Alacahöyük ören yerine yaklaşık 2 km uzaklıkta yer alan Gölpınar Su Bendi, güneye doğru 110 metreye varan bir uzunluğa sahiptir. İki duvar arasında altı metrelik bir bölümü, toprakla doldurularak yapılmıştır. Tarihi Hititlere kadar uzanır.
Alacahöyük Antik Kenti
Alaca’da Alacahöyük beldesinde yer alan antik kent, ören yerinde yapılan kazılar neticesinde gün yüzüne çıkmıştır. Hititlerin kadim kenti olan Alacahöyük, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlılara da ev sahipliği yapmıştır. Kalkolitik Çağ’dan Eski Tunç Çağı’na kadar uzanan dönemdeki kültürel evrimi gözler önüne sermiştir. Antik kentte ve ören yerinde bulunan tarihi eserler Alacahöyük Müzesi’nde sergileniyor.
Çorum Saat Kulesi
Minareye benzeyen şekliyle kentin simgesel yerlerinden biri olan Çorum Saat Kulesi, 1894 senesinde Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme kum taşından inşa edilen bu kule, kurşun kaplamalı bir kubbe ile örtülüdür. Güneye açılan kapısında mermer bir kitabe barındıran Saat Kulesi, 27,5 metre yüksekliğindedir.
İskilip Kaya Mezarı
İskilip Kalesi istikametinde konumlanmış olan İskilip Kaya Mezarı, Roma Dönemi’nden kalmıştır. Yaklaşık 100 metre yükseklikteki doğal bir kaya üzerine özenle oyulmuş olan mezar, iki sütunlu bir girişe sahiptir. Sütun başlıklarında kanatları olan iki aslan figürü ile ziyaretçilerini karşılayan anıt, iki adet ölü sekisi barındırır.
Şapinuva Antik Kenti
Hititlerin yerleşim yerleri olarak kullandığı bölgelerden biri olan Şapinuva Antik Kenti, Ortaköy ilçesinde yer alır. Antik kentten çıkarılan tabletler, Hitit Uygarlığına mensup bir kraliyet çiftinin burada yaşam sürmüş olduğunu gösteren yazışmalar içerir. Bölgede Hitit ordularının Şapinuva Antik Kenti’nde barındığını gösteren savaş aletleri bulunmuştur.
Kapılıkaya Kaya Mezarı
Kapılıkaya Kaya Mezarı, Laçin ilçesinin Kırdilim mevkiinde yalçın kayaların arasında, nehirlerin aralamış olduğu engebeli bir vadide yer alır. M.Ö. 2. yüzyılda, Helenistik Dönem’de yapılmıştır. Komutan İkezios’un adının geçtiği mezar kapısı, haç işlemesine sahiptir. Doğal bir kaya içine oyulmuş anıt mezar, yamuk bir zemin üzerinde yer alır.
Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı
Hattuşa Antik Kenti’nde yer alan, etkileyici Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı, kayalıklar arasında saklanmış gibidir. Tanrı ve tanrıçaların kabartmaları ile süslenmiş kadim tapınakta, A ve B odaları olarak isimlendirilen iki kısım bulunur. Hitit pantheonunu doksandan fazla tanrı ile gözler önüne seren muazzam kaya işlemeleri, on iki yeraltı tanrısını ve Hititlerde önemli bir yere sahip olan Tanrı Teşup ile Tanrıça Hepat’ı betimler. Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı, Hititlerin inanç ve yaşam tarzını gün yüzüne çıkaran kutsal mekanlarıdır.
Hattuşa Yeşil Taş
Bir bölümü Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen Boğazkale’deki Hattuşa Yeşil Taş, Hattuşa Antik Kenti’ndeki Büyük Tapınak’ın yanındadır. Pürüzsüz ve parlak yapısı ile dikkat çeken nefrit taşının tapınak kısmında bulunması nedeni ile Hititler tarafından kutsal görüldüğü ve “Dilek Taşı” olarak kullanıldığı bilinir. Hattuşa’yı ziyaret edenler arasında yeşil taşa dokunanların şanslı olacağı düşüncesi yaygındır.
Hattuşa Kral Kapısı
Hattuşa Antik Kenti’nin güneybatısında bulunur. Kral Kapısı, elinde kılıç ile duran miğferli bir tanrı - kral kabartması barındırır. Kral Kapı’da tanrı - kral kabartması diğer kapılardakinin aksine kentin içine bakar şekilde işlenmiştir. Yaklaşık 2,25 metre boyunca olan kabartma, bugüne kadar ulaşabilmiştir ve Hattuşa’nın sembollerinden biridir.
Hattuşa Aslanlı Kapı
Boğazkale’de keşfedilmiş Hattuşa Antik Kenti’nin güneybatı kapısıdır. Aslan Kapı, Kral Kapısı’nın karşısında, görkemli aslan kabartmaları ile ünlü… Taş işleme sanatının güzel örneklerin biri olan kapı, gücü temsil eden ağzı açık iki aslan ile kenti koruması için yapılmıştır. Hattuşa Aslanlı Kapı’nın aslanlarından biri, antik kente replikası yerleştirilerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenir.
Hattuşa Sfenskli Kapı
Hattuşa Antik Kenti’nin en güneyinde ve en yüksek noktasında yer alan Sfenskli Kapı, tapınaklar bölümüne açılır. Kabartma sfenskler, üç boyutludur. Varlığını günümüze dek muhafaza etmiş olan sfenksler, antik kentteki yerini kopyalarına bırakarak Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altına alınmıştır.
Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Çorum ve çevresinde hüküm sürmüş uygarlıklardan kalma arkeolojik ve etnografik eserlere ev sahipliği yapar. Çoğu Hititlere ait bu eserlerden en çok çivi yazılı tabletler ilgi görmekte... Eski Tunç Çağı’ndan Osmanlı Dönemi’ne kadar geniş bir zaman dilimine ait birçok detayı barındıran Çorum Müzesi, 1914 tarihli üç katlı büyük bir binada ziyaretçilerini karşılar. Müzenin bahçesinde, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlılardan kalma, çeşme, heykel, lahit ve mezar taşları mutlaka görülmeli.
Hüseyin Gazi Medresesi
Alaca merkeze 3 km uzaklıkta yer alan Hüseyin Gazi Medresesi, 13. yüzyılda Selçuklular tarafından yapılmıştır. Büyük kısmı harap bir vaziyette, kendi haline bırakılmış olan medrese, görülmeye değer tarihi bir yapıdır. Yüksekliği beş metreye yaklaşan heybetli iki giriş kapısı bulunur. İç içe geçen iki kısım halinde inşa edilmesi nedeniyle diğer tarihi yapılardan farklıdır. Dönemin önemli yapılarından biri olarak kullanılmıştır. Avlusunda Hüseyin Gazi’nın türbesi de bulunur.
Kalınkaya Taş Ocağı
Kalınkaya köyünün Sekili mevkiinde yer alan Kalınkaya Taş Ocağı, Hitit mimarisinin mutfağıdır. Döneme ait yapıların, taş sütunları, blokları, kesme taşları burada yapılmıştır. Taşınmak üzere hazırlanmış kaya blokları, bunu kanıtlarcasına halen Kalınkaya Taş Ocağı’nda bulunur. Taş ocağı, büyüklü küçüklü kayalardan yapılmış ve kuzeye doğru yükselen bir yapıdır. Hititlerden sonra Romalılar tarafından kullanılmıştır.
Kalehisar Külliyesi
Behramşah adıyla da bilinen Kalehisar Külliyesi, Alacahöyük’ün 6 km kuzeyinde konuşlanmıştır. Kale, hamam, türbe, han ve medreseden oluşur. Külliyenin her bir yapısı moloz taştan yapılmıştır ve günümüze gelene dek bazı bölümleri harap olmuştur. Kalehisar Kalesi, Antik Çağ’a kadar uzanan tarihe tanıklık etmiştir. 40 km uzaklıktaki Hattuşa tepelerinden dahi görünen bu kale, Frigler, Bizanslar ve Selçuklulara ev sahipliği yapmıştır.
Evci Köyü Cami
Evci köyünde yer alan ve köy ile aynı adı taşıyan cami, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş tarihi bir yapıdır. Moloz taş ve kesme taştan yapılmış olan Evci Köyü Camii, tek şerefeli minareye sahiptir ve kare planlıdır. Yüksek tavanı ile içeri girer girmez dönemin ruhunu hissettiren cami, halen kullanımdadır.
Gerdek Kaya Mezarı
Camili köyünde, Alaca’nın yaklaşık 18 km kuzeyinde yer alan Gerdek Kaya Mezarı, M.Ö. 2. yüzyıla, Helenistik Dönem’e dek uzanır. Kaya üzerine oyulmuş üç sütunlu mezardan oluşur. Buradan Alaca Vadisi girişinde konumlanmış tarihi su kanalları da görülür.
Yeşilyurt Kaya Mezarı
Yeşilyurt köyünde yer alan ve köyle aynı isme sahip olan kaya mezarı, Buzağılık mevkiindedir. Yer altına doğru uzanan büyükçe bir kaya üzerine oyulmuş olup kare şekilli bir girişe sahiptir. Girişin iki tarafında ve tam karşısında kaya üzerine motifler işlenmiştir. Bu mezar yapım şekli itibariyle, Roma Dönemi özellikleri taşır.
Hüseyin Gazi Külliyesi
Alaca’nın güneyinde, yaklaşık 3 km mesafede olan Hüseyin Gazi Külliyesi, türbe, medrese, aşevi, havuz, çeşme ve misafirhaneyi bünyesinde barındırır. İç içe tasarlanmış iki bölümden oluşur. Yapılarda, yer yer kesme taş, tuğla ve ahşap kullanılmıştır. Külliyenin kitabesi olmadığı için yapım tarihi net olarak bilinmiyor; ancak mimari özellikleri incelendiğinde tarihi 13. yüzyıla, Selçuklulara dek uzanıyor. Külliyenin doğusunda siyah ve beyaz mermerden yapılma bir giriş portali bulunuluyor. Bu kompleksin büyük bir kısmı, varlığını günümüze dek korumayı başarmıştır.
Yeni Camii
Geç Osmanlı Dönemi’ne ait olan Yeni Camii, Alaca’nın Çorum Caddesi’nde yer alır. Ardahan göçmeni olan Şeyh Efendi döneminde dört köşe olarak planlanmış olan tarihi yapı, hala kullanılıyor. Yuvarlak ahşap bir kapı ile misafirlerini içeri davet eden Yeni Camii, batı tarafındaki ve minaresindeki kitabeleri ile geçmişe ışık tutuyor.
Murad-i Rabi Ulu Camii
Çorum Merkez’de Çöplü Mahallesinde yer alan Murad-i Rabi Ulu Camii’nin, Selçuklular Dönemi’nde 3. Alâeddin Keykubat zamanında yapıldığı tahmin edilir. İnşa kitabesi olmayan cami, onarım işlemleri sonrasında bugünkü haline sahip olmuştur. Doğu tarafına, onarım sonrasında minare eklenmiştir. Minberi abanoz ağacından yapılmış olup orijinaline sadık bir şekilde restore edilmiştir.
İsmet Eker Konağı
Cumhuriyet’in ilan edildiği yıllarda Çorum’da milletvekilliği yapan İsmet Eker’e ait bu konak, Bayat köyünde yer alır. 1926 yılında inşa edilen İsmet Eker Konağı, Türk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Kültürel organizasyonlarda kullanılması için İl Özel İdaresine devredilen konakta, ahır, bahçe, samanlık, kuruluk gibi bölümler bulunur. Restorasyon işleminden geçen tarihi yapının, Kırsal Yaşam Müzesi olarak hizmet vermesi planlanıyor.
Ali Paşa Hamamı
Çorum Merkez’de Yeniyol Mahallesinde yer alan Ali Paşa Hamamı, Osmanlı Dönemi’nde Erzurum Beylerbeyi Ali Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır. Tarihi görüntüsüyle ve taş duvarlarıyla dikkat çeken hamam, çevresine otantik bir hava yayar. 2008 yılında restore edilen tarihi yapı, kadınlara ve erkeklere hala hizmet veriyor.
Eskiciler ve Dikiciler Çarşısı
Kent merkezinde, Üçtutlar Mahallesi’ndeki Eskiciler ve Dikiciler Çarşısı, dünyanın en dar sokaklarından birinde yer alır. Yerleri taşlarla kaplanmış tarihi sokaktaki eski çarşılar, yan yana sıralanmış dükkanlardan oluşur.
Veli Paşa Hanı
Çorum şehir merkezinde yer alan tarihi han, Yozgat Beylerinden Veli Paşa tarafından yaptırılmıştır ancak 1900’lü yılların başında çıkan bir yangın sonrasında harap olmuştur. Veli Paşa’nın oğlu Şevket Bey tarafından aslına uyacak şekilde yeniden inşa ettirilmiştir. Geleneksel Çorum evlerinin tüm mimari özelliklerini taşıyan Veli Paşa Hanı, iki katlıdır ve bir müştemilata sahiptir. Tarihi han, günümüzde kültür ve sanat aktiviteleri için kullanılır.
Katipler Konağı
1800’lü yılların sonunda Abdülhamit Dönemi’nde yaptırılan Katipler Konağı, bugüne dek varlığını sürdürmüş tarihi yapılardan biridir. İki katlı ve bahçeli olan bu konak, geleneksel Çorum evlerinin mimari özelliklerini taşır. 1975 yılına kadar ev olarak kullanılan Katipler Konağı, günümüzde Çorum’un leziz yemeklerinin sunulduğu otantik bir lokantaya dönüşmüştür.
Güpür Hamamı
Osmanlı Dönemi mimarisini yansıtan Güpür Hamamı, 1436 yılında inşa edilmiştir. Kadınlar ve erkekler bölümü bulunan tarihi hamam, örme taş duvardan yapılmış ve kubbeyle örtülmüştür. Kendi haline bırakılan tarihi yapı, günümüzde hizmet vermiyor.
Çavuş Hamamı
1595 yılında Mustafa Ali Efendi tarafından yaptırılan Çavuş Hamamı, kent merkezinde yer alır. Tuğladan örülmüş kubbesi ve taş duvarları ile Osmanlı mimarisinin örneklerinden biridir. Çavuş Hamamı, zamana yenik düştüğü için kullanılmıyor.
Çakır Camii
19. yüzyıl ortalarında yapıldığı düşünülen Çakır Camii, 1950 yılında onarılmıştır. İki kanatlı tahta bir kapı ile misafirlerini içeri alan muazzam yapı, vitraylı ve kemerli üst pencereleri ile şehir merkezine tarihi bir hava katar. Hala hizmet veren cami, göbekli ve yüksek tavanıyla görülmeye değer tarihi yapılar arasındadır.
Kubbeli Camii
Kent merkezinde, Çepni Mahallesi’nde yer alan tarihi ibadethane, 1600’lü yılların sonuna doğru inşa edilmiştir. 1784 yılında minber eklenmiş ve cami olarak kullanıma açılmıştır. Cami olana dek Kubbeli Mescid olarak anılmıştır. Heybetli bir kubbeye sahip olması nedeniyle bu isimle anılan caminin sarı kesme taşlardan yapılmış çokgen bir minaresi vardır. Cami halen hizmete açıktır.
Üçköy Camii
Kitabesinde 1897 yılında Ali Paşa tarafından yapıldığı bilgisini veren Üçköy Camii, moloz taş ve kesme taşların bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. Ahşap sütun üzerine oturtulan ibadethane kısmı, lale ve rozet motifleriyle süslenmiş bir kubbe tarafında örtülmüştür. Kent merkezinde kapılarını misafirlere açan tarihi yapıt, aynı ismi taşıyan köyde yer alır.
Kunduzhan Camii
Kent merkezinde Kunduzhan Mahallesinde yer alan tarihi cami, Tabak Camii adıyla da anılır. İnşa kitabesi olmasa da Osmanlı Dönemi’nde yapıldığı düşünülen camide, 1860’lı yıllarda onarımdan geçtiğine dair bir kitabe bulunur. Baklava dilimi motiflerle süslenen göbekli tavanı ile Kunduzhan Camii, halen kullanılır.
Hasan Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi
Araştırmacılar ve okumayı sevenler için muazzam bir kaynağa ev sahipliği yapan Hasan Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi, Geç Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiştir. O zamanki ismi Mecidi Mektebi olan kütüphane, Cumhuriyet’in ilanı sonrasında İstiklal İlkokulu ismiyle anılmıştır. Üç katlı, tarihi binada binlerce eseri barındıran bu yapı, huzur veren bir havaya sahiptir. İki giriş kapısı vardır ve şehir merkezinin Çöplü Mahallesinde yer alır.
Kale Camii
Bir zamanlar yuvarlak kemerli ahşap bir kapı ile ibadet edenleri karşılamış olan Kale Camii, şehir merkezinde Kale Mahallesinde konumlanmıştır. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen caminin, 1800’lü yılların başında onarım sürecinden geçtiğine dair bir kitabesi bulunur. Üst kat pencereleri, içten vitray ile renklendirilmiştir. Cami, kullanıma kapalıdır.
Velipaşa Camii
17. yüzyılın başlarında yapıldığı düşünülen Velipaşa Camii, ahşap bir minareye sahiptir. Abdülbaki Paşa Camii ismiyle de bilinen tarihi yapı, dikdörtgen plan üzerine oturtulmuştur. Kuzey cephesinde çift kanatlı demir bir kapıya sahip olan Velipaşa Camii, halen kullanımdadır.
Han Camii
Erken Osmanlı Dönemi mimari yapılarından biri olan Han Camii, Gülabibey tarafından yaptırılmıştır. Ömer Neftçi Camii ve Gülabibey Camii adlarıyla da bilinir. Şehir merkezinde yer alan tarihi ibadethane, irice kesilmiş taşlardan ve tuğladan yapılmış minareye sahiptir. Sütunlarla desteklenmiş olan kubbeli girişi ve kemerli pencereleri ile kent merkezinin çehresine derinlik katar.
Çorum Kalesi
Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan Çorum Kalesi, kent merkezinin güney kesiminde, merkeze kıyasla tepelik bir mevkide konumlanmıştır. Kalenin iç kısmında küçük bir cami ve harabe haline dönüşmüş iki konut yer alır. Osmanlı Dönemi’nden beri yerleşim yeri olarak tercih edilen kale çevresi ve burada yer alan mahalle, yakın zamanda yerleşim yeri olarak kullanılmaktaydı.
İskilip Kalesi
İlçenin merkezinde mevzilenmiş olan İskilip Kalesi, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının izlerini taşır. Etrafı güçlü kayalarla çevrelenmiş olan tarihi yapıt, yerleştiği kayalık alanın eteklerinde Roma Dönemi’nden kalma kaya mezarlarla buluşmuştur. Konumu itibariyle kaleye sadece kuzeybatı tarafından gelinebilir. İçinde ikinci bir kapısı daha olan İskilip Kalesi, İstanbul - Amasya arasında örülen ticaret ağı üzerinde yer alır.
Şeyh Muhiddin Yavsi Camii
İlçenin en eski camisi olarak bilinen Şeyh Muhiddin Yavsi Camii, Osmanlı Dönemi’nde Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaptırılmış mimari değerlerden biridir. Köprü, han, bedesten ve mektepten oluşmuş bir külliyenin parçasıyken bu yapılar arasında ayakta kalabilmeyi başarmış tek eserdir. Tek kubbeli olarak planlanmış olan cami, tüm heybetiyle İskilip’in çehresine değer katar. Kesme taştan yapılmış olan ibadethanenin, tek şerefeli bir minaresi vardır.
İskilip Ulu Cami
1839 yılında eski bir caminin temelleri üzerinde yapılmış olan İskilip Ulu Camii, ilk halinden kalma, taştan yapılmış minaresiyle hala hizmet veriyor. İçersinde Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanmasıyla oluşturulmuş ve kûfi olarak adlandırılan yazı şeklinden yapılmış süslemeler bulunur.
Hacıhamza Kalesi
Hacıhamza Kalesi, Kargı ilçesinin Hacıhamza beldesinde yer alır. 1726 yılında 3. Ahmet tarafından yaptırılmış olan yapı, 1940 yılına dek bölgede yaşayanlara ev sahipliği yapmıştır. Hacıhamza Kalesi’nin bir kısmı ayakta kalmayı başarmıştır. İçerisinde medrese, cami, han ve hamam barındıran bir külliye bulunuyordu. Harçla sıvanmış moloz taşlardan örülmüş duvarların büyük bölümü sağlam kalmıştır ve bu duvarların üzerine bölge halkı tarafından ev yapılmıştır.
Hacıhamza Evleri
Türk mimarisinin örneklerinden biri olan Hacıhamza Evleri, kerpiçten yapılmış ve büyük bir kısmı iki katlı olan yapılardan oluşur. Kargı - Hacıhamza beldesinde konumlanmış olan geleneksel evler, kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Bir bölümü halen kullanılan bu eşsiz yapılar, ilçenin çehresine tarihi bir duruş katar.
Taş Mektep
Hacıhamza beldesinde, Kaleiçi Mahallesinde yer alan Taş Mektep, Sinan Paşa Camii’ni yanına almıştır. Tuğladan örülmüş bir kubbe ile kaplı olan yapı, geçmişte uzun yıllar boyunca okul olarak kullanılmıştır. Tek penceresi vardır. Günümüzde 1500’lü yılların izlerini taşıyan tarihi bir yapı olarak kente değer katan eserler arasında bulunur.
Hacıhamza Hamamı
Aynı ismi taşıyan beldede yer alan Hacıhamza Hamamı, 1500’lü yılların başında Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde kullanılmayan hamam, tarihi bir yapıt olarak Kargı ilçesine güzellik katar. Kesme moloz taşlardan yapılmış olup iç duvarlarının orta bölümlerinde kurnalar bulunur.
Hacıhamza Menzil Hanı
Hacıhamza beldesinin Kale Kapısı Sokağında konumlanmış olan Hacıhamza Menzil Hanı, Sinan Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Üst bölümünün inşası için tuğla kullanılırken temeli taştan yapılmıştır. Dönemin mimari anlayışına ışık tutan yapı, günümüzde kullanılmıyor.
Oğuz Köyü Camii
Kargı’nın Oğuz köyünde yer alan ve köy ile aynı ismi taşıyan bu caminin, 16. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin ediliyor. Otantik bir görüntüye sahip olan Oğuz Köyü Camii, koni şeklinde kubbelerle örtülüdür. Çoban Mustafa Paşa Camii olarak da bilinir.
Örencik Köyü Camii
Kargı ilçesinin Örencik köyünde Osmanlılar zamanında inşa edilmiş olan ve köy ile aynı ismi taşıyan tarihi camii, kesme taştan yapılmıştır. Tek şerefeli minaresi vardır. Kubbesi tuğla ile kaplıdır. Yılardır ayakta olan Örencik Köyü Camii, halen hizmet veriyor.
Taş Mağaza
Çorum kent merkezinde Çepni Mahallesinde konumlanmış olan Taş Mağaza, Geç Osmanlı Dönemi’nin izlerini taşıyan ve hala ayakta duran tarihi bir yapıdır. Bodrum katı ile beraber toplamda üç katlı olan Taş Mağaza’nın giriş kattaki pencereleri yuvarlak kemerlidir.
İmaret Camii
İmaret Camii, 1431 yılında 2. Murat zamanında, dönemin baş vezirlerinden biri olan Koca Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Caminin giriş kapısında bu yapının imaret olarak yapıldığını anlatan bir kitabe vardır. İki kubbeli olan caminin mimari dokusu muazzamdır. Günümüze dek varlığını sürdüren İmaret Camii, tek şerefeli bir minareye sahiptir. Ceviz ağacından yapılmış girişi ile misafirlerini karşılar.
Koyunbaba Köprüsü
Kızıılırmak Nehri üzerinde, Osmancık ilçesinde bulunan Koyunbaba Köprüsü, Osmanlı Dönemi’nde 2. Beyazıt zamanında yapılmıştır. 250 metre uzunluğa ve 7,5 metre genişliğe sahip olan bu tarihi köprü, sarı kesme taşlarla yapılmıştır. 19 gözlü, kemerli olarak tasarlanmış olan tarihi Koyunbaba Köprüsü’nün akıntıyla beraber gelen nehir birikintilerine maruz kalması sonucu, sadece 15 gözü görülebiliyor.
Baltacı Mehmet Paşa Çeşmesi
1705 yılında Baltacı Mehmet Paşa zamanında yaptırılmış olan tarihi çeşme, beyaz mermer üzerine işlenmiş 18 mısra içeren bir kitabeye sahiptir.
Akşemseddin Camii
Tarihi 1400’lü yılların başına dek uzanan Akşemseddin Camii, Osmancık ilçesinin önemli yapıtlarından biridir. Osmanlı’nın kuruluş dönemindeki mimari özellikleri taşıyan bu tarihi yapı, küçük bir ibadethane olarak halen hizmet veriyor. Bahar aylarında giriş avlusu çiçeklerle bezelidir. Merdivenlerle avluya geçiş sağlanır. Akşemseddin Camii, misafirlerini kemerli ahşap bir kapı ile karşılar.
Kandiber Kalesi
Osmancık ilçesinin merkezinde, kuzey kesiminde yer alan Kandiber Kalesi, Kızılırmak Nehri’ni bir tarafına alarak doğal bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. İstanbul - Amasya arasındaki ticaret yolu üzerinde konuşlanmış olan tarihi yapının, bölgeyi denetlemek amacıyla kurulduğu düşünülüyor. Kandiber Kalesi, Selçuklular zamanında yapılmıştır ve sur kalıntıları ile görülmeye değer tarihi yapılardan biridir.
Sungurlu Saat Kulesi
Sungurlu ilçesinin değerli tarihi yapıtlarından biri olan Sungurlu Saat Kulesi, 1891 yılında Kaymakam Edip bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan kare prizma şeklinde yapılmış olan tarihi saat kulesi, ikinci katı dışında her katında küçük bir pencereye sahiptir. En üst katında ise ahşaptan yapılma bir köşk barındırır.
Hattuşa Antik Kenti
Hititlerin başkenti olan Hattuşa, diğer adı ile Hattuşaş, Boğazkale ilçesinde yer alır. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinin ilk 10 değerinden biridir. 1906 yılında başlatılan kazılar neticesinde Hititlerin başkenti olduğu anlaşılan Hattuşa, 400 yıldan fazla, bir uygarlığın yaşayışına tanıklık etmiştir. Yazılı kaynaklara göre Hititlerin ilk Kralı olan Kuşşaralı Anitta tarafından yıktırılan başkent, yaklaşık yüz yıl kadar sonra 1. Hattuşili ile küllerinden doğmuş ve başkent olarak yüzyıllar boyunca pek çok kişiyi ağırlamıştır. Kazılarda çıkarılan tabletler, kentten “Bin Tanrılı Şehir” tabiri ile bahsedildiğini gösterir. Tapınaklar, saray kompleksinin anıtsal kapıları, günümüze dek sağlam kalabilmiş ve ören yeri kazıları sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Hititlerin bilinen en uzun hiyeroglifi olan Nişantepe Yazıtı, Hattuşa Antik Kenti’nden çıkarılmıştır.
Tarihi Dulkadiroğulları Konakları
Boğazkale’nin simgesel yerlerinden biri olan Tarihi Dulkadiroğlu Konakları, bahçesi ile beraber Osmanlı mimarisinin klasik bir örneğidir. 360 yıllık tarihe sahip olan yapılar, haremlik ve selamlık kısımdan oluşur. Dulkadiroğulları Beyliği’nin Dölarslan ailesinden şehre miras kalan tarihi konaklar, Boğazkale’de 8000 metrekarelik bir alan kaplar. Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak kullanılması için Hitit Üniversitesi bünyesine tahsis edilen yapılar, sosyal faaliyetler için de kullanılır.
Redif Kışlası
Restore edilerek kültür merkezi olarak kullanılan Redif Kışlası, 20. yüzyıl Geç Osmanlı Dönemi’ni yansıtan mimari yapılardan biridir. İlçe merkezinin Meydan Mahallesinde konumlanmış olan kışla, I. Dünya Savaşı esnasında askeri amaçla kullanılmıştır. Bodrum ile beraber toplam üç katlıdır. Harçla sıvanmış moloz taşlardan yapılmıştır. Yer yer kesme taşlarla süslenen yapı, dikdörtgen şeklinde planlanmıştır.
Yeni Hamam
Şeyh Yavsi, Güven, Şifa, Sabah Hamamı gibi farklı isimlerle de bilinen Yeni Hamam, Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi bir yapıdır. Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümleri olan hamam, halen kullanılır. İhtişamlı bir kubbe ile örtülüdür. Tarihi eser niteliğindeki kagir yapı, muazzam Osmanlı hamamlarından biridir.
Eski Özel İdare Binası
Eski Özel İdare Binası, Mecitözü ilçesinin merkezinde yer alır. Ne zaman yapıldığı bilinmeyen tarihi yapı, iki katlı ve ahşap bir binadır. İki girişi olan Eski Özel İdare Binası, misafirlerini ahşap kapılarıyla karşılar. En alt katının yerel dükkanlara tahsis edilmesi nedeniyle, tarihi görüntüsüne biraz gölge düşmüştür.
Erikli Gözetleme Yeri
Alaca ilçesine bağlı İmat köyünde yükselen bir tepe üzerinde bulunur. Erikli Deresi’ne hakim olan gözetleme yeri, duvar ve tavan kalıntıları ile bugüne kadar ulaşabilmiştir. Tarihi yapının çevresi, izinsiz kazılar yüzünden zarar görmüştür. İnşa zamanı bilinmeyen yapının özelliklerine bakılarak Bizans Dönemi’ne ait olduğu söylenebilir. Erikli Gözetleme Yeri, hoş manzarası sebebiyle ziyaret edilebilir.
Eski Camii
Eski Camii, Alaca ilçesine bağlı Denizhan Mahallesinde yer alır. Kitabesinde 1722 senesinde Ömer Bey tarafından inşa ettirildiği yazar. Harçlı moloz taştan yapılma kutsal mekan, kafesli ve yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Kesme taştan yapılan minaresi mukarnaslı bir şerefeye sahiptir. Çarşı Camii adıyla da bilinen tarihi ibadethane, günümüzde de işlevini sürdürür.
Altıntaş Köyü Camii
Altıntaş köyü, Alaca ilçesinde yer alır. 19. yüzyıldan kalma köy camii, Osmanlı padişahlarından II. Abdülhamid’in kardeşi Reşadiye Sultan’ın isteği üzerine yapılmıştır. Çok köşeli bir kasnak üzerine yerleştirilmiş kubbesi, kemerli olarak tasarlanmış son cemaat yeri ve süslemeleri ile dikkat çeker. Sarı kesme taştan yapılmış kutsal mekanın minaresi 1951’de eklenmiştir ve cami hala ibadete açıktır.
Hüseyin Gazi Türbesi
Hüseyin Gazi Türbesi, Alaca ilçesi, Söğütözü mevkiinde konumludur. 13. yüzyılda, Selçuklular tarafından yapılmış aynı adlı külliyenin bir parçasıdır. Çapraz tonozlu olarak yapılmış kutsal mekan, kubbeli bir çatı ile örtülüdür. Yuvarlak kemerli ahşap kapısı ile dikkat çeken türbede kapı nişlerinin kenarları çeşitli motiflerle süslenmiştir. Battal Gazi’nin babası olan Hüseyin Gazi’nin makamlarından biri olarak bu mekan, dua edenlerin buluşma yeri olur.
Tacettin Paşa Hamamı
Tacettin Paşa Hamamı, Çorum’un merkezindeki Kunduzhan Mahallesinde bulunur. 1484 tarihinde Tacettin İbrahim Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Çifte hamam olarak tasarlanmış tarihi yapı, taş duvarları üzerinde kiremit bir kubbe taşır. Halen işlevini koruyan ve kısaca Paşa Hamamı olarak anılan bu yapı, geleneksel Osmanlı hamamı görmek isteyenleri ağırlar.
Hıdırlık Camii ve Türbesi
Çorum’un merkezine bağlı Çepni Mahallesi, Hıdırlık mevkiinde yer alan tarihi ibadethane, 1889 senesinde inşa edilmiştir. Taştan yapılmış kutsal mekan, sahabe Suheybi Rumi, Kerebi Gazi ve Ubeyd Gazi’nin makamlarına ev sahipliği yapar. Hem hazirede hem de türbe içinde bulunan mezarlar, özellikle kutsal günlerde kent sakinleri tarafından ziyaret edilir.
Çorum Mevlevihanesi
Kent merkezindeki Karakeçili Mahallesinde bulunan Çorum Mevlevihanesi, ikişer katlı, iki yapıdan meydana gelir. Taş temelli, kerpiç dolgulu yapılar, uzun ve yuvarlak kemerli ahşap pencerelerle aydınlatılmıştır. Kutsal mekan, çeşitli onarımlarla günümüze sağlam olarak ulaşabilmiştir.
Eski Kilise
Eski Kilise, Çorum’un merkezindeki Çepni Mahallesinde yer alır. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal mekanın Geç Osmanlı devrine ait olduğu tahmin edilir. Kilise, moloz taş ve tuğladan, pencere kenarları ise kesme taştan yapılmıştır. Cemaati olmadığı için işlevini kaybetmiş bu yapı, şimdilerde depo olarak kullanılır.
Abacı Çeşmesi
Abacı Çeşmesi, Çorum’un merkezindeki Kale Mahallesindedir. Kesme taş ve tuğladan yapılmış olan çeşme, sivri kemerli bir nişin içerisinde, tek musluklu olarak tasarlanmıştır. Tek cepheli yapının üzerindeki kiremit dolgulu çatısı kısmen zarar görmüştür. Kitabesi olmayan çeşme, Geç Osmanlı Dönemi özellikleri taşır.
Paşa Çeşmesi
Paşa Çeşmesi, kent merkezindeki Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin bahçesinde yer alır. Osmanlı Dönemi’ne ait bu yapı, tek cepheli olarak planlanmış, blok taştan yapılmıştır. Tek musluğu, kemerli bir nişin içine yerleştirilmiştir. Müze ile bütünlük oluşturan bu çeşme hala ayaktadır ve işlevini korur.
Müftü Pınarı
Müftü Pınarı, Çorum’un merkezindeki Kale Mahallesinde bulunur. Hala kullanılan tarihi çeşme, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında yapılmıştır. Dikdörtgen planlı ve tek yüzlü çeşmenin bir tane musluğu vardır ve bu musluk sivri kemerli bir nişin içindedir. Musluğun altında sonradan eklendiği tahmin edilen mermer bir yalak vardır.
Çorbacı Çeşmesi
Çorbacı Çeşmesi, kent merkezindeki Yeniyol Mahallesinde yer alır. Osmanlı Devleti’nin son yıllarında tarihlendirilen bu yapı, tuğla ve kesme taştan yapılmış, harçla sıvanmıştır. Tek cephesi ve sivri kemerli nişi olan çeşme, bakımsız kalmıştır.
Kılıçören Çeşmesi
Kılıçören Çeşmesi, Çorum’un merkezine yaklaşık 25 km uzaklıkta bulunan Kılıçören köyünde yer alır. Romalılara ait mezar steli gibi devşirme malzemelerle yapılmıştır. Günümüzde hala işlevini koruyan bu yapı, üç oluklu olarak planlanmıştır.
Deri Hamamı
Deri Hamamı, İskilip ilçesine bağlı Kaleboğazı Mahallesinde, İskilip Kalesi’nin yamacında yer alır. Yerleşim alanı içerisinde kalan tarihi yapının ilk kez Romalılar zamanında inşa edildiği, zamanla değiştiği ve bugün görünen şeklinin 15. yüzyıla ait olduğu düşülür. Bir kısmı yeraltında kalmış olan yapının bazı kısımlarının kubbeli olduğu görülür. Günümüzde kullanılmayan ve Eski Hamam olarak da bilinen tarihi yapı, kısmen ayaktadır.
Yivlik Kayası
Çeşitli efsanelerle anılan ve tarihi izler barındıran Yivlik Kayası, İskilip ilçesinde yer alır. Doğal kayalığın eteğine geometrik motifler ve hayvan figürleri işlenmiştir. Kayalığın üzerinden akıp çevresini dolaşan su kaynağının şifalı olduğu söylenir.
Çavuş Sokak Çeşmesi
19. yüzyılın ilk yıllarında yapıldığı tahmin edilen Çavuş Sokak Çeşmesi, İskilip ilçesinde konumludur. Dikdörtgen planlı, tek cepheli çeşmenin, iki musluğu vardır. Musluklar, taş üzerine kabartma ile yapılmış çerçeve içine yerleştirilmiştir. Hala işlevini koruyan çeşmenin 20. yüzyılda onarıldığına dair kitabesi vardır.
Sıtma Pınarı
İskilip ilçesinde yer alan Sıtma Pınarı, 20. yüzyıla aittir. Kesme taştan yapılmış olan tarihi çeşmenin tek cephesi ve iki musluğu bulunur. Muslukları, taştan yapılmış sivri iki kemer içerisindedir. Kitabesine işlenmiş testi figürü dikkat çekicidir. Hala kullanılan tarihi çeşmenin oluk kısmı da vardır.
Hacı Ali Çeşmesi
İskilip’e bağlı Çavuş Mahallesindeki Çatlakdere sokakta yer alır. 19. yüzyılda Haci Ali Efendi tarafından yaptırtılmış olan çeşme, takip eden yıllarda Sabiha Hanım tarafından onarımdan geçirilmiştir. Deposu olan tarihi yapı, tek cepheli olarak kesme tastan yapılmış, tek kemerle süslenmiştir. Kabartmalarla süslenmiş olan Hacı Ali Çeşmesi, günümüzde de işlevini korur.
Abdurrahman Ağa Çeşmesi
Kiremit çatılı ve depolu olarak tasarlanmış bu çeşme, İskilip’in Alibey Mahallesinde bulunur. 1813 tarihli yapı, kesme taştan inşa edilmiş ve sivri bir kemerle süslenmiştir. Kitabesine göre Abdurrahman Ağa tarafından yaptırılmış, 1842’de Veliyüddin Ağa tarafından onarılmıştır. Tek musluğa sahip olan tarihi çeşme, günümüzde de işlevini sürdürür.
Sallilerbaşı Çeşmesi
Günümüzde de kullanılan Sallilerbaşı Çeşmesi, sivri kemer içerisinde iki musluğa sahiptir. İskilip ilçesindeki Semerciler Çarşısı’nda yer alan bu yapı, 19. yüzyıl öncesinde inşa edilmiştir. Kesme taştan yapılmış olan çeşmenin 1907 tarihli onarım kitabesine bulunur.
Sakarya Hacı Ali Çeşmesi
İskilip ilçesi, Sakarya caddesi üzerinde bulunan bu çeşme, 1826 yılında yapılmıştır. Tek cephe üzerine üçe parçaya ayrılmış olan kısımlar, sivri kemerli kabartmalarla süslenmiştir. Ahşap saçaklı kiremit çatıyla örtülüdür. Su deposu ve oluk bölümü de vardır. Bakımlı durumda olan Sakarya Hacı Ali Çeşmesi, hala işlevini sürdürür.
Mutaflar Camii Çeşmesi
Mutaflar Camii Çeşmesi, İskilip ilçesinde, Aksu sokak üzerinde yer alır. Bu nedenle Aksu Çeşmesi adıyla da bilinir. Büyük parçalı kesme taştan yapılmıştır. Tek yüzü olan çeşmenin muslukları sivri kemerli iki ayrı niş içine yerleştirilmiştir. İnşa kitabesi olmayan yapının 1867’de onarıldığına dair kitabesi vardır. Çeşme, halen kullanılır.
Gavur Ambarı
Gavur Ambarı, Kargı’ya yaklaşık 13 km uzaklıkta konumlu Göl köyünde yer alır. Sarp kayalık üzerine oyulmuş tarihi alanın Roma Dönemi’ne ait olduğu tahmin edilir. İçinde kaya mezarı kalıntıları barındıran bu yerin yerleşim alanı olarak kullanıldığı da söylenebilir.
Beke Kaplıcası
Mecitözü ilçesine bağlı Figanlı köyünde bulunan Beke Kaplıcası, başta eklem ve kas rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılır. Bu bölgede yer alan tarihi Roma kaplıcası, halen kullanılabilen havuzu ile dikkat çeker. Geç Roma - Erken Bizans Dönemi’nden kalma tarihi kaplıcanın büyük kısmı sağlam durumdadır.
Elvançelebi Camii ve Türbesi
Elvançelebi Camii ve Türbesi, Mecitözü ilçesine bağlı Elvançelebi beldesinde yer alır. Cami, 13. yüzyılın sonunda, türbe ise 14. yüzyılın başında inşa edilmiştir. Zaviye olarak tasarlandığı düşünülen kutsal mekan, yıllar boyu pek çok onarıma tabi tutulmuş ve günümüze kadar gelebilmiştir. Caminin, kubbesi, şadırvanı ve tek şerefeli taş bir minaresi vardır. Türbe ve cami, günümüzde de işlevini sürdürür.
Fığla Tepesi
Fığla Tepesi, Ortaköy ilçesinde bulunan ve tarihi Hititlere dek uzanan kale kalıntısına ev sahipliği yapar. Rakımı yaklaşık 250 metre olan bu tepede çoğu meşe olmak üzere pek çok ağaç yaşar. Tarihi kale, temel kalıntıları ile günümüze kadar gelebilmiştir. Kalıntılar ağaçlarla sarmalandığı için biraz zor fark edilir.
Kybele Kaya Kabartması
Kybele Kaya Kabartması, Ortaköy ilçesinin yaklaşık 3 km uzağında, İncesu köyünde yer alır. Çekerek Irmağı’na bakan bir kayalık üzerine oyulmuş Kybele kabartması 150 cm uzunluğa sahiptir. Bereketin sembolü olan tanrıça Kybele, bu kabartmada tahta oturur vaziyette betimlenmiştir. Trekkingcilerin rotasında yer alan bu eser, büyük ölçüde korunarak günümüze ulaşabilmiştir.
Kaya Mağarası
Ortaköy ilçesindeki İncesu mevkiinde bulunan Kybele Kaya Kabartması’nın karşısında yer alır. Yaklaşık 300 metre uzunluğundaki Kaya Mağarası, gizemli atmosferi ile ilgi çekicidir. Çok sayıda basamaktan inerek ulaşılabilen mağaranın, geçmişte yerleşim alanı olarak kullanıldığı tahmin edilir.
Osman Kalesi
Osman Kalesi, Ortaköy’ün Yaylacık köyünde yer alır. Günümüze duvar ve temel kalıntıları ile ulaşabilmiş olan bu yapının etrafı höyüktür. İzinsiz kazılar nedeniyle kale ve höyük tahrip edilmiştir. Araştırmalar neticesinde kale çevresindeki yerleşimin M.Ö. 2000 - 3000’li yıllarda başladığı ortaya konmuştur.
Arafat Tepesi
Osmancık ilçesine bağlı Koyunbaba Mahallesinde yükselen bu tepe, Helenistik Dönem’e ait mezarlara ev sahipliği yapar. Kaya mezarları şeklinde düzenlenen nekropol alanı, tonozlu mezar odaları ile ilgi çekicidir. Doğal kayalığın oyulması ile yapılmış bu mezarlar, tarihe merak duyanların gezi rotasında yer almalı.
Aşıkbükü Kaya Mezarı
Aşıkbükü Kaya Mezarı, Osmancık ilçesinin aynı adlı köyünde yer alır. Kızılırmak Nehri’nin yakınında bulunan kutsal alanın, Roma devrinde yapıldığı tahmin edilir. Burada yapılan kazılar, kaya mezarı çevresinin yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösterir.
Tarihi Hamam
Sungurlu Tarihi Hamamı, Sunguroğlu Mahallesinde yer alır. 1756 senesinde Sunugroğlu Mehmet Bey’in yaptırmış olduğu bu mekan, moloz taştan inşa edilmiştir ve tek kubbelidir. Kubbesi pencereli olarak tasarlanmış olan tarihi hamam, günümüze bütünlüğünü korumuş olarak ulaşabilmişse de bakımsız kalmış, işlevini yitirmiştir.
Paşa Köprüsü
Sungurlu’nun Bahçelievler Mahallesinde yer alan Paşa Köprüsü, ilçeye bereket taşıyan Dip Çayı’nı süsler. Kitabesi olmayan tarihi yapı, Osmanlı devri özellikleri taşır. Sivri ve eğimli olarak tasarlanmış köprünün üç gözü vardır. Orta gözü büyük, yandaki diğer iki gözü küçüktür. Yüzlerce yıl boyunca ayakta kalabilmiş bu yapı, günümüzde de kullanıma açıktır.
Sungurlu Ulu Camii
Sunguroğlu Mehmet Bey’in 1756 yılında yaptırdığı Sungurlu Ulu Camii, hala işlevini korur. Sunguroğlu Mahallesinde bulunan ve bu isimle de anılan kutsal mekan, çok köşeli bir kasnak üzerine kondurulmuş kubbeye sahiptir. Son cemaat yerinde de üç kubbesi vardır. Taştan inşa edilmiş tarihi mekanın tek şerefeli, taş bir minaresi vardır.
Boğazköy - Alacahöyük Milli Parkı
Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı, Boğazkale ilçesi sınırları içinde yaklaşık 2 bin 600 hektarlık bir alanı kaplar. Anadolu topraklarının en eski uygarlıklarından Hititlerin başkenti Hattuşaş’a ait kalıntıların yer aldığı bu alan, Çorum’un en sık ziyaret edilen yerlerinden biridir. Milli park, antik kent sınırları içinde bulunan tüm değerleri kapsar. Doğa ve tarihin iç içe olduğu alan, ziyaretçileri binlerce yıl öncesine götürür.
Osman Kayası
Boğazkale ilçesinde, Hattuşa şehri surlarının hemen dışında yer alan Osman Kayası, tarihi bir mezar alanıdır. M.Ö. 18 - 14. yüzyıllar arasında tarihlendirilen kalıntılar, doğal kayalık üzerindeki çatlakların içinde keşfedilmiştir. Burada yapılan arkeolojik kazılarda yanmış kemik kalıntıları da bulunmuştur.
Maltepe Roma Yerleşimi
Uğurludağ ilçesinde keşfedilmiş olan Maltepe Roma Yerleşimi, yüksekçe bir vadide yer alır. Geniş bir alanı görebilen tarihi alanda, Roma Dönemi’nden kalma mermer yapı unsurları bulunur. Defineciler tarafından zarar verilmiş bu kalıntıların çevresi, bir dönem tarım arazisi olarak kullanılmıştır. Roma yerleşimi, güzel bir manzara seyretmek isteyenler tarafından da ziyaret edilir.
Resuloğlu Ören Yeri
Uğurludağ ilçesine bağlı Resuloğlu köyündeki ören yeri, Eski Tunç Çağı’na dair pek çok tarihi izi saklamıştır. Arkeolojik kazılardan elde edilen buluntular, sergilenmek üzere Çorum Müzesi’ne götürülmüştür. Burada en çok dikkat çeken şey Romalılardan kalma mezar kalıntılarıdır. Taştan yapılma lahit ve küp mezarların bir kısmı halen burada görülebilir.
Alacahöyük ören yerine yaklaşık 2 km uzaklıkta yer alan Gölpınar Su Bendi, güneye doğru 110 metreye varan bir uzunluğa sahiptir. İki duvar arasında altı metrelik bir bölümü, toprakla doldurularak yapılmıştır. Tarihi Hititlere kadar uzanır.
Alacahöyük Müzesi
Hititlerin yerleşim yeri olarak kullanmış olduğu ve uygarlık tarihine ışık tutan Alacahöyük Ören Yeri, dört medeniyete ait tarihi izler barındırır. Kazılarda ortaya çıkan ve Kalkolitik Çağ’dan Eski Tunç Çağı’na dek izler taşıyan eşyalar ve eserlerin yer aldığı Alacahöyük Müzesi, 1940 yılından bu yana hizmet veriyor. Müzede, süs eşyaları, hayvan heykelleri, topraktan kaplar, kılıç ve kama gibi savaş aletleri, altın ve gümüş gibi madenlerden yapılmış çeşitli eşyalar sergileniyor.
Alacahöyük Antik Kenti
Alaca’da Alacahöyük beldesinde yer alan antik kent, ören yerinde yapılan kazılar neticesinde gün yüzüne çıkmıştır. Hititlerin kadim kenti olan Alacahöyük, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlılara da ev sahipliği yapmıştır. Kalkolitik Çağ’dan Eski Tunç Çağı’na kadar uzanan dönemdeki kültürel evrimi gözler önüne sermiştir. Antik kentte ve ören yerinde bulunan tarihi eserler Alacahöyük Müzesi’nde sergileniyor.
Çorum Saat Kulesi
Minareye benzeyen şekliyle kentin simgesel yerlerinden biri olan Çorum Saat Kulesi, 1894 senesinde Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme kum taşından inşa edilen bu kule, kurşun kaplamalı bir kubbe ile örtülüdür. Güneye açılan kapısında mermer bir kitabe barındıran Saat Kulesi, 27,5 metre yüksekliğindedir.
Atıf Hoca Türbesi
İskilip’le özdeşleşmiş tarihi karakterlerden biri olan Atıf Hoca, ölümünden yıllar sonra, 2004 yılında, bu türbeye defnedilmiştir. İskilipli Atıf olarak bilinen Atıf Hoca’nın türbesi, Gülbaba Mezarlığı mevkiindedir.
Boğazköy Müzesi
Boğazkale ilçesinin merkezinde yer alan Boğazköy Müzesi, ağırlıklı olarak Hitit uygarlığının başkenti olan Hattuşaş’ta elde edilmiş tarihi eserleri barındırıyor. Kalkolitik ve Eski Tunç Çağı’na ait buluntular ile Frig, Bizans ve Roma uygarlıklarının eşyaları ve eserleri de bu müzede sergileniyor. Giriş kısmında Hattuşaş’ın kronolojisi, topografik haritası yer alıyor. Hitit Dönemi’ne ait çivi yazılı tabletler, pişmiş topraktan yapılma kaplar, el aletleri, müzenin orta kısmında bulunuyor. Boğazköy Müzesi, Alacahöyük Antik Kenti ve Ören Yeri’nin önemini gözler önüne sererek 1966 yılından beri hizmet veriyor.
Hattuşa Yeşil Taş
Bir bölümü Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen Boğazkale’deki Hattuşa Yeşil Taş, Hattuşa Antik Kenti’ndeki Büyük Tapınak’ın yanındadır. Pürüzsüz ve parlak yapısı ile dikkat çeken nefrit taşının tapınak kısmında bulunması nedeni ile Hititler tarafından kutsal görüldüğü ve “Dilek Taşı” olarak kullanıldığı bilinir. Hattuşa’yı ziyaret edenler arasında yeşil taşa dokunanların şanslı olacağı düşüncesi yaygındır.
Hattuşa Kral Kapısı
Hattuşa Antik Kenti’nin güneybatısında bulunur. Kral Kapısı, elinde kılıç ile duran miğferli bir tanrı - kral kabartması barındırır. Kral Kapı’da tanrı - kral kabartması diğer kapılardakinin aksine kentin içine bakar şekilde işlenmiştir. Yaklaşık 2,25 metre boyunca olan kabartma, bugüne kadar ulaşabilmiştir ve Hattuşa’nın sembollerinden biridir.
Hattuşa Aslanlı Kapı
Boğazkale’de keşfedilmiş Hattuşa Antik Kenti’nin güneybatı kapısıdır. Aslan Kapı, Kral Kapısı’nın karşısında, görkemli aslan kabartmaları ile ünlü… Taş işleme sanatının güzel örneklerin biri olan kapı, gücü temsil eden ağzı açık iki aslan ile kenti koruması için yapılmıştır. Hattuşa Aslanlı Kapı’nın aslanlarından biri, antik kente replikası yerleştirilerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenir.
Hattuşa Sfenskli Kapı
Hattuşa Antik Kenti’nin en güneyinde ve en yüksek noktasında yer alan Sfenskli Kapı, tapınaklar bölümüne açılır. Kabartma sfenskler, üç boyutludur. Varlığını günümüze dek muhafaza etmiş olan sfenksler, antik kentteki yerini kopyalarına bırakarak Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altına alınmıştır.
Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Çorum ve çevresinde hüküm sürmüş uygarlıklardan kalma arkeolojik ve etnografik eserlere ev sahipliği yapar. Çoğu Hititlere ait bu eserlerden en çok çivi yazılı tabletler ilgi görmekte... Eski Tunç Çağı’ndan Osmanlı Dönemi’ne kadar geniş bir zaman dilimine ait birçok detayı barındıran Çorum Müzesi, 1914 tarihli üç katlı büyük bir binada ziyaretçilerini karşılar. Müzenin bahçesinde, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlılardan kalma, çeşme, heykel, lahit ve mezar taşları mutlaka görülmeli.
Evci Köyü Cami
Evci köyünde yer alan ve köy ile aynı adı taşıyan cami, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş tarihi bir yapıdır. Moloz taş ve kesme taştan yapılmış olan Evci Köyü Camii, tek şerefeli minareye sahiptir ve kare planlıdır. Yüksek tavanı ile içeri girer girmez dönemin ruhunu hissettiren cami, halen kullanımdadır.
Yeni Camii
Geç Osmanlı Dönemi’ne ait olan Yeni Camii, Alaca’nın Çorum Caddesi’nde yer alır. Ardahan göçmeni olan Şeyh Efendi döneminde dört köşe olarak planlanmış olan tarihi yapı, hala kullanılıyor. Yuvarlak ahşap bir kapı ile misafirlerini içeri davet eden Yeni Camii, batı tarafındaki ve minaresindeki kitabeleri ile geçmişe ışık tutuyor.
Murad-i Rabi Ulu Camii
Çorum Merkez’de Çöplü Mahallesinde yer alan Murad-i Rabi Ulu Camii’nin, Selçuklular Dönemi’nde 3. Alâeddin Keykubat zamanında yapıldığı tahmin edilir. İnşa kitabesi olmayan cami, onarım işlemleri sonrasında bugünkü haline sahip olmuştur. Doğu tarafına, onarım sonrasında minare eklenmiştir. Minberi abanoz ağacından yapılmış olup orijinaline sadık bir şekilde restore edilmiştir.
İsmet Eker Konağı
Cumhuriyet’in ilan edildiği yıllarda Çorum’da milletvekilliği yapan İsmet Eker’e ait bu konak, Bayat köyünde yer alır. 1926 yılında inşa edilen İsmet Eker Konağı, Türk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Kültürel organizasyonlarda kullanılması için İl Özel İdaresine devredilen konakta, ahır, bahçe, samanlık, kuruluk gibi bölümler bulunur. Restorasyon işleminden geçen tarihi yapının, Kırsal Yaşam Müzesi olarak hizmet vermesi planlanıyor.
Ali Paşa Hamamı
Çorum Merkez’de Yeniyol Mahallesinde yer alan Ali Paşa Hamamı, Osmanlı Dönemi’nde Erzurum Beylerbeyi Ali Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır. Tarihi görüntüsüyle ve taş duvarlarıyla dikkat çeken hamam, çevresine otantik bir hava yayar. 2008 yılında restore edilen tarihi yapı, kadınlara ve erkeklere hala hizmet veriyor.
Çakır Camii
19. yüzyıl ortalarında yapıldığı düşünülen Çakır Camii, 1950 yılında onarılmıştır. İki kanatlı tahta bir kapı ile misafirlerini içeri alan muazzam yapı, vitraylı ve kemerli üst pencereleri ile şehir merkezine tarihi bir hava katar. Hala hizmet veren cami, göbekli ve yüksek tavanıyla görülmeye değer tarihi yapılar arasındadır.
Kubbeli Camii
Kent merkezinde, Çepni Mahallesi’nde yer alan tarihi ibadethane, 1600’lü yılların sonuna doğru inşa edilmiştir. 1784 yılında minber eklenmiş ve cami olarak kullanıma açılmıştır. Cami olana dek Kubbeli Mescid olarak anılmıştır. Heybetli bir kubbeye sahip olması nedeniyle bu isimle anılan caminin sarı kesme taşlardan yapılmış çokgen bir minaresi vardır. Cami halen hizmete açıktır.
Üçköy Camii
Kitabesinde 1897 yılında Ali Paşa tarafından yapıldığı bilgisini veren Üçköy Camii, moloz taş ve kesme taşların bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. Ahşap sütun üzerine oturtulan ibadethane kısmı, lale ve rozet motifleriyle süslenmiş bir kubbe tarafında örtülmüştür. Kent merkezinde kapılarını misafirlere açan tarihi yapıt, aynı ismi taşıyan köyde yer alır.
Kunduzhan Camii
Kent merkezinde Kunduzhan Mahallesinde yer alan tarihi cami, Tabak Camii adıyla da anılır. İnşa kitabesi olmasa da Osmanlı Dönemi’nde yapıldığı düşünülen camide, 1860’lı yıllarda onarımdan geçtiğine dair bir kitabe bulunur. Baklava dilimi motiflerle süslenen göbekli tavanı ile Kunduzhan Camii, halen kullanılır.
Hasan Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi
Araştırmacılar ve okumayı sevenler için muazzam bir kaynağa ev sahipliği yapan Hasan Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi, Geç Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiştir. O zamanki ismi Mecidi Mektebi olan kütüphane, Cumhuriyet’in ilanı sonrasında İstiklal İlkokulu ismiyle anılmıştır. Üç katlı, tarihi binada binlerce eseri barındıran bu yapı, huzur veren bir havaya sahiptir. İki giriş kapısı vardır ve şehir merkezinin Çöplü Mahallesinde yer alır.
Kale Camii
Bir zamanlar yuvarlak kemerli ahşap bir kapı ile ibadet edenleri karşılamış olan Kale Camii, şehir merkezinde Kale Mahallesinde konumlanmıştır. İnşa tarihi net olarak bilinmeyen caminin, 1800’lü yılların başında onarım sürecinden geçtiğine dair bir kitabesi bulunur. Üst kat pencereleri, içten vitray ile renklendirilmiştir. Cami, kullanıma kapalıdır.
Velipaşa Camii
17. yüzyılın başlarında yapıldığı düşünülen Velipaşa Camii, ahşap bir minareye sahiptir. Abdülbaki Paşa Camii ismiyle de bilinen tarihi yapı, dikdörtgen plan üzerine oturtulmuştur. Kuzey cephesinde çift kanatlı demir bir kapıya sahip olan Velipaşa Camii, halen kullanımdadır.
Han Camii
Erken Osmanlı Dönemi mimari yapılarından biri olan Han Camii, Gülabibey tarafından yaptırılmıştır. Ömer Neftçi Camii ve Gülabibey Camii adlarıyla da bilinir. Şehir merkezinde yer alan tarihi ibadethane, irice kesilmiş taşlardan ve tuğladan yapılmış minareye sahiptir. Sütunlarla desteklenmiş olan kubbeli girişi ve kemerli pencereleri ile kent merkezinin çehresine derinlik katar.
Çatalkara Kültür ve Sanatevi
120 yaşını aşmış geleneksel Çorum evlerinden birinin restore edilmesiyle kurulan Çatalkara Kültür ve Sanatevi, ismini bölgenin muhteşem lezzeti olan Çatalkara üzümünden almıştır. Sergiler, konferanslar ve sanat atölyelerine ev sahipliği yapan bu yer, Çorum Valiliği öncülüğünde İskilip’e kazandırılmış değerlerden biridir.
Şeyh Muhiddin Yavsi Camii
İlçenin en eski camisi olarak bilinen Şeyh Muhiddin Yavsi Camii, Osmanlı Dönemi’nde Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaptırılmış mimari değerlerden biridir. Köprü, han, bedesten ve mektepten oluşmuş bir külliyenin parçasıyken bu yapılar arasında ayakta kalabilmeyi başarmış tek eserdir. Tek kubbeli olarak planlanmış olan cami, tüm heybetiyle İskilip’in çehresine değer katar. Kesme taştan yapılmış olan ibadethanenin, tek şerefeli bir minaresi vardır.
İskilip Ulu Cami
1839 yılında eski bir caminin temelleri üzerinde yapılmış olan İskilip Ulu Camii, ilk halinden kalma, taştan yapılmış minaresiyle hala hizmet veriyor. İçersinde Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanmasıyla oluşturulmuş ve kûfi olarak adlandırılan yazı şeklinden yapılmış süslemeler bulunur.
Hacıhamza Evleri
Türk mimarisinin örneklerinden biri olan Hacıhamza Evleri, kerpiçten yapılmış ve büyük bir kısmı iki katlı olan yapılardan oluşur. Kargı - Hacıhamza beldesinde konumlanmış olan geleneksel evler, kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Bir bölümü halen kullanılan bu eşsiz yapılar, ilçenin çehresine tarihi bir duruş katar.
Oğuz Köyü Camii
Kargı’nın Oğuz köyünde yer alan ve köy ile aynı ismi taşıyan bu caminin, 16. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin ediliyor. Otantik bir görüntüye sahip olan Oğuz Köyü Camii, koni şeklinde kubbelerle örtülüdür. Çoban Mustafa Paşa Camii olarak da bilinir.
Örencik Köyü Camii
Kargı ilçesinin Örencik köyünde Osmanlılar zamanında inşa edilmiş olan ve köy ile aynı ismi taşıyan tarihi camii, kesme taştan yapılmıştır. Tek şerefeli minaresi vardır. Kubbesi tuğla ile kaplıdır. Yılardır ayakta olan Örencik Köyü Camii, halen hizmet veriyor.
İmaret Camii
İmaret Camii, 1431 yılında 2. Murat zamanında, dönemin baş vezirlerinden biri olan Koca Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Caminin giriş kapısında bu yapının imaret olarak yapıldığını anlatan bir kitabe vardır. İki kubbeli olan caminin mimari dokusu muazzamdır. Günümüze dek varlığını sürdüren İmaret Camii, tek şerefeli bir minareye sahiptir. Ceviz ağacından yapılmış girişi ile misafirlerini karşılar.
Baltacı Mehmet Paşa Çeşmesi
1705 yılında Baltacı Mehmet Paşa zamanında yaptırılmış olan tarihi çeşme, beyaz mermer üzerine işlenmiş 18 mısra içeren bir kitabeye sahiptir.
Akşemseddin Camii
Tarihi 1400’lü yılların başına dek uzanan Akşemseddin Camii, Osmancık ilçesinin önemli yapıtlarından biridir. Osmanlı’nın kuruluş dönemindeki mimari özellikleri taşıyan bu tarihi yapı, küçük bir ibadethane olarak halen hizmet veriyor. Bahar aylarında giriş avlusu çiçeklerle bezelidir. Merdivenlerle avluya geçiş sağlanır. Akşemseddin Camii, misafirlerini kemerli ahşap bir kapı ile karşılar.
Koyunbaba Türbesi
1469 yılında Osmanlılar zamanında inşa ettirilen Koyunbaba Türbesi, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine konu olmuş özel bir yapıdır. Yapıyı özel kılan şey, türbenin özenle işlenmiş ahşap oyma kapısıdır. Çift kanatlı derin oyma tekniğiyle yapılmış olan bu kapı, Çorum Müzesi’nde koruma altına alınmıştır. Evliya Çelebinin seyahatnamesine göre türbenin çevresinde inşa edilmiş aşevi ve konuk evleri, günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başaramamıştır.
Sungurlu Saat Kulesi
Sungurlu ilçesinin değerli tarihi yapıtlarından biri olan Sungurlu Saat Kulesi, 1891 yılında Kaymakam Edip bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan kare prizma şeklinde yapılmış olan tarihi saat kulesi, ikinci katı dışında her katında küçük bir pencereye sahiptir. En üst katında ise ahşaptan yapılma bir köşk barındırır.
Demirşeyh Türbesi
Demirşıh Türbesi olarak da bilinen tarihi yapı, Sungurlu ilçesinin Demirşıh köyünde yer alır. Heybetli bir kubbe ile örtülüdür ve sarı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilen türbe, iki odalıdır.
Hattuşa Antik Kenti
Hititlerin başkenti olan Hattuşa, diğer adı ile Hattuşaş, Boğazkale ilçesinde yer alır. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinin ilk 10 değerinden biridir. 1906 yılında başlatılan kazılar neticesinde Hititlerin başkenti olduğu anlaşılan Hattuşa, 400 yıldan fazla, bir uygarlığın yaşayışına tanıklık etmiştir. Yazılı kaynaklara göre Hititlerin ilk Kralı olan Kuşşaralı Anitta tarafından yıktırılan başkent, yaklaşık yüz yıl kadar sonra 1. Hattuşili ile küllerinden doğmuş ve başkent olarak yüzyıllar boyunca pek çok kişiyi ağırlamıştır. Kazılarda çıkarılan tabletler, kentten “Bin Tanrılı Şehir” tabiri ile bahsedildiğini gösterir. Tapınaklar, saray kompleksinin anıtsal kapıları, günümüze dek sağlam kalabilmiş ve ören yeri kazıları sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Hititlerin bilinen en uzun hiyeroglifi olan Nişantepe Yazıtı, Hattuşa Antik Kenti’nden çıkarılmıştır.
Tarihi Dulkadiroğulları Konakları
Boğazkale’nin simgesel yerlerinden biri olan Tarihi Dulkadiroğlu Konakları, bahçesi ile beraber Osmanlı mimarisinin klasik bir örneğidir. 360 yıllık tarihe sahip olan yapılar, haremlik ve selamlık kısımdan oluşur. Dulkadiroğulları Beyliği’nin Dölarslan ailesinden şehre miras kalan tarihi konaklar, Boğazkale’de 8000 metrekarelik bir alan kaplar. Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak kullanılması için Hitit Üniversitesi bünyesine tahsis edilen yapılar, sosyal faaliyetler için de kullanılır.
Redif Kışlası
Restore edilerek kültür merkezi olarak kullanılan Redif Kışlası, 20. yüzyıl Geç Osmanlı Dönemi’ni yansıtan mimari yapılardan biridir. İlçe merkezinin Meydan Mahallesinde konumlanmış olan kışla, I. Dünya Savaşı esnasında askeri amaçla kullanılmıştır. Bodrum ile beraber toplam üç katlıdır. Harçla sıvanmış moloz taşlardan yapılmıştır. Yer yer kesme taşlarla süslenen yapı, dikdörtgen şeklinde planlanmıştır.
Erikli Gözetleme Yeri
Alaca ilçesine bağlı İmat köyünde yükselen bir tepe üzerinde bulunur. Erikli Deresi’ne hakim olan gözetleme yeri, duvar ve tavan kalıntıları ile bugüne kadar ulaşabilmiştir. Tarihi yapının çevresi, izinsiz kazılar yüzünden zarar görmüştür. İnşa zamanı bilinmeyen yapının özelliklerine bakılarak Bizans Dönemi’ne ait olduğu söylenebilir. Erikli Gözetleme Yeri, hoş manzarası sebebiyle ziyaret edilebilir.
Eski Camii
Eski Camii, Alaca ilçesine bağlı Denizhan Mahallesinde yer alır. Kitabesinde 1722 senesinde Ömer Bey tarafından inşa ettirildiği yazar. Harçlı moloz taştan yapılma kutsal mekan, kafesli ve yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Kesme taştan yapılan minaresi mukarnaslı bir şerefeye sahiptir. Çarşı Camii adıyla da bilinen tarihi ibadethane, günümüzde de işlevini sürdürür.
Altıntaş Köyü Camii
Altıntaş köyü, Alaca ilçesinde yer alır. 19. yüzyıldan kalma köy camii, Osmanlı padişahlarından II. Abdülhamid’in kardeşi Reşadiye Sultan’ın isteği üzerine yapılmıştır. Çok köşeli bir kasnak üzerine yerleştirilmiş kubbesi, kemerli olarak tasarlanmış son cemaat yeri ve süslemeleri ile dikkat çeker. Sarı kesme taştan yapılmış kutsal mekanın minaresi 1951’de eklenmiştir ve cami hala ibadete açıktır.
Veli Çayırı Mesire Alanı
Veli Çayırı, mis gibi havası ve yemyeşil ormanlık alanı ile Alaca ilçesinin en gözde mesire yeridir. Çocuk oyun alanı, piknik üniteleri, çay bahçesi ve hayvanat bahçesine sahiptir. Havalar ısınır ısınmaz birçok kişinin buluşma yeri Veli Çayırı Mesire Alanı’nda kalabalık organizasyonlar düzenlenebilir.
Hüseyin Gazi Türbesi
Hüseyin Gazi Türbesi, Alaca ilçesi, Söğütözü mevkiinde konumludur. 13. yüzyılda, Selçuklular tarafından yapılmış aynı adlı külliyenin bir parçasıdır. Çapraz tonozlu olarak yapılmış kutsal mekan, kubbeli bir çatı ile örtülüdür. Yuvarlak kemerli ahşap kapısı ile dikkat çeken türbede kapı nişlerinin kenarları çeşitli motiflerle süslenmiştir. Battal Gazi’nin babası olan Hüseyin Gazi’nin makamlarından biri olarak bu mekan, dua edenlerin buluşma yeri olur.
Emir Bey Camii
Emir Bey Camii, Bayat ilçesine bağlı Dere Mahallesinde yer alır. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal yapı, taş, kerpiç ve ahşaptan yapılmış, kiremit çatı ile kapatılmıştır. Ahşap bir minaresi, çatısının üzerine yerleştirilmiştir. Eski Camii adıyla da anılan tarihi ibadethane, halen işlevini korur.
Hıdırlık Camii ve Türbesi
Çorum’un merkezine bağlı Çepni Mahallesi, Hıdırlık mevkiinde yer alan tarihi ibadethane, 1889 senesinde inşa edilmiştir. Taştan yapılmış kutsal mekan, sahabe Suheybi Rumi, Kerebi Gazi ve Ubeyd Gazi’nin makamlarına ev sahipliği yapar. Hem hazirede hem de türbe içinde bulunan mezarlar, özellikle kutsal günlerde kent sakinleri tarafından ziyaret edilir.
Kellegöz Camii
Kellegöz Camii, Çorum’un merkezine bağlı Tepecik Mahallesinde bulunur. İnşa kitabesi olmayan yapının girişinde 1660 tarihi yazılı olan bir levhası vardır. İki sıra olan pencerelerinin üst sırasında olanlar kafeslidir. Kiremit çatı ile örtülü caminin tuğla minaresi, çatısının üzerine yerleştirilmiştir. Tarihi ibadethane, günümüzde de kullanılır.
Kulaksız Camii
Kulaksız Camii, kent merkezine bağlı Yavruturna Mahallesindedir. Kitabesinde 1814 - 15 yıllarında inşa edildiği yazar. İki sıra olarak dizilmiş pencerelerinin alt sırasındakiler dikdörtgen, üst sırasındakiler sivri kemerli ve kafeslidir. Geçmişte ahşap olan minaresi, yakın zamanda taş olarak yenilenmiştir. Cami, hala kullanıma açıktır.
Şeyh Mustafa Köyü Camii
Şehir merkezine bağlı Şeyh Mustafa köyünde yer alan kutsal mekan, 19. yüzyıla aittir. Taş temel üzerine kerpiçten yapılmış olan caminin özenle süslenmiş minberi oldukça ilgi çekicidir. Tek şerefeli bir minareye sahip olan bu yapı, hala işlevini korur.
Çorum Mevlevihanesi
Kent merkezindeki Karakeçili Mahallesinde bulunan Çorum Mevlevihanesi, ikişer katlı, iki yapıdan meydana gelir. Taş temelli, kerpiç dolgulu yapılar, uzun ve yuvarlak kemerli ahşap pencerelerle aydınlatılmıştır. Kutsal mekan, çeşitli onarımlarla günümüze sağlam olarak ulaşabilmiştir.
Eski Kilise
Eski Kilise, Çorum’un merkezindeki Çepni Mahallesinde yer alır. İnşa zamanı bilinmeyen kutsal mekanın Geç Osmanlı devrine ait olduğu tahmin edilir. Kilise, moloz taş ve tuğladan, pencere kenarları ise kesme taştan yapılmıştır. Cemaati olmadığı için işlevini kaybetmiş bu yapı, şimdilerde depo olarak kullanılır.
Köprübaşı Camii
Köprübaşı Camii, İskilip ilçesine bağlı Hacıpiri Mahallesinde bulunur. Hanönü Camii olarak da bilinen kutsal mekan, taştan yapılmıştır. Ahşap tavanı, özenle süslenmiş olan cami, tuğladan, yüksek bir minareye sahiptir. Pencereleri iki sıra halinde yerleştirilmiş olup üst sıradakiler yuvarlak kemerli, alttakiler ise dikdörtgendir. Kutsal mekan, günümüzde de işlevini korur.
Kuzuluk Köyü Camii
Kuzuluk köyü, İskilip ilçesine bağlıdır. Tarihi köy camii, taş temel üzerine ahşaptan inşa edilmiştir. Kiremit kaplı kırma çatı ile örtülmüş olan bu yapı, çivi kullanılmadan geçme sistemi ile yapılmıştır. Minaresi de ahşap olan Kuzuluk Köyü Camii, hala ibadete açıktır.
Aşağı Taslı Camii
İskilip’e bağlı Ulaştepe Mahallesinde bulunan Aşağı Taslı Camii’nin inşa kitabesi yoktur; ancak mimari özelliklerine bakılarak 15 ya da 16. yüzyılda yapıldığı söylenebilir. Eğimli bir araziye kurulmuş olan kutsal mekanın bir kısmı kagir bir kısmı moloz taştandır. Yuvarlak kemerli pencereleri ahşaptandır. Dikdörtgen pencerelerinin bazıları, yuvarlak kemerli niş içerisine yerleştirilmiştir. Tarihi cami, yakın zamanda onarımdan geçmiştir ve işlevini sürdürür.
Kayakoparan Camii
Kayakoparan Camii, İskilip’in Büyüktaş Mahallesinde yer alır. 19. yüzyıldan kalma bu yapı, kerpiçten yapılmış, kırma çatı ile kapatılmıştır. İçten kubbeli olan caminin ahşap bir minaresi vardır ve bu minare çatının üzerine yerleştirilmiştir. Kutsal mekan, günümüzde de işlevini sürdürür.
Meydan Camii
İskilip ilçesine bağlı Meydan Arif Mahallesinde yer alan bu caminin 17. yüzyılda yapıldığı tahmin edilir. Dışarıdan oldukça sade görünen yapının içi özenle süslenmiştir. Özellikle tavan göbeğindeki işlemeler oldukça dikkat çekicidir. Birkaç defa yenilenerek bugüne kadar gelebilmiş olan caminin, ahşap minaresi hala ayaktadır. Hacı Mahmut Camii adıyla da bilinen tarihi ibadethane, hala işlevini sürdürür.
Mutaflar Camii
Mutaflar Camii, İskilip’in aynı isimli mahallesindedir. Taş ve kerpiçten yapılmış olan caminin kitabesi yoktur; ancak 18. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilir. 19. yüzyılın başlarında onarıldığına dair kitabesi vardır. Tavanındaki yıldız bezemesi ve iç mekan süslemeleri ile ilgi çeken kutsal mekan, Hacı Şaban Camii adıyla da anılır.
Tabakhane Camii
Tabakhane Camii, İskilip’in aynı isimli mahallesinde bulunur. 15. yüzyılda yapılmış olan kutsal mekan, taştan inşa edilmiştir. Şeyh Habib tarafından yaptırıldığı için Şeyh Habib Camii adıyla da anılır. Kiremit çatıyla örtülü olan yapı, üst sırada yuvarlak kemerli, alt sırada dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmıştır. 1914’te elden geçirilen cami, ibadete ve ziyarete açıktır.
Kazasker Cafer Efendi Camii
Diğer adı ile Yeni Camii, İskilip ilçesinde bulunur. Tarihi mekan, içten kubbeli, dıştan kiremit çatılı olarak tasarlanmıştır. Kımızı tuğladan örülen minaresinde tek şerefe bulunur. Duvarları taş, tuğla ve kagirden yapılmıştır. Pencerelerinin bir sırası dikdörtgen bir sırası yuvarlak kemerlidir. Onarımlar neticesinde ayakta durmayı başarabilmiş olan Kazasker Cafer Efendi Camii, hala ibadete açıktır.
Fazlıoğlu Camii
1785 senesinde yaptırılmış olan Fazlıoğlu Camii, İskilip’in Ulaştepe Mahallesinde yer alır. Ahşap tavanlı, kiremit çatılı olan bu cami, tek şerefeli bir minareye sahiptir. Dıştan oldukça sade bir görüntüsü olan caminin harim kısmındaki tavanı göbekli olarak tasarlanmış ve boya ile renklendirilmiştir. Tarihi ibadethane, hala işlevini sürdürür.
Elvançelebi Camii ve Türbesi
Elvançelebi Camii ve Türbesi, Mecitözü ilçesine bağlı Elvançelebi beldesinde yer alır. Cami, 13. yüzyılın sonunda, türbe ise 14. yüzyılın başında inşa edilmiştir. Zaviye olarak tasarlandığı düşünülen kutsal mekan, yıllar boyu pek çok onarıma tabi tutulmuş ve günümüze kadar gelebilmiştir. Caminin, kubbesi, şadırvanı ve tek şerefeli taş bir minaresi vardır. Türbe ve cami, günümüzde de işlevini sürdürür.
Kybele Kaya Kabartması
Kybele Kaya Kabartması, Ortaköy ilçesinin yaklaşık 3 km uzağında, İncesu köyünde yer alır. Çekerek Irmağı’na bakan bir kayalık üzerine oyulmuş Kybele kabartması 150 cm uzunluğa sahiptir. Bereketin sembolü olan tanrıça Kybele, bu kabartmada tahta oturur vaziyette betimlenmiştir. Trekkingcilerin rotasında yer alan bu eser, büyük ölçüde korunarak günümüze ulaşabilmiştir.
Aşdağul Camii
Ortaköy’ün Aşdağul köyünde konumlu tarihi cami, 19. yüzyıldan inşa edilmiş ve onarımlarla bugüne kadar gelebilmiştir. Moloz taş, kesme taş ve devşirme malzemelerle yapılmış olan kutsal mekan, mukarnaslı ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Kiremit çatı ile örtülü olan Aşdağul Camii, günümüzde de ibadete açıktır.
Aşıkbükü Kaya Mezarı
Aşıkbükü Kaya Mezarı, Osmancık ilçesinin aynı adlı köyünde yer alır. Kızılırmak Nehri’nin yakınında bulunan kutsal alanın, Roma devrinde yapıldığı tahmin edilir. Burada yapılan kazılar, kaya mezarı çevresinin yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösterir.
Sungurlu Ulu Camii
Sunguroğlu Mehmet Bey’in 1756 yılında yaptırdığı Sungurlu Ulu Camii, hala işlevini korur. Sunguroğlu Mahallesinde bulunan ve bu isimle de anılan kutsal mekan, çok köşeli bir kasnak üzerine kondurulmuş kubbeye sahiptir. Son cemaat yerinde de üç kubbesi vardır. Taştan inşa edilmiş tarihi mekanın tek şerefeli, taş bir minaresi vardır.
Yörüklü Köyü Camii
Yörüklü Köyü Camii, Sungurlu ilçesinde bulunan tarihi ibadethaneler arasındadır. Osmanlı Dönemi’ne ait kutsal mekanın kitabesi okunamadığı için inşa zamanı bilinmiyor. Kubbeli olarak tasarlanmış bu yapı, Ulu Camii ya da Sahra Camii isimleriyle de anılır. Taş ve tuğladan yapılma cami, 1992’de yenilenmiştir ve işlevini sürdürür.
Kavşut Köyü Camii
Kavşut köyü, Sungurlu ilçesinde yer alır. Tarihi köy camisinin ne zaman yapıldığı bilinmez. Klasik Anadolu camilerinden biri olan kutsal mekan, ahşap direklerin taşıdığı ahşap tavanıyla ilgi çeker. Dıştan son derece sade olan tarihi ibadethanenin içi de sade ahşap işlemeleriyle süslenmiştir. Tek şerefeli minaresi ile Kavşut Köyü Camii, hala ibadete açıktır.
Boğazköy - Alacahöyük Milli Parkı
Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı, Boğazkale ilçesi sınırları içinde yaklaşık 2 bin 600 hektarlık bir alanı kaplar. Anadolu topraklarının en eski uygarlıklarından Hititlerin başkenti Hattuşaş’a ait kalıntıların yer aldığı bu alan, Çorum’un en sık ziyaret edilen yerlerinden biridir. Milli park, antik kent sınırları içinde bulunan tüm değerleri kapsar. Doğa ve tarihin iç içe olduğu alan, ziyaretçileri binlerce yıl öncesine götürür.
Karadonlu Can Baba Türbesi
Türbesi Oğuzlar ilçesinde yer alan Karadonlu Can Babai 13. yüzyılda yaşam sürmüş Hacı Bektaşi Veli’nin öğretilerini takip eden alimlerden biridir. İlçenin kurucusu olarak bilinen Can Baba’nın mezarı, aynı isimli mahallede yer alır. Kutsal mekan, dua eden ve şifa arayanların bir araya gelme noktasıdır.
Eskiciler ve Dikiciler Çarşısı
Kent merkezinde, Üçtutlar Mahallesi’ndeki Eskiciler ve Dikiciler Çarşısı, dünyanın en dar sokaklarından birinde yer alır. Yerleri taşlarla kaplanmış tarihi sokaktaki eski çarşılar, yan yana sıralanmış dükkanlardan oluşur.
Beke Kaplıcası
Mecitözü ilçesine bağlı Figanlı köyünde bulunan Beke Kaplıcası, başta eklem ve kas rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılır. Bu bölgede yer alan tarihi Roma kaplıcası, halen kullanılabilen havuzu ile dikkat çeker. Geç Roma - Erken Bizans Dönemi’nden kalma tarihi kaplıcanın büyük kısmı sağlam durumdadır.
AHL Park AVM
Kent merkezine bağlı Çepni Mahallesinde yer alan AHL Park, yerel ve global pek çok markanın bir araya geldiği modern bir alışveriş merkezidir. Çocuk oyun alanı ve sinema salonlarına sahip olan AVM’de, özel günler ve bayramlarda düzenlenen etkinlikler her yaştan kişiye hitap eder. Kafe ve restoranları, alışveriş sonrası dinlenmek isteyenlere güzel lezzetler sunar.
Alacahöyük ören yerine yaklaşık 2 km uzaklıkta yer alan Gölpınar Su Bendi, güneye doğru 110 metreye varan bir uzunluğa sahiptir. İki duvar arasında altı metrelik bir bölümü, toprakla doldurularak yapılmıştır. Tarihi Hititlere kadar uzanır.
Kargı Yaylası
Eğinönü Yaylası adıyla da bilinen Kargı Yaylası, ilçenin doğal zenginliklerini bir araya getiren bir doğa harikasıdır. Kargı’nın kuzey kesiminde, dağlık bir alanda konumlanmıştır. İlçe merkezine 26 km mesafededir. Geleneksel yayla evlerinin örneklerini barındıran bu eşsiz yer, kamp ve piknik için keyifli bir seçenek oluşturur. Aksu ve Gökçedoğan göletleri, yaylaya muazzam bir manzara sağlar.
Kızılcaoluk Şelalesi
Kargı ilçesi Başköy mevkiinde yer alan Kızılcaoluk Şelalesi, Kargı Tatil Köyü’ne yakındır. İlkbahar ve sonbahar aylarında doğanın tüm renklerini yansıtan berrak sular, kimi zaman sisler arkasına saklanarak gizemli bir hava yaratır. Kızılcaoluk Şelalesi, bölgenin huzur dolu köşelerinden biridir.
İncesu Kanyonu
Ortaköy ilçesinde, İncesu köyünde muazzam bir görüntü çizen İncesu Kanyonu, rafting ve trekking sporlarına elverişlidir. İki tepe arası boyunca uzanan, tüm güzelliği ile büyüleyici bir görsel şölen sunan kanyon, temiz bir havaya sahiptir. Uzungeçit adıyla da bilinir. Merdivene benzer oluşumlara ve Helenistik Dönem’in izlerini taşıyan duvar kalıntılarına ev sahipliği yapar. Antik Çağ’dan bu yana güzelliğiyle insanları etkileyen İncesu Kanyonu, ağaçlarla çevrelenmiştir.
Yeşilgöl Mesire Alanı
Laçin’de yer alan Yeşil Göl’ün yanı başındaki Yeşilgöl Mesire Alanı, ormanlığın içinde saklı bir güzelliktir. Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan doğa harikası, piknik, kamp, doğa fotoğrafçılığı ve trekking için idealdir. Özellikle sonbaharda adı gibi yeşil olan gölün çevresinde sarı güz yaprakları birikerek etkileyici bir görüntü yaratır.
Obruk Gölü Mesire Alanı
Obruk Gölü, bir baraj gölü olsa da Oğuzlar ilçesinin doğa turizm merkezlerinden biridir. İç açıcı bir manzaraya hakim olan mesirelik, gölde yapılan etkinliklerle çevre ilçelerden de pek çok kişinin buraya gelme nedenidir. Olta balıkçılığı ve su sporlarına elverişli gölün etrafında piknik ve kampa uygun yerler bulunur. Gölün ortasındaki küçük ada, gün batımında etkileyici bir manzaranın başrolü olur.
Kunduzlu Yaylası
Doğal güzellikleri büyüleyen Bayat ilçesinin Kunduzlu Yaylası, aynı adı taşıyan köyün Karatepe mevkiinde yer alıyor. Yeşilin her tonuna ev sahipliği yapan yayla, Çorum’un bol oksijenli köşelerinden biri olarak biliniyor. Yayla evlerinin ve yaylacılık kültürünün geniş yer bulduğu Kunduzlu, kampçılık faaliyetleri için tercih ediliyor. Çam ağaçlarının kokusuyla sarmalanmış, köknar ağaçlarıyla süslenmiş olan yayla, görülmeye değer doğal güzellikleri barındırıyor.
Kuşcaçimeni Yaylası
Yayla turizmini geliştirme yolunda ilerleyen Bayat ilçesi, Kuşcaçimeni Yaylası’nda bahar aylarında çeşitli etkinliklere imza atıyor. Kamp etkinlikleri ve yayla şenlikleri ile pek çok kişinin kent monotonluğundan kaçmasına yardım ediyor. Çorum’un oksijen deposu olarak bilenen bu yayla, zengin bitki örtüsü ve doğal su kaynakları ile insanın ruhunu dinlendiriyor. Piknik ve mesire alanlarına sahip olan Kuşcaçimeni Yaylası, hafta sonlarını değerlendirmek ve Çorum’u gezmek isteyenler için ideal bir tercih…
Sıklık Tabiat Parkı
Sıklık Tabiat Parkı, kent merkezinden yaklaşık 7 km uzaklıkta konumlanmış bir doğa harikasıdır. Botanik bahçesi, seyir terası ve kulesi, fauna alanı, kır lokantası ve çay bahçesi gibi bölümlerden oluşur. İç açıcı doğası, ferah havası ve yemyeşil renkleri ile Sıklık Tabiat Parkı, şehir merkezinin en keyifli köşelerinden biridir.
Çatak Tabiat Parkı
Karadeniz’li olduğunu anlatmak istercesine birçok yerinde park ve mesire alanı barındıran Çorum, Çatak Tabiat Parkı ile kent merkezine nefes aldırıyor. Günü birlik geziler için eşsiz bir seçim olan park, zengin manzarası ve karaçam ağaçları ile çevrili yürüyüş parkurlarıyla doğaseverlerin vazgeçilmez tercihleri arasındadır. Fauna alanında keklik, tilki, tavşan ve kuşları misafir eden tabiat parkı, Alagöz Yaylası’na kadar uzanan bir alana sahiptir.
İskilip Yaylaları
Yaylaları ile nam salmış ilçelerden biridir İskilip... İskilip Yaylaları, sarıçam, ardıç, karaçam, meşe, köknar gibi kudretli ağaçlarla çevrelenmiş, yeşilin her tonunu ve doğanın tüm güzelliğini bir araya toplamış huzur dolu bir alana yayılır. Demirbüklü, Yalak, Elmabeli, Çiçekli, Beşoluk yaylaları, İskilip’in oksijen depoları ve dinlenme alanlarıdır. Piknik ve kamp için muhteşem seçenekler sunan yaylalara, İskilip – Tosya yolu üzerinden ulaşım sağlanabilir.
Karayanık Şelalesi
Karayanık Şelalesi olarak adlandırılan ve birbirinden ayrı beş şelalenin küçük bir gölette buluşmasıyla oluşan tabiat harikası, İskilip’in Sorkun köyü, Karayanık Mahallesinde yer alır. Kara renkli kayalar üzerinden, doğanın kusursuzluğunu göstermek istercesine pırıl pırıl akan bu şelale, ormanla kaplı bir vadinin dik yamaçlarında doğar.
Abdullah Yaylası
Doğal güzellikleri ile Çorum’un en şanslı ilçelerinden biri olan Kargı, Köse Dağı’nın eteklerinde Abdullah Yaylası’na ev sahipliği yapar. Bu yayla, ilçe merkezine 26 km uzaklıkta konumlanmış bir cennet gibidir. Yayla, sarıçam ve karaçam ağaçlarının leziz aromasına sahip soğuk kaynak suları, güzel bitki örtüsü ile kamp ve piknik için muazzam bir seçenek sunar. Konaklama için tesis de bulunan Abdullah Yaylası, doğa ile iç içe bir restorana sahiptir.
Başpınar Karaca Yaylası
Osmancık’ın Başpınar beldesinde yer alan doğa harikası yayla, şehir merkezine 50 km mesafededir. Kamp için ideal bir yayladır. Ayrıca piknik alanlarına sahiptir. Başpınar Karaca Yaylası, trekking parkuru barındırır. Ormanlık alan boyunca uzanan trekking parkuru, Köklen adlı mesire alanına ulaşana dek devam eder.
Veli Çayırı Mesire Alanı
Veli Çayırı, mis gibi havası ve yemyeşil ormanlık alanı ile Alaca ilçesinin en gözde mesire yeridir. Çocuk oyun alanı, piknik üniteleri, çay bahçesi ve hayvanat bahçesine sahiptir. Havalar ısınır ısınmaz birçok kişinin buluşma yeri Veli Çayırı Mesire Alanı’nda kalabalık organizasyonlar düzenlenebilir.
Yivlik Kayası
Çeşitli efsanelerle anılan ve tarihi izler barındıran Yivlik Kayası, İskilip ilçesinde yer alır. Doğal kayalığın eteğine geometrik motifler ve hayvan figürleri işlenmiştir. Kayalığın üzerinden akıp çevresini dolaşan su kaynağının şifalı olduğu söylenir.
Elmabeli Mesire Alanı
Elmabeli Mesire Alanı, İskilip sınırları içindeki Kabak köyünde yer alır. Çorum - Kastamonu yolu üzerindeki mesirelik, geniş bir alana yayılır. Çoğu çam ağacı olan sık bir ormanlığın içindeki bu alan, kamp, doğa yürüyüşü ve pikniğe elverişlidir.
Aşdağul Mağarası
Ortaköy ilçesine bağlı Aşdağul köyünde keşfedilmiş olan bu mağara, ilçe merkezine yaklaşık 5 km mesafededir. Deniz seviyesinden yaklaşık 800 metre kadar yüksekte konumlu damlataş mağarası, 80 metre uzunluğundadır. Aşdavul Mağarası adıyla da anılan doğal yapı, kanyon benzeri oluşumlarla çevrelenmiştir.
Fığla Tepesi
Fığla Tepesi, Ortaköy ilçesinde bulunan ve tarihi Hititlere dek uzanan kale kalıntısına ev sahipliği yapar. Rakımı yaklaşık 250 metre olan bu tepede çoğu meşe olmak üzere pek çok ağaç yaşar. Tarihi kale, temel kalıntıları ile günümüze kadar gelebilmiştir. Kalıntılar ağaçlarla sarmalandığı için biraz zor fark edilir.
Kaya Mağarası
Ortaköy ilçesindeki İncesu mevkiinde bulunan Kybele Kaya Kabartması’nın karşısında yer alır. Yaklaşık 300 metre uzunluğundaki Kaya Mağarası, gizemli atmosferi ile ilgi çekicidir. Çok sayıda basamaktan inerek ulaşılabilen mağaranın, geçmişte yerleşim alanı olarak kullanıldığı tahmin edilir.
Arafat Tepesi
Osmancık ilçesine bağlı Koyunbaba Mahallesinde yükselen bu tepe, Helenistik Dönem’e ait mezarlara ev sahipliği yapar. Kaya mezarları şeklinde düzenlenen nekropol alanı, tonozlu mezar odaları ile ilgi çekicidir. Doğal kayalığın oyulması ile yapılmış bu mezarlar, tarihe merak duyanların gezi rotasında yer almalı.
Adatepe Mesire Alanı
Osmancık ilçesine bağlı Çay Mahallesinde yer alan mesirelik, ilçenin yüksek bir noktasında konumludur. Geniş açılı manzarası ve temiz havası ile pek çok kişinin ilgisini çeker. Osmancık’ın seyir terası olarak anılan Adatepe Mesire Alanı’nda kameriye ve piknik alanı vardır. Güzel manzaranın karşısında bulunan kafe, dinlenmek için mükemmel bir noktadır.
Osmancık Kent Ormanı
Koyunbaba Mahallesinde bulunan Osmancık Kent Ormanı, yaklaşık 26 hektarlık bir alanda zengin bir fauna ve bitki örtüsü barındırır. İlçenin en önemli yeşil alanlarından biri olan ormanın bir kısmı mesire alanı olarak düzenlenmiş olup restoran, yürüyüş yolu, çocuk parkı, kafe gibi sosyal tesisler de ev sahipliği yapar. İlçe sakinlerinin özellikle piknik için tercih ettiği bu yerde, düğün ve çeşitli organizasyonlar da düzenlenir.
Akçalı Mesire Alanı
Akçalı Mesire Alanı, Sungurlu ilçesine bağlı Mahmatlı köyündedir. Huzur verici atmosferi, mis gibi havası ve yemyeşil doğası ile tabiat tutkunlarını buraya davet eden mesirelikte, piknik yeri, yürüyüş yolu, çocuk oyun parkı, spor sahaları bulunur. Her yaştan kişiye doğal ortamda sosyalleşme imkanı sunan Akçalı Mesire Alanı, sakinlik arayanları memnun eder.
Boğazköy - Alacahöyük Milli Parkı
Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı, Boğazkale ilçesi sınırları içinde yaklaşık 2 bin 600 hektarlık bir alanı kaplar. Anadolu topraklarının en eski uygarlıklarından Hititlerin başkenti Hattuşaş’a ait kalıntıların yer aldığı bu alan, Çorum’un en sık ziyaret edilen yerlerinden biridir. Milli park, antik kent sınırları içinde bulunan tüm değerleri kapsar. Doğa ve tarihin iç içe olduğu alan, ziyaretçileri binlerce yıl öncesine götürür.
İbrikçam Göleti
İbrikçam Göleti, Boğazkale ilçesin Hisar Mahallesi mevkiindedir. Sessiz, sakin bir dinlenme tercih edenler için ideal bir rotadır. Göletin etrafı bitki örtüsü ile kaplıdır. İlçe merkezine yakın olan su kaynağı, Boğazkale sakinleri tarafından mesire alanı olarak kullanılır. Piknik için müsait olan göletin çevresinde çocuk parkı da vardır.
Atatürk Kültür Parkı
Atatürk Kültür Parkı, Dodurga ilçesinde yer alır. Dinlenmek ve yürüyüş yapmak için ideal olan bu parkta, kazların yüzdüğü süs havuzları, banklar ve çocuk oyun alanları bulunur. Yemyeşil bitkilerle donatılmış olan parkın huzur verici güzel bir manzarası vardır.
Yunus Emre Parkı
Dodurga ilçesinde yer alan Yunus Emre Parkı, yürüyüş yapmaya müsait, çocuklar için uygun bir alandır. Bankların dizili olduğu yeşil alan, taştan yapılmış süs havuzlarıyla donatılmıştır. Bu park, piknik yapmaya da müsaittir.
Kayabaşı Parkı
Dodurga ilçesine bağlı Esentepe Mahallesinde bulunan Kayabaşı Parkı, ilçede yaşayanların sıkça ziyaret ettiği sosyalleşme alanlarından biridir. Yakın zamanda yenilenen parka çay bahçesi eklenmiştir. Yaz aylarımda pek çok kişinin bir araya geldiği park, ağaç ve çiçeklerle donatılmıştır.
Köşk Evi Mesire Yeri
Köşk Evi Mesire Yeri, Laçin ilçesinin dikkat çeken yerlerinden biridir. Geniş bir manzaraya sahip olan mesirelik, çam ağaçlarının süslediği derin bir vadiyi görür. Piknik, kamp ve doğa yürüyüşüne uygundur. Doğaseverlerin görmek isteyeceği mesire yeri, kalabalık organizasyonlara uygundur.