular Dönemi’nde 1230’lu yıllarda inşa edilmiş kale, yüzyıllar boyunca birçok Anadolu uygarlığı tarafından kullanılmıştır. Dikdörtgen plana sahip olan yapı, İnkaya Mıcıngert Kalesi adıyla da anılır. Kalenin, günümüzde yalnızca sur duvarları görülebilir.
Köroğlu Kalesi, Sarıkamış’ın Köroğlu köyü mevkiinde yer alır. Bölgeye tamamen hakim bir yükseklikte konumlanmış olan Orta Çağ Kalesi, günümüze harap bir halde ulaşmıştır.
Sarıkamış’ın güneydoğusundaki Kızlar Kalesi’nin Urartular Dönemi’nde inşa edildiği tahmin edilir. İç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşur. Sarp kayalıklar üzerine yapılmış olan bu kale, Kars’taki birçok kale gibi harabe halindedir.
Sırataşlar Kalesi, Sarıkamış’ın Sırataşlar köyünde yer alır. Mıcıngert Kalesi’ne yakın bir konumda, yalçın kayalar üzerindedir. Bölgeyi gözetim altında tutmak amacıyla inşa edildiği tahmin edilen tarihi yapının çevresinde Demir Çağı’na dair izler bulunmuştur.
Diğer adı ile Asboğa Kalesi, Sarıkamış’ta konumlanmıştır. Doğu duvarlarıyla ayakta kalabilmeyi başarmış tarihi yapı, 2000 metreye yakın bir yükseltide, savunma ve gözetleme amacı ile kurulmuştur. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen Kırankaya Kalesi’nin çevresinde Demir Çağı’ndan kalma izlere rastlanmıştır.
Ana kale binası ve kaya odalardan oluşan Taşlıgüney Kalesi, Sarıkamış’ın Taşlıgüney köyünde yer alır. Taştan yapılma Orta Çağ kalesinin kaya odaları, tapınak ve barınma amacıyla kullanılmıştır. Kaya odalar ve kale, harabe halindedir.
Sarıkamış’ın merkezinde, Hükümet Konağı’nın yanında yer alan Kazım Karabekir Camii, 1907’de Ruslar tarafından inşa edilmiş bir kilisenin camiye dönüştürülmesiyle kurulmuştur. Kesme taştan yapılan kutsal mekanın tek şerefeli bir minaresi bulunur.
Digor ilçesine bağlı Karabağ köyünde konumlu Müren Kilisesi, M.S. 8. yüzyılda tarihlendirilir. Tüf taşından inşa edilmiş kutsal mekanın üç girişi vardır. Çok köşeli bir kasnak üzerine kondurulmuş yarım kubbeye sahiptir. Ermeni kilisesi, kullanılmadığı için bakımsız kalmış olsa da bütünlüğü korunmuş bir halde günümüze kadar gelebilmiştir.
Çengilli Kilisesi, Kağızman ilçesine bağlı Çengilli köyünde konumlanmıştır. Haç planlı ve konik kubbelidir. Kubbesinin oturduğu kasnak, sağır kemerlerle süslenmiştir. Kilisenin içi oldukça sadedir. İnşa zamanı bilinmeyen ve Orta Çağ’da yapıldığı tahmin edilen kutsal mekan, bakımsız halde olsa da bugüne kadar gelebilmiştir.
Kağızman’ın Camuşlu köyünde keşfedilmiş kaya resimleri, Aladağ’ında doğusundadır. Üst Paleolitik Çağ’a ait resimler, Yazılıkaya olarak anılır. İki pano üzerinde oluşturulmuş resimlerde insan ve hayvan şekilleri yer alır. Geyik ve eşek figürlerinin yanına, ilerleyen dönemde değişik bir araçla çizgiler eklenmiştir.
Kağızman’ın Camuşlu köyünde, Yazılıkaya mevkiinde keşfedilmiş Kurbanağa Mağarası, Paleolitik Çağ’a ait duvar resimleri barındırır. Mağaranın derinliği yaklaşık 12 metredir. Tunç Çağı’ndan kalma kalıntıların bulunduğu tarihi yerleşim yeri, 4,5 metre genişliğinde bir girişe sahiptir.
