Tripolis Antik Kenti, Buldan ilçesinde yer alır. Lidyalıların izlerini taşıyan antik kent, Büyük Menderes Irmağı’nın yakınlarında konumlanmıştır. Tripolis Antik Kenti’nin çevresinde kısa bir süre önce keşfedilen kabartmalarla süslü lahit, bölgede bulunan benzersiz parçalardan biri olarak Denizli Müzesi’nde sergilenir.
Hierapolis Antik Tiyatrosu
Hierapolis Antik Tiyatrosu, aynı adlı antik kentin bir parçası olarak Pamukkale’de yer alır. Roma hükümdarı Septimius Severus Dönemi’nde, M.S. 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Döneme dair kabartmalarla süslenmiş antik kent, 8 basamaklıdır ve 9 kısımdan oluşur. Yakın tarihte restore edilen tarihi yapı, günümüzde sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan özel bir mekandır.
Hierapolis Antik Kenti
Pamukkale’nin sembol yerlerinden biri olan Hierapolis Antik Kenti’nin Frigler Dönemi’nde kurulduğu tahmin edilir. Tapınak gibi ibadethanelerle çevrili olması nedeniyle Kutsal Kent olarak bilinen antik yerleşimde, pek çok medeniyete dair izler bulunur. Tripolis ve Laodikya şehirlerine yakın bir konumdadır. Çağlar değişirken medeniyetler üzerindeki etkisini ve önemini yitirmeyen Hierapolis’te, farklı uygarlıkların izlerini taşıyan ve günümüze kadar ulaşmış tarihi yapılar bulunur. St. Philippe Martyrion Kilisesi, Hierapolis Antik Tiyatrosu, hamam, havuz, kale kalıntısı, nekropol, çeşme, antik kentin ihtişamlı kapıları ve surları… Hierapolis Antik Kenti, bölge tarihine tanıklık etmek isteyenlerin görmek isteyeceği pek çok detayı barındıran özel bir yerdir.
Hierapolis Antik Havuz
Pamukkale’nin en özel yerlerinden biri olan Hierapolis Antik Havuz, aynı adlı antik kentin içinde yer alır. Kleopatra Havuzu olarak bilinen tarihi havuz, deprem sonucunda oluşmuştur. Çukurun içinde biriken termal su, Roma Dönemi’nin gözde şifa merkezlerinden biri olarak kullanılmış, çevresindeki hamamlarla beraber antik havuz, her dönem hak ettiği ilgiyi görmüştür. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan antik havuz, günümüzde de şifalı kaplıca suyuyla pek çok kişiyi ağırlar. Depremde havuzun oluştuğu yere yığılan sütun ve taşlar, eşsiz bir görüntü oluşturur ve bugün birçok kişinin burayı ziyaret etme sebebidir.
Laodikya Antik Kenti
Laodikya (Laodikeia) Antik Kenti, Seleukos hükümdarı II. Antiokhos’un, eşi Laodike adına kurmuş olduğu bir yerleşim yeridir. Helenistik Çağ’ın önemli kentlerinden biri olan Laodikya, Pamukkale ilçesinde yer alır. Dini yapıların yer aldığı antik yerleşim yerinde, günümüze kadar gelebilmiş kalıntılar, oldukça ilgi çekicidir. Laodikeia Kilisesi, tapınak, tiyatro, hamam, havuz, evler, şehrin kapı, kule ve sur kalıntıları, tarihe ilgi duyanların görmek isteyeceği detayları saklar.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi
Yüzlerce yıllık bir Roma hamamında hizmet veren Hierapolis Arkeoloji Müzesi, 1984 yılında kurulmuştur. Pamukkale’de konumlanan müze binası, birkaç kez yenilenmiştir. Denizli’de keşfedilmiş antik kent ve höyüklerden çıkan objeler, heykel ve lahitler bu müzede sergilenir. Üç bölümden oluşan antik hamamın yanı başında, gymnasium ve kütüphane olarak kullanılmış açık alanlar vardır ve bu alanlar da sergi için kullanılır.
St. Philippe Martyrion
St. Philippe Martyrion Kilisesi, Pamukkale’de keşfedilmiş Hierapolis Antik Kenti’nin içinde yer alır. Kilise, antik şehirde en dikkat çekici yapılarından biridir. St. Philippe, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biridir. Onun adına yapılan kilisenin Hristiyanlığı yaymak amacıyla M.S. 4. yüzyılın sonu, M.S. 5. yüzyılın başında inşa edildiği tahmin edilir.
Hançalar Köprüsü
Çal ilçesinde bulunduğu mahalle ile aynı adı taşıyan Hançalar Köprüsü, Büyük Menderes Irmağı’nı süsler. İnşa zamanı bilinmeyen tarihi köprü, Osmanlı Dönemi mimari özellikleri taşır. Üç gözlü ve yuvarlak kemerli olarak taştan yapılmış olup 1886 ve 1934 yıllarında onarım görmüştür. Tarihi ticaret yolları rotasında kalan köprünün pek çok kervana geçit verdiği tahmin edilir. Hançalar Köprüsü, hala kullanılabilir durumdadır.
Apollon Lairbenos Tapınağı
Apollon Lairbenos Tapınağı, Çal ilçesine bağlı Bahadınlar (Bahadırlar) Mahallesinde, Menderes Vadisi’ni gören Asartepe mevkiinde yer alır. Apollon Lermenos Tapınağı olarak da anılan bu yapının M.S. 2. yüzyılda Romalılar tarafından yapıldığı tahmin edilir. Engebeli yollardan geçerek ulaşılabilen tapınakta, sunak, sütun kaideleri, kabartmalarla süslü friz kalıntıları keşfedilmiştir. Kutsal mekan, hala dikkat çekici parçalarıyla bulunduğu tepeyi süslemeye devam eder.
Tarihi Buldan Evleri
İlçenin pek çok yerinde karışılan Tarihi Buldan Evleri’nin büyük bir bölümü ilçe merkezinde toplanmıştır. Taş, kerpiç ve ahşaptan yapılma cumbalı evler, en fazla üç katlı olarak planlanmıştır. Taş sokaklar boyunca sıralanan evlerin dışı rengarenk, kapı ve pencereleri ahşaptır. Bazılarının iç mekanı işlemelerle bezenmiştir. Pek çoğunun giriş katı, meşhur Buldan bezinin üretildiği dokuma atölyesi olarak kullanılmıştır. Geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden kalma tarihi evlerin bir kısmı restore edilmiştir.
Akhan Kervansarayı
Pamukkale ilçesinin Akhan Mahallesinde konumlu tarihi kervansaray, 1253 - 54 yıllarında inşa edilmiştir. Selçuklu devrine ait bu yapının açık kısmı, kare formda, avlulu olarak tasarlanmış, kapalı kısmı ise sahınlara bölünmüştür. Tonoz ve revaklarla süslenmiş yapı, kemerli ve işlemeli bir taç kapısına sahiptir. Akhan Kervansarayı, 2011 yılında restore edilmiş olup günümüze otel ve restoran olarak hizmet verir.
Tabea Antik Kenti
Kale ilçesinde yer alan ve kaya üzerine oyulmuş bir kale görüntüsüne sahip olan Tabea Antik Kenti, Helenistik Çağ’de kurulmuştur. Yakın bir tarihe kadar yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bugünlerde arkeolojik kazıların gerçekleştiği, birçok bulgunun gün yüzüne çıkarıldığı yerleşim yerinde, günümüze dek ulaşmış tarihi yapılar gözlenir. Roma Dönemi’nde inşa edildiği tahmin edilen kaya üzerine oyulmuş nişli bir yapı, tek odalı kaya evler, Osmanlılardan kalma ahşaptan yapılmış Cevher Paşa Camii, antik kentin içinde yer alan yapılardır.
Yazır Camii
Acıpayam ilçesinin tarihi değerlerinden biridir Yazır Camii. Aynı adlı mahallede konumlanmış olan kutsal mekan, 1802 senesinde Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen plana sahip olan Yazır Camii, ağaçtan yapılma direklerle desteklemiştir. İç mekanda bitki motiflerinin resmedildiği süslemeler, tarihi ibadethaneyi özel kılan detaylar arasındadır.
Çardakhan Kervansarayı
Çardak ilçesinde yer alan tarihi yapı, Selçuklular Dönemi’nde Alaeddin Keykubat tarafından 1230 yılında yaptırılmıştır. Aslan kabartmaları, insan ve balık figürleri ile bezeli han, genişçe kare bir avlu ve altı kısımdan oluşur. Yapıldığı dönemde lüks bir konaklama ve ticaret merkezi olmuştur. Kervansaray, bir süre Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesi sınırlarında kalmış, o zamanlarda Hanabat adıyla anılmıştır. Çardak Kervansarayı olarak da bilinen tarihi yapı, Kurtuluş Savaşı esnasında ambar olarak kullanılmış olup bugüne dek sağlam şekilde gelebilmiştir.
Sebastapolis Antik Kenti
Romalılar Dönemi’nde kurulduğu tahmin edilen Sebastapolis Antik Kenti, Tavas’ta yer alır. Höyük Tepesi, nekropol ve stadyum bölümlerinden oluşur. Erozyon nedeniyle antik kentin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Roma Dönemi’nden kalma kabartmalarla süslenmiş lahitler, antik kentin nekropol bölümünde görülebilir.
Heraklia Salbace Antik Kenti
Tavas’ta keşfedilmiş antik şehirlerden biri olan Heraklia Salbace Antik Kenti’nin Helenistik Dönem’de kurulduğu tahmin edilir. Surlarının bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Antik kentin bir bölümünün üzerinde, bugün Vakıf köyü olarak adlandırılan yerleşim yeri bulunur. Ortaya çıkarılan buluntular ise Pamukkale Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir.
Baklan Höyüğü
Baklan Höyüğü, aynı adlı ilçede, Baklan Ovası’nda keşfedilmiştir. Bölgenin Tunç Çağı itibariyle yerleşim yeri olduğunu gösteren buluntular, Helenistik Çağ boyunca başta Romalılar olmak birçok medeniyetin Baklan’daki varlığını kanıtlar niteliktedir.
Alacain Örenyeri ve Mağaraları
Acıpayam ilçesinde, bulunduğu mahalleye adını veren Alacain Örenyeri ve Mağaraları, ilçe merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta konumlu arkeolojik sit alanıdır. Alicin Örenyeri adıyla da anılır. Antik Roma ve Bizans devirlerinde yerleşim yeri olarak kullanılmış bu alanda, kale, kilise ve nekropol kalıntıları keşfedilmiştir. Doğal oluşum mağaranın içinde Hz. İsa’nın resmedildiği fresklerle bezeli kilise buluntusu dikkat çekicidir. Nekropol bölümü, taş işçiliğini süslü lahitleriyle dikkat çeker.
Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Evi
Acıpayam’ın Aşağı Mahallesinde yer alan 1830 tarihli Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Evi, taş temel üzerine yerleştirilmiş kerpiç bir yapıdır. Sofalı ev, geleneksel Türk Evi mimarisinde olup iki katlıdır. Ahşap merdivenleri ve iç mekanı süsleyen özenli işlemeleri ile yıllar boyunca ayakta kalabilmeyi başarmış bu yapı, bugüne kadar farklı zamanlarda çeşitli onarımlara tabi tutulmuştur. Günümüzde konut olarak kullanılan Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Evi, yalnızca dışarıdan görülebilir.
Buldan Çarşı Camii
17. yüzyıla ait Osmanlı camisi, ilçe merkezinde yer alır. Yanı başındaki küçük, tarihi çarşı ile hoş bütünlük oluşturan kutsal mekanın tamamı taştan inşa edilmiştir. Düz, kırma çatılı ile örtülmüş, tek şerefeli taş bir minareyle taçlandırılmıştır. Onarımlardan geçen ve halen işlevini sürdüren tarihi ibadethanedeki ahşap süslemeler hayranlık uyandırır.
Büyük Tekke Türbesi
Buldan ilçesi Yenicekent Mahallesinde konumlu Büyük Tekke Türbesi, Emir Sultan Türbesi olarak da bilinir. Sekizgen şeklinde tasarlanmış ve kubbe ile örtülmüş yapının inşa zamanı belli değildir. Tek sandukaya sahip kutsal mekanda kimin yattığı bilinmemektedir. Türbenin hiç penceresi yoktur. Etrafında, Tripolis Antik Kenti’ne ait kalıntılar yer alır.
Belediye El Sanatları ve Kültür Merkezi
Belediye El Sanatları Kültür Merkezi, Buldan’ı yakından tanımak isteyenlerin ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Cumhuriyet Dönemi’nde inşa edilmiş Eski Hükümet Konağı’nın restore edilmesiyle hizmete açılan kültür merkezinde, dokuma tezgahları ve gereçleri ile çeşitli kültürel öğeler sergilenir. Dokuma işleminin de yapıldığı Belediye El Sanatları Kültür Merkezi’nde alışveriş ve dinlenme imkanı bulunur.
Abbas Camii
Abbas Camii, Buldan’ın merkezinde konumlanmıştır. 18. yüzyıla ait Osmanlı Dönemi camisinin kesme taştan örülmüş duvarları, vitraylı ve yuvarlak kemerli pencerelerle süslenmiştir. Minber, mahfil ve pencere gibi pek çok yapı öğesi, ahşaptır. İşlemelerle donatılmış bu öğeler, dikkat çekicidir. Tek şerefeli tuğla minaresinde, kat kat örülen şerefenin altı renklendirilmiştir. Tarihi ibadet yeri, 2013’te özellikleri muhafaza edilerek tamir edilmiş olup hala işlevini korur.
Beyler Konağı
Beyler Konağı, Buldan’ın merkezinde yer alır. Dokuma Pazarı caddesinde konumlu bu konak, iki katlıdır. Yapı, Osmanlı Dönemi’ne aittir. Tavanları nadide işlemelerle süslenmiş, konağın birçok yerine çeşitli figürler işlenmiştir. Bey odasının kapısı da kabartmalarla donatılmıştır. 2013 senesinde özgünlüğü korunarak onarımdan geçirilen Beyler Konağı, şimdilerde Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu’nun kullanımına sunulmuştur.
Evliyazadeler Konağı
Evliyazadeler Konağı, Buldan’ın merkezinde yer alır. 19. yüzyıldan kalma Osmanlı mimarisi örneği, iki katlı kagir bir yapıdır. Küçük bir bahçe içine yerleştirilmiş olan bu yapı, ahşap kapı ve merdivenleriyle ilgi çeker. Bacaları, gerdanlıklarla süslüdür. 2007’de restorasyonla hayata dönen Evliyazadeler Konağı, şimdilerde kafe ve yöresel ürün marketi olarak ziyaret edilebilir.
Beyler Sokağı
Beyler Sokağı, Buldan’ın merkezinde yer alır. Farklı renklere boyanmış tarihi köşk ve evlerin sıralandığı bu sokak, Buldan’ın geçmişine yolculuk etmek isteyenleri karşılar. Beyler Sokağı, kimisi iş yeri kimisi konut olarak kullanılan tescilli yapıları ile özgünlüğünü koruyan tarihi duraklardan biridir.
Dionysopolis Antik Kenti
Çal ilçesine bağlı Ortaköy beldesi civarında keşfedilmiş olan Dionysopolis Antik Kenti, ilçeden yaklaşık 8 km uzaklıktadır. Selukoslar’ın kurduğu bu kent, bir dönem Bergama Krallığı’na da ev sahipliği yapmıştır. Yunan mitolojisinin meşhur şarap tanrısı Dionysos’un şehri olarak bilinen yerleşim yerinde, yalnıza sütun ve duvar kalıntıları görülebilir.
Bayıralan Köprüsü
Çal ilçesinin Bayıralan Mahallesinde yer alan tek gözlü tarihi köprü, yaklaşık 15 metre uzunluğundadır. Kemer Deresi’ni süsleyen taş yapı, kaya üzerine yerleştirilmiştir. Genişliği 2 metreyi bulan köprü, çeşitli onarımlara bugüne kadar gelebilmiştir. Roma devrine ait olan ancak inşa kitabesi bulunmayan Bayıralan Köprüsü, hala işlevini korur.
Dayılar Köprüsü
Diğer adı ile Tozlukara Köprüsü, Çal ilçesinin Şapçılar ile Dayılar Mahallesi arasındadır. Romalılardan kalma yapı, yaklaşık 55,5 uzunluğa sahiptir. İki gözlüdür ve kemerleri yuvarlaktır. Antik Çağ’da, önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunan Dayılar Köprüsü, Büyük Menderes Nehri üstündedir. Devşirme malzeme ile yapılmış bu köprü, hala işlevini korur.
Kocaköy Camii
Çal ilçesine bağlı Kocaköy Mahallesinde konumlu tarihi ibadethane, Şalvan (Şeyh Elvan) Cami adıyla da anılır. 1800 - 1801 yıllarında yapılmıştır. Osmanlı Dönemi camisi, kırma çatı ile örtülmüştür. Ahşap kabartma ve çeşitli süsleme öğelerine sahip kutsal mekana 1950’li yıllarda yapılan onarım çalışması sırasında tek şerefeli bir minare eklemiştir. İç mekanı renklendirilmiş cami, hala işlevini korur.
Mahmut Gazi Türbesi
Mahmut Gazi Türbesi, Çal ilçesinde yer aldığı mahalleye adını vermiştir. Mezarlığın içinde konumlu kutsal mekan, Selçuklu Dönemi komutanlarından Mahmut Gazi’nin kabrine ev sahipliği yapar. Türbe, moloz taştan yapılmış, kubbe ile süslenmiştir. Kemerli kapısının ardında tek sanduka bulunur. Farklı yıllarda yapılan onarımlarla hala ayaktadır ve ziyarete açıktır.
Sait Mehmet Ağa Konağı
Sait Mehmet Ağa Konağı, Geç Osmanlı Dönemi yapılarından biridir. Çal ilçesinin Ortaköy Mahallesinde yer alır. Sait Mehmet Ağa Sarayı adıyla da anılan tarihi mekan, iki katlıdır. Taştan yapılmış duvarlarının ardında özenle işlenmiş kalem işi süslemeler barındırır. Ahşap pencere ve dolapları ile dönemin mimari üslubunu yansıtan tarihi konak, renkli bezemeleriyle görenlerde hayranlık uyandırır.
Zeyve Köprüsü
Zeyve Köprüsü¸ Çal ilçesinin Akkent Mahallesindedir. Büyük Menderes Nehri üzerine kurulmuş tarihi yapı, ilçede bulunan Roma devri köprülerinden biridir. Yuvarlak kemerli 3 gözü vardır. Uzunluğu 35 metreyi bulur. Taştan inşa edilmiş, farklı zamanlarda yapılan tamiratlarla bugüne ulaşabilmiştir. Köprü, hala kullanıma açıktır.
Çal Çarşı Camii
Çal ilçesinin merkezinde bulunan Çarşı Camii, 19. yüzyıla aittir. Tuğla bir minareye sahip olan kutsal mekan, taştan yapılmıştır. Ahşap direklerin taşıdığı ahşap tavan ve kırma çatıyla kapatılmış cami, sade bir mimariye sahiptir. Alçı mihrabı, küçük süslemelerle donatılmıştır. Günümüze kadar birkaç kez tamir görmüş olup hala ibadete açıktır.
Ahmet Çökelez Evi
20. yüzyıla ait Ahmet Çökelez Evi, Çal ilçesinin merkezinde yer alır. Geç Osmanlı Dönemi mimari yapısı, Necip Ağa tarafından yaptırılmıştır. Ahşap ve kafesli pencerelerinin bazıları panjurludur. Sofalı ve ahşap merdivenli iki katlı ev, yıllar boyunca konut olarak kullanılmıştır. Şimdilerde bakımsız duruma olsa da cumbası ve kabartmalarla süslü üçgen alınlığı ile göz doldurur. Günümüzde kullanılmayan yapı, yalnızca dışarıdan görülebilir.
Gemiş Karakaya Su Sarnıcı
Çardak’ın Gemiş Mahallesinde, Karakaya köyünde bulunan tarihi su sarnıcının inşa zamanı bilinmez. Daire şeklinde tasarlanmış yapı, moloz taştan örülmüş duvarlarının üzerinde bir kubbe taşır. Doğusunda yer alan su arkı ve merdivenleriyle bugüne kadar ulaşabilmiş tarihi mekanının kemerli bir giriş kapısı vardır.
Beylerli Mezarlığı
Beylerli Mezarlığı, Çardak’ın Beylerli Mahallesindedir. Mezarlıkta, Osmanlılardan kalma ahşap, mermer ve düz mezar taşları, sandukalar yer alır. Ne zaman kurulduğu bilinmeyen kutsal alanda, tespit edilen en eski mezar taşı 1844 - 1845 yıllarını işaret etse de mezarlığın daha eski yıllara ait olduğu tahmin edilir.
Gemiş Dağ Mevkii Su Sarnıcı
Çardak’a bağlı Gemiş Mahallesinde bulunan bir başka su sarnıcı, Dağ mevkiinde konumludur. Üzeri tonozla örülmüş dikdörtgen planlı sarnıcın duvarları moloz taştan yapılmıştır. İnşa dönemi bilinmeyen tarihi yapının, bir kısmı zarar görmüş ve yıkılmış olsa da büyük oranda varlığı korunmuştur. Kemerli bir girişi olan su sarnıcı, koruma altına alınmıştır.
Eumania Antik Kenti
Yüzyıllar önce Bergama Krallığı tarafından M.Ö. 159 - 138 yılları arasında kurulmuş olan Eumania Antik Kenti, Çivril ilçesinin yaklaşık 1200 metre yüksekliğindeki Sarıbaba Tepesi üzerindedir. Tarihi yerleşim yerinin ismi, Bergama kralı II. Eumenes’ten gelir. Işıklı beldesi yakınlarındaki bu alan, iki kısımdan oluşur. Nekropol, kale, çeşme ve sur kalıntıları ile bugüne kadar ulaşabilmiş Eumania, Bizanslıları da ağırlamıştır. İzinsiz kazılar ve bakımsızlık nedeniyle zarar görmüşse de tarihi şehir halen gezilebilir durumdadır.
Işıklı Aşağı Camii ve Türbesi
Işıklı Aşağı Camii ve Türbesi, Çivril’e bağlı Işıklı beldesinin Aşağı Mahallesinde yer alır. Yan yana olan kutsal yapıların 19. yüzyıla ait olduğu tahmin edilir. Moloz taştan yapılan kubbeli türbede, sandukası olmayan 6 adet mezar vardır. Yıllar boyu farklı zamanlarda elden geçirilen cami ve türbe, hala ibadete ve ziyarete açıktır.
Bayat Camii
Çivril’in Bayat Mahallesinde yer alan tarihi cami, 1872 - 73 yıllarına aittir. Minaresiz olarak tasarlanmıştır. Taş ve kerpiçten inşa edilmiş kutsal mekan, ahşap direkle destekli düz bir çatıyla örtülüdür. Hala işlevini koruyan caminin en dikkat çekici özelliği, iç duvarları süsleyen kalem işi bezemelerdir.
Beycesultan Türbesi
Beycesultan Türbesi, Çivril’de kendisi ile aynı ismi taşıyan höyük üzerinde yer alır. Devşirme tuğla ve mermerden yapılmış kutsal mekanda Selçuklu Dönemi mimari özellikleri gözlenir. Sekiz köşeli yapının tuğla örgülü kubbesi bulunur. Kemerli bir kapısı ve tek penceresi olan türbede, kesme taştan bir sanduka bulunur.
Dedeköy Camii ve Türbesi
Dedeköy Camii, Çivril ilçesinin Emirhisar Mahallesinde konumludur. 14 ile 16. yüzyıl arasında Osmanlılar tarafından yapıldığı tahmin edilir. Tuğladan örülmüş kubbesi, sekiz köşeli beden üzerine yerleştirilmiştir. Tek şerefeli bir minaresi olan tarihi yapının yanı başında, aynı adlı bir türbe yer alır. Cami ile benzer özellikler taşıyan Dedeköy Türbesi de tuğla örgülü bir kubbe ile örtülmüştür. Kutsal yapının çevresinde, Antik Çağ’a ait mimari yapı parçaları görülebilir. 2003’te elden geçirilmiş olup hala işlevini korur.
Habip Acem Türbesi
Habip Acem Türbesi, Çivril Mezarlığı içinde yer alır. İnşa kitabesi olmayan yapı, Selçuklular zamanında yaşam sürmüş Horasanlı erenlerden Habib-i Acem’in kabrine ev sahipliği yapar. Kutsal mekan, moloz taştan 12 köşeli olarak tasarlanmış ve üzeri külahla kapatılmıştır. Habib-i Acem Türbesi olarak da anılan türbenin nişli bir kapısı vardır.
Işıklı Minare
Çivril’in Işıklı beldesinde yer alır. Camisi yıkıldığı için tek kalan minare, 1677 tarihli bir inşa kitabesine sahiptir. Devşirme malzeme ile yapılmış kare kaide üzerinde yükselen tuğla gövdeli silindir minare, mukarnas tekniğiyle örülmüş şerefesiyle dikkat çeker.
Ak Köprü
Ak Köprü, Çivril’in Karayahşiler Mahallesi sınırları içinde Büyük Menderes Nehri üzerine kurulmuştur. Dört gözlü ve yuvarlak kemerli tarihi yapının Antik Çağ’da Romalılar zamanında inşa edildiği düşünülür. Yaklaşık 50 metre uzunluğundadır. Taş köprü, 1807 senesinde Osmanlı Dönemi’nde onarıldığına dair kitabeye sahiptir. Yakın tarihte de elde geçirilmiş olup hala işlevini korur.
Işıklı Çarşı Camii
Çivril ilçesine bağlı Işıklı beldesinde konumlu Çarşı Camii, Osmanlı Dönemi ibadethanesidir. Avlu ve üç tane şadırvan olan kutsal mekanda tuğla örgülü tek şerefeli bir minare bulunur. Tuğla çerçeveli pencereleri sivri kemerle süslüdür. Çeşitli onarımlarla ayakta kalabilmiş olan tarihi yapı, hala ibadete açıktır.
Işıklı Mezarlığı
Işıklı Mezarlığı, Çivril ilçesi, Işıklı beldesinde bulunur. Kutsal alan, Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşları ile bezelidir. Kabristanın ne zaman kurulduğu bilinmez; ancak sarıklı figürlere sahip mezar taşları ve Geç Osmanlı Dönemi’ne ait Osmanlıca yazıtlar dikkat çekicidir. Mezarların bazıları taş sandukalıdır.
Savranşah Camii
Diğer ismiyle Sebranşah Camii, Çivril’in Savran Mahallesinde konumlanmıştır. 1882 tarihli kutsal mekan, Ömer Ağa tarafından devşirme taş ve kerpiçten inşa ettirilmiştir. Genişçe bir avlunun içine yerleştirilmiş Savranşah Camii’nin kemerli kapısının ardında muazzam el işçiliği örnekleri saklıdır. Tavan ve duvarları kalem işi ile renklendirilmiş, mihrabı mukarnaslı olarak tasarlanmıştır. Ahşap kapı ve minberinde de süsleme öğelerine rastlanır. 2011’de özgünlüğü korunarak elden geçirilmiş olup halen işlevini sürdürür.
Kumluk Çeşmesi ve Çamaşırhanesi
Kumluk Çeşmesi ve Çamaşırhanesi, Denizli’nin İğdir Mahallesinde konumludur. Geç Osmanlı Devri’ne ait bu yapı, yanı başında bulunan dikdörtgen planlı çamaşırhane ile beraber günümüze kadar gelebilmiştir. Düz bir çatı ile kapatılmış çamaşırhanenin içinde taştan yapılma yıkama havuzları bulunur. Hala kullanılan çeşmede de yalaklar mevcuttur.
Yenipınar Çeşmesi
Çivril ilçesi, İğdir Mahallesinde konumu Yenipınar Çeşmesi, 1817 - 18 yıllarına aittir. Dikdörtgen bir alan üzerine yerleştirilmiş, taştan yapılmış çeşmenin yüzeyine kemerli bir süsleme işlenmiştir. Bugüne kadar ulaşabilmiş ve işlevini hala koruyan Yenipınar Çeşmesi, tek musluklu ve yalaklıdır.
Çıtak Köprüsü
Çıtak Köprüsü, Çivril’e bağlı Çıtak Mahallesinde, Büyük Menderes üzerine kurulmuş tarihi köprülerden biridir. Kitabesi olmayan yapının, inşa tarihi belli değildir. Beş gözlü ve kemerli olarak devşirme malzeme ve moloz taştan inşa edilmiştir. Bir kısmı tahrip olmuş yapı, şimdilerde kullanılmıyor.
Emirhisar Cuma Minaresi ve Mezarlık
Çivril Emirhisar Mahallesindeki yalnız minare, mahalle sakinlerince Cuma Minaresi olarak anılır. Osmanlı devrine ait minarenin taş işçiliği ile bezenmiş şerefesi, göz doldurur. Külahı yıkılmış olan yapının çevresinde tarihi mezarlıklar mevcuttur. Bazılarının taşı vardır ancak kitabeleri yoktur. Geç Osmanlı Devri’ne ait olduğu tahmin edilen mezar alanının çevresi günümüzde de kullanılır.
Harılboğazı Çeşmesi
Harılboğazı Çeşmesi, Çivril ilçesi, Kıralan Mahallesinde Mollaver mevkiinde bulunur. Osmanlı devrine ait çeşme Alan Höyüğü üzerinde konumludur. Dikdörtgen yüzey üzerine sivri kemerli çerçeveye sahip çeşmede tek musluk ve havuzlar vardır. Tarihi yapı, günümüzde de kullanılır.
Eski Reşadiye Yerleşimi
Çivril’de yer alan Eski Reşadiye Yerleşimi, şimdiki Reşadiye Mahallesine yaklaşık 3 km uzaklıktaki bir tepede kurulmuştur. Tepenin yüksekliği 1270 metreyi bulur. Burada, tarihi yapı kalıntıları ile beraber dere kıyısına inşa edilmiş taştan bir su kuyusu mevcuttur. Bu kuyu, şimdilerde çobanlar tarafından kullanılır.
Işıklı Meydan Çeşmesi
Çivril ilçesi Işıklı beldesinde yer alan Meydan Çeşmesi, Osmanlı Dönemi’ne aittir. 19 ya da 20. yüzyılda tarihlendirilen çeşme, dört yüzlü olarak tasarlanmış, kare cepheler üzerine kemerli çerçeve ile süslenmiştir. Her yüzde bir adet musluğa sahiptir. Üzeri düz bir çatı ile örtülü olup günümüzde de meydan çeşmesi olarak kullanılır.
Çivril Tren Garı
Çivril Tren Garı, ilçe merkezinde konumludur. 1892 tarihli yapı topluluğı, Çivril - Sütlaş yolu üzerindedir. İstasyon, su kulesi, ambar, şef lojmanı, baraka ve hangardan oluşur. İngilizler tarafından yapılan tren garı hem Osmanlı hem de İngiliz mimarisi özellikleri taşır. Devşirme malzeme ile taş ve tuğladan inşa edilmiştir. Tren hattının iptal edilmesi nedeniyle işlevini yitirmiş olsa da çeşitli onarımlardan geçirilmiştir ve hala ayaktadır.
Paltaoğlu Konağı
Molla Omarlar Konağı olarak da anılan bu yapı, Çivril’in İğdir Mahallesinde yer alır. İki katlı olarak planlanmış konak, bitişik nizamlı iki yapıdan oluşur. Cumbalı yapının içi, yoğun ahşap işlemeleriyle bezelidir. Osmanlı Dönemi’nde, Paltazade Hacı İsmail Ağa tarafından yaptırılmıştır. Paltaoğlu Konağı kerpiçten örülmüş duvarlarının ardında yıllar boyuca pek çok kişiyi ağırlamıştır.
Kocasu Antik Su Kaynağı
Kocasu Antik Su Kaynağı, Çivril ilçesi Işıklı beldesinde yer alır. Eumania Antik Kenti’ne su sağlayan bu kaynak, Büyük Menderes Nehri ile buluşur. Antik kentteki hamam ve çeşmenin suyu, Kocasu Kaynağı’ndan elde edilmiştir. Su dağıtım merkezinde, pişmiş topraktan yapılma boru kalınları mevcuttur. Kaynak gözü ise blok taşlarla düzenlenmiştir.
Beycesultan Höyüğü
Anadolu’daki tarih öncesi yaşam ve medeniyetlerin tarihine ışık tutan Beycesultan Höyüğü, Çivril’in merkezinden yaklaşık 4 km uzaklıktadır. M.Ö. 5000’li yılları işaret eden tarihi kalıntılar, yapılan arkeolojik kazılar neticesinde gün yüzüne çıkarılmıştır. Tunç Çağı’nda yapılmaya başlayan ve Ege Bölgesi’nde keşfedilen megaronlar, Beycesultan Höyüğü’nde çıkarılan önemli buluntular arasında yer alır. Tarihi yerleşim yerine ait dokuma araç gereçleri, bronz, seramik ve kemikten yapılma objeler ve pek çok önemli eser, Hierapolis Arkeoloji Müzesi ile Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenir.
Işıklı Aşağı Çeşme
Işıklı Aşağı Çeşme, Çivril’e bağlı Işıklı beldesinde Uzun sokak üzerinde konumludur. Osmanlı Dönemi’nde yapılmış çeşmenin kitabesi olmadığı inşa tarihi belli değildir. Tek yüzlü ve musluklu olarak planlanmış, kesme taş ve devşirme malzemeden yapılmıştır. Su depolu çeşme, yüzeye yuvarlak bir kemerle gömülmüştür. Tarihi çeşmenin sağ ve solunda bir adet sütun mevcuttur. Yakın zamanda bazı yapı unsurları çalındığı için günümüzde kullanılmamaktadır.
İnceköy Tren İstasyonu
Çivril’e bağlı İnceköy Mahallesinde yer alan Cumhuriyet Dönemi yapısı, Çivril - Sütlaş güzergahında konumludur. Bina, taştan yapılmıştır. Yakın döneme ait olsa da İngiliz ve Almanlar tarafından yapılan istasyon binalarından etkilenilerek tasarlanmış olduğu göze çarpar. Dört odalı İnceköy Tren İstasyonu, tren yolu hattının kapatılmasıyla beraber işlevini yitirmiş ve bakımsız kalmıştır.
Eski Doğanlı Yerleşimi
Güney ilçesine bağlı Doğanlı Mahallesi’nin bugünkü yerine taşınması ile terkedilmiş yapılar, Geç Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerine aittir. Yüksekçe bir tepenin yamacında bulunan Eski Doğanlı Yerleşimi’nde, tuğla ve taştan yapılma cami, ev ve mezarlık kalıntıları bulunur. Yerleşim yeri, yamaçta konumlu olduğu için günümüzde hayvancılık faaliyetleri için ziyaret edilir.
Tarihi Güney Evleri
Güney ilçesinin pek çok yerinden karşılaşılan tarihi evler, 19 ve 20. yüzyıl içerisinde inşa edilmiş Geç Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarıdır. En fazla iki katlı olan taş evler, koruma altına alınmıştır. Tarihi Güney Evleri’nin büyük bir kısmı eyvanlıdır. İki katlı olanları ise cumba ile süslenmiştir.
Hacı Hüseyin Camii
1867 tarihli Hacı Hüseyin Camii, Güney ilçesinin merkezinde yer alır. Kare kaide üzerinde yükselen tuğla minaresi, silindir şeklinde tasarlanmış olup tek şerefelidir. Bugüne dek yapılan onarımlarla özgünlüğünden biraz uzaklaşmış olsa da avlusundaki tarihi çeşmesi ile beraber ayakta kalan kutsal mekan, halen işlevini korur.
Yarcı Çeşmesi
Güney ilçesi, Aşağı Çeşme Mahallesinde yer alır. Tahrip olmuş bir çeşmenin yerine 1904 senesinde, Yarcı Ahmet Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Tek musluğu ve tek yüzeyi olan yapı, yuvarlak bir kemer içine yerleştirilmiştir. Hala işlevin koruyan Yarcı Çeşmesi’nde yalak kısmı mevcuttur.
Cindere Köprüsü
Güney ilçesindeki Cindere köyünde yer alan tarihi Roma köprüsü, Büyük Menderes Nehri’ni süsler. 6 tane kemeri olan köprünün bazı kemerleri tahrip olmuştur. Taştan yapılmış olan Cindere Köprüsü’nde kitabe olmadığı için inşa zamanı net değildir. Yüzlerce yıl boyunca pek çok insana geçit veren bu yapı, şimdilerde işlevini yitirmiştir.
Cevherpaşa Camii
Kale ilçesine bağlı Cevherpaşa Mahallesinde yer alan cami, Tabea Antik Kenti sınırları içindedir. 1819 - 20 yıllarında Osmanlılar zamanında yapılmıştır. Kesme taştan örülmüş duvarları, iç mekanda kalem işi bezemelerle donatılmıştır. Cevherpaşa Camii, 2006 yılında elden geçirilmiş olup günümüzde ibadete açıktır.
Eski Kale Köprüsü
Eski Kale Köprüsü, Denizli’nin Kale ilçesinde yer alır. Tabea Antik Kenti sınırları içinde bulunması nedeniyle Tabea Köprüsü olarak da anılır. Roma Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilen taş köprü, tek gözlü ve kemerlidir. Tabea Örenyeri ile Kale ilçesi arasında bağlantı sağlar. Farklı zamanlarda onarımdan geçen bu yapı, hala aynı amaçla kullanılır.
Tabea Çeşmesi
Kale ilçesindeki antik yerleşim yeri Tabea’nın sınırları içinde yer alan çeşme, Çukur mevkiinde konumludur. Devşirme malzeme, kesme ve moloz taştan yapılmış çeşme, Roma devrine aittir. İki musluklu ve su depolu olarak tasarlanmıştır. Önünde bir tane yalağı bulunur. Zamanla tahrip olmuş Tabea Çeşmesi, şimdilerde işlevini yitirmişse de büyük ölçüde varlığını korumuştur.
Kale Mezarlığı
Kale ilçesine bağlı Cevherpaşa Mahallesinde bulunan tarihi mezarlık, yakın zamanda yapılan restorasyon ve araştırmalara göre yüzlerce yıl öncesinde kullanılmaya başlanmıştır. . Mezar taşlarının pek çoğu elden geçirilmiştir. Mezarların büyük bir kısmı, 18 ve 19. yüzyıla aittir; ancak 17. yüzyıla ait mezar taşlarına rastlanmıştır. Kabristanın 13 - 14. yüzyıl itibariyle kullanılmaya başlandığı tahmin edilir.
Toybeleni Sarnıcı
Kale ilçesi, Karaköy Mahallesinde keşfedilmiş olan Toybeleni Sarnıcı’nın inşa tarihi, 4. yüzyıla dek uzanır. Roma devri yapısı, yaklaşık 10 metre uzunluğunda bir koridorun ardında su haznesini barındırır. Taştan yapılmış sarnıca taş basamaklar yardımıyla giriş yapılır. Hala sağlam durumda olan yapı, yakın zamana kadar işlevini korumuştur.
Kırköy Mezarlığı
Kırköy Mezarlığı, Kale ilçesinin Kırköy Mahallesindedir. Küçükkuyu mevkiinde bulunan mezarlık, 18 - 20. asır arasında kullanılmıştır. Mezar taşlarının bir kısmı sarıklı olarak tasarlanmıştır. Osmanlıca yazıtlı olanlarının en eskisi 1805 yılına aittir. Tarihi kabristanda, yüzlerce yıllık anıt ağaçlar bulunur.
Attuda Antik Kenti
Attuda Antik Kenti, Sarayköy ilçesinde yer alır. Antik Çağ’ın Frigya ve Caria bölgeleri arasındaki sınırıdır. Kentin kuruluş tarihi bilinmemekle beraber Helenistik Çağ’a ait olduğu düşünülür. Şimdilerde Hisarköy’ün (Hisar Mahallesi) bulunduğu arkeolojik sit alanında, bazı yapı kalıntıları görülebilir. Eserlerin bir bölümü Hisarköy Camii’nin bahçesinde, bir bölümü ise Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir.
Ahmetli Köprüsü
Sarayköy’ün Ahmetli Mahallesinden geçen Büyük Menderes Nehri üzerine kurulmuş bu yapı, yaklaşık 55 metre uzunluğundadır. Kitabesi olmayan köprünün mimari üslubu Roma devrini işaret eder. Traverten taşından 4 gözlü olarak tasarlanmıştır. I. Dünya Savaşı esnasında işgal kuvvetlerini durdurmak amacıyla iki kemeri yıkılmış, Cumhuriyet Dönemi’nde ise yıkılan kısım yeniden yapılmıştır. Özgün görünümünden uzaklaşmışsa da Ahmetli Köprüsü, yakın tarihte aynı mevkie yeni bir köprü inşa edilene dek işlevini korumuştur.
Hisarköy Camii
Hisarköy Camii, Sarayköy ilçesi, Attuda Antik Kenti üzerine kurulmuş olan Hisar Mahallesinde yer alır. Devşirme malzeme ve kagirden yapılmış cami, ahşap direklerle desteklenmiş kırma çatıyla örtülüdür. Camiinin bahçesinde ise Attuda Antik Kenti’nden çıkarılan eserler görülebilir. Bahçe duvarında, Afrodisias güreş müsabakalarında şampiyon olmuş bir sporcuyu ve bu müsabakayı anlatan kitabe yer alır.
Hisar Taş Evleri
Sarayköy’de keşfedilmiş Attuda Antik Kenti üzerine kurulan Hisar Mahallesi (Hisarköy), tarihi dokusu ve taş evleri ile dikkat çeker. Hisar Taş Evleri olarak anılan bu yapılar, geleneksel Türk evi mimarisindedir. En fazla iki katlı olan evlerin inşasında taş ve devşirme malzemelerden yararlanılmıştır. Özellikle duvar ve bacalarında antik kente ait yapı unsurları kullanılmıştır.
Sarayköy Tren İstasyonu
Sarayköy’ün merkezinde konumlu tarihi istasyon, ambar bölümü ile beraber 1896’da İngilizler tarafından yapılmıştır. Ambar ahşap, idari bina (istasyon) ise taştan inşa edilmiştir. Yapı, ahşap süsleme öğeleriyle bezenmiştir. Birkaç kez elden geçirilen binanın özgünlüğü korunmuştur. Sarayköy Tren İstasyonu, günümüzde bölgesel tren seferleri için hala hizmete açıktır.
Tekke Camii
Tekke Camii, aynı adlı mahallede, Sarayköy ilçesinde konumludur. 1900 yılında inşa edilmiştir. Bahçesinde Sultan Sarı Baba Türbesi, haziresinde ise 1873 - 1912 arasındaki yıllara ait tarihi mezar taşları bulunur. Türbe ile beraber 2012 senesinde onarılan Tekke Camii, son cemaat yerinde yapıyla bütünleşmiş vaziyetteki anıt ağaç ile dikkat çekicidir. Tarihi ibadethane, hala işlevini korur.
Hükümetönü Camii
Saraköy ilçesi, Bala Mahallesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’ne ait Hükümetönü Camii, 1906 yılında inşa edilmiştir. Sıvalı moloz taştan yapılmış duvarları, içte kalem işi bezemelerle donatılmıştır. Tek şerefeli minaresi tuğladan, kaidesi kesme taştan yapılmıştır. Birkaç defa elden geçirilen kutsal mekan, hala ibadete açıktır.
Apollonia Salbace Antik Kenti
Tavas’a yaklaşık 7 km mesafede keşfedilen Apollonia Salbace Antik Kenti, Medet Höyüğü üzerindedir. Aynı adlı köyde bulunan bu höyük, Tavas Ovası’nda konumludur. Bereketli topraklar üzerinde yer alan tarihi yerleşim yerinde yapılan araştırmalar, kentin Tunç Çağı itibariyle kullanıldığı ortaya konmuştur. Likya ve Frigya bölgeleri arasındaki Helenistik Dönemi’n gözde kenti, Roma devrinde de yerleşim görmüştür. Apollonia Salbace Antik Kenti’nden bugüne kadar ulaşabilen herhangi bir yapı olmasa da Roma imparatoru Hadrianus tarafından yaptırılan Apollon Tapınağı’nın temelleri ve kitabesi günümüze gelebilmiştir.
Hırka Camii
Tavas’a bağlı Hırka Mahallesinde yer alan aynı adlı cami, 1770 senesinde Tavaslı Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kutsal mekan, sekizgen kasnak üzerine yerleştirilmiş bir kubbeye ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Taştan yapılan Hırka Camii, iç mekanda kalem işi bezemeleri ve alçı süslemeleriyle dikkat çeker. Cami, bugüne kadar birkaç kez elden geçirilmiş olup hala ibadete açıktır.
Tavas Çarşı Camii
Orta Mahallesindeki Basmacılar sokakta konumlu Tavas Çarşı Camii, 1860 yılına aittir. Günümüze kadar birkaç onarımla gelebilmeyi başarmış tarihi ibadethanede tek şerefeli bir minare bulunur. Mihrabı nişli olarak tasarlanmış, kabartmalarla süslenmiştir. Kadınlar mahfili ahşap sütunludur. Tarihi cami, hala işlevini korur.
Koca Sarnıç
Koca Sarnıç, Tavas Ovasında, Orta Mahalle sınırları içinde yer alır. Moloz ve kesme taştan inşa edilmiştir. Dışta çok kenarlı olan yapı, içte daire şeklinde tasarlanmıştır. Üzeri taş bir kubbe ile örtülüdür. Tarihi sarnıca, üzeri alınlıkla süslü yuvarlak kemerli bir kapıdan girilir. 1812 - 13 tarihli Osmanlıca kitabe, bu alınlık üzerine yerleştirilmiştir. Koca Sarnıç, bütünüyle günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Tavas Eski Mezarlığı
Tavas’a bağlı Yaka Mahallesinde yer alan mezarlık, en eskisi 1640’lı yıllara ait olduğu belirlenen tarihi mezar taşlarıyla bezelidir. Bazısı sandukalı olan mezarların bazıları ise süslemelidir. Sarıklı, sütunlu ve çeşitli kabartmalarla bezenmiş mezar taşlarının bir kısmında vefat eden kişinin mesleğine ilişkin figürler göze çarpar.
Hanönü Camii
Osmanlı Dönemi’ne ait Hanönü Camii, Tavas’a bağlı Kızılcabölük Mahallesinde yer alır. Tek şerefeli bir minaresi, Barok üslubunda süslemeleri olan tarihi ibadethane, kiremit bir çatı ile kapatılmıştır. Dışı kerpiç olan camide, iç mekanda ahşap detaylara yer verilmiştir. Yakın tarihe restore edilen Hanönü Camii, bakımlı bir bahçe içinde yer alır ve hala ibadete açıktır.
Bılla Çeşmesi
Bılla Çeşmesi, Tavas sınırları içinde Baharlar kavşağında yer alır. Bulla Çeşmesi olarak da anılır. 1831 - 32 yıllarına ait tarihi yapı, kesme taştan, tek yüzlü olarak yapılmıştır. Dikdörtgen formunda çeşmenin üstü sağır kemerle süslenmiştir. Geleneksel Osmanlı çeşmesi, günümüzde de işlevini korur.
Yeni Sarnıç
Tavas, Orta Mahallede yer alan Yeni Sarnıç, 1861 - 62 yıllarında inşa edilmiştir. Sıvalı moloz taştan yapılma tarihi mekan, daire şeklinde tasarlanmıştır. İçinde traverten taşından bir su teknesi bulunur. Geçmişte kubbe ile örtülü olduğu tahmin edilen Yeni Sarnıç, şimdilerde basık külah formunda bir çatı ile kapatılmıştır. Bugüne dek birkaç onarıma tabii tutulmuş ve günümüze kadar gelebilmiştir.
Çamrak Sarnıcı
Çamrak Sarnıcı, Tavas’a bağlı Orta Mahallede, Tavas Ovası üzerinde yer alır. İnşa tarihi bilinmeyen yapı, Osmanlı Dönemi’ne aittir. Moloz taştan yapılmış, kubbe ile kapatılmış tarihi su sarnıcı, bir kısmı zarar görmüşse de bugüne kadar gelebilmiştir. İki su teknesine sahip olan Çamrak Sarnıcı, daire formunda tasarlanmıştır.
Trapezapolis Antik Kenti
Trapezapolis Antik Kenti, Babadağ ilçesi, Boludüzü mevkiinde, Bekirler Mahallesi sınırları içindedir. Arkeolojik kazıların yapılmadığı tarihi yerleşim yerinde, bazı yapı kalıntıları göze çarpar. Bunlar, Roma ve Bizans Dönemlerini işaret eder. Antik kente ait yapıların yeraltında kaldığı tahmin edilir. Trapezapolis mevkii, günümüzde doğa yürüyüşü etkinliklerinin gözde rotaları arasında yer alır.
Herakleia Hieronu
M.S. 1. yüzyılda kurulmuş Herakleia Hieronu, Tavas ilçesi sınırları içinde Babadağ’ın eteklerinde keşfedilmiştir. Ören Sırtı, Kocapınar mevkii olarak bilinen bu alan, taş plaka üzerine işlenmiş mitolojik karaktere ilişkin kabartmalarla bezelidir. Kutsal alanda, anıt mezar da dikkat çeker. Apollon, Pan, Dionysıs, Artemis ve Herakles’in dahil olduğu kabartmalar ve 12 burca ait semboller Roma devrine aittir. Hieron, bir höyüğün içindedir. Buradan çıkarılan araç ve objeler, Pamukkale Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir.
Düvenönü Cami
Babadağ ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesinde konumlu Düvenönü Cami, 1842 yılında inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi’ne ait kutsal mekan, taş, ahşap ve tuğladan yapılmıştır. 3 kısımdan oluşan mihrap, kalem işi ve kabartmalarla süslenmiştir. Taş minaresindeki şerefe, mukarnaslıdır. Kapı ve pencereleri yuvarlak kemerli olan tarihi ibadethane, hala işlevini korur.
Bekilli Mezarlığı
Tespit edilebilenler arasında en eskisi 1845 yılına ait olan tarihi mezarları ile bu kabristan, Osmanlı Dönemi’nde kurulmuştur. Geç Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşlarına merhuma ait bilgiler ve dualar işlenmiştir. Kayrak taşı ve mermer taşlar, o yılların mezar mimarisini yansıtır. Bekilli Mezarlığı’nda hala defin işlemleri yapılmaktadır.
Colossae Antik Kenti
Honaz Dağı’nın kuzey yamacında, Aksu Çayı’nın kıyısında kurulmuş olan Colossae Antik Kenti, Frigya’nın önemli noktalarından biri ve en büyük kentlerindendir. Tarihi yerleşim yeri, en güçlü devrini Persler Dönemi’nde yaşamış, M.S. 1. yüzyılda gerçekleşen deprem neticesinde zarar gördüğü için boşaltılmıştır. Colossae’da kaya ve ev tipi mezarlar ile Osmanlı Dönemi’ne ait kale kalıntıları yer alır.
Sultan Murat Camii
Honaz ilçesindeki Yukarı Mezarlık mevkiinde yer alan Sultan Murat Camii, 15. yüzyıla aittir. Sultan II. Murat tarafından inşa ettirilmiş kutsal mekan, taş ve tuğladan yapılmıştır. Bugünkü yerleşim yerinden uzakta, bakımsız bir halde olsa da bir kısmı günümüze kadar gelebilmiştir. Kubbesi yıkılmış, tromp ve kasnak kısmı ile duvarları ayakta kalabilmiştir. Kare planlı yapı, Osmanlı Dönemi mimarisine ilgi duyanlar tarafından ziyaret edilebilir.
Honaz Kalesi Surları
Honaz Kalesi, Bizanslılar devrinde kurulmuştur. Savunma amacıyla inşa edilmiş kalenin kuzeyinde konumlanmış olan surları, girintili olarak tasarlanmıştır. Bölgede hüküm sürmüş medeniyetler tarafından kullanılmış olan kaleden geriye yalnızca su sarnıcı ve surları kalmıştır. Kalıntıların tamamı, Kaletepe mevkiinde yer alır.
Honaz Kalesi Su Sarnıcı
Kale ile beraber Bizans Dönemi’nde inşa edildiği tahmin edilen Honaz Kalesi Su Sarnıcı, Kaletepe mevkiinde konumlanmıştır. Tonozlu bir çatıyla kapatılmış dikdörtgen formlu yapı, taştan inşa edilmiştir. Bir kısmı yıkılmış vaziyette olsa bugüne kadar ulaşabilmiştir. Tavan örtüsü büyük ölçüde yok olmuş sarnıcın yakınında ve kale surları da görülebilir.
Dereçiftlik Köprüsü
Honaz’a bağlı Dereçiftlik Mahallesinde yer alan köprünün mimari üslubu, Roma devrini işaret eder. Taştan yapılma tek kemerli köprü, hala akmakta olan dere üzerindedir. Tarihi yapı, Antik Çağ’ın önemli güzergahlarından birinde konumludur. Farklı zamanlarda yapılan onarımla bugüne kadar gelebilmiş Dereçiftlik Köprüsü, hala işlevini korur.
Yatağan Baba Türbesi
Serinhisar ilçesi, Yatağan Mahallesinde yer alan kutsal yapı, 1244 - 45 yıllarında inşa edilmiştir. Kagir yapıda, Selçuklular zamanında bölgenin kontrol altında tutulması için çabalamış Yatağan Baba, oğlu ve eşine ait sandukalar bulunur. Konik bir sac çatıya sahip olan Yatağan Baba Türbesi, bugüne dek pek çok defa onarılmış, özgün halinden uzaklaşmıştır. Tarihi yapının önünde bir de mezarlık bulunur.
Aziz Philippus Köprüsü
Aziz Philippus Köprüsü, Pamukkale’de bulunan Hierapolis Antik Kenti’ne ait yapılardan biridir. Kentin Aziz Philippus Kapısı tarafında bulunan bu köprü, traverten taşından yapılmıştır. St. Philippe Martyrion yolunda konumludur. Tek gözlü ve kemerli yapı, kutsal alana giden yolun önemli bir parçasıdır.
Direkli Kilise
Pamukkale Hierapolis Antik Kenti’nde konumlu Direkli Kilise, M.Ö. 7. yüzyılda inşa edilmiştir. Üç nefli kilisedeki geçişler direklerle sağlanmıştır. Günümüze kalıntıları ile ulaşabilmiş kutsal mekanın tonozlu bir çatı ile kapatıldığı tahmin edilir.
Hierapolis Büyük Hamam Kompleksi
Hierapolis Büyük Hamam Kompleksi, Pamukkale Hierapolis Antik Kenti’nde bulunur. Roma Dönemi yapısı, duvar, sütun ve tonoz kalıntılarıyla bugüne kadar ulaşabilmiştir. Kalıntılar incelendiğine hamamın iç kısımlarında mermer kalıntıları keşfedilmiştir. M.S. 2 yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen tarihi yapı, büyük bir avlunun çevresine yerleştirilmiştir.
Hüsamettin Bey Türbesi
Hüsamettin Bey Türbesi, Baklan’a bağlı Tekke Mahallesinde yer alır. Kitabesi bulunmayan yapının Geç Selçuklu ya da Osmanlı Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilir. Sade bir taş işçiliği ile bezeli kapının ardında Hüsamettin Bey ve ailesine ait 4 mezar bulunur. Kesme taştan inşa edilmiş kutsal yapı, kubbelidir. Türbe, birkaç defe onarıma tabii tutulmuş olup hala ziyarete açıktır.
Boğaziçi Mahallesi Camii
Baklan ilçesinde yer alan kutsal mekan, 1767 - 68 yıllarında inşa edilmiştir. Boğaziçi Mahallesi’nin merkezinde konumludur ve çevre sakinleri tarafından Eski Camii adıyla da anılır. Taş ve kerpiçten yapılmış caminin içi, kalem işi ile süslenmiştir. Ahşap direkli yapı, hala ibadete açıktır.
Beşparmak Dağı Tapınak Alanı
Baklan ilçesi, Hayrettin Mahallesi sınırları içinde, Beşparmak Dağı yamacında keşfedilmiş tapınak alanı, ilçe merkezine yaklaşık 10 km mesafededir. Baklan Ovası’nı tamamen gören ve geniş açılı bir manzaraya hakim olan kutsal yer, Çalca Tepesi mevkiindedir. Tapınak kalıntısı, Roma devrine aittir.
Atatürk ve Etnografya Müzesi
Atatürk ve Etnografya Müzesi, Merkezefendi ilçesinde yer alan 19. yüzyıla ait tarihi bir konakta kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün Denizli’deyken konakladığı tarihi yapı, orta sofalı ve iki katlıdır. Başlı başına bir eser olan müzenin giriş katında, Denizli’ye dair etnografik öğeler sergilenir. İkinci katta ise Atatürk’ün şahsi eşyaları ve çalışma odası görülebilir.
Kaleiçi Çarşısı
Asırlar önce inşa edilmiş Kaleiçi Çarşısı, Merkezefendi ilçesi, Saraylar Mahallesinde yer alır. Traverten taşından yapılma Denizli Kalesi surlarının bir bölümüyle çevrelenmiş tarihi çarşı, bugün de Denizli’ye gelenlerin mutlaka ziyaret ettiğini noktalardan biridir. Kente özgü pek çok şeyin satıldığı yüzlerce yıllık dükkanlarda, süs eşyası ve el sanatlarına dair objeler bulunabilir. Çarşının üzeri, şeffaf bir örtü ile kapatılmıştır.
Abdüllüoğlu Evi
Pamukkale ilçesi, Atalar Mahallesinde konumlu tarihi konak, 1882 yılına aittir. Osmanlı Dönemi sivil mimari örneği, kerpiç ve ahşaptan yapılmış, kırma çatı ile örtülmüştür. Açık sofalı Abdüllüoğlu Evi’nin tavanları ahşap oymalarla, ahşap sütunlarının arası Bursa kemerleriyle bezenmiştir. 2003 yılında yangın sonucu zarar gömüş, 2012’de asıl hali muhafaza edilerek büyük bir onarımla ayağa kaldırılmıştır.
Tarihi Balcı Evi
Tarihi Balcı Evi, Pamukkale ilçesi 15 Mayıs Mahallesine konumlanmıştır. Bakımlı bir bahçenin içine kondurulmuş L planlı ev, iki katlıdır. Ahşap pencerelere sahip yapı, Balcı Konağı olarak da anılır. 2012’de gerçekleşen restorasyon sonrasında evin yanına dükkan, kafe ve etkinlik salonu eklenmiş, Balcı Evi ise Bez Bebek Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Kayalık Camii
Kayalık Camii, Pamukkale’nin 15 Mayıs Mahallesinde bulunur. 1795 - 96 yılına ait olan tarihi ibadethane, uzun bir kubbe ile süslenmiştir. Ahşap minberi, kemerli pencereleri, özenle işlenmiş süslememeleri dikkat çekicidir. Tek şerefeli minaresi ile beraber bugüne kadar ayakta kalabilmiş kutsal mekan, hala kullanılır.
Sürücü Evi
Sürücü Evi, Pamukkale’nin Fesleğen Mahallesinde yer alır. 1908 yılına ait gösterişli yapının süslemeleri hayranlık uyandırır. Mekanın önünde, sütunların üzerine yerleştirilmiş işlemeli bir üçgen alınlık bulunur. Pencereleri ahşaptır, bahçesi bir hayli bakımlıdır. İki katlı yapı, günümüzde ziyarete açıktır. 2013 yılında yapılan restorasyon sonrası kültürel aktivitelerin düzenlendiği bir sosyal merkez olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Hacıeyüplü Taş Köprü
Hacıeyüplü Taş Köprü, Merkezefendi ilçesinde kendisi ile aynı adı taşıyan mahallede yer alır. Denizli - Sarayköy yolunda konumlanmıştır. Yaklaşık 6,30 metre uzunluğundadır. Tek gözlü ve kemerli yapı, Osmanlı Dönemi’ne aittir ve günümüzde halen kullanılır.
Konyalıoğlu Evi
Konyalıoğlu Evi, Merkezefendi ilçesinin bağlı Altıntop Mahallesinde yer alır. İki katlı kagir yapı, Geç Osmanlı Dönemi’ne aittir. İkinci kata yapının dışında yer alan ahşap merdivenlerle ulaşılır. Tarihi ev, ahşap süslemeler ve Bursa kemerleriyle donatılmıştır. Dışı mavi renkte olduğu içi çevre sakinleri tarafından Mavi Ev olarak anılır. Yakın tarihte onarımdan geçirilen Konyalıoğlu Evi, belediyeye ait bir kafe olarak ziyarete açıktır.
Osman Bey Konağı
1903 yılında Osman Bey tarafından yaptırılmış olan tarihi konak, Merkezefendi’nin Altıntop Mahallesinde yer alır. Bodrum ile beraber iki katlıdır. Uzun pencereleri ile dikkat çeken Osman Bey Konağı, yeşil renkli olduğu için Yeşil Ev adıyla da anılır. Bakımlı bir bahçesi olan yapı, yakın yıllarda onarıma tabii tutulmuş olup günümüzde belediyeye ait bir restoran olarak kullanılır.
Vakıflar Hamamı
Diğer adı ile Germiyanoğulları Hamamı, Merkezefendi ilçesinin Saraylar Mahallesinde yer alır. 14. yüzyıla ait bu yapı, ılıklık, sıcaklık ve soğukluk kısımlarından oluşur. Taş ve tuğladan inşa edilmiş mekan, çeşitli onarımlarla bugüne kadar gelebilmiştir. Çifte hamam olarak tasarlanmışsa da günümüzde yalnızca erkekle bölümü hizmeti açıktır. Kadınlar hamamı, farklı amaçlarla kullanılır.
Üzüm Dedesi Türbesi
Üzüm Dedesi Türbesi, Merkezefendi ilçesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’nde ait kutsal mekan, Üzüm Dede olarak anılan Şeyh Hüseyin Hulusi Efendi’nin kabrine ev sahipliği yapar. Kubbesi olan türbe, yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Kemerli kapısındaki süslemeleri ile beraber günümüze iyi durumda ulaşabilmiştir.
Merzeci Değirmeni
Merzeci Değirmeni, Merkezefendi ilçesi, Altıntop Mahallesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’nde un fabrikası olarak inşa edilmiş yapı, üç katlıdır. Merzeci Değirmeni, fabrika ve han binalarından oluşur. Moloz taş ve tuğladan inşa edilmiş iki bina da 2013 yılında özgün görüntüsü korunarak restore edilmiştir. Tarihi mekan, günümüzde sanat aktiviteleri ve atölyeleri ile belediyeye bağlı gençlik merkezi olarak kullanılır.
Üzerlik Tren İstasyonu
Üzerlik Tren İstasyonu, Merkezefendi ilçesinin Üzerlik Mahallesinde yer alır. 1890 yılına ait istasyon, İngilizler tarafından yapılmış, biri lojman olmak üzere iki binadan oluşur. Bu iki bina, tek katlı olarak tasarlanmış, moloz ve kesme taştan inşa edilmiştir. Tarihi mekan, şimdilerde kullanılmadığı için bakımsız durumdadır.
İlbade Mezarlığı
Aynı adlı mahallede, Merkezefendi ilçesinde yer alan İlbade Mezarlığı¸ Selçuklu ve Osmanlılara ait mezar taşlarıyla, kentte tespit edilebilmiş en eski mezar olarak bilinir. Yapılan araştırmalarda mezarlık mevkiinde pek çok günlük eşya ve seramik parçaları keşfedilmiştir. Koruma altına alınan mezarlığın, 12. yüzyıl itibariyle kullanılmaya başlandığı tahmin edilir. Mezar taşları, sanduka ve kitabeleri ile İlbade Mezarlığı, bölgenin geçmişini gözler önüne seren bir müze gibidir. Şeyh Mehmet Şirvani Türbesi de bu mezarlıkta yer alır.
Kızılcabölük Tekstil Müzesi
Kızılcabölük Tekstil Müzesi, Tavas ilçesinin Kızılcabölük Mahallesinde konumlu tarihi bir binada ziyaretçilerini karşılar. Taştan inşa edilmiş iki katlı yapıda giriş kat, el sanatları merkezi, bodrum kat ise müze bölümüdür. Müzede tarihi dokuma gereçleri ilgi çekicidir. Mekanın her köşesi, geçmişten bir iz barındırırken bahçede Antik Çağ’a ait yapı öğeleri sergilenir.
Kaklık Mağarası, aynı adlı mahallede, Honaz ilçesinde yer alır. 5 metre kadar yeraltında olan mağarada traverten de bulunur. Güneş ışığını içeri davet eden genişçe bir girişe sahip olan mağaranın çeşitli yerlerinde su kaynakları vardır. Bu durum, Kaklık Mağarası’nda sarmaşık vb. bitkilerin oluşmasını sağlamıştır. Damlataş ve sarkıtların süslediği mağara, güvenli bir şekilde gezilebilmesi için belediye tarafından ışıklandırılmıştır.
Hierapolis Antik Tiyatrosu
Hierapolis Antik Tiyatrosu, aynı adlı antik kentin bir parçası olarak Pamukkale’de yer alır. Roma hükümdarı Septimius Severus Dönemi’nde, M.S. 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Döneme dair kabartmalarla süslenmiş antik kent, 8 basamaklıdır ve 9 kısımdan oluşur. Yakın tarihte restore edilen tarihi yapı, günümüzde sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan özel bir mekandır.
Hierapolis Antik Kenti
Pamukkale’nin sembol yerlerinden biri olan Hierapolis Antik Kenti’nin Frigler Dönemi’nde kurulduğu tahmin edilir. Tapınak gibi ibadethanelerle çevrili olması nedeniyle Kutsal Kent olarak bilinen antik yerleşimde, pek çok medeniyete dair izler bulunur. Tripolis ve Laodikya şehirlerine yakın bir konumdadır. Çağlar değişirken medeniyetler üzerindeki etkisini ve önemini yitirmeyen Hierapolis’te, farklı uygarlıkların izlerini taşıyan ve günümüze kadar ulaşmış tarihi yapılar bulunur. St. Philippe Martyrion Kilisesi, Hierapolis Antik Tiyatrosu, hamam, havuz, kale kalıntısı, nekropol, çeşme, antik kentin ihtişamlı kapıları ve surları… Hierapolis Antik Kenti, bölge tarihine tanıklık etmek isteyenlerin görmek isteyeceği pek çok detayı barındıran özel bir yerdir.
Hierapolis Antik Havuz
Pamukkale’nin en özel yerlerinden biri olan Hierapolis Antik Havuz, aynı adlı antik kentin içinde yer alır. Kleopatra Havuzu olarak bilinen tarihi havuz, deprem sonucunda oluşmuştur. Çukurun içinde biriken termal su, Roma Dönemi’nin gözde şifa merkezlerinden biri olarak kullanılmış, çevresindeki hamamlarla beraber antik havuz, her dönem hak ettiği ilgiyi görmüştür. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan antik havuz, günümüzde de şifalı kaplıca suyuyla pek çok kişiyi ağırlar. Depremde havuzun oluştuğu yere yığılan sütun ve taşlar, eşsiz bir görüntü oluşturur ve bugün birçok kişinin burayı ziyaret etme sebebidir.
Pamukkale Travertenleri
Muazzam görüntüsü nedeniyle ile Pamukkale adını almış ve bulunduğu ilçeye adını vermiş travertenler, doğal yollarla oluşmuş bir tabiat harikasıdır. Bu doğal güzellik, kaplıca suyunun kimyasal reaksiyon sonucu kayaları tabaka halinde yontmasıyla oluşur. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale Travertenleri, tablo gibi kusursuz görüntüsüyle pek çok kişiyi kente davet eder. Tabiatın mirası olan travertenlerin, çevre kirliliği ve insan teması nedeniyle beyazlığını kaybetmesi söz konusu olduğu için günümüzde yalnızca bir bölümünün gezilmesine izin verilir.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi
Yüzlerce yıllık bir Roma hamamında hizmet veren Hierapolis Arkeoloji Müzesi, 1984 yılında kurulmuştur. Pamukkale’de konumlanan müze binası, birkaç kez yenilenmiştir. Denizli’de keşfedilmiş antik kent ve höyüklerden çıkan objeler, heykel ve lahitler bu müzede sergilenir. Üç bölümden oluşan antik hamamın yanı başında, gymnasium ve kütüphane olarak kullanılmış açık alanlar vardır ve bu alanlar da sergi için kullanılır.
St. Philippe Martyrion
St. Philippe Martyrion Kilisesi, Pamukkale’de keşfedilmiş Hierapolis Antik Kenti’nin içinde yer alır. Kilise, antik şehirde en dikkat çekici yapılarından biridir. St. Philippe, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biridir. Onun adına yapılan kilisenin Hristiyanlığı yaymak amacıyla M.S. 4. yüzyılın sonu, M.S. 5. yüzyılın başında inşa edildiği tahmin edilir.
İnceğiz Kanyonu
Tabiatın hediyelerinden biri olan İnceğiz Kanyonu, aynı adlı mahallede, Kale ilçesinde keşfedilmiştir. Çevre sakinleri tarafından Arapapıştı olarak bilinir. Yeşile çalan rengiyle kanyonu süsleyen akarsu, kıvrımlı kayalar arasında büyüleyici bir görüntü yaratır. Tabiat aşıklarının görmek isteyeceği İnceğiz Kanyonu, Kale ilçesinden yaklaşık 45 km uzaklıktadır.
Güney Şelalesi
Doğadan insanlığa bir armağan olan Güney Şelalesi, bulunduğu ilçenin adını almıştır. 20 metre yükseklikten tüm güzelliği ile çağlayan Güney Şelalesi, döküldüğü yerde durgun bir gölet oluşturarak Büyük Menderes Irmağı’yla buluşur. Süzüldüğü kayalıkların ardında bir mağara yaratmış olan tabiat harikası, yosun bağlamış kayalıklar üzerinde rengarenk, pırıl pırıl bir görsel şölen yaratır.
Acı Göl
Çardak ilçesinde yer alan Acı Göl, diğer adı ile Çardak Gölü, tektonik bir göldür. Acıtuz Gölü olarak da anılır. Bir kısmı Afyonkarahisar’ın Dazkırı ilçesinde kalan göl, potasyum, sülfat ve sodyum açısından zengindir. Suların çekildiği dönemde göl bembeyaz bir görüntüye bürünür. Başta flamingo olmak üzere birçok kuş türünün yuva olarak tercih ettiği Acıgöl’ün çevresinde, gölden çıkarılan tuzu hammadde olarak kullanan sanayi işletmeleri bulunur. Acı Göl, kuşların göç ettiği dönemde muazzam bir manzaraya ev sahipliği yapar ve Denizli’ye gelen doğaseverlerin görmek isteyeceği eşsiz bir güzelliktir.
Hançalar Köprüsü
Çal ilçesinde bulunduğu mahalle ile aynı adı taşıyan Hançalar Köprüsü, Büyük Menderes Irmağı’nı süsler. İnşa zamanı bilinmeyen tarihi köprü, Osmanlı Dönemi mimari özellikleri taşır. Üç gözlü ve yuvarlak kemerli olarak taştan yapılmış olup 1886 ve 1934 yıllarında onarım görmüştür. Tarihi ticaret yolları rotasında kalan köprünün pek çok kervana geçit verdiği tahmin edilir. Hançalar Köprüsü, hala kullanılabilir durumdadır.
Apollon Lairbenos Tapınağı
Apollon Lairbenos Tapınağı, Çal ilçesine bağlı Bahadınlar (Bahadırlar) Mahallesinde, Menderes Vadisi’ni gören Asartepe mevkiinde yer alır. Apollon Lermenos Tapınağı olarak da anılan bu yapının M.S. 2. yüzyılda Romalılar tarafından yapıldığı tahmin edilir. Engebeli yollardan geçerek ulaşılabilen tapınakta, sunak, sütun kaideleri, kabartmalarla süslü friz kalıntıları keşfedilmiştir. Kutsal mekan, hala dikkat çekici parçalarıyla bulunduğu tepeyi süslemeye devam eder.
Süleymanlı Yayla Gölü
Süleymanlı Yayla Gölü, Buldan ilçesinin yaklaşık 1150 metre rakımlı tabii güzelliğidir. Süleymanlı Mahallesindeki yaylada yer alan bu göl, endemik bitki türleri, kuş ve çeşitli hayvanların yaşam alanıdır. Yaz aylarında zarafet timsali nilüferlerle bezenen Yayla Gölü, 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altındadır. Bol oksijenli yemyeşil doğasıyla görenleri etki altına alan bu güzelliğin eşsiz manzarasına karşı kamp yapılabilir.
Tarihi Buldan Evleri
İlçenin pek çok yerinde karışılan Tarihi Buldan Evleri’nin büyük bir bölümü ilçe merkezinde toplanmıştır. Taş, kerpiç ve ahşaptan yapılma cumbalı evler, en fazla üç katlı olarak planlanmıştır. Taş sokaklar boyunca sıralanan evlerin dışı rengarenk, kapı ve pencereleri ahşaptır. Bazılarının iç mekanı işlemelerle bezenmiştir. Pek çoğunun giriş katı, meşhur Buldan bezinin üretildiği dokuma atölyesi olarak kullanılmıştır. Geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden kalma tarihi evlerin bir kısmı restore edilmiştir.
Kısık Kanyonu
Çal ilçesinden yaklaşık 7 km uzaklıkta bulunan Kısık Kanyonu, Büyük Menderes Vadisi’ni süsleyen güzelliklerden biridir. Trekkingcilerin mutlaka ziyaret etmek isteyeceği kanyonda Roma ve Bizans devirlerine ait kaya mezarı kalıntıları da keşfedilmiştir. Gezinti alanı olarak kurulmuş ahşap köprü sayesinde kanyonun büyük bir bölümü görülebilir. Sarp kayalıkların yarattığı yamaçlar, heybetli görüntüsü ile hayranlık uyandırır. Çevresinde kampa uygun yerler bulunan Kısık Kanyonu’nda rafting yapılabilir.
Akhan Kervansarayı
Pamukkale ilçesinin Akhan Mahallesinde konumlu tarihi kervansaray, 1253 - 54 yıllarında inşa edilmiştir. Selçuklu devrine ait bu yapının açık kısmı, kare formda, avlulu olarak tasarlanmış, kapalı kısmı ise sahınlara bölünmüştür. Tonoz ve revaklarla süslenmiş yapı, kemerli ve işlemeli bir taç kapısına sahiptir. Akhan Kervansarayı, 2011 yılında restore edilmiş olup günümüze otel ve restoran olarak hizmet verir.
Tabea Antik Kenti
Kale ilçesinde yer alan ve kaya üzerine oyulmuş bir kale görüntüsüne sahip olan Tabea Antik Kenti, Helenistik Çağ’de kurulmuştur. Yakın bir tarihe kadar yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bugünlerde arkeolojik kazıların gerçekleştiği, birçok bulgunun gün yüzüne çıkarıldığı yerleşim yerinde, günümüze dek ulaşmış tarihi yapılar gözlenir. Roma Dönemi’nde inşa edildiği tahmin edilen kaya üzerine oyulmuş nişli bir yapı, tek odalı kaya evler, Osmanlılardan kalma ahşaptan yapılmış Cevher Paşa Camii, antik kentin içinde yer alan yapılardır.
Yazır Camii
Acıpayam ilçesinin tarihi değerlerinden biridir Yazır Camii. Aynı adlı mahallede konumlanmış olan kutsal mekan, 1802 senesinde Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen plana sahip olan Yazır Camii, ağaçtan yapılma direklerle desteklemiştir. İç mekanda bitki motiflerinin resmedildiği süslemeler, tarihi ibadethaneyi özel kılan detaylar arasındadır.
Tokalı Kanyonu
Çivril’in büyüleyici güzelliğe sahip yerlerinden biridir Tokalı Kanyonu. Akdağ Kanyonu adıyla da bilinen bu güzellik, kusursuzca yarılmış kaya kütleleriyle görenlerde büyük bir hayranlık uyandırır. Kanyonda en geniş geçit 4 metre, en dar geçit ise 1,5 metredir. Dar olan geçit, bölge sakinleri arasında efsanelerin doğmasına neden olmuştur. Romalıların burada tonlarca ağırlıkta altın sakladığı efsanesi dilden dile dolaşmış, geçilmesi güç denilen dar kısım, 1993 senesinde keşfedilmiştir. Tokalı Kanyonu, doğa aşıklarının mutlaka görmek isteyeceği eşsiz güzelliklerle çevrilidir. Kanyonun yamacından Işıklı Gölü’nün etkileyici manzarası da seyredilebilir.
Çardakhan Kervansarayı
Çardak ilçesinde yer alan tarihi yapı, Selçuklular Dönemi’nde Alaeddin Keykubat tarafından 1230 yılında yaptırılmıştır. Aslan kabartmaları, insan ve balık figürleri ile bezeli han, genişçe kare bir avlu ve altı kısımdan oluşur. Yapıldığı dönemde lüks bir konaklama ve ticaret merkezi olmuştur. Kervansaray, bir süre Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesi sınırlarında kalmış, o zamanlarda Hanabat adıyla anılmıştır. Çardak Kervansarayı olarak da bilinen tarihi yapı, Kurtuluş Savaşı esnasında ambar olarak kullanılmış olup bugüne dek sağlam şekilde gelebilmiştir.
Bekilli Deresi
Bekilli topraklarından geçen Bekilli Deresi, Türkiye’nin en güzel rafting parkurlarından biridir. Farklı zorluk seviyelerine sahip olan Bekilli Deresi rafting parkuru, sporseverlerin uğrak yerlerindendir. Köpüklü suyuyla çağlayan dere, coşkulu bir görüntü yaratır. Derenin çevresinde dinlenme yerleri bulunur.
Tekkeköy Kaplıcası
Tekkeköy Kaplıcası, Sarayköy ilçesine 20 km uzaklıktadır. İçme ve banyo olarak kullanılan, şifa arayanların uğrak merkezi kaplıca, kükürt açısından zengindir. Kaplıca kaynağının çevresinde konaklama tesisi ve kadınlara hizmet veren Romalılardan kalma tarihi bir hamam bulunur.
Alacain Örenyeri ve Mağaraları
Acıpayam ilçesinde, bulunduğu mahalleye adını veren Alacain Örenyeri ve Mağaraları, ilçe merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta konumlu arkeolojik sit alanıdır. Alicin Örenyeri adıyla da anılır. Antik Roma ve Bizans devirlerinde yerleşim yeri olarak kullanılmış bu alanda, kale, kilise ve nekropol kalıntıları keşfedilmiştir. Doğal oluşum mağaranın içinde Hz. İsa’nın resmedildiği fresklerle bezeli kilise buluntusu dikkat çekicidir. Nekropol bölümü, taş işçiliğini süslü lahitleriyle dikkat çeker.
Oğuz Baba Türbesi
Oğuz Baba ya da Oğuz Dede Türbesi olarak anılan kutsal mekan, Acıpayam ilçesi Oğuz Mahallesinde yer alır. Türbe, hangi tarihlerde yaşam sürdüğü bilinmeyen, bölgenin Türkleşmesini sağlayan Oğuz Türklerine mensup olan bir kişinin kabrine ev sahipliği yapar. Yakın zamanda restore edilen tek odalı yapı, günümüzde ziyarete açıktır.
Kapuz Deresi Mağarası
Acıpayam’a bağlı Gölcük Mahallesi sınırları içinde yer alan Kapuz Deresi Mağarası, aynı adlı vadide konumludur. Roma devrinde yerleşim yeri olarak kullanıldığı düşünülen mağarada, Antik Çağ’a ait kalıntılar keşfedilmiştir. Kapuz Deresi Mağarası, ulaşım açısında zorlu bir rotaya sahiptir. Bu nedenle tırmanma konusunda profesyonel kişiler tarafından ziyaret edilir. Önünde şelale ve dere bulunan mağara, hoş bir manzara yaratır.
Buldan Çarşı Camii
17. yüzyıla ait Osmanlı camisi, ilçe merkezinde yer alır. Yanı başındaki küçük, tarihi çarşı ile hoş bütünlük oluşturan kutsal mekanın tamamı taştan inşa edilmiştir. Düz, kırma çatılı ile örtülmüş, tek şerefeli taş bir minareyle taçlandırılmıştır. Onarımlardan geçen ve halen işlevini sürdüren tarihi ibadethanedeki ahşap süslemeler hayranlık uyandırır.
Büyük Tekke Türbesi
Buldan ilçesi Yenicekent Mahallesinde konumlu Büyük Tekke Türbesi, Emir Sultan Türbesi olarak da bilinir. Sekizgen şeklinde tasarlanmış ve kubbe ile örtülmüş yapının inşa zamanı belli değildir. Tek sandukaya sahip kutsal mekanda kimin yattığı bilinmemektedir. Türbenin hiç penceresi yoktur. Etrafında, Tripolis Antik Kenti’ne ait kalıntılar yer alır.
Belediye El Sanatları ve Kültür Merkezi
Belediye El Sanatları Kültür Merkezi, Buldan’ı yakından tanımak isteyenlerin ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Cumhuriyet Dönemi’nde inşa edilmiş Eski Hükümet Konağı’nın restore edilmesiyle hizmete açılan kültür merkezinde, dokuma tezgahları ve gereçleri ile çeşitli kültürel öğeler sergilenir. Dokuma işleminin de yapıldığı Belediye El Sanatları Kültür Merkezi’nde alışveriş ve dinlenme imkanı bulunur.
Abbas Camii
Abbas Camii, Buldan’ın merkezinde konumlanmıştır. 18. yüzyıla ait Osmanlı Dönemi camisinin kesme taştan örülmüş duvarları, vitraylı ve yuvarlak kemerli pencerelerle süslenmiştir. Minber, mahfil ve pencere gibi pek çok yapı öğesi, ahşaptır. İşlemelerle donatılmış bu öğeler, dikkat çekicidir. Tek şerefeli tuğla minaresinde, kat kat örülen şerefenin altı renklendirilmiştir. Tarihi ibadet yeri, 2013’te özellikleri muhafaza edilerek tamir edilmiş olup hala işlevini korur.
Evliyazadeler Konağı
Evliyazadeler Konağı, Buldan’ın merkezinde yer alır. 19. yüzyıldan kalma Osmanlı mimarisi örneği, iki katlı kagir bir yapıdır. Küçük bir bahçe içine yerleştirilmiş olan bu yapı, ahşap kapı ve merdivenleriyle ilgi çeker. Bacaları, gerdanlıklarla süslüdür. 2007’de restorasyonla hayata dönen Evliyazadeler Konağı, şimdilerde kafe ve yöresel ürün marketi olarak ziyaret edilebilir.
Beyler Sokağı
Beyler Sokağı, Buldan’ın merkezinde yer alır. Farklı renklere boyanmış tarihi köşk ve evlerin sıralandığı bu sokak, Buldan’ın geçmişine yolculuk etmek isteyenleri karşılar. Beyler Sokağı, kimisi iş yeri kimisi konut olarak kullanılan tescilli yapıları ile özgünlüğünü koruyan tarihi duraklardan biridir.
Kesikbaş Çeşmesi
Kesikbaş Çeşmesi, Buldan’ın merkezinde, Yukarı Bucak mevkiinde konumludur. Cumhuriyet Dönemi’ne ait bu yapının geçmişte dokumacılar tarafından iplik boyalarını yıkama amacı ile kullanıldığı söylenir. Çeşmenin bir bölümünde iplik boyamak için yapılmış bir havuz bulunur. Yol çalışmaları sebebiyle zarar gören Kesikbaş Çeşmesi, yenileme sürecine dahil edilmiştir.
Kayıpazarı Camii Minaresi
Kayıpazarı Camii Minaresi, ibadethanesi yıkılmış ve yalnız kalmış minarelerden biridir. Çal ilçesinin merkezinde yer alan ve 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen caminin mimari yapısı hakkında detaylı bir bilgi bulunmamaktadır. Silindir şeklinde tasarlanmış minare tuğladan örülmüş, kare kaidesi ise moloz taştan inşa edilmiştir. Kutsal mekanın çevresinde yüzlerce yıl önce Kayı Pazarı kurulduğu ve çevresinde Rumlara ait dükkanların bulunduğu söylenir.
Kocaköy Camii
Çal ilçesine bağlı Kocaköy Mahallesinde konumlu tarihi ibadethane, Şalvan (Şeyh Elvan) Cami adıyla da anılır. 1800 - 1801 yıllarında yapılmıştır. Osmanlı Dönemi camisi, kırma çatı ile örtülmüştür. Ahşap kabartma ve çeşitli süsleme öğelerine sahip kutsal mekana 1950’li yıllarda yapılan onarım çalışması sırasında tek şerefeli bir minare eklemiştir. İç mekanı renklendirilmiş cami, hala işlevini korur.
Mahmut Gazi Türbesi
Mahmut Gazi Türbesi, Çal ilçesinde yer aldığı mahalleye adını vermiştir. Mezarlığın içinde konumlu kutsal mekan, Selçuklu Dönemi komutanlarından Mahmut Gazi’nin kabrine ev sahipliği yapar. Türbe, moloz taştan yapılmış, kubbe ile süslenmiştir. Kemerli kapısının ardında tek sanduka bulunur. Farklı yıllarda yapılan onarımlarla hala ayaktadır ve ziyarete açıktır.
Sait Mehmet Ağa Konağı
Sait Mehmet Ağa Konağı, Geç Osmanlı Dönemi yapılarından biridir. Çal ilçesinin Ortaköy Mahallesinde yer alır. Sait Mehmet Ağa Sarayı adıyla da anılan tarihi mekan, iki katlıdır. Taştan yapılmış duvarlarının ardında özenle işlenmiş kalem işi süslemeler barındırır. Ahşap pencere ve dolapları ile dönemin mimari üslubunu yansıtan tarihi konak, renkli bezemeleriyle görenlerde hayranlık uyandırır.
Çal Çarşı Camii
Çal ilçesinin merkezinde bulunan Çarşı Camii, 19. yüzyıla aittir. Tuğla bir minareye sahip olan kutsal mekan, taştan yapılmıştır. Ahşap direklerin taşıdığı ahşap tavan ve kırma çatıyla kapatılmış cami, sade bir mimariye sahiptir. Alçı mihrabı, küçük süslemelerle donatılmıştır. Günümüze kadar birkaç kez tamir görmüş olup hala ibadete açıktır.
Ahmet Çökelez Evi
20. yüzyıla ait Ahmet Çökelez Evi, Çal ilçesinin merkezinde yer alır. Geç Osmanlı Dönemi mimari yapısı, Necip Ağa tarafından yaptırılmıştır. Ahşap ve kafesli pencerelerinin bazıları panjurludur. Sofalı ve ahşap merdivenli iki katlı ev, yıllar boyunca konut olarak kullanılmıştır. Şimdilerde bakımsız duruma olsa da cumbası ve kabartmalarla süslü üçgen alınlığı ile göz doldurur. Günümüzde kullanılmayan yapı, yalnızca dışarıdan görülebilir.
Yaylacık Dağı
Çameli’nin 2150 metre rakımlı dağı, Sofular Mahallesi mevkiindedir. Zengin florasıyla pek çok bitki türünü barındıran Yaylacık Dağı, Denizli’nin yamaç paraşütü ve hava sporları merkezidir. Spor ve heyecan tutkunlarının buluşma yeri, uzun mesafeli paraşüt yarışlarında, Türkiye Paraşüt Şampiyonası ve dünya kupası ayağının düzenlendiği yerdir.
Paşadere Parkı
Paşadere Parkı, Çameli’nin merkezinden geçen Paşa Deresi’nin yanı başında kurulmuştur. Dağdan süzülen derenin oluşturduğu şelale, büyük ilgi görür. İlçeye adını veren çamlar, bu mevkide de göze çarpar. Doğaya kaçış için mükemmel bir rota olan Paşadere Parkı, yürüyüş parkuru, piknik ve kamp alanlarına sahiptir. Her mevsim güzellik saçan mesire yerinde, yeme - içme mekanı vardır.
Eski Pınarlar Camii
Eski Pınarlar Camii, Çardak’a bağlı Gemiş Mahallesinde yer alır. Cumhuriyet Dönemi’ne ait kutsal mekan, ahşap direkli ve tavanlı camilerdendir. Alçıdan mihrabı renklendirilmiş, Osmanlıca yazılarla bezenmiş, iç mekanı ise ahşap süslemelerle donatılmıştır. Cami, kerpiçten yapılmış, düz bir damla örtülmüştür. Dıştan sade bir görüntüye sahip olan ibadethane, hala kullanılır.
Beylerli Mezarlığı
Beylerli Mezarlığı, Çardak’ın Beylerli Mahallesindedir. Mezarlıkta, Osmanlılardan kalma ahşap, mermer ve düz mezar taşları, sandukalar yer alır. Ne zaman kurulduğu bilinmeyen kutsal alanda, tespit edilen en eski mezar taşı 1844 - 1845 yıllarını işaret etse de mezarlığın daha eski yıllara ait olduğu tahmin edilir.
Homa Şelalesi
Çivril ilçesinin tabii zenginliklerinden biri olan Homa Şelalesi, buz gibi berrak suyu ile görenlerde hayranlık uyandırır. Yer aldığı mahalleye Gümüüşsu isminin verilmesini sağlayan bu güzellik, yaklaşık 30 metrelik bir tepeden süzülür. Tatlı su kaynağı, bahar aylarında daha coşkun akar. Temas ettiği kaya kütlesini yeşillendiren Homa Şelalesi’nin çevresi serindir.
Eumania Antik Kenti
Yüzyıllar önce Bergama Krallığı tarafından M.Ö. 159 - 138 yılları arasında kurulmuş olan Eumania Antik Kenti, Çivril ilçesinin yaklaşık 1200 metre yüksekliğindeki Sarıbaba Tepesi üzerindedir. Tarihi yerleşim yerinin ismi, Bergama kralı II. Eumenes’ten gelir. Işıklı beldesi yakınlarındaki bu alan, iki kısımdan oluşur. Nekropol, kale, çeşme ve sur kalıntıları ile bugüne kadar ulaşabilmiş Eumania, Bizanslıları da ağırlamıştır. İzinsiz kazılar ve bakımsızlık nedeniyle zarar görmüşse de tarihi şehir halen gezilebilir durumdadır.
Işıklı Aşağı Camii ve Türbesi
Işıklı Aşağı Camii ve Türbesi, Çivril’e bağlı Işıklı beldesinin Aşağı Mahallesinde yer alır. Yan yana olan kutsal yapıların 19. yüzyıla ait olduğu tahmin edilir. Moloz taştan yapılan kubbeli türbede, sandukası olmayan 6 adet mezar vardır. Yıllar boyu farklı zamanlarda elden geçirilen cami ve türbe, hala ibadete ve ziyarete açıktır.
Bayat Camii
Çivril’in Bayat Mahallesinde yer alan tarihi cami, 1872 - 73 yıllarına aittir. Minaresiz olarak tasarlanmıştır. Taş ve kerpiçten inşa edilmiş kutsal mekan, ahşap direkle destekli düz bir çatıyla örtülüdür. Hala işlevini koruyan caminin en dikkat çekici özelliği, iç duvarları süsleyen kalem işi bezemelerdir.
Beycesultan Türbesi
Beycesultan Türbesi, Çivril’de kendisi ile aynı ismi taşıyan höyük üzerinde yer alır. Devşirme tuğla ve mermerden yapılmış kutsal mekanda Selçuklu Dönemi mimari özellikleri gözlenir. Sekiz köşeli yapının tuğla örgülü kubbesi bulunur. Kemerli bir kapısı ve tek penceresi olan türbede, kesme taştan bir sanduka bulunur.
Dedeköy Camii ve Türbesi
Dedeköy Camii, Çivril ilçesinin Emirhisar Mahallesinde konumludur. 14 ile 16. yüzyıl arasında Osmanlılar tarafından yapıldığı tahmin edilir. Tuğladan örülmüş kubbesi, sekiz köşeli beden üzerine yerleştirilmiştir. Tek şerefeli bir minaresi olan tarihi yapının yanı başında, aynı adlı bir türbe yer alır. Cami ile benzer özellikler taşıyan Dedeköy Türbesi de tuğla örgülü bir kubbe ile örtülmüştür. Kutsal yapının çevresinde, Antik Çağ’a ait mimari yapı parçaları görülebilir. 2003’te elden geçirilmiş olup hala işlevini korur.
Habip Acem Türbesi
Habip Acem Türbesi, Çivril Mezarlığı içinde yer alır. İnşa kitabesi olmayan yapı, Selçuklular zamanında yaşam sürmüş Horasanlı erenlerden Habib-i Acem’in kabrine ev sahipliği yapar. Kutsal mekan, moloz taştan 12 köşeli olarak tasarlanmış ve üzeri külahla kapatılmıştır. Habib-i Acem Türbesi olarak da anılan türbenin nişli bir kapısı vardır.
Işıklı Minare
Çivril’in Işıklı beldesinde yer alır. Camisi yıkıldığı için tek kalan minare, 1677 tarihli bir inşa kitabesine sahiptir. Devşirme malzeme ile yapılmış kare kaide üzerinde yükselen tuğla gövdeli silindir minare, mukarnas tekniğiyle örülmüş şerefesiyle dikkat çeker.
Işıklı Çarşı Camii
Çivril ilçesine bağlı Işıklı beldesinde konumlu Çarşı Camii, Osmanlı Dönemi ibadethanesidir. Avlu ve üç tane şadırvan olan kutsal mekanda tuğla örgülü tek şerefeli bir minare bulunur. Tuğla çerçeveli pencereleri sivri kemerle süslüdür. Çeşitli onarımlarla ayakta kalabilmiş olan tarihi yapı, hala ibadete açıktır.
Işıklı Mezarlığı
Işıklı Mezarlığı, Çivril ilçesi, Işıklı beldesinde bulunur. Kutsal alan, Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşları ile bezelidir. Kabristanın ne zaman kurulduğu bilinmez; ancak sarıklı figürlere sahip mezar taşları ve Geç Osmanlı Dönemi’ne ait Osmanlıca yazıtlar dikkat çekicidir. Mezarların bazıları taş sandukalıdır.
Savranşah Camii
Diğer ismiyle Sebranşah Camii, Çivril’in Savran Mahallesinde konumlanmıştır. 1882 tarihli kutsal mekan, Ömer Ağa tarafından devşirme taş ve kerpiçten inşa ettirilmiştir. Genişçe bir avlunun içine yerleştirilmiş Savranşah Camii’nin kemerli kapısının ardında muazzam el işçiliği örnekleri saklıdır. Tavan ve duvarları kalem işi ile renklendirilmiş, mihrabı mukarnaslı olarak tasarlanmıştır. Ahşap kapı ve minberinde de süsleme öğelerine rastlanır. 2011’de özgünlüğü korunarak elden geçirilmiş olup halen işlevini sürdürür.
Kuva-i Milliye Mezarlığı
Kuva-i Milliye Mezarlığı, Çivril’e bağlı İğdir Mahallesinde konumludur. Hala kullanılan kabristanda, 1893 - 1921 arasındaki yıllara ait mezar taşları dikkat çekicidir. Taşların büyük bir bölümü kitabesizdir. Mezarların bazıları Kuva-i Milliye birliklerinde hayatını kaybedenlere ait olduğu için kutsal mekan bu adla anılır.
Karabedirle Ardıç Ağacı
Bin yılı aşkın bir zamandır yaşayan ardıç ağacı, Çivril’in Karabedirler köyündedir. Çevresi yaklaşık 7,3 metre olan bu ağaç, kokulu ardıç türüdür. 12 ana dalı, ortadan yarılmış gövdesi ile zamana bekçilik etmiş Karabedirle Ardıç Ağacı, koruma altına alınmış tabiat anıtlarından biridir.
Emirhisar Cuma Minaresi ve Mezarlık
Çivril Emirhisar Mahallesindeki yalnız minare, mahalle sakinlerince Cuma Minaresi olarak anılır. Osmanlı devrine ait minarenin taş işçiliği ile bezenmiş şerefesi, göz doldurur. Külahı yıkılmış olan yapının çevresinde tarihi mezarlıklar mevcuttur. Bazılarının taşı vardır ancak kitabeleri yoktur. Geç Osmanlı Devri’ne ait olduğu tahmin edilen mezar alanının çevresi günümüzde de kullanılır.
Işıklı Meydan Çeşmesi
Çivril ilçesi Işıklı beldesinde yer alan Meydan Çeşmesi, Osmanlı Dönemi’ne aittir. 19 ya da 20. yüzyılda tarihlendirilen çeşme, dört yüzlü olarak tasarlanmış, kare cepheler üzerine kemerli çerçeve ile süslenmiştir. Her yüzde bir adet musluğa sahiptir. Üzeri düz bir çatı ile örtülü olup günümüzde de meydan çeşmesi olarak kullanılır.
Çivril Tren Garı
Çivril Tren Garı, ilçe merkezinde konumludur. 1892 tarihli yapı topluluğı, Çivril - Sütlaş yolu üzerindedir. İstasyon, su kulesi, ambar, şef lojmanı, baraka ve hangardan oluşur. İngilizler tarafından yapılan tren garı hem Osmanlı hem de İngiliz mimarisi özellikleri taşır. Devşirme malzeme ile taş ve tuğladan inşa edilmiştir. Tren hattının iptal edilmesi nedeniyle işlevini yitirmiş olsa da çeşitli onarımlardan geçirilmiştir ve hala ayaktadır.
Paltaoğlu Konağı
Molla Omarlar Konağı olarak da anılan bu yapı, Çivril’in İğdir Mahallesinde yer alır. İki katlı olarak planlanmış konak, bitişik nizamlı iki yapıdan oluşur. Cumbalı yapının içi, yoğun ahşap işlemeleriyle bezelidir. Osmanlı Dönemi’nde, Paltazade Hacı İsmail Ağa tarafından yaptırılmıştır. Paltaoğlu Konağı kerpiçten örülmüş duvarlarının ardında yıllar boyuca pek çok kişiyi ağırlamıştır.
Eski Reşadiye Mezarlığı
Eski Reşadiye Mezarlığı, Çivril ilçesi, Reşadiye Mahallesi’nde yer alır. Tarihi mezarlık, kitabesi olmayan mezar taşlarıyla bezelidir. Cumhuriyet’in ilk yıllarına dek kullanıldığı tahmin edilir. Mezar başlarına yerleştirilen taşların pek çoğu zamanla yıpranmıştır.
Tarihi Güney Evleri
Güney ilçesinin pek çok yerinden karşılaşılan tarihi evler, 19 ve 20. yüzyıl içerisinde inşa edilmiş Geç Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarıdır. En fazla iki katlı olan taş evler, koruma altına alınmıştır. Tarihi Güney Evleri’nin büyük bir kısmı eyvanlıdır. İki katlı olanları ise cumba ile süslenmiştir.
Hacı Hüseyin Camii
1867 tarihli Hacı Hüseyin Camii, Güney ilçesinin merkezinde yer alır. Kare kaide üzerinde yükselen tuğla minaresi, silindir şeklinde tasarlanmış olup tek şerefelidir. Bugüne dek yapılan onarımlarla özgünlüğünden biraz uzaklaşmış olsa da avlusundaki tarihi çeşmesi ile beraber ayakta kalan kutsal mekan, halen işlevini korur.
Cevherpaşa Camii
Kale ilçesine bağlı Cevherpaşa Mahallesinde yer alan cami, Tabea Antik Kenti sınırları içindedir. 1819 - 20 yıllarında Osmanlılar zamanında yapılmıştır. Kesme taştan örülmüş duvarları, iç mekanda kalem işi bezemelerle donatılmıştır. Cevherpaşa Camii, 2006 yılında elden geçirilmiş olup günümüzde ibadete açıktır.
Çamlarca Mezarlığı ve Koyunbaba Türbesi
Çamlarca Mezarlığı ve Koyunbaba Türbesi, Kale ilçesine bağlı Çamlarca köyünde yer alır. Tarihi mezar taşlarıyla bezeli kabristanın yanı başında, Koyunbaba Türbesi yer alır. Türbede iki sanduka bulunur. Kutsal alan, dua edenler ve adak adayanların uğrak yeridir. Yakınlarında kesimhane ve adak dağıtma alanı bulunur.
Kale Mezarlığı
Kale ilçesine bağlı Cevherpaşa Mahallesinde bulunan tarihi mezarlık, yakın zamanda yapılan restorasyon ve araştırmalara göre yüzlerce yıl öncesinde kullanılmaya başlanmıştır. . Mezar taşlarının pek çoğu elden geçirilmiştir. Mezarların büyük bir kısmı, 18 ve 19. yüzyıla aittir; ancak 17. yüzyıla ait mezar taşlarına rastlanmıştır. Kabristanın 13 - 14. yüzyıl itibariyle kullanılmaya başlandığı tahmin edilir.
Kırköy Mezarlığı
Kırköy Mezarlığı, Kale ilçesinin Kırköy Mahallesindedir. Küçükkuyu mevkiinde bulunan mezarlık, 18 - 20. asır arasında kullanılmıştır. Mezar taşlarının bir kısmı sarıklı olarak tasarlanmıştır. Osmanlıca yazıtlı olanlarının en eskisi 1805 yılına aittir. Tarihi kabristanda, yüzlerce yıllık anıt ağaçlar bulunur.
Hisarköy Camii
Hisarköy Camii, Sarayköy ilçesi, Attuda Antik Kenti üzerine kurulmuş olan Hisar Mahallesinde yer alır. Devşirme malzeme ve kagirden yapılmış cami, ahşap direklerle desteklenmiş kırma çatıyla örtülüdür. Camiinin bahçesinde ise Attuda Antik Kenti’nden çıkarılan eserler görülebilir. Bahçe duvarında, Afrodisias güreş müsabakalarında şampiyon olmuş bir sporcuyu ve bu müsabakayı anlatan kitabe yer alır.
Hisar Taş Evleri
Sarayköy’de keşfedilmiş Attuda Antik Kenti üzerine kurulan Hisar Mahallesi (Hisarköy), tarihi dokusu ve taş evleri ile dikkat çeker. Hisar Taş Evleri olarak anılan bu yapılar, geleneksel Türk evi mimarisindedir. En fazla iki katlı olan evlerin inşasında taş ve devşirme malzemelerden yararlanılmıştır. Özellikle duvar ve bacalarında antik kente ait yapı unsurları kullanılmıştır.
Sarayköy Tren İstasyonu
Sarayköy’ün merkezinde konumlu tarihi istasyon, ambar bölümü ile beraber 1896’da İngilizler tarafından yapılmıştır. Ambar ahşap, idari bina (istasyon) ise taştan inşa edilmiştir. Yapı, ahşap süsleme öğeleriyle bezenmiştir. Birkaç kez elden geçirilen binanın özgünlüğü korunmuştur. Sarayköy Tren İstasyonu, günümüzde bölgesel tren seferleri için hala hizmete açıktır.
Sultan Sarı Baba Türbesi
Sultan Sarı Baba Türbesi, Sarayköy’e bağlı Tekke Mahallesindeki Tekke Camii’nin bahçesinde yer alır. Horasan erenlerinden Sultan Sarı Baba’nın 13. yüzyılda yaşadığı ve vefatının ardından türbenin bulunduğu yere defnedildiği düşünülür. Kutsal mekan, 18 ya da 19. yüzyıla aittir. Taş yapının içinde tek sanduka bulunur. 2012 yılında onarılmıştır ve hala ziyarete açıktır.
Tekke Camii
Tekke Camii, aynı adlı mahallede, Sarayköy ilçesinde konumludur. 1900 yılında inşa edilmiştir. Bahçesinde Sultan Sarı Baba Türbesi, haziresinde ise 1873 - 1912 arasındaki yıllara ait tarihi mezar taşları bulunur. Türbe ile beraber 2012 senesinde onarılan Tekke Camii, son cemaat yerinde yapıyla bütünleşmiş vaziyetteki anıt ağaç ile dikkat çekicidir. Tarihi ibadethane, hala işlevini korur.
Hükümetönü Camii
Saraköy ilçesi, Bala Mahallesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’ne ait Hükümetönü Camii, 1906 yılında inşa edilmiştir. Sıvalı moloz taştan yapılmış duvarları, içte kalem işi bezemelerle donatılmıştır. Tek şerefeli minaresi tuğladan, kaidesi kesme taştan yapılmıştır. Birkaç defa elden geçirilen kutsal mekan, hala ibadete açıktır.
Hırka Camii
Tavas’a bağlı Hırka Mahallesinde yer alan aynı adlı cami, 1770 senesinde Tavaslı Osman Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kutsal mekan, sekizgen kasnak üzerine yerleştirilmiş bir kubbeye ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Taştan yapılan Hırka Camii, iç mekanda kalem işi bezemeleri ve alçı süslemeleriyle dikkat çeker. Cami, bugüne kadar birkaç kez elden geçirilmiş olup hala ibadete açıktır.
Tavas Çarşı Camii
Orta Mahallesindeki Basmacılar sokakta konumlu Tavas Çarşı Camii, 1860 yılına aittir. Günümüze kadar birkaç onarımla gelebilmeyi başarmış tarihi ibadethanede tek şerefeli bir minare bulunur. Mihrabı nişli olarak tasarlanmış, kabartmalarla süslenmiştir. Kadınlar mahfili ahşap sütunludur. Tarihi cami, hala işlevini korur.
Tavas Eski Mezarlığı
Tavas’a bağlı Yaka Mahallesinde yer alan mezarlık, en eskisi 1640’lı yıllara ait olduğu belirlenen tarihi mezar taşlarıyla bezelidir. Bazısı sandukalı olan mezarların bazıları ise süslemelidir. Sarıklı, sütunlu ve çeşitli kabartmalarla bezenmiş mezar taşlarının bir kısmında vefat eden kişinin mesleğine ilişkin figürler göze çarpar.
Hanönü Camii
Osmanlı Dönemi’ne ait Hanönü Camii, Tavas’a bağlı Kızılcabölük Mahallesinde yer alır. Tek şerefeli bir minaresi, Barok üslubunda süslemeleri olan tarihi ibadethane, kiremit bir çatı ile kapatılmıştır. Dışı kerpiç olan camide, iç mekanda ahşap detaylara yer verilmiştir. Yakın tarihe restore edilen Hanönü Camii, bakımlı bir bahçe içinde yer alır ve hala ibadete açıktır.
Bağlar Mesireliği
Tavas’ın Kızılcabölük Mahallesinde yer alan Bağlar Mesireliği¸ Bağ Pazarı Mesire Alanı adıyla anılır. Asırlık ağaçlar çevrili doğal alan, ilçenin bağ ve bahçeleri ile ünlü, sembolik bir yeridir. Yazları dahi serin kalabilen Bağlar Mesireliği, yürüyüş yolu, restoran, çay bahçesi ve piknik alanı ile doğaseverleri buraya davet eder.
Herakleia Hieronu
M.S. 1. yüzyılda kurulmuş Herakleia Hieronu, Tavas ilçesi sınırları içinde Babadağ’ın eteklerinde keşfedilmiştir. Ören Sırtı, Kocapınar mevkii olarak bilinen bu alan, taş plaka üzerine işlenmiş mitolojik karaktere ilişkin kabartmalarla bezelidir. Kutsal alanda, anıt mezar da dikkat çeker. Apollon, Pan, Dionysıs, Artemis ve Herakles’in dahil olduğu kabartmalar ve 12 burca ait semboller Roma devrine aittir. Hieron, bir höyüğün içindedir. Buradan çıkarılan araç ve objeler, Pamukkale Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir.
Düvenönü Cami
Babadağ ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesinde konumlu Düvenönü Cami, 1842 yılında inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi’ne ait kutsal mekan, taş, ahşap ve tuğladan yapılmıştır. 3 kısımdan oluşan mihrap, kalem işi ve kabartmalarla süslenmiştir. Taş minaresindeki şerefe, mukarnaslıdır. Kapı ve pencereleri yuvarlak kemerli olan tarihi ibadethane, hala işlevini korur.
Bekilli Mezarlığı
Tespit edilebilenler arasında en eskisi 1845 yılına ait olan tarihi mezarları ile bu kabristan, Osmanlı Dönemi’nde kurulmuştur. Geç Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşlarına merhuma ait bilgiler ve dualar işlenmiştir. Kayrak taşı ve mermer taşlar, o yılların mezar mimarisini yansıtır. Bekilli Mezarlığı’nda hala defin işlemleri yapılmaktadır.
Honaz Dağı Milli Parkı
Honaz Dağı ve çevresindeki kurulmuş olan milli park, zengin bir floraya sahiptir. 2500 metreyi bulan rakımı ile Honaz Dağı, birçok canlı türüne yaşam alanı oluşturur. 1995 yılı itibariyle milli park ilan edilmiş ve bir kısmı mesirelik olarak düzenlenmiştir. Kış mevsiminde kayak yapılabilen bu alanda, havalar güzelleşince piknik ve kamp aktiviteleri de gerçekleşir. Restoran, konaklama yeri ve yürüyüş parkurları ile Honaz Dağı Milli Parkı, tabiat tutkularının rotalarından biri olmalı.
Saklı Göl
Diğer ismi ile Yukarı Dağdere Gölü, Honaz ilçesine bağlı Yukarıdağdere Mahallesinde yer alır. Doğaseverlerin uğrak noktası, hoş bir manzaraya sahiptir. Etrafı piknik ve kamp için uygun alanlara sahip olan gölün huzur verici bir görüntüsü vardır. Gölün içindeki sazlıkların yarattığı yüzen ada, fotoğraf tutkunlarını da buraya davet eder. Saklı Göl’de olta balıkçılığı da yapılabilir.
Yatağan Baba Türbesi
Serinhisar ilçesi, Yatağan Mahallesinde yer alan kutsal yapı, 1244 - 45 yıllarında inşa edilmiştir. Kagir yapıda, Selçuklular zamanında bölgenin kontrol altında tutulması için çabalamış Yatağan Baba, oğlu ve eşine ait sandukalar bulunur. Konik bir sac çatıya sahip olan Yatağan Baba Türbesi, bugüne dek pek çok defa onarılmış, özgün halinden uzaklaşmıştır. Tarihi yapının önünde bir de mezarlık bulunur.
Ağalar Camii
Serinhisar ilçesine bağlı Yenice Mahallesinde yer alan Ağalar Camii, 1859 - 60 yılına inşa edilmiştir. Kutsal mekan, kagirden yapılmış tek şerefeli bir minareye sahiptir. Son cemaat yeri kemerli olarak tasarlanmıştır. Bugüne kadar birkaç kez onarıma tabii tutulmuş cami, hala ibadete açıktır.
Hüsamettin Bey Türbesi
Hüsamettin Bey Türbesi, Baklan’a bağlı Tekke Mahallesinde yer alır. Kitabesi bulunmayan yapının Geç Selçuklu ya da Osmanlı Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilir. Sade bir taş işçiliği ile bezeli kapının ardında Hüsamettin Bey ve ailesine ait 4 mezar bulunur. Kesme taştan inşa edilmiş kutsal yapı, kubbelidir. Türbe, birkaç defe onarıma tabii tutulmuş olup hala ziyarete açıktır.
Boğaziçi Mahallesi Camii
Baklan ilçesinde yer alan kutsal mekan, 1767 - 68 yıllarında inşa edilmiştir. Boğaziçi Mahallesi’nin merkezinde konumludur ve çevre sakinleri tarafından Eski Camii adıyla da anılır. Taş ve kerpiçten yapılmış caminin içi, kalem işi ile süslenmiştir. Ahşap direkli yapı, hala ibadete açıktır.
Atatürk ve Etnografya Müzesi
Atatürk ve Etnografya Müzesi, Merkezefendi ilçesinde yer alan 19. yüzyıla ait tarihi bir konakta kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün Denizli’deyken konakladığı tarihi yapı, orta sofalı ve iki katlıdır. Başlı başına bir eser olan müzenin giriş katında, Denizli’ye dair etnografik öğeler sergilenir. İkinci katta ise Atatürk’ün şahsi eşyaları ve çalışma odası görülebilir.
Kaleiçi Çarşısı
Asırlar önce inşa edilmiş Kaleiçi Çarşısı, Merkezefendi ilçesi, Saraylar Mahallesinde yer alır. Traverten taşından yapılma Denizli Kalesi surlarının bir bölümüyle çevrelenmiş tarihi çarşı, bugün de Denizli’ye gelenlerin mutlaka ziyaret ettiğini noktalardan biridir. Kente özgü pek çok şeyin satıldığı yüzlerce yıllık dükkanlarda, süs eşyası ve el sanatlarına dair objeler bulunabilir. Çarşının üzeri, şeffaf bir örtü ile kapatılmıştır.
Tarihi Balcı Evi
Tarihi Balcı Evi, Pamukkale ilçesi 15 Mayıs Mahallesine konumlanmıştır. Bakımlı bir bahçenin içine kondurulmuş L planlı ev, iki katlıdır. Ahşap pencerelere sahip yapı, Balcı Konağı olarak da anılır. 2012’de gerçekleşen restorasyon sonrasında evin yanına dükkan, kafe ve etkinlik salonu eklenmiş, Balcı Evi ise Bez Bebek Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Kayalık Camii
Kayalık Camii, Pamukkale’nin 15 Mayıs Mahallesinde bulunur. 1795 - 96 yılına ait olan tarihi ibadethane, uzun bir kubbe ile süslenmiştir. Ahşap minberi, kemerli pencereleri, özenle işlenmiş süslememeleri dikkat çekicidir. Tek şerefeli minaresi ile beraber bugüne kadar ayakta kalabilmiş kutsal mekan, hala kullanılır.
Sürücü Evi
Sürücü Evi, Pamukkale’nin Fesleğen Mahallesinde yer alır. 1908 yılına ait gösterişli yapının süslemeleri hayranlık uyandırır. Mekanın önünde, sütunların üzerine yerleştirilmiş işlemeli bir üçgen alınlık bulunur. Pencereleri ahşaptır, bahçesi bir hayli bakımlıdır. İki katlı yapı, günümüzde ziyarete açıktır. 2013 yılında yapılan restorasyon sonrası kültürel aktivitelerin düzenlendiği bir sosyal merkez olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Belenardıç Camii
1884 yılında ibadete açılmış olan Belenardıç Camii, Pamukkale’nin Belenardıç Mahallesinde yer alır. Ahşap tavanlı caminin bedeni sıvalı moloz taştan yapılmış, iç kısmı ise kalem işi süslemelerle renklendirilmiştir. Mahfili, sade bir görüntüde olup ahşaptır. Tarihi ibadethane, farklı zamanlarda geçirdiği onarımlar sonucunda günümüzde de işlevini korur.
Servergazi Türbesi
Servergazi, Denizli’nin Selçuklu topraklarına katılmasını sağlayan komutandır. Türbesi, Merkezefendi ilçesinde yer alır. 1992 yapımı kutsal mekan, sekizgen şeklinde tasarlanmıştır. Taştan örülmüş duvarları, kiremit kaplı konik bir çatı ile örtülmüştür. Her daim ziyaretçisi olan Servergazi Türbesi’nin etrafı, çevre sakinleri tarafından mesirelik olarak kullanılır.
Konyalıoğlu Evi
Konyalıoğlu Evi, Merkezefendi ilçesinin bağlı Altıntop Mahallesinde yer alır. İki katlı kagir yapı, Geç Osmanlı Dönemi’ne aittir. İkinci kata yapının dışında yer alan ahşap merdivenlerle ulaşılır. Tarihi ev, ahşap süslemeler ve Bursa kemerleriyle donatılmıştır. Dışı mavi renkte olduğu içi çevre sakinleri tarafından Mavi Ev olarak anılır. Yakın tarihte onarımdan geçirilen Konyalıoğlu Evi, belediyeye ait bir kafe olarak ziyarete açıktır.
Şeyh Mehmet Şirvani Türbesi
Şirvanlı Şey Mehmet’in türbesi, Merkezefendi ilçesindeki İlbade Mezarlığında konumludur. Kutsal mekanın mihrabı özenli süslemeleri ile dikkat çekicidir. Yapı, kare formunda olup sacdan yapılma beşik çatıya sahiptir. İki sandukası olan Şeyh Mehmet Şirvani Türbesi’nde büyük olan sanduka şeyhe aittir.
Osman Bey Konağı
1903 yılında Osman Bey tarafından yaptırılmış olan tarihi konak, Merkezefendi’nin Altıntop Mahallesinde yer alır. Bodrum ile beraber iki katlıdır. Uzun pencereleri ile dikkat çeken Osman Bey Konağı, yeşil renkli olduğu için Yeşil Ev adıyla da anılır. Bakımlı bir bahçesi olan yapı, yakın yıllarda onarıma tabii tutulmuş olup günümüzde belediyeye ait bir restoran olarak kullanılır.
Üzüm Dedesi Türbesi
Üzüm Dedesi Türbesi, Merkezefendi ilçesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’nde ait kutsal mekan, Üzüm Dede olarak anılan Şeyh Hüseyin Hulusi Efendi’nin kabrine ev sahipliği yapar. Kubbesi olan türbe, yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Kemerli kapısındaki süslemeleri ile beraber günümüze iyi durumda ulaşabilmiştir.
Merzeci Değirmeni
Merzeci Değirmeni, Merkezefendi ilçesi, Altıntop Mahallesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’nde un fabrikası olarak inşa edilmiş yapı, üç katlıdır. Merzeci Değirmeni, fabrika ve han binalarından oluşur. Moloz taş ve tuğladan inşa edilmiş iki bina da 2013 yılında özgün görüntüsü korunarak restore edilmiştir. Tarihi mekan, günümüzde sanat aktiviteleri ve atölyeleri ile belediyeye bağlı gençlik merkezi olarak kullanılır.
İlbade Mezarlığı
Aynı adlı mahallede, Merkezefendi ilçesinde yer alan İlbade Mezarlığı¸ Selçuklu ve Osmanlılara ait mezar taşlarıyla, kentte tespit edilebilmiş en eski mezar olarak bilinir. Yapılan araştırmalarda mezarlık mevkiinde pek çok günlük eşya ve seramik parçaları keşfedilmiştir. Koruma altına alınan mezarlığın, 12. yüzyıl itibariyle kullanılmaya başlandığı tahmin edilir. Mezar taşları, sanduka ve kitabeleri ile İlbade Mezarlığı, bölgenin geçmişini gözler önüne seren bir müze gibidir. Şeyh Mehmet Şirvani Türbesi de bu mezarlıkta yer alır.
Kızılcabölük Tekstil Müzesi
Kızılcabölük Tekstil Müzesi, Tavas ilçesinin Kızılcabölük Mahallesinde konumlu tarihi bir binada ziyaretçilerini karşılar. Taştan inşa edilmiş iki katlı yapıda giriş kat, el sanatları merkezi, bodrum kat ise müze bölümüdür. Müzede tarihi dokuma gereçleri ilgi çekicidir. Mekanın her köşesi, geçmişten bir iz barındırırken bahçede Antik Çağ’a ait yapı öğeleri sergilenir.
Sarı İsmail Sultan Türbesi
Sarı İsmail Sultan Türbesi, Tavas’ın Tekke Mahallesinde konumludur. 1260 - 1350 yılları arasında yaşam sürmüş, Hacı Bektaş Veli’nin müritlerinden, Türkmen Sarı İsmail Sultan’ın kabrine ev sahipliği yapar. İki bölümden oluşan kutsal mekan, kurşundan bir kubbeye sahiptir. Her daim ziyaret alan türbenin yanı başında asırlık bir ardıç ağacı bulunur.
Kırcataş Cami
Babadağ ilçesi, Gündoğdu Mahallesinde konumlu Kırcataş Cami, 1800 yılında Osmanlılar zamanında inşa edilmiştir. Zamanla zarar görmüş ve büyük ölçüde yenilenmiş kutsal mekan, yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Ahşap mihrabı, niş ve kemerle süslenmiş olup özgünlüğünü korumaktadır. Minaresi tek şerefeli olan cami, hala ibadete açıktır.
Hierapolis Antik Havuz
Pamukkale’nin en özel yerlerinden biri olan Hierapolis Antik Havuz, aynı adlı antik kentin içinde yer alır. Kleopatra Havuzu olarak bilinen tarihi havuz, deprem sonucunda oluşmuştur. Çukurun içinde biriken termal su, Roma Dönemi’nin gözde şifa merkezlerinden biri olarak kullanılmış, çevresindeki hamamlarla beraber antik havuz, her dönem hak ettiği ilgiyi görmüştür. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan antik havuz, günümüzde de şifalı kaplıca suyuyla pek çok kişiyi ağırlar. Depremde havuzun oluştuğu yere yığılan sütun ve taşlar, eşsiz bir görüntü oluşturur ve bugün birçok kişinin burayı ziyaret etme sebebidir.
Pamukkale Travertenleri
Muazzam görüntüsü nedeniyle ile Pamukkale adını almış ve bulunduğu ilçeye adını vermiş travertenler, doğal yollarla oluşmuş bir tabiat harikasıdır. Bu doğal güzellik, kaplıca suyunun kimyasal reaksiyon sonucu kayaları tabaka halinde yontmasıyla oluşur. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale Travertenleri, tablo gibi kusursuz görüntüsüyle pek çok kişiyi kente davet eder. Tabiatın mirası olan travertenlerin, çevre kirliliği ve insan teması nedeniyle beyazlığını kaybetmesi söz konusu olduğu için günümüzde yalnızca bir bölümünün gezilmesine izin verilir.
Karahayıt Kaplıcaları
Pamukkale’nin yaklaşık 5 km uzağındaki Karahayıt beldesinde şifa dağıtan Karahayıt Kaplıcaları, Pamukkale kaplıcalarının önemli bir uzantısıdır. İçme olarak da kullanılan termal su, kalp, romatizma, deri, mide hastalıkları ve ortopedik rahatsızlıkların tedavisine destek olarak kullanılır. Çevresinde pansiyon ve otel gibi konaklama imkanları barındıran Karahayıt Kaplıcaları, kaynağın yakınlarında küçük havuzlar yaratmıştır. Çamur banyosunun da yaygın olduğu şifa merkezi, birçok kişinin buraya gelme nedenidir.
Tekkeköy Kaplıcası
Tekkeköy Kaplıcası, Sarayköy ilçesine 20 km uzaklıktadır. İçme ve banyo olarak kullanılan, şifa arayanların uğrak merkezi kaplıca, kükürt açısından zengindir. Kaplıca kaynağının çevresinde konaklama tesisi ve kadınlara hizmet veren Romalılardan kalma tarihi bir hamam bulunur.
Çizmeli Kaplıcaları
Çizmeli Kaplıcaları, Buldan ilçesine yaklaşık 15 km uzaklıkta konumludur. Yenice Kaplıcaları ya da Yenicekent Kaplıcaları olarak da anılan şifa kaynağı, zengin içeriği ile pek çok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olarak kullanılır. Büyük Menderes Nehri civarında yer alan şifa kaynağı, Tripolis Antik Kenti’ne de yakındır. Kaplıca çevresinde konaklama yeri bulunur.
Kaleiçi Çarşısı
Asırlar önce inşa edilmiş Kaleiçi Çarşısı, Merkezefendi ilçesi, Saraylar Mahallesinde yer alır. Traverten taşından yapılma Denizli Kalesi surlarının bir bölümüyle çevrelenmiş tarihi çarşı, bugün de Denizli’ye gelenlerin mutlaka ziyaret ettiğini noktalardan biridir. Kente özgü pek çok şeyin satıldığı yüzlerce yıllık dükkanlarda, süs eşyası ve el sanatlarına dair objeler bulunabilir. Çarşının üzeri, şeffaf bir örtü ile kapatılmıştır.
Aquamall AVM
Aquamall AVM, Merkezefendi ilçesinde, Adnan Menderes Bulvarı’nda yer alır. Açık alanda sıralanan mağazaları, ferah bir alışveriş imkanı sunar. Teras katındaki dinlenme yeri, kafe ve restoranların yanı sıra çocuk eğlence merkezi ve spor salonuna sahip olan alışveriş merkezi, her yaşa uygun bir sosyalleşme seçeneği barındırır.
Teras Park AVM
Sinema, çocuk eğlence merkezi ve ünlü markalara ait mağazaları ile hem sosyalleşme hem de alışveriş merkezi olan Teras Park AVM, Merkezefendi ilçesinin Yenişehir Mahallesinde konumludur. Alışveriş merkezinin en üst katı, teras şeklinde tasarlanmış olup kent manzarasına hakim kafe ve restoranları ile ilgi çekicidir.
Sümerpark AVM
Sümerpark AVM, Merkezefendi ilçesine bağlı Sümer Mahallesinde yer alır. Açık havada hizmet veren alışveriş merkezlerinden biridir. Kafe, restoran, çocuk oyun alanı ile farklı yaş gruplarına hitap eden sosyalleşme seçenekleri ile beraber Sümerpark’ta yapı market ve hipermarket de bulunur.
Forum Çamlık
Pamukkale’de konumlu Forum Çamlık, mağaza, hipermarket, sinema, kafe ve restoranı ile pek çok kişinin vakit geçirebileceği bir alışveriş merkezidir. Çocuk ve anneler için çeşitli etkinlik ve atölyeleri ile ilgi çeken AVM, zaman zaman sergilere de ev sahipliği yapar. Forum Çamlık, merkezi bir konumda olması nedeniyle çevre sakinlerinin buluşma noktasıdır.
Kaklık Mağarası, aynı adlı mahallede, Honaz ilçesinde yer alır. 5 metre kadar yeraltında olan mağarada traverten de bulunur. Güneş ışığını içeri davet eden genişçe bir girişe sahip olan mağaranın çeşitli yerlerinde su kaynakları vardır. Bu durum, Kaklık Mağarası’nda sarmaşık vb. bitkilerin oluşmasını sağlamıştır. Damlataş ve sarkıtların süslediği mağara, güvenli bir şekilde gezilebilmesi için belediye tarafından ışıklandırılmıştır.
Pamukkale Travertenleri
Muazzam görüntüsü nedeniyle ile Pamukkale adını almış ve bulunduğu ilçeye adını vermiş travertenler, doğal yollarla oluşmuş bir tabiat harikasıdır. Bu doğal güzellik, kaplıca suyunun kimyasal reaksiyon sonucu kayaları tabaka halinde yontmasıyla oluşur. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale Travertenleri, tablo gibi kusursuz görüntüsüyle pek çok kişiyi kente davet eder. Tabiatın mirası olan travertenlerin, çevre kirliliği ve insan teması nedeniyle beyazlığını kaybetmesi söz konusu olduğu için günümüzde yalnızca bir bölümünün gezilmesine izin verilir.
İnceğiz Kanyonu
Tabiatın hediyelerinden biri olan İnceğiz Kanyonu, aynı adlı mahallede, Kale ilçesinde keşfedilmiştir. Çevre sakinleri tarafından Arapapıştı olarak bilinir. Yeşile çalan rengiyle kanyonu süsleyen akarsu, kıvrımlı kayalar arasında büyüleyici bir görüntü yaratır. Tabiat aşıklarının görmek isteyeceği İnceğiz Kanyonu, Kale ilçesinden yaklaşık 45 km uzaklıktadır.
Sakızcılar Asmaaltı Şelalesi
Çal ilçesinin doğa harikası olan Sakızcılar Asmaaltı Şelalesi, etkileyici bir güzelliğe sahiptir. Ağlayan Kaya adıyla da bilinen şelale, yaklaşık 30 metre yükseklikteki kayalardan süzülerek bir gölet oluşturur. Gölette alabalık yetiştirilir. Şelalenin çevresinde Hocanın Yeri olarak adlandırılan bir piknik ve mesire alanı bulunur.
Keloğlan Mağarası
Keloğlan Mağarası, Acıpayam’ın Dodurgalar Mahallesi sınırları içinde keşfedilmiştir. Mallı Dağı’nın doğuya bakan yüzünde yer alan mağara, dikit ve sarkıtların bol olduğu, damlataşları ile bezeli doğal bir oluşumdur. Mağaranın uzunluğu 145 metreyi bulur. Doğaseverlerin görmek isteyeceği yerlerden biri olan Keloğlan Mağarası’nın yakınında dinlenme tesisi bulunur.
Güney Şelalesi
Doğadan insanlığa bir armağan olan Güney Şelalesi, bulunduğu ilçenin adını almıştır. 20 metre yükseklikten tüm güzelliği ile çağlayan Güney Şelalesi, döküldüğü yerde durgun bir gölet oluşturarak Büyük Menderes Irmağı’yla buluşur. Süzüldüğü kayalıkların ardında bir mağara yaratmış olan tabiat harikası, yosun bağlamış kayalıklar üzerinde rengarenk, pırıl pırıl bir görsel şölen yaratır.
Acı Göl
Çardak ilçesinde yer alan Acı Göl, diğer adı ile Çardak Gölü, tektonik bir göldür. Acıtuz Gölü olarak da anılır. Bir kısmı Afyonkarahisar’ın Dazkırı ilçesinde kalan göl, potasyum, sülfat ve sodyum açısından zengindir. Suların çekildiği dönemde göl bembeyaz bir görüntüye bürünür. Başta flamingo olmak üzere birçok kuş türünün yuva olarak tercih ettiği Acıgöl’ün çevresinde, gölden çıkarılan tuzu hammadde olarak kullanan sanayi işletmeleri bulunur. Acı Göl, kuşların göç ettiği dönemde muazzam bir manzaraya ev sahipliği yapar ve Denizli’ye gelen doğaseverlerin görmek isteyeceği eşsiz bir güzelliktir.
İsrafil Deresi Şelalesi
Kent merkezinden yaklaşık 8 km uzaklıkta saklanmış bu doğal güzellik, Denizli’nin trekking, bisiklet turu ve kamp rotalarından biri olan İsrafil Deresi üzerindedir. İsrafil Deresi Şelalesi, ilk ve sonbahar mevsiminde seyirlik bir manzara yaratır. Şelalenin berrak suyu, derenin irili ufaklı taşları üzerinde parlak bir görüntü yaratarak yeryüzü ile buluşur. Sonbaharda sararmış yaprakların da eşlik ettiği bu manzara, baharda yeşilin tonları ile renklenir.
Işıklı Gölü
Çivril ilçesinin tabii güzelliklerinden biri, aynı zamanda Su Kuşları Koruma Alanı olan Işıklı Gölü, sonradan baraja dönüştürülmüş doğal bir göldür. Işıklı beldesinde konumlu bu güzellik, Çivril Gölü olarak da bilinir. Çivril ovasına bereket taşıyan etrafı yemyeşil ormanlıkla kaplı Işıklı Gölü, bahar aylarında zarif nilüferlerle bezenir, günbatımında huzur dolu bir görüntüye bürünür. Balıklara ve kuşlara yuva olurken çevresinde pek çok doğaseveri konuk eder.
Karagöl
Karagöl, Bozkurt ilçesine bağlı Çambaşı köyünde yer alır ve etkileyici manzarasıyla dikkat çeker. İlçenin popüler trekking rotaları, mutlaka göl çevresinden geçer. Çevresi çoğunlukla çam ağaçlarıyla bezeli, güz geldiğinde ise sararmış yaprakların süslediği özel bir mesirelik olan Karagöl, su kuşlarına yuva olur. Denizden yaklaşık 1250 metre yüksekte bulunur. Bol oksijenli havası ve zirvesi karla kaplı dağ manzarası, burayı her mevsimde çekici kılar.
Süleymanlı Yayla Gölü
Süleymanlı Yayla Gölü, Buldan ilçesinin yaklaşık 1150 metre rakımlı tabii güzelliğidir. Süleymanlı Mahallesindeki yaylada yer alan bu göl, endemik bitki türleri, kuş ve çeşitli hayvanların yaşam alanıdır. Yaz aylarında zarafet timsali nilüferlerle bezenen Yayla Gölü, 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altındadır. Bol oksijenli yemyeşil doğasıyla görenleri etki altına alan bu güzelliğin eşsiz manzarasına karşı kamp yapılabilir.
Uçarı Gölü
Uçarı Gölü, Acıpayam’ın Uçarı Mahallesinde yer alır. Yıllar boyu sulama amacıyla kullanılmış bu göl, yakın zamanda belediye tarafından düzenlenerek mesirelik haline getirilmiştir. Yazın güneşin yansımalarıyla ışıldayan bu güzellik, kış mevsiminde buzla kaplanır. Çevresindeki restoran, yürüyüş ve piknik alanları ile her mevsim ziyaret edilir. Balık, kaz ve ördeklerin yuvası, seyrine doyum olmayan bir manzaraya sahiptir.
Kısık Kanyonu
Çal ilçesinden yaklaşık 7 km uzaklıkta bulunan Kısık Kanyonu, Büyük Menderes Vadisi’ni süsleyen güzelliklerden biridir. Trekkingcilerin mutlaka ziyaret etmek isteyeceği kanyonda Roma ve Bizans devirlerine ait kaya mezarı kalıntıları da keşfedilmiştir. Gezinti alanı olarak kurulmuş ahşap köprü sayesinde kanyonun büyük bir bölümü görülebilir. Sarp kayalıkların yarattığı yamaçlar, heybetli görüntüsü ile hayranlık uyandırır. Çevresinde kampa uygun yerler bulunan Kısık Kanyonu’nda rafting yapılabilir.
Sazak Kanyonu
Sazak Kanyonu, Çameli ilçesinde yer alır. Doğaseverlerin görmek isteyeceği yerlerden biri olan kanyon, doğa yürüyüşü için muazzam bir parkurudur. Mağarası ve üç şelalesi ile büyüleyici güzellikteki kanyonda, alabalık tesisleri ve çay bahçeleri bulunur.
Tokalı Kanyonu
Çivril’in büyüleyici güzelliğe sahip yerlerinden biridir Tokalı Kanyonu. Akdağ Kanyonu adıyla da bilinen bu güzellik, kusursuzca yarılmış kaya kütleleriyle görenlerde büyük bir hayranlık uyandırır. Kanyonda en geniş geçit 4 metre, en dar geçit ise 1,5 metredir. Dar olan geçit, bölge sakinleri arasında efsanelerin doğmasına neden olmuştur. Romalıların burada tonlarca ağırlıkta altın sakladığı efsanesi dilden dile dolaşmış, geçilmesi güç denilen dar kısım, 1993 senesinde keşfedilmiştir. Tokalı Kanyonu, doğa aşıklarının mutlaka görmek isteyeceği eşsiz güzelliklerle çevrilidir. Kanyonun yamacından Işıklı Gölü’nün etkileyici manzarası da seyredilebilir.
Emecik Kanyonu
Çameli’nin Emecik Mahallesinde yer alan doğal oluşum, Gavur Deliği Kanyonu adıyla da bilinir. Trekking için zorlu parkurlardan biridir ve yaklaşık 14 metre uzunluğa sahiptir. Kanyonu yaran akarsuda rafting etkinlikleri düzenlenir. Doğa yürüyüşü için elverişli olan kanyonda, 16 metreden dökülen büyük bir şelale ve birçok küçük şelale vardır.
Beylerli Gölü
Sığ bir göl olan Beylerli Gölü, Çardak ilçesinde görülecek doğal güzelliklerden biridir. Çaltı Gölü olarak da bilinir. Gölün çevresi sazlıklarla bezelidir. Değirmen Deresi, gölü besleyen en önemli kaynaklardan biridir. Yazları oluşan kuraklık sebebi ile zaman zaman suyu azalan gölde az sayıda kuş yaşar.
Taşdelen Yaylası
Babadağ sınırlarında yer alan Taşdelen Yaylası, ilçeye adını veren Babadağ’ın kuzeye bakan tarafındadır. Çam ormanlarının koynunda, oksijeni bol, mis kokulu havasıyla doğaya kaçmak isteyenleri ağırlayan yayla, kamp ve doğa yürüyüşüne elverişlidir. Yaylayı süsleyen şelale ve su kaynaklarıyla Taşdelen Yaylası, Denizli’nin en özel mesireliklerinden biridir.
Bekilli Deresi
Bekilli topraklarından geçen Bekilli Deresi, Türkiye’nin en güzel rafting parkurlarından biridir. Farklı zorluk seviyelerine sahip olan Bekilli Deresi rafting parkuru, sporseverlerin uğrak yerlerindendir. Köpüklü suyuyla çağlayan dere, coşkulu bir görüntü yaratır. Derenin çevresinde dinlenme yerleri bulunur.
Yatağan Kefe Yaylası
Serinhisar’da yer alan Yatağan Kefe Yaylası, temiz havası ile bölgenin önemli bir turizm merkezidir. Kefe Yaylası, yakın tarihte eklenen restoran, çay bahçesi, spor, piknik ve kamp alanlarıyla daha cazip bir hale gelmiştir. Trekking için elverişli olan yaylada, her Ağustos’ta etkinlikler düzenlenir. Kefe Yaylası Şenlikleri, birçok kişiyi bir araya getirerek doğa ile iç içe bir sosyalleşme seçeneği sunar.
Beyağaç Topuklu Yaylası
Her Haziran ayında şenliklere sahne olan Beyağaç Topuklu Yaylası, Gökova Körfezi’nin batısındadır. Günbatımının en güzel haline tanıklık eden yaylada, çay bahçesi, restoran, çocuk parkı, spor sahası, kamp ve piknik alanları, gibi sosyalleşme yerleri bulunur. Kalabalık etkinliklere uygun bir alana sahip olan Topuklu Yaylası, alabalık çiftliklerine de ev sahipliği yapar.
Bozkurt Karakısık Kanyonu
Denizli’nin birçok yerinde oluşmuş kanyonlardan biri de Bozkurt sınırlarındaki Karakısık Kanyonu’dur. İnceler mevkiine yaklaşık 7 km mesafede, Emir Çayı’nın çıkış noktasında oluşmuştur. 150 metreye varan derinliğiyle Bozkurt Karakısık Kanyonu, binlerce yıldır bölgede geçit olarak kullanılmıştır.
Kapuz Deresi Mağarası
Acıpayam’a bağlı Gölcük Mahallesi sınırları içinde yer alan Kapuz Deresi Mağarası, aynı adlı vadide konumludur. Roma devrinde yerleşim yeri olarak kullanıldığı düşünülen mağarada, Antik Çağ’a ait kalıntılar keşfedilmiştir. Kapuz Deresi Mağarası, ulaşım açısında zorlu bir rotaya sahiptir. Bu nedenle tırmanma konusunda profesyonel kişiler tarafından ziyaret edilir. Önünde şelale ve dere bulunan mağara, hoş bir manzara yaratır.
Evkara Mesire Alanı
Evkara Çamlığı adıyla da anılan mesirelik, Acıpayam’ın Çamlık Mahallesinde yer alır. Orman içinde bir dinlenme tesisi olan Evkara mevkii, mis gibi çam kokusu ve huzur verici görüntüsü ile ilçenin sıkça ziyaret edilen doğal köşelerinden biridir. Evkara Mesire Alanı, çocuk parkı, yürüyüş alanı, yeme - içme mekanı ve piknik ünitelerine sahiptir.
Kestane Deresi
Buldan ilçesinin mesireliklerinden biri olan Kestane Deresi, nefes almak isteyenlerin uğrak yeridir. Temiz hava eşliğinde yürüyüş ve piknik yapmak isteyenlerin görmek isteyeceği bu alanda, yakın zamanda yeniden düzenlenmiş bir park bulunur. Burada yer alan çay bahçesinde huzur verici manzaraya karşı çay içilebilir.
Çakırlar Köyü Mağarası
Çal ilçesine bağlı Çakırlar köyünde keşfedilmiş mağara, doğal yollarla oluşmuştur. Travertenlerin daralttığı giriş bölümü, iç kısma geçmeyi zorlaştırır. Uzman kişilerce gezilebilen Çakırlar Köyü Mağarası, iki galeriye ayrılır. Dikit ve sarkıtları yaprak şeklindedir. Mağara, 1. Derece Doğal Sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.
Kolak Gölü
Çameli ilçesinin Kolak Mahallesinde yer alan krater gölü, ormanın içine saklanmış etkileyici bir güzelliktir. Etrafı mesire alanı düzenlenmiş olan Kolak Gölü’nün huzur verici manzarasına karşı konumlanmış piknik yerleri büyük ilgi görür. Kampa elverişli olan göl çevresi, tabiat tutkunlarını cezbeder.
Yaylacık Dağı
Çameli’nin 2150 metre rakımlı dağı, Sofular Mahallesi mevkiindedir. Zengin florasıyla pek çok bitki türünü barındıran Yaylacık Dağı, Denizli’nin yamaç paraşütü ve hava sporları merkezidir. Spor ve heyecan tutkunlarının buluşma yeri, uzun mesafeli paraşüt yarışlarında, Türkiye Paraşüt Şampiyonası ve dünya kupası ayağının düzenlendiği yerdir.
Yörük Oturağı
Yörük Oturağı, Çameli ilçesinin merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta, yüksek bir noktada konumlanmış bir mesire alanıdır. Çam ağaçlarının koynunda bulunan bu alan, ilçeyi ve Çameli ovasını tamamen görür. Serin olması sebebiyle özellikle yaz mevsiminde ziyaret edilir. Bakir doğası, sonbahar esintisinin taşıdığı mis gibi çam kokusu ile Yörük Oturağı, tabiat aşıklarının görmek isteyeceği yerlerden biridir.
Paşadere Parkı
Paşadere Parkı, Çameli’nin merkezinden geçen Paşa Deresi’nin yanı başında kurulmuştur. Dağdan süzülen derenin oluşturduğu şelale, büyük ilgi görür. İlçeye adını veren çamlar, bu mevkide de göze çarpar. Doğaya kaçış için mükemmel bir rota olan Paşadere Parkı, yürüyüş parkuru, piknik ve kamp alanlarına sahiptir. Her mevsim güzellik saçan mesire yerinde, yeme - içme mekanı vardır.
Homa Şelalesi
Çivril ilçesinin tabii zenginliklerinden biri olan Homa Şelalesi, buz gibi berrak suyu ile görenlerde hayranlık uyandırır. Yer aldığı mahalleye Gümüüşsu isminin verilmesini sağlayan bu güzellik, yaklaşık 30 metrelik bir tepeden süzülür. Tatlı su kaynağı, bahar aylarında daha coşkun akar. Temas ettiği kaya kütlesini yeşillendiren Homa Şelalesi’nin çevresi serindir.
Akdağ Tabiat Parkı
Akdağ Tabiat Parkı’nın %42’si Çivril ilçesinde, %58’i ise Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde yer alır. Endemik bitki türleri ve ağaçlarla bezeli bu alanda, özellikle çam çeşitleri görülür. Su kaynaklarıyla zenginleşen bitki örtüsü, hayvanlara barınma alanı yaratır. Yürüyüş parkuru, dinlenme yeri ve tabii güzellikleriyle iki kentten de ziyaret alır.
Karabedirle Ardıç Ağacı
Bin yılı aşkın bir zamandır yaşayan ardıç ağacı, Çivril’in Karabedirler köyündedir. Çevresi yaklaşık 7,3 metre olan bu ağaç, kokulu ardıç türüdür. 12 ana dalı, ortadan yarılmış gövdesi ile zamana bekçilik etmiş Karabedirle Ardıç Ağacı, koruma altına alınmış tabiat anıtlarından biridir.
Kocasu Antik Su Kaynağı
Kocasu Antik Su Kaynağı, Çivril ilçesi Işıklı beldesinde yer alır. Eumania Antik Kenti’ne su sağlayan bu kaynak, Büyük Menderes Nehri ile buluşur. Antik kentteki hamam ve çeşmenin suyu, Kocasu Kaynağı’ndan elde edilmiştir. Su dağıtım merkezinde, pişmiş topraktan yapılma boru kalınları mevcuttur. Kaynak gözü ise blok taşlarla düzenlenmiştir.
Atatürk Parkı
Atatürk Parkı, Sarayköy’e bağlı Bala Mahallesinde yer alır. Ağaç ve çiçeklerle donatılmış parkta, konser ve düğün gibi organizasyonlara imkan tanıyan etkinlik alanı bulunur. Yeme - içme mekanı, çocuk parkı ve yürüyüş yolu ile geniş bir alanı kaplayan park, özellikle yaz mevsiminde ziyaret alır.
Bağlar Mesireliği
Tavas’ın Kızılcabölük Mahallesinde yer alan Bağlar Mesireliği¸ Bağ Pazarı Mesire Alanı adıyla anılır. Asırlık ağaçlar çevrili doğal alan, ilçenin bağ ve bahçeleri ile ünlü, sembolik bir yeridir. Yazları dahi serin kalabilen Bağlar Mesireliği, yürüyüş yolu, restoran, çay bahçesi ve piknik alanı ile doğaseverleri buraya davet eder.
Honaz Dağı Milli Parkı
Honaz Dağı ve çevresindeki kurulmuş olan milli park, zengin bir floraya sahiptir. 2500 metreyi bulan rakımı ile Honaz Dağı, birçok canlı türüne yaşam alanı oluşturur. 1995 yılı itibariyle milli park ilan edilmiş ve bir kısmı mesirelik olarak düzenlenmiştir. Kış mevsiminde kayak yapılabilen bu alanda, havalar güzelleşince piknik ve kamp aktiviteleri de gerçekleşir. Restoran, konaklama yeri ve yürüyüş parkurları ile Honaz Dağı Milli Parkı, tabiat tutkularının rotalarından biri olmalı.
Saklı Göl
Diğer ismi ile Yukarı Dağdere Gölü, Honaz ilçesine bağlı Yukarıdağdere Mahallesinde yer alır. Doğaseverlerin uğrak noktası, hoş bir manzaraya sahiptir. Etrafı piknik ve kamp için uygun alanlara sahip olan gölün huzur verici bir görüntüsü vardır. Gölün içindeki sazlıkların yarattığı yüzen ada, fotoğraf tutkunlarını da buraya davet eder. Saklı Göl’de olta balıkçılığı da yapılabilir.
Yeşildere Şelalesi
Pamukkale’nin doğal zenginliklerinden biri de Yeşildere Şelalesi’dir. Çal ilçesi sınırında bulunan, çevresi yemyeşil bir örtüyle kaplı bu güzellik, berrak ve coşkulu bir biçimde yaklaşık 55 metrelik yükseklikten çağlar. Trekking, kamp ve piknik için muazzam rotalardan arasında yer alan şelale, özellikle ilkbaharda ziyaret alır.
Kartal Gölü
Beyağaç ilçesinde Çiçekbaba Dağı’nın yamacında konumlu Kartal Gölü, deniz seviyesinden yaklaşık 1900 metre yüksektedir. Çevresi anıt ağaçlarla kaplı göl, her mevsim başka bir rengi yansıtır. Özellikle yaz aylarında ziyaret edilen Kartal Gölü, en sıcak havalarda bile serindir. Etrafında kamp yapmaya müsait alanlar bulunan bu güzellik, tabiat koruma alanı ilan edilmiştir.
Eşen Göleti
Beyağaç’a yaklaşık 8 km uzakta bulunan Eşen Göleti, kızılçam ağaçlarının sarmaladığı etkileyici bir güzelliktir. Tatlı su balıklarının yaşadığı baraj gölü, doğanın yansıması eşliğinde trekking ve kamp yapmak isteyenleri buraya davet eder. Olta balıkçılığına uygun olan mesirelikte, ilkbahar ve yaz boyun piknik yapılabilir.