Zürih şehrinin tarihi simgelerinden olan Kyburg Kalesi, Töss nehrine yüksek bir tepeden bakar. Doğu İsviçre’nin en önemli feodal kalesi olan Kyburg, geçmişte Güney Almanya’nın Kyburg kontlarının en büyük soylu evlerinden biridir. 1264 yılında Hasburgların eline geçer. 1424 yılında ise Zürih kaleyi satın alır. 1798 yılında Cumhuriyet’in kuruluşuna dek bir Landvogt kalede yaşar. Bugün müze olarak kullanılan kaleyi yakından görmek mümkün. Uluslararası ödüllere sahip olan müzede, bir Ortaçağ kostümü denenebilir, işkence odası, Ortaçağ mutfakları, zırh odaları keşfe çıkılabilir.
Etkileyici mimarisi ile görenleri kendine hayran bırakan Zürih Opera Evi, her yıl popüler oyunlar, ünlü şarkıcıların konserleri, bale gösterileri ve prömiyerlere ev sahipliği eder. 2014 yılında Uluslararası Opera Ödülleri’nde Yılın En İyi Opera Şirketi ödülü alan Opera Evi’nin şehrin görülmesi önerilen noktalarındandır. Her yıl Opera Evi, yaklaşık olarak 250 performansa ev sahipliği eder. Bunlar arasında Joyce DiDonato, Diana Damrau, Cecilia Bartoli, Emily Magee, Nina Stemme, Matti Salminen, Anna Netrebko, Stephen Gould, René Pape, Klaus Florian Vogt gibi uluslararası yıldızların performanslarının yanı sıra orkestra şefleri Marco Armiliato, Fabio Luisi, Carlo Rizzi ve daha fazlası da bulunur.
Grossmünster Kilisesi
Zürih’in en ünlü simgelerinden biri olan eski Protestan kilisesi Grossmünster’in inşaatına 1100 yılında başlandığı ve o zamandan bu güne kilisenin birkaç kez yıkılarak yeniden yapıldığı ve onarımdan geçirildiği ifade edilir. Yapının karakteristik öğelerinden olan Neo-Gotik kuleleri 1781-1787 yılları arasında Johann Caspar Voegeli ile John Hagge Mille tarafından eklenir. 1913-1915 yıllarında ise iç onarımı Gustav Gull ile Hermann Fietz tarafından tamamlanır. Karlsturm olarak adlandırılan kule, iki Grossmünster kulesinden biridir. 187 basamakla ulaşılıp ziyaretçilerin kuş bakışı olarak Zürih’i ve Alp zirvelerini gördüğü kulenin görüş noktası ilgi görür. Kilise tarihi ve yapısı hakkında detaylı bilgi almak isteyenler için rehberli turlar gerçekleştirilir.
Dünya Futbol Müzesi
FIFA Dünya Futbol Müzesi, Zürih şehrinin ilgi gören müzelerinden biri. Dünyanın bir numaralı sporu olarak bilinen futbolun müzede ulusları birleştirerek kıtaları bir araya getirme hikâyesi ele alınır. Müzeye gelen ziyaretçiler dünya kupası tarihinin sihirli anları ve bu anlarda rol alan aktörleri yakından tanıma fırsatını elde eder. 1930 yılında Uruguay’da düzenlenen açılış turnuvasından bu yana her bir Dünya Kupası’nı keşfetme fırsatı bulunur.
Fraumünster Kilisesi
Limmat nehrinin batı kıyısında konumlanan Fraumünster Kilisesi, Grossmünster Kilisesi’nin karşı yönünde 9.yy’da inşa edilir. Yeşil çan kulesi ile şehrin simgeleri arasında bulunan kilisenin cam pencereleri en dikkat çeken detaylarıdır. Kiliseye 1945 yılında İsviçreli sanatçı Augusto Giacometti tarafından yapılan Kutsal Cennet isimli pencere yapılır. 1960’larda ise Marc Chagall tarafından hazırlanan beş adet vitray pencere ziyaretçi çeken diğer detaylardır. Kilisede, 5793 adet boru ile Zürih kantonunun en büyük orgu bulunur. Paul Bodmer tarafından yapılan fresk ise kilisenin ve kentin kurucusu olduğuna inanılan aziz Felix ile Regula’nın efsanesini anlatır.
Zürih Hayvanat Bahçesi
Zürih’in Fluntern bölgesinde bulunan yaklaşık 90 yaşındaki hayvanat bahçesi, şehrin en ilgi gören gezi rotalarındandır. 380’in üzerinde farklı türde 4000 hayvana ev sahipliği eden hayvanat bahçesine şehir merkezinde kolayca ulaşım sağlanabilir. Hayvanat bahçesinin en yaşlı sakini 70 yaşından büyük olan Galapagos’un dev kaplumbağası Nigrita’dır ve 1946 yılından bu yana buranın sakinidir. Koalalar, Asya filleri, kertenkeleler, papağanlar, Baktriane develeri, kaşmir keçileri, maymunlar, domuzlar, 70 farklı türde 700 balık ve nice hayvanı Zürih’te görmek mümkündür.
St. Peter Kilisesi
Şehrin St. Peter Bölge Kilisesi, şehrin en eski kilisesi olarak bilinir. 9.yy’da yapıldığı bilinen kilisenin, orijinal temel duvarları günümüzde koronun bulunduğu yerin altında kalır. Kilise, 8,7 metrelik çapı ile Avrupa’nın en büyük saat yüzüne sahiptir. Kilisenin kulesi 1911 yılına kadar yangın gözetleme kulesi olarak kullanılır. Zürih’in ilk belediye başkanı Rudolf Brun bu kiliseye gömülür. Tarihi yapısı ve geçmişi ile dikkat çeken St. Peter Kilisesi, şehrin sık ziyaret alan noktalarındandır.
Çin Bahçesi
Zürih’in kardeş şehri Çin’in Kunming şehri tarafından 1994 yılında hediye olarak yapılan Çin Bahçesi, Asya kültürünü İsviçre’ye taşır. Bir tapınak bahçesi olarak sınıflandırılan bahçe, küçük bir ada, köprü, köşkler, gölet ve küçük bir saraydan meydana gelir.
Saat Müzesi
Saat konusunda uzmanlaşmış olan İsviçre’de Beyer en eski saat dükkânı olarak bilinir. Beyer’in Saat Müzesi (Clock and Watch Museum) de meraklıların akınına uğrar. Dünyanın önde gelen özel saat koleksiyonlarından birine sahip olan müze, güneş saatlerinden su saatlerine, sarkaçlı saatlerden otomatik saatlere, cep saatlerinden kuvars kol saatlerine uzanan geniş bir koleksiyona sahiptir. Ziyaretçiler kendilerine sunulan tablet bilgisayarlar ile sergilenen saatler hakkında daha detaylı bilgiyi altı farklı dilde alabilir.
Zürih Sanat Evi
Sanat meraklılarının şehirdeki ilk durağı olan Zürih Sanat Evi (Kunsthaus), Alberto Giacometti’nin eserleri, Munch koleksiyonundan eserler, Picasso, Monet ve Chagall gibi büyük isimler ve ekspresyonist sanat akımının önde gelen temsilcilerini meraklılarıyla buluşturur. 20. yy’ın sonu ve 21. yy’ın anahtar çalışmaları da sanat evinde yer alır. Zürih’in kült sanatçıları ve Pipilotti Rist, Peter Fischli/David Weiss gibi çağdaş İsviçreli sanatçılara da yer verilir.
Zürih’in kardeş şehri Çin’in Kunming şehri tarafından 1994 yılında hediye olarak yapılan Çin Bahçesi, Asya kültürünü İsviçre’ye taşır. Bir tapınak bahçesi olarak sınıflandırılan bahçe, küçük bir ada, köprü, köşkler, gölet ve küçük bir saraydan meydana gelir.