Keçivan Kalesi, Kağızman’ın Tunçkaya köyünde konumlanmıştır. Tunçkaya Kalesi adıyla da bilinen tarihi yapı, dış kale kısmında iki kuleye sahiptir. Büyük ölçüde tahrip olsa da bir kısmı bugüne kadar ulaşabilmiştir. Osmanlı Dönemi’nde onarıma tabi tutulmuş yapının inşa zamanı bilinmemektedir. Kale içinde tüf taşından yapılma cami ve kilise kalıntıları bulunur. Kilise, bazilika şeklinde tasarlanmış olup Bizans devrine aittir.
Kars’ın merkezinde, Kars Kalesi’nin yamacında konumlu Beylerbeyi Sarayı, Osmanlı padişahı III. Murat’ın isteği üzerine Lala Mustafa Paşa tarafından 1579 senesinde yaptırılmıştır. Paşa Sarayı adıyla da anılan tarihi yapı, kesme taştan inşa edilmiştir. Kapı ve pencereleri kemerlidir. 1878’den sonra Rusların elinde geçen kale, günümüze bakımsız bir durumda olsa da Kars’a gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği noktalardan biridir.
Kent merkezine bağlı Bülbül Mahallesinde konumlu Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi, 1734 - 39 yıllarına ait Kanlı Tabya adlı tarihi yapıda ziyaretçilerini karşılar. I. Mahmut zamanında yaptırılan, 1800’lü yılların başında III. Selim zamanında güçlendirilen tarihi mekan, Osmanlı - Rus Savaşı’nda (1827 - 28) savunma üssü olarak kullanılmış, 500 asker burada şehit düşmüştür. Başlı başına bir eser bu müze, o yıllara dair birçok detay barındırır. Maketlerle yapılan canlandırmalar ve revir bölümü, müzede oldukça dikkat çeker.
Selim ilçesinin merkezine yaklaşık 3,5 km mesafede konumlu tarihi tren istasyonu, Ruslar tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiştir. İki katlı taş yapı, uzun yıllar kullanılmıştır. Kar yağışının olumsuz etkilerini hafifletmek amacı ile 1960’lı yıllarda tren yolunun iki tarafı çam fidanları ile ağaçlandırılmıştır. Selim Tren İstasyonu, şimdilerde tarihi özelliğinden ziyade, bozkırın içinde yeşeren çam ormanı ile ilgi görür. Pek çok fotoğrafçı ve doğaseverin uğrak yeri, o dönemde çalışan bir istasyon amiri tarafından bugünkü haline getirilmiştir.
20. yüzyıla ait tarihi kilisenin dönüştürülmesiyle kurulan cami, Akyaka ilçesine bağlı Şahnalar köyünde yer alır. Ruslar tarafından bazilika planlı olarak tüf taşından inşa edilmiş kutsal mekana daha sonra minare eklenmiş ve apsis bölümü yıkılmıştır. Sağır kemerlerle süslenmiş Şahnalar Köyü Camii, bütünlüğü büyük oranda korunarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Kent merkezinde, bölgeye hakim bir tepede konumlanmış olan Kars Kalesi’nin, M.Ö. 8. yüzyılda Urartular tarafından inşa edildiği tahmin edilir. Binlerce yıl boyunca Kars ve çevresinde hakimiyet kurmak isteyen uygarlıkların savunma, gözetleme merkezi olarak kullandığı tarih yapı birkaç kez yenilenmiş ve onarılmışsa da iki büyük burcu ve surları günümüze kadar gelebilmiştir. Uzun yıllardır varlığını sürdüren bu tarihi kaleyi görmek ve kent manzarasını buradan izlemek için yokuşlu yollardan geçerek tepeye ulaşmak gerekir.
Genç Kızlar Kilisesi, şehir merkezinde yer alan Ani Antik Kenti’nin içinde, Türkiye - Ermenistan sınırını çizen Arpaçay Nehri’nin kıyısındadır. 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen tarihi kilisenin geometrik kabartmalarla süslü silindir gövdesi ve çadıra benzeyen kubbesi, yıllara meydan okuyarak büyük bir kısmıyla günümüze kadar ulaşmıştır.
Osmanlı Dönemi camilerinden biri olan Evliya Camii, 1579 senesinde Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Özenli süslemelere sahip olan cami, Kars’ın merkezindeki Kaleiçi Mahallesinde yer alır. 1989 senesinde özgün mimarisi muhafaza edilerek minaresi yeniden yapılan ve büyük bir bölümü onarılan ibadethanenin haziresinde, İslam alimlerinden Ebul Hasan Harakani’nin Türbesi bulunur.
Kars’ın merkezinde, Ani Antik Kenti içerisinde yer alan tarihi yapılardan biridir Tigran Honents Kilisesi. 1215 yılında tüccar Tigran Honents tarafından yaptırılan kilisenin içi, fresklerle süslenmiştir. Bu nedenle Resimli Kilise olarak da anılır. Dikdörtgen planlı ibadethanenin bir bölümü tahrip olmuşsa da günümüze kadar ulaşan kilise, görülmesi gereken yerlerden biridir.
Kentin güneydoğusunda, şehir merkezindeki Ocaklı köyü sınırları içinde kurulmuş olan Ani Antik Kenti, yüzlerce yıl önce Kars’ın en gösterişli şehirlerinden biri olmuştur. Türkiye - Ermenistan sınırını çizen Arpaçay Nehri’nin kıyısı boyunca genişler. Ermeniler tarafından kurulmuş olan antik kent, tarihi İpek Yolu’nun Anadolu’ya açılan kapısı konumdadır. Bu nedenle birçok medeniyet Ani’de yaşam sürmüş, antik kent sınırları içerisinde bugün hala ayakta olan tarihi yapı ve kiliseleri Kars’a miras bırakmıştır. Ortaçağ’daki kentleşmenin en güzel örneklerinden biri olan Ani, 1001 kiliseli şehir, 40 kapılı kent gibi sıfatlarla anılmıştır. Yeraltına kadar uzanan Ani Antik Kenti, harabeleri, mağara ve surlarıyla tarih meraklıların mutlaka görmek isteyeceği yerlerden biridir.
Ani Antik Kenti’nde yer alan Ebul Manucehr Camii, Selçuklular Dönemi’nde inşa edilmiştir. 1072 tarihli cami, Anadolu’da yapılmış ilk cami olarak bilinir. Kars’a özgü kırmızı - siyah volkanik tüf taşından yapılmış olan kutsal mekan, dikdörtgen formundadır. Günümüzde kullanılmayan kutsal mekanın tüf taşından yapılma bir minaresi vardır.
Sarıkamış’ta ormanlık bir alanda konumlanmış olan Katerina Köşkü¸1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sonrasında bölgeye yerleşen Ruslar tarafından yaptırılmıştır. Rus Çarı II. Nikola’nın eşi Katerina adına yaptırılan ahşap köşk, çivi kullanılmadan inşa edilmiştir ve Baltık mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. O dönemde bir av köşkü olarak yapılmış olup bodrum katı ile beraber iki katlıdır. Dikdörtgen planlı tarihi köşk, 1994 senesine dek askeri amaçla kullanılmıştır. Kışın ulaşımı zor olan Katerina Köşkü, bahar aylarında rahatlıkla gezilebilir.
Ani Örenyeri’nde konumlanmış tarihi yapılardan biri olan Aziz Prkitch Kilisesi, M.S. 1036 senesinde inşa edilmiştir. Keçel Kilisesi adıyla da bilinen tarihi mekan, Hristiyanlar için bir hayli önem taşır. Kilise daire şeklinde tasarlanmıştır ve taş isçiliğinin güzel örneklerinden biridir. Yıldırım düşmesi sonucunda tarihi ibadethanenin bir bölümü yıkılmıştır.
Abughamrents Gregor Kilisesi, Abughamir ya da Polatoğlu Kilisesi olarak da bilinen kutsal mekan, Ani Antik Kenti’nin bir parçasıdır. M.S. 980 senesinde inşa edilmiştir. Silindir şeklinde olan yapı, sekizgen formda pencereli ve konik bir kubbeye sahiptir. Binlerce yıl öncesine ait Ani Harabeleri dahilinde özel bir yapı olan kilise, tarihe ilgi duyanların görmek, isteyeceği mekanlardan biridir.
Büyük Katedral olarak bilinen Fethiye Camii, şehir merkezinde, Ani Antik Kenti mevkiinde konumlanmıştır. 19. yüzyılda Rusların Kars’ı işgal ettiği dönemde kilise olarak inşa edilmiş, kentin işgalden kurtulmasının ardından camiye dönüştürülmüştür. Fethiye Camii, kesme taştan yapılmış dikdörtgen planlı bir ibadethanedir. Tarihi yapının ikişer şerefeli iki minaresi vardır ve halen aktif olarak kullanılır..
Kümbet Camii, kent merkezinde, Kars Kalesi’nin güneyinde yer alır. M.S. 932 - 937 arasında inşa edilmiş 12 Havariler Kilisesi’nin 1064’te camiye dönüştürülmesiyle hizmete açılmıştır. Kümbet Camii, Rus işgali sırasında Ortodoks kilisesi olarak kullanılmış, 1964’te müzeye çevrilmiştir. 1993 sonrasında tekrar cami olarak kullanılmaya başlanan kutsal mekan, konik bir kubbe ile süslüdür. Taştan yapılmış olan tarihi ibadethane, Doğu’nun Ayasofya’sı olarak bilinir.
Beş Kilise Manastırı, Digor ilçesinin merkezine yaklaşık 3 km mesafede yer alır. Asıl ismi Khtzkonk Manastırı olan kutsal mekan, beş kiliseye sahip olduğu için bu adla anılır. Kesme tüf taşından inşa edilmiş tarihi yapı, konik bir kubbe ile örtülmüş, geometrik motiflerle süslenmiştir. Manastır, günümüzde harabe halindedir.
Ardahan ile Kars’ın paylaştığı Çıldır Gölü, Arpaçay’ın kuzeyinde yer alır. Kışın buz tutan göl, seyirlik manzaralar yaratır. Bölgenin gözde mesireliğinde balık lokantaları, dinlenme alanı ve kütük evde konaklama yeri bulunur. Yaz mevsiminde yelken festivaline sahne olan tabii güzellik, denizden yaklaşık 2 bin metre yüksekte konumludur.
Sarıkamış’ın sembolü, yaklaşık 2000 metre rakımlı Çamurlu Dağı üzerinde konumludur. Yılın neredeyse yarısı karla kaplı olan bu bölge, Alp Dağlarında rastlanan kristal kar taneleri ile Türkiye’de tektir. Kayak severlerin gözde yeri, çam ormanlarıyla sarmalanmış pistleri, hem güneşli hem de karlı havası ile ilgi çeker. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde off-road yarışlar da düzenlenir. Telesiyej, snowboard pisti ve konaklama tesisleri ile Kars’ın kış boyunca sıkça ziyaret edilen noktası, sakin bir kış tatili isteyenler tarafından tercih edilir.
Kars Müzesi, şehir merkezinde, İstasyon Mahallesindedir. 1959’da kurulmuş olan müze, 1978’e dek Vilayet Konağı’nda, sonrasında ise Kümbet Camii adıyla da bilinen Havariler Kilisesi’nde ziyaretçilerini karşılamıştır. Arkeolojik kazılar neticesinde ortaya çıkan birçok eser, daha büyük bir alanda sergilenmek üzere inşası 1981 senesinde tamamlanana bugünkü müze binasına taşınmıştır. Kars Müzesi’nde, Ani Örenyeri ve kentin çevresinde ortaya çıkarılmış taş eser ve etnografik objeler sergilenir. Müzenin bahçesinde Kazım Karabekir Paşa’nın kullandığı tarihi vagon görülmelidir.
Kent merkezinde konumlanmış tarihi yapılardan biri olan Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı, 19. yüzyılın başlarında yapılmış bir Osmanlı mimarisi örneğidir. 1877 - 78’de gerçekleşen Osmanlı - Rus Harbi’nde Osmanlılara karargah olmuştur. Tarihi konak, yenilenerek sanat galerisi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
2008 senesinde yenilenen Namık Kemal Evi, Osmanlı Padişahı III. Selim zamanında yaptırılmıştır. Geçmişte şair Namık Kemal ve dedesinin yaşadığı tarihi ev, günümüzde aşık atışmalarına sahne olan bir kültür - sanat evine dönüştürülmüştür.
Şehir merkezinde yer alan Selçuklu Sarayı, 1064 senesinde inşa edilmiştir. Ani mevkiini fetheden Selçukluların bodrum katı hariç iki katlı olarak yaptığı tarihi mekanın yalnızca giriş ve bodrum katları günümüze ulaşmıştır. Özenle işlenmiş taştan kabartmalarla süslü bir ana kapıya sahip olan Selçuklu Sarayı, Ani Örenyeri’nde bulunur.
Kars’ın doğal zenginliklerinden biri olan Kuyucuk Kuş Cenneti, Arpaçay ilçesinde yer alır. 182’den fazla kuş cinsine yuva olan Kuyucuk Gölü, uluslararası önem arz eden sulak alanlardan (13. Ramsar Alanı) biri ilan edilmiş özel yerlerden biridir. Bahar aylarında kuş gözlemi ve fotoğrafçılıkla ilgilenenleri ağırlayan Kuyucuk’un çevresinde endemik bitki türleri de görülebilir.
Sarıkamış’ın merkezinde, Hükümet Konağı’nın yanında yer alan Kazım Karabekir Camii, 1907’de Ruslar tarafından inşa edilmiş bir kilisenin camiye dönüştürülmesiyle kurulmuştur. Kesme taştan yapılan kutsal mekanın tek şerefeli bir minaresi bulunur.
İslam alimlerinden Hasan Harakani’nin türbesi, şehir merkezinde, Kaleiçi Mahallesindedir. Evliya Camii haziresindeki türbe, yakın tarihte yenilenmiştir. Kubbe ile örtülmüş kutsal mekanda, Ebul Hasan Harakani’nin sandukası, ahşaptan yapılma bir çerçeve içinde bulunur. Her daim pek çok ziyaretçisi olan Ebul Hasan Harakani Türbesi’nin çevresinde Kars’ta yaşamış alimler ve bölgenin ileri gelenlerine ait 21 mezar vardır.
Digor ilçesine bağlı Karabağ köyünde konumlu Müren Kilisesi, M.S. 8. yüzyılda tarihlendirilir. Tüf taşından inşa edilmiş kutsal mekanın üç girişi vardır. Çok köşeli bir kasnak üzerine kondurulmuş yarım kubbeye sahiptir. Ermeni kilisesi, kullanılmadığı için bakımsız kalmış olsa da bütünlüğü korunmuş bir halde günümüze kadar gelebilmiştir.
Çengilli Kilisesi, Kağızman ilçesine bağlı Çengilli köyünde konumlanmıştır. Haç planlı ve konik kubbelidir. Kubbesinin oturduğu kasnak, sağır kemerlerle süslenmiştir. Kilisenin içi oldukça sadedir. İnşa zamanı bilinmeyen ve Orta Çağ’da yapıldığı tahmin edilen kutsal mekan, bakımsız halde olsa da bugüne kadar gelebilmiştir.
Kent merkezine bağlı Bülbül Mahallesinde konumlu Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi, 1734 - 39 yıllarına ait Kanlı Tabya adlı tarihi yapıda ziyaretçilerini karşılar. I. Mahmut zamanında yaptırılan, 1800’lü yılların başında III. Selim zamanında güçlendirilen tarihi mekan, Osmanlı - Rus Savaşı’nda (1827 - 28) savunma üssü olarak kullanılmış, 500 asker burada şehit düşmüştür. Başlı başına bir eser bu müze, o yıllara dair birçok detay barındırır. Maketlerle yapılan canlandırmalar ve revir bölümü, müzede oldukça dikkat çeker.
Cıbıltepe Kayak Merkezi, Sarıkamış Kayak Merkezi’nin yanı başında, 2600 metreye ulaşan yüksekliğe sahiptir. Telesiyej ve pistleri, Sarıkamış’a göre daha az olsa da Cıbıltepe sakinliği ve doğası ile pek çok müdavim edinmiştir. Kristal kar ve çam ormanları ile ilgi gören kayak merkezi, muazzam bir manzaraya sahiptir.
Asboğa Gölü, Sarıkamış’ın merkezine yaklaşık 10 km mesafede konumlu bir doğa harikasıdır. Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekte yer alan bu güzellik, pek çok kuş ve balık türüne kucak açar. Çevresi kamp ve piknik etkinliklerine müsaittir. Kış boyunca buz tutan göl, seyrine doyum olmayan manzarası ile tabiat tutkunlarının gezi rotasında yer almalı…
Sarıkamış ve Erzurum’un paylaştığı Allahuekber Dağları Milli Parkı, yaklaşık 22 bin 500 hektarlık bir alanı kapsar. Allahuekber Dağlarında, 1914 - 15 tarihinde gerçekleşen Sarıkamış Harekatı’nda donarak hayatını kaybeden yaklaşık 90 bin asker adına yapılan şehitlik ve abideler yer alır. Sarıçam ormanları ile bezeli milli park, kış boyu karla kaplıdır. Milli park, her mevsim ziyaret edilir.
Selim ilçesinin merkezine yaklaşık 3,5 km mesafede konumlu tarihi tren istasyonu, Ruslar tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiştir. İki katlı taş yapı, uzun yıllar kullanılmıştır. Kar yağışının olumsuz etkilerini hafifletmek amacı ile 1960’lı yıllarda tren yolunun iki tarafı çam fidanları ile ağaçlandırılmıştır. Selim Tren İstasyonu, şimdilerde tarihi özelliğinden ziyade, bozkırın içinde yeşeren çam ormanı ile ilgi görür. Pek çok fotoğrafçı ve doğaseverin uğrak yeri, o dönemde çalışan bir istasyon amiri tarafından bugünkü haline getirilmiştir.
Susuz ilçesinde yer alan şelale, Ardahan - Susuz yolu üzerinde konumlanmıştır. Kayaların üzerinden süzülen Susuz Şelalesi’nin etrafı ormanlık alandır. Kışın buz tutan muazzam güzellik, yazın serin havası ile rahatlatır. Çevresi, kamp ve piknik için elverişlidir. İlçe sakinleri tarafından Suuçan Şelalesi olarak anılır.
20. yüzyıla ait tarihi kilisenin dönüştürülmesiyle kurulan cami, Akyaka ilçesine bağlı Şahnalar köyünde yer alır. Ruslar tarafından bazilika planlı olarak tüf taşından inşa edilmiş kutsal mekana daha sonra minare eklenmiş ve apsis bölümü yıkılmıştır. Sağır kemerlerle süslenmiş Şahnalar Köyü Camii, bütünlüğü büyük oranda korunarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Ardahan ile Kars’ın paylaştığı Çıldır Gölü, Arpaçay’ın kuzeyinde yer alır. Kışın buz tutan göl, seyirlik manzaralar yaratır. Bölgenin gözde mesireliğinde balık lokantaları, dinlenme alanı ve kütük evde konaklama yeri bulunur. Yaz mevsiminde yelken festivaline sahne olan tabii güzellik, denizden yaklaşık 2 bin metre yüksekte konumludur.
Sarıkamış’ın sembolü, yaklaşık 2000 metre rakımlı Çamurlu Dağı üzerinde konumludur. Yılın neredeyse yarısı karla kaplı olan bu bölge, Alp Dağlarında rastlanan kristal kar taneleri ile Türkiye’de tektir. Kayak severlerin gözde yeri, çam ormanlarıyla sarmalanmış pistleri, hem güneşli hem de karlı havası ile ilgi çeker. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde off-road yarışlar da düzenlenir. Telesiyej, snowboard pisti ve konaklama tesisleri ile Kars’ın kış boyunca sıkça ziyaret edilen noktası, sakin bir kış tatili isteyenler tarafından tercih edilir.
Kars’ın doğal zenginliklerinden biri olan Kuyucuk Kuş Cenneti, Arpaçay ilçesinde yer alır. 182’den fazla kuş cinsine yuva olan Kuyucuk Gölü, uluslararası önem arz eden sulak alanlardan (13. Ramsar Alanı) biri ilan edilmiş özel yerlerden biridir. Bahar aylarında kuş gözlemi ve fotoğrafçılıkla ilgilenenleri ağırlayan Kuyucuk’un çevresinde endemik bitki türleri de görülebilir.
Kağızman’ın Camuşlu köyünde, Yazılıkaya mevkiinde keşfedilmiş Kurbanağa Mağarası, Paleolitik Çağ’a ait duvar resimleri barındırır. Mağaranın derinliği yaklaşık 12 metredir. Tunç Çağı’ndan kalma kalıntıların bulunduğu tarihi yerleşim yeri, 4,5 metre genişliğinde bir girişe sahiptir.
Cıbıltepe Kayak Merkezi, Sarıkamış Kayak Merkezi’nin yanı başında, 2600 metreye ulaşan yüksekliğe sahiptir. Telesiyej ve pistleri, Sarıkamış’a göre daha az olsa da Cıbıltepe sakinliği ve doğası ile pek çok müdavim edinmiştir. Kristal kar ve çam ormanları ile ilgi gören kayak merkezi, muazzam bir manzaraya sahiptir.
Asboğa Gölü, Sarıkamış’ın merkezine yaklaşık 10 km mesafede konumlu bir doğa harikasıdır. Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekte yer alan bu güzellik, pek çok kuş ve balık türüne kucak açar. Çevresi kamp ve piknik etkinliklerine müsaittir. Kış boyunca buz tutan göl, seyrine doyum olmayan manzarası ile tabiat tutkunlarının gezi rotasında yer almalı…
Sarıkamış ve Erzurum’un paylaştığı Allahuekber Dağları Milli Parkı, yaklaşık 22 bin 500 hektarlık bir alanı kapsar. Allahuekber Dağlarında, 1914 - 15 tarihinde gerçekleşen Sarıkamış Harekatı’nda donarak hayatını kaybeden yaklaşık 90 bin asker adına yapılan şehitlik ve abideler yer alır. Sarıçam ormanları ile bezeli milli park, kış boyu karla kaplıdır. Milli park, her mevsim ziyaret edilir.
Selim ilçesinin merkezine yaklaşık 3,5 km mesafede konumlu tarihi tren istasyonu, Ruslar tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiştir. İki katlı taş yapı, uzun yıllar kullanılmıştır. Kar yağışının olumsuz etkilerini hafifletmek amacı ile 1960’lı yıllarda tren yolunun iki tarafı çam fidanları ile ağaçlandırılmıştır. Selim Tren İstasyonu, şimdilerde tarihi özelliğinden ziyade, bozkırın içinde yeşeren çam ormanı ile ilgi görür. Pek çok fotoğrafçı ve doğaseverin uğrak yeri, o dönemde çalışan bir istasyon amiri tarafından bugünkü haline getirilmiştir.
Susuz ilçesinde yer alan şelale, Ardahan - Susuz yolu üzerinde konumlanmıştır. Kayaların üzerinden süzülen Susuz Şelalesi’nin etrafı ormanlık alandır. Kışın buz tutan muazzam güzellik, yazın serin havası ile rahatlatır. Çevresi, kamp ve piknik için elverişlidir. İlçe sakinleri tarafından Suuçan Şelalesi olarak anılır.
Aygır Gölü, Susuz ilçesine 10 km uzaklıkta, yaklaşık 2300 rakıma sahip bir tepede konumlanmıştır. Volkanik set gölünün suyu tatlıdır. İlçenin gözde mesireliği olarak yaz boyunca pek çok kişi tarafından ziyaret edilir ve şenliklere tanıklık eder. Olta balıkçılığına uygun ol göl, kadife ördeklerinin yaşam alanıdır.
Sarıkamış’ın sembolü, yaklaşık 2000 metre rakımlı Çamurlu Dağı üzerinde konumludur. Yılın neredeyse yarısı karla kaplı olan bu bölge, Alp Dağlarında rastlanan kristal kar taneleri ile Türkiye’de tektir. Kayak severlerin gözde yeri, çam ormanlarıyla sarmalanmış pistleri, hem güneşli hem de karlı havası ile ilgi çeker. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde off-road yarışlar da düzenlenir. Telesiyej, snowboard pisti ve konaklama tesisleri ile Kars’ın kış boyunca sıkça ziyaret edilen noktası, sakin bir kış tatili isteyenler tarafından tercih edilir.
Cıbıltepe Kayak Merkezi, Sarıkamış Kayak Merkezi’nin yanı başında, 2600 metreye ulaşan yüksekliğe sahiptir. Telesiyej ve pistleri, Sarıkamış’a göre daha az olsa da Cıbıltepe sakinliği ve doğası ile pek çok müdavim edinmiştir. Kristal kar ve çam ormanları ile ilgi gören kayak merkezi, muazzam bir manzaraya sahiptir